Seymenler'den Köy Enstitüsü çağrısı

Ankara (İHA) - İhlas Haber Ajansı | 28.11.2020 - 07:54, Güncelleme: 28.11.2020 - 07:54
 

Seymenler'den Köy Enstitüsü çağrısı

Ankara Kulübü Çankaya Şube Başkanı Halil Bahadır Saka, terk edilmişlik havasının hüküm sürdüğü Hasanoğlan Köy Enstitüsü'nü gezerken karşılaştıkları yapılar ve öğrendikleri bilgiler karşısında oldukça duygulandıklarını belirterek, “Atıl bir durumda kalmaya devam eden Hasanoğlan Köy Enstitüsü yerleşkesi özgün değeri ile birlikte yeniden işlevsel hale getirilerek ülkemize, insanımıza yararlı bir hizmet için sunulmalıdır.” dedi. Ankara Kulübü Derneği Çankaya Şube Başkanı Halil Bahadır Saka ve Şube Seymenleri ile Ankara Kulübü Genel Merkez Seymenlerden Sorumlu YKÜ Gürcan Maden, bakımsız ve ilgisiz bir şekilde atıl durumda bulunan ve  yalnızlık, terk edilmişlik duygusunu yansıtan Hasanoğlan Köy Enstitüsü ve Yüksek Köy Enstitüsü yerleşkesini gezerek, Köy Enstitüleri ve Çağdaş Eğitim Vakfı YKÜ Emekli Öğretmen Ali Kınacı'dan enstitü ile ilgili bilgi aldı. Köy Enstitülerinin kuruluş amacı ve Hasanoğlan Köy Enstitüsü hakkında bilgi veren Köy Enstitüleri ve Çağdaş Eğitim Vakfı YKÜ Emekli Öğretmen Ali Kınacı, şunları aktardı: "1930'lu yılların ortalarına gelindiğinde Türkiye'de yaşayan insanların okur yazar oranı yüzde 20 civarındaydı ve nüfusun büyük çoğunluğu köylerde yaşıyordu. Cumhurbaşkanı İsmet İnönü'nün önderliğinde, ilköğretim seferberliği başlatıldı. Milli Eğitim Bakanı Hasan Ali Yücel ile İlköğretim Genel Müdürü İsmail Hakkı Tonguç'un çabalarıyla köylerde yaşayan ve ilkokul mezunu vasfı taşıyan çocukların eğitim görüp tekrar yaşadıkları köylere dönerek öğretmenlik yapması amacıyla Köy Enstitüleri 1940 yılında kurulmaya başlandı. Türkiye genelinde 21 bölgede kurulan Köy Enstitüsü projesi cumhuriyetimizin en önemli atılımlarından biri olmuştur. O günlerde; her iki ilin arasına ve özellikle verimli toprakları olan ve demiryoluna yakın olan bölgelere bir enstitü kurarak o zamanki 63 il arasında olanak eşitliği sağlama düşünce yapısı hakimdi. Bu anlamda Ankara Hasanoğlan'da kurulan Hasanoğlan Köy Enstitüsü de üreten köy enstitüsü anlamında çok değerli hizmetler yerine getirdi. Kurulan 15. enstitü Hasanoğlan Köy Enstitüsü, Türkiye'de kurulan 21 köy enstitüsünün 15'ncisidir. Hasanoğlan Köy Enstitüsü, kendinden önce 1940 yılında açılan 14 Köy Enstitüsünden gelen iş ekipleri, usta öğreticiler ve öğrenciler tarafından müthiş bir imece usulüyle 1941 yılında yapılıyor. Burada yapılan üretimden elde edilen gelir yine enstitünün inşası için kullanılıyor. Sayıları artan yeni enstitülere öğretmen ihtiyacını karşılamak için bugünkü anlamıyla köy üniversitesi Hasanoğlan Yüksek Köy Enstitüsü bölümü de 1942 yılında Hasanoğlan Köy Enstitüsü bünyesinde açıldı. Köy Enstitüsü sistemi sayesinde; 17 bin 346 öğretmen, 8 bin 675 eğitmen, bin 599 sağlık memuru, 213 yüksek köy enstitülü yetiştirildi. 1946 yılına değin Köy Enstitüsü sistemi özgün ilkeleriyle işledi. 1947 yılında Köy Enstitülerine öğretmen yetiştiren sistemin merkezi sayılan Hasanoğlan Yüksek Köy Enstitüsü kapatıldı. 1954 tarihinde de çıkarılan bir yasayla Öğretmen Okullarıyla birleştirilerek Köy Enstitüleri temelli kapatıldı. Bundan sonra asıl yapılması gereken şey; hem Hasanoğlan Köy Enstitüsü ve Yüksek Köy Enstitüsü’nün korunarak, gelecek kuşaklara o dönem buraları yapan ve buralarda eğitim alan insanlarımızın yaptıklarını anlatmak, ki bu o insanlara büyük bir saygı olur, hem de insanımızın Başkent Ankara Hasanoğlan'da  tarihi sorgulamalarına, geçmişi öğrenmelerine, içselleştirmelerine imkan sağlayacak ortamlar oluşturmak olmalıdır." Ankara Kulübü Derneği Çankaya Şube Başkanı Halil Bahadır Saka da "Hasanoğlan Köy Enstitüsü yerleşkesi büyük bir alana sahip. Yerleşke atıl durumda kalmaya devam etmesin. Yerleşke önemini taşıyan tarihi bir müze olabilir, yemyeşil doğal örtüsü de korunarak bir üniversitesinin yerleşkesi olabilir." dedi. İşlevsel hale getirilmeli Saka, "Kullanılmayan binaların büyük bir bölümü yazgısına terk edilmiş durumda. Bugün ise Köy Enstitüsü döneminden kalan okul binaları, atölyeler, yatakhaneler, toplantı salonları, sinema ve müzik salonları, açık hava tiyatrosu ile tarım ve hayvancılık yapılan açık kapalı alanlardan oluşan tüm yapılar terk edilmiş durumda. Hasanoğlan Köy Enstitüsü ve Yüksek Köy Enstitüsü yapısındaki birçok tarihi sanatsal eşya ise kayıtsızlıktan çürüyