Osman Hakan Kiracı
Köşe Yazarı
Osman Hakan Kiracı
 

Su sorunu

[simple-author-box] Mevsimler şaşırdı ‘dersek yalan olmaz. Her sabah  penceremden  meraklı gözlerle Yozgatı seyrediyorum. Ne kar,ne sağanak yağmur,ne de gök gürültüsü var. Sanki; kış ortasında değiliz. Sanki ; ilkbahar öncesinin  günlerini yaşıyoruz. Çünki ; ağaçlar çiçek açmak üzere. Güneş,gülümseyen yüzünü hiç eksiltmiyor gün boyu tepemizden.. Bugünlerde sıkça gökyüzüne bakıyoruz bin bir umutla.. Gökyüzünün rengi esmerleştiğinde ya da bulutların kümelendiğini görünce.. Birden umutlanıyoruz,”Herhalde yağmur geliyor”diye seviniyoruz. Bazı günler yağmur çiselediğinde ‘oh nihayet’ diyoruz. Ancak o çiseleyen yağmurlar  sadece toprağı ıslatıyor. O kadar.. Medyanın hava raporlarında bazen gözümüze çarpan  ‘İç Anadoluda sağanak yağmur bekleniyor” müjdeleriyle umutlanıyoruz. Ama ne gam ! Gökyüzü, Yozgat’ın  susuzluktan  kuruyan ve çatlayan toprağına beklendiği gibi  rahmetini bırakmıyor günlerden,haftalardan,hatta aylardanberi.. *  * Evet,tüm toplum olarak birlikte yaşadığımız derdimiz ne yazık ki; 1 iken 2 olacak gibi. Koronavirüs salgını musibetinin ardından şimdilerde kapımıza dayanan ‘Susuzluk tehlikesi ‘ stresiyle başbaşayız. Aslında Doğanın  hunharca katledilmesi ,kentlerin ve kasabaların betonlaştırılması ve oluşturulan ekolojik tahribatın  doğal sonucudur kuraklık tehlikesi. Ama ne hazindir ki ; bu sorunun  Koronavirüs sürecinde başgöstermesi  oldukca çok tehlikeli bir senaryo gibi duruyor gözümüzün önünde.. * * Şimdi dilerseniz,Yozgat’ın kuraklık tehlikesinin son durumuna bir bakalım. Bildiğiniz gibi,Yozgat kent merkezinin su ihtiyacı bir baraj ile bir göletten sağlanıyor. Edindiğim reel bilgilere göre, her 2 su rezervindeki potansiyelin yaklaşık  % 80’i tükenmiş durumda.. Geride kalan % 20-22 oranındaki suyun şebekeye akıtılabilir miktarı hesaplandığında Yozgat’ın ancak 3-4  aylık su  ihtiyacını karşılayabileceği gerçeği ile karşı karşıya bulunmaktayız. Eğer,2-3 ay içerisinde Yozgatımızda yeteri kadar kar ve sağanak yağmur yağmazsa.. Kentimizin  su sorunu tek kelimeyle : VAHİM ! Tabii, bu arada Tarım sektörümüz ve çiftçilerimiz için de durum daha da VAHİM ! *  * Peki, susuzluk tehlikesi kapıya dayandığına göre, bu süreçte ne yapmalıyız ? Su sorununun çözümü öncelikle Belediyenin görev ve sorumluluğundadır. Yozgat  Belediyesi, susuzluk