Osman Hakan Kiracı
Köşe Yazarı
Osman Hakan Kiracı
 

Tarihi eser yağması

[simple-author-box] Yozgat’ta gün geçmiyor ki tarihi eser kaçakçılığı vukuatları ile karşılaşmayalım. Gün geçmiyor ki İl Jandarma Komutanlığının asayiş bültenlerinde tarihi eser kaçakçılarının eylemlerine  ilişkin haberlere rastlamayalım.. Son jandarma bültenin edindiğim bilgilere göre, tarihi eser kaçakçıları Yozgat’ta işi iyice azıtmış. Bu kez ellerindeki eserleri Yozgat Organize Sanayi Bölgesinde satmaya kalkışırken yakalanmışlar. Son zamanlarda mesela Akdağmadeni’nde 39, Merkez Çalatlı bölgesinde 65, Boğazlıyan’da 5, Özler yöresinde 300, daha öncesinde ise Yerköy’de 85, Şefaatlide 101, Sorgunda bir otomobil içerisinde 545 parça olmak üzere çeşitli medeniyetlere ait toplam 1192 parça tarihi objeler ele geçirildi. ** Dahası var… Jandarma Sarıkaya’da bir evde ihbar üzerine yaptığı operasyonda 561 parça tarihi eseri, Yerköy ilçesinde de bir evin içerisinde 12 metre derinliğe inerek kazı yapan ve Tunç dönemine ait değerli bir heykeli bulan 5 kişiyi yakaladı. Hatta ve hatta geçen ay yine jandarma ekipleri Çekerek yöresinde Sit alanı alanında kaçak kazı yaparak tarihi eser arayan 6  kaçakçıyı da kazma ve kürekleriyle yakaladı.. Başarı operasyonlarından dolayı jandarma ekiplerini kutluyorum. Evet, sözünü ettiğim bu operasyolar, ihbar sonucu ortaya çıkan tarihi eser kaçakçılığı vukuatlarıydı. Yani,ele geçirdikleri değerli tarihi objeleri paylaşamayanların  birbirlerini ihbarlarıyla ve jandarmanın takibiyle ortaya çıkan olaylar.. İhbar edilmeyen, ele geçirilmeyen ve yakalanmayan olayların faillerini ve kaçırılan tarihi eserlerin potansiyelini de artık siz düşünün. ** Demek ki; Yozgat’ta tarihi eser kaçakçılığı kârlı bir sektör haline gelmiş. Sayısını tahmin edemeyeceğimiz bir sürü insan, çete veya şebeke her karış toprağı tarih kokan şehirde gece gündüz talan peşinde. Jandarma ele geçirdiği tarihi objeleri Yozgat Müzesine teslim ediyor. Yozgat Müzesi de bu gidişle reyonlarında galiba operasyonel eserleri sergileyebilecek yer bulamayacak. Yozgat bölgesindeki tarihi eser kaçakçılığının yoğunluğunu detaylı hesaplayacak olursak tarihsel zenginliğimiz adeta yok edilmekte. ** Şimdi burada aklınıza şöyle bir- iki soru gelebilir: “Tarihi eser kaçakçıları neden Yozgat’ta yoğun biçimde cirit atıyorlar? Ve Yozgat’ın ilgilileri, yetkilileri ve sorumluları, Yozgat’ın tarihini, kültürünü, hazinelerinin talan edilmesi sorununu niçin ciddiye almazlar?” Bu soruları yanıtlamak hiç de zor değildir. Birincisi; Arkeologların ve tarihçilerin yıllar boyu yaptığı yüzey araştırmalarına göre, Yozgat il’i Hititler, Firikler, Med’ler, Persler, Roma ve de Bizans imparatorluklarının yerleştiği ve hüküm sürdüğü topraklar arasında ve Anadolu yarımadasının tam ortasında yer almaktadır. Tüm bu uygarlıkların derin izleri, paha biçilmez kalıntıları, eserleri, ziynetlerinin bir bölümü Yozgat topraklarının altında saklıdır. Yozgat, maalesef bugüne değin de değerli tarihi hazinelerini ve kültürel miraslarını henüz toprağın üzerine çıkaramamış bakir bir vilayettir. Yozgat’ın adı ünlenmemiş Anadolu’nun tarih dolu ender bir yöresi olduğunu fark eden kaçakçılar, bu tarihi eser deposu vilayeti kendilerine ilk adres ve faaliyet alanı olarak seçmişlerdir. İkincisi; Yozgat, cumhuriyet tarihi boyunca tarihini ve kültürel mirasını yeterince ortaya çıkaramayan ve bu değerlerine de ( istisnalar hariç) sahiplenemeyen yöneticilerin yönettiği bir vilayet olma konumunu halen sürdürmektedir. Kaçakçılar, bunun da farkındadırlar. Yozgat, tarihi rezervleri itibariyle hem zengin ve bakir bir bölge, hem de sahipsiz bir memleket olduğu için tarihi eser kaçakçıları işte bu sebeple Yozgat’ı hiç boş bırakmıyorlar. ** Artık bilinen ve görünen o ki; Yozgat’ın tarihi zenginlikleri ve kültürel hazineleri soyulmakla kalmıyor, hızla yok oluyor. Ve işin dramatik tarafı da Yozgat’ı yönetenler, Yozgat’ın tarihsel zenginliğini iflas ettirecek bu soyguna seyirci kalıyor. Sadece ihbarları değerlendirerek onlarca kaçakçıyı yakalamakla Yozgat’ta hızla devam tarihi eser yağmalaması önlenemez. Yağmalamayı durdurabilmek için ihbarsız ve diğer tüm soygunları da önlemek gerekmez mi?
Ekleme Tarihi: 11 Aralık 2020 - Cuma

Tarihi eser yağması

[simple-author-box]

Yozgat’ta gün geçmiyor ki tarihi eser kaçakçılığı vukuatları ile karşılaşmayalım. Gün geçmiyor ki İl Jandarma Komutanlığının asayiş bültenlerinde tarihi eser kaçakçılarının eylemlerine  ilişkin haberlere rastlamayalım..

