Seymenlik geleneğini 42 yıldır yaşatan seymen Gürcan Maden

Ankara Kulübü Derneği’nin çınar seymeni Gürcan Maden, seymenlik geleneğini ortaya koyduğu örnek duruşuyla 42 yıldır yaşatmaya çalışıyor. Seymenlik geleneğinin Ankaralılar için önemli olduğunu ve kendisinin de bu kültürü gelecek nesillere aktarma çabası içerisinde hareket ettiğini belirten Maden, "Seymen, Ankara ve çevresinde yaygın olarak Ankara Efesi, Ankara Yiğidi olarak bilinir." dedi. Çok yönlü ve köklü tarihi kültürel bir miras değeri taşıyan seymenlik geleneğini yaşatmak için Atatürk'ün direktifiyle kurulan Ankara Kulübü Derneği'nin çınar seymeni Gürcan Maden, lise yıllarında başladığı seymenliğin miras bağlamında tanıtılması ve gelecek kuşaklara aktarılması için 42 yıldır çaba gösteriyor. Seymenliğe 1980 yılında Kurtuluş Lisesi’nde başladığını söyleyen Maden, “Seymenliğe, Çınar seymenlerden olan Ümit Aslan Yılmaz hocamızın vasıtasıyla başladım. Lisede, ‘Kurtuluş Liseliler Gecesi’ düzenlenirdi. İlk defa o gecede seymen oyunu oynadım. Sonrasında Ankara Kulübü'ne devam ettim. 1980’den günümüze kadar Ankara Kulübü’nde seymenliği öğrendik, şimdi de öğretmek için devam ediyoruz.” dedi. Maden, 42 yıldır seymenlik kültürünü yaşatmaya çalıştığını belirterek, “Bizden önce atalarımızın, dedelerimizin yaşatmaya çalıştığı bu kültürü biz devam ettiriyoruz. Hem annemin babası hem de babamın babası; her ikisi de seymendi. Babamın babası Hacettepe seymeni, annemin babası da Kayabaşı seymeniydi. Bu kültür bizim içimizde var. Biz de var olan kültürü bizden sonrakilere aktarma çabasındayız.” ifadelerini kullandı. SEYMENLİK SADECE OYUNDAN İBARET DEĞİL Seymenliğin sadece oyundan ibaret olmadığının altını çizen Maden, şöyle konuştu: “Oyunun dışında oturması, kalkması, insanları, doğayı ve memleketini sevmesi önemli değerler. Mütevazi kişiliği, sazı, sözü, oyunu ve duruşuyla tüm bunlar birleştiği zaman seymen olunuyor. Oyun sadece bu işin görüntüsü. Bu görüntünün dışında seymenliğin her hareketi bir anlam ifade ediyor. Biz ‘bir askeriz’ diyoruz. Bu da Orta Asya’dan getirdiğimiz bir kültür.” Maden, Ankara Kulübü Deneği’nin bu kültürü gelecek nesillere aktarmaya devam ettiğini ve etmeye de devam edeceğini vurgulayarak “Biz bu geleneği en rafine bir şekilde geleceğe aktarmaya çalışıyoruz. Çünkü bizim amacımız isminin başına ‘Ankara‘ koyan herkesin Ankaralı olmadığını ve Ankara türkülerinin ve Ankara oyunlarının aslını göstermek. Tüm seymen arkadaşlarımızın kültürü sahiplenmesi de aslında bu nedenledir. Sizde kalan hiçbir şey sizin değil aslında. Ben çok iyi oynayabilirim, bir başkası çok iyi saz çalabilir, bir başkası da çok iyi türkü söyleyebilir. Bunları paylaşmazsak ve öğretmezsek bu kültür biter. Ama eğer biz bu kültürü bizden sonrakilere aktarırsak yaşatabiliriz.” dedi. Öğrendiklerini öğretmek için Ankara Kulübü Derneği’nde eğitim faaliyetlerine devam ettiğini ifade eden Maden, Dernekte, seymenlerden sorumlu yönetim kurulu üyesi olduğunu söyledi. 7'DEN 70'E HER YAŞTAN SEYMEN YETİŞTİRDİ Bildiklerini ve tecrübesini aktarmak istediğini vurgulayan Maden, daha fazla kişiye bu kültürü aktarmaya çalıştıklarını belirterek, şöyle devam etti: “Bildiklerimin ben de kalmasının  bir faydası yok.  Ben ne kadar çok kişiye öğretirsem, ne kadar çok kişi öğrenirse ben o vebalden biraz olsun kurtulmuş olacağım. Ankara Kulübü Derneği olarak ‘7’den 70’e’ adında her  yaşta öğrenme hevesi olan insanların bu hevesinin gün yüzüne çıkarılması için bir proje başlattık. Bu projeyi ilk Çubuk’ta başlatmıştık. 7 yaşından  70 yaşına kadar erkek öğrenci; 'Seymen' yetiştirdim. Öğrettiklerimizin arasından 3 şube başkanı çıktı: Çankaya Şube Başkanı Halil Bahadır Saka, Mamak Şube Başkanı Mustafa Şahin ve Ayaş Şube Başkanı Selami Başer. Halen daha genel merkezimiz Ankara Konağı ve Abidinpaşa Konağı'ndaki seymen eğitimlerinde bilgi ve tecrübelerimi aktarmaya çalışıyorum. Ben öğrettiklerimden dolayı mutluyum çünkü en azından benden sonra birileri bu işi devam ettirecek, onu biliyorum.” Ankara Kulübü Derneği hakkında da bilgi veren Maden, şunları kaydetti: “Ankara Kulübü Derneği, Mustafa Kemal Atatürk'ün seymenlik geleneğini ve 27 Aralık ruhunu yaşatın talimatıyla kurulan bir dernek. Kurucuları, 27 Aralık 1919'da Atatürk’ü karşılayan seymenlerimizdir. Ankara Kulübü, ilk önce Ankara Kulübü adıyla kuruluyor. 1947 yılında Dernekler Yasası'nın çıkmasıyla birlikte bir numaralı üyesi Vehbi Koç olmak üzere Ankara Kulübü Derneği olarak tescil ettiriliyor. Ankara Kulübü Derneği, 1990 yılında Bakanlar Kurulu Kararı ile 'Kamuya Yararlı Dernek' olarak ilan edilmiştir.” Maden, seymenlik geleneğinin günümüzde Dr. Metin Özaslan yönetiminde Ankara Kulübü Derneği tarafından aslına uygun korunması, yaşatılması  ve yansıtılması anlamında önemli bir misyon üstlenildiğini belirterek, "Ankara Kulübü Derneği olarak gerek yurtiçinde gerekse yurtdışında yapılan her türlü kültürel ve sanatsal, yöresel, özel gün etkinlikleri ile  ilçelerimizi, Ankara kültürünü, seymenliği, Ankara Kulübü'nü ve sonuçta ülkemizi temsil etmek için var gücümüzle çalışıyoruz, çalışmaya da devam edeceğiz." ifadelerini kullandı.