günlerinde B.Cevdet Dündar göletinin az da olsa  rezervindeki suyu Fatih mahallesine mi akıtacaktır. Topçu göleti ile Divanlıdaki kaynaklarını  Yozgat’a  nasıl aktarabilecektir. Geçmiş yıllarda Yozgat’ın su ihtiyacını karşılayan Çalatlı ve Arapseyfi  bölgesindeki yeraltı sularının şimdiki potansiyeli ne durumdadır. Bu  iki yeraltı kaynaklarını içme suyu şebekesine ne zaman ve nasıl pompalayacaktır. Belediye ve DSİ Yozgat’ta olası su sıkıntına karşı kaynak arayışı için bugüne kadar ne gibi hazırlıklar yapmıştır. İşte, bu sorular Yozgat kamuoyunda  merakla tartışılan konulardır. *  * Belediye Başkanı Sn.Celal Köse, kentimizdeki  su uzmanlarıyla birlikte acilen bir basın toplantısı düzenleyerek yukarıda sıraladığım soruların yanıtlarını ve sürdürülmekte olan çalışmaları ,  daha doğrusu Yozgat’ın sorununa ilişkin tüm bilgileri  detaylarıyla Yozgat kamuoyu ile  paylaşmalıdır. Ve hemen ardından 34 500 su abonesini kapsayacak etkili bir SU TASARRUFU uyarı kampanyasını ve çalışmalarını  başlatmalıdır. Yozgat Valiliği ise kent merkezinde, ilçelerimizde ve kasabalarımızda yaşanacak olası bir su krizine karşı şimdiden teyakkuz halinde olmalıdır.Oluşturacağı kriz masası ile  kent merkezi ,ilçe ve kasabalarda susuzluk tehlikesinin aşılması konusunda idare olarak  şimdiden üzerine düşen alternatif çözümleri üretmelidir. *  * Eğer,önümüzdeki süreçte gökten rahmet yağmazsa işimiz çok zor. Korona  salgınının yanı sıra kentte meydana gelecek susuzluğun yaratacağı facianın nasıl sonuçlar doğurabileceğini  düşünmek bile insanın aklını oynatıyor. Cenab-ı Mevlamız, inşaallah  rahmetini  hem Yozgatımızdan ve hem de ülkemizden esirgemez. * * Ama rahmet yağmaz ,susuzluk sorunu Belediyece çözülmez ve ya çözülemezse halimiz nice olur ? Mesela suyun yokluğunda elimizi ne ile yıkayıp kendimizi Koronavirüsten  nasıl koruyabiliriz ? Demek istiyorum ki; olası su sorununun çözümüyle  ilgili alınabilecek bütün tedbirlere yönelik çalışmalar ihmale gelmez. Kimsenin ve daha doğrusu bu kenti yönetenlerin  kentimizde susuzluğa çare bulamamak,alternatif   çözümler üretememek ve bu yaz döneminde  halkımızı susuz bırakmak gibi lüksleri  yoktur. Çünki ; Susuz bir hayat  sıkıntıdır, ızdıraptır, hastalıktır, çiledir ve dertlerin en belalısıdır. Yani, demem o ki; susuz hayat gerçekten çekilemez.
Ekleme Tarihi: 11 Ocak 2021 - Pazartesi