Son jandarma bültenin edindiğim bilgilere göre, tarihi eser kaçakçıları Yozgat’ta işi iyice azıtmış. Bu kez ellerindeki eserleri Yozgat Organize Sanayi Bölgesinde satmaya kalkışırken yakalanmışlar.

Son zamanlarda mesela Akdağmadeni’nde 39, Merkez Çalatlı bölgesinde 65, Boğazlıyan’da 5, Özler yöresinde 300, daha öncesinde ise Yerköy’de 85, Şefaatlide 101, Sorgunda bir otomobil içerisinde 545 parça olmak üzere çeşitli medeniyetlere ait toplam 1192 parça tarihi objeler ele geçirildi.

**

Dahası var…

Jandarma Sarıkaya’da bir evde ihbar üzerine yaptığı operasyonda 561 parça tarihi eseri, Yerköy ilçesinde de bir evin içerisinde 12 metre derinliğe inerek kazı yapan ve Tunç dönemine ait değerli bir heykeli bulan 5 kişiyi yakaladı. Hatta ve hatta geçen ay yine jandarma ekipleri Çekerek yöresinde Sit alanı alanında kaçak kazı yaparak tarihi eser arayan 6  kaçakçıyı da kazma ve kürekleriyle yakaladı.. Başarı operasyonlarından dolayı jandarma ekiplerini kutluyorum.

Evet, sözünü ettiğim bu operasyolar, ihbar sonucu ortaya çıkan tarihi eser kaçakçılığı vukuatlarıydı.

Yani,ele geçirdikleri değerli tarihi objeleri paylaşamayanların  birbirlerini ihbarlarıyla ve jandarmanın takibiyle ortaya çıkan olaylar..

İhbar edilmeyen, ele geçirilmeyen ve yakalanmayan olayların faillerini ve kaçırılan tarihi eserlerin potansiyelini de artık siz düşünün.

**

Demek ki; Yozgat’ta tarihi eser kaçakçılığı kârlı bir sektör haline gelmiş. Sayısını tahmin edemeyeceğimiz bir sürü insan, çete veya şebeke her karış toprağı tarih kokan şehirde gece gündüz talan peşinde.

Jandarma ele geçirdiği tarihi objeleri Yozgat Müzesine teslim ediyor. Yozgat Müzesi de bu gidişle reyonlarında galiba operasyonel eserleri sergileyebilecek yer bulamayacak.

Yozgat bölgesindeki tarihi eser kaçakçılığının yoğunluğunu detaylı hesaplayacak olursak tarihsel zenginliğimiz adeta yok edilmekte.

**

Şimdi burada aklınıza şöyle bir- iki soru gelebilir:

“Tarihi eser kaçakçıları neden Yozgat’ta yoğun biçimde cirit atıyorlar?

Ve Yozgat’ın ilgilileri, yetkilileri ve sorumluları, Yozgat’ın tarihini, kültürünü, hazinelerinin talan edilmesi sorununu niçin ciddiye almazlar?”

Bu soruları yanıtlamak hiç de zor değildir.

Birincisi; Arkeologların ve tarihçilerin yıllar boyu yaptığı yüzey araştırmalarına göre, Yozgat il’i Hititler, Firikler, Med’ler, Persler, Roma ve de Bizans imparatorluklarının yerleştiği ve hüküm sürdüğü topraklar arasında ve Anadolu yarımadasının tam ortasında yer almaktadır. Tüm bu uygarlıkların derin izleri, paha biçilmez kalıntıları, eserleri, ziynetlerinin bir bölümü Yozgat topraklarının altında saklıdır. Yozgat, maalesef bugüne değin de değerli tarihi hazinelerini ve kültürel miraslarını henüz toprağın üzerine çıkaramamış bakir bir vilayettir. Yozgat’ın adı ünlenmemiş Anadolu’nun tarih dolu ender bir yöresi olduğunu fark eden kaçakçılar, bu tarihi eser deposu vilayeti kendilerine ilk adres ve faaliyet alanı olarak seçmişlerdir.

İkincisi; Yozgat, cumhuriyet tarihi boyunca tarihini ve kültürel mirasını yeterince ortaya çıkaramayan ve bu değerlerine de ( istisnalar hariç) sahiplenemeyen yöneticilerin yönettiği bir vilayet olma konumunu halen sürdürmektedir. Kaçakçılar, bunun da farkındadırlar.

Yozgat, tarihi rezervleri itibariyle hem zengin ve bakir bir bölge, hem de sahipsiz bir memleket olduğu için tarihi eser kaçakçıları işte bu sebeple Yozgat’ı hiç boş bırakmıyorlar.

**

Artık bilinen ve görünen o ki; Yozgat’ın tarihi zenginlikleri ve kültürel hazineleri soyulmakla kalmıyor, hızla yok oluyor.

Ve işin dramatik tarafı da Yozgat’ı yönetenler, Yozgat’ın tarihsel zenginliğini iflas ettirecek bu soyguna seyirci kalıyor.

Sadece ihbarları değerlendirerek onlarca kaçakçıyı yakalamakla Yozgat’ta hızla devam tarihi eser yağmalaması önlenemez.

Yağmalamayı durdurabilmek için ihbarsız ve diğer tüm soygunları da önlemek gerekmez mi?

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ankhaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.