Su sorunu

[simple-author-box]

Mevsimler şaşırdı ‘dersek yalan olmaz. Her sabah  penceremden  meraklı gözlerle Yozgatı seyrediyorum. Ne kar,ne sağanak yağmur,ne de gök gürültüsü var. Sanki; kış ortasında değiliz. Sanki ; ilkbahar öncesinin  günlerini yaşıyoruz. Çünki ; ağaçlar çiçek açmak üzere. Güneş,gülümseyen yüzünü hiç eksiltmiyor gün boyu tepemizden.. Bugünlerde sıkça gökyüzüne bakıyoruz bin bir umutla.. Gökyüzünün rengi esmerleştiğinde ya da bulutların kümelendiğini görünce.. Birden umutlanıyoruz,”Herhalde yağmur geliyor”diye seviniyoruz. Bazı günler yağmur çiselediğinde ‘oh nihayet’ diyoruz. Ancak o çiseleyen yağmurlar  sadece toprağı ıslatıyor. O kadar.. Medyanın hava raporlarında bazen gözümüze çarpan  ‘İç Anadoluda sağanak yağmur bekleniyor” müjdeleriyle umutlanıyoruz. Ama ne gam ! Gökyüzü, Yozgat’ın  susuzluktan  kuruyan ve çatlayan toprağına beklendiği gibi  rahmetini bırakmıyor günlerden,haftalardan,hatta aylardanberi.. *  * Evet,tüm toplum olarak birlikte yaşadığımız derdimiz ne yazık ki; 1 iken 2 olacak gibi. Koronavirüs salgını musibetinin ardından şimdilerde kapımıza dayanan ‘Susuzluk tehlikesi ‘ stresiyle başbaşayız. Aslında Doğanın  hunharca katledilmesi ,kentlerin ve kasabaların betonlaştırılması ve oluşturulan ekolojik tahribatın  doğal sonucudur kuraklık tehlikesi. Ama ne hazindir ki ; bu sorunun  Koronavirüs sürecinde başgöstermesi  oldukca çok tehlikeli bir senaryo gibi duruyor gözümüzün önünde.. * * Şimdi dilerseniz,Yozgat’ın kuraklık tehlikesinin son durumuna bir bakalım. Bildiğiniz gibi,Yozgat kent merkezinin su ihtiyacı bir baraj ile bir göletten sağlanıyor. Edindiğim reel bilgilere göre, her 2 su rezervindeki potansiyelin yaklaşık  % 80’i tükenmiş durumda.. Geride kalan % 20-22 oranındaki suyun şebekeye akıtılabilir miktarı hesaplandığında Yozgat’ın ancak 3-4  aylık su  ihtiyacını karşılayabileceği gerçeği ile karşı karşıya bulunmaktayız. Eğer,2-3 ay içerisinde Yozgatımızda yeteri kadar kar ve sağanak yağmur yağmazsa.. Kentimizin  su sorunu tek kelimeyle : VAHİM ! Tabii, bu arada Tarım sektörümüz ve çiftçilerimiz için de durum daha da VAHİM ! *  * Peki, susuzluk tehlikesi kapıya dayandığına göre, bu süreçte ne yapmalıyız ? Su sorununun çözümü öncelikle Belediyenin görev ve sorumluluğundadır. Yozgat  Belediyesi, susuzluk günlerinde B.Cevdet Dündar göletinin az da olsa  rezervindeki suyu Fatih mahallesine mi akıtacaktır. Topçu göleti ile Divanlıdaki kaynaklarını  Yozgat’a  nasıl aktarabilecektir. Geçmiş yıllarda Yozgat’ın su ihtiyacını karşılayan Çalatlı ve Arapseyfi  bölgesindeki yeraltı sularının şimdiki potansiyeli ne durumdadır. Bu  iki yeraltı kaynaklarını içme suyu şebekesine ne zaman ve nasıl pompalayacaktır. Belediye ve DSİ Yozgat’ta olası su sıkıntına karşı kaynak arayışı için bugüne kadar ne gibi hazırlıklar yapmıştır. İşte, bu sorular Yozgat kamuoyunda  merakla tartışılan konulardır. *  * Belediye Başkanı Sn.Celal Köse, kentimizdeki  su uzmanlarıyla birlikte acilen bir basın toplantısı düzenleyerek yukarıda sıraladığım soruların yanıtlarını ve sürdürülmekte olan çalışmaları ,  daha doğrusu Yozgat’ın sorununa ilişkin tüm bilgileri  detaylarıyla Yozgat kamuoyu ile  paylaşmalıdır. Ve hemen ardından 34 500 su abonesini kapsayacak etkili bir SU TASARRUFU uyarı kampanyasını ve çalışmalarını  başlatmalıdır. Yozgat Valiliği ise kent merkezinde, ilçelerimizde ve kasabalarımızda yaşanacak olası bir su krizine karşı şimdiden teyakkuz halinde olmalıdır.Oluşturacağı kriz masası ile  kent merkezi ,ilçe ve kasabalarda susuzluk tehlikesinin aşılması konusunda idare olarak  şimdiden üzerine düşen alternatif çözümleri üretmelidir. *  * Eğer,önümüzdeki süreçte gökten rahmet yağmazsa işimiz çok zor. Korona  salgınının yanı sıra kentte meydana gelecek susuzluğun yaratacağı facianın nasıl sonuçlar doğurabileceğini  düşünmek bile insanın aklını oynatıyor. Cenab-ı Mevlamız, inşaallah  rahmetini  hem Yozgatımızdan ve hem de ülkemizden esirgemez. * * Ama rahmet yağmaz ,susuzluk sorunu Belediyece çözülmez ve ya çözülemezse halimiz nice olur ? Mesela suyun yokluğunda elimizi ne ile yıkayıp kendimizi Koronavirüsten  nasıl koruyabiliriz ? Demek istiyorum ki; olası su sorununun çözümüyle  ilgili alınabilecek bütün tedbirlere yönelik çalışmalar ihmale gelmez. Kimsenin ve daha doğrusu bu kenti yönetenlerin  kentimizde susuzluğa çare bulamamak,alternatif   çözümler üretememek ve bu yaz döneminde  halkımızı susuz bırakmak gibi lüksleri  yoktur. Çünki ; Susuz bir hayat  sıkıntıdır, ızdıraptır, hastalıktır, çiledir ve dertlerin en belalısıdır. Yani, demem o ki; susuz hayat gerçekten çekilemez.
Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ankhaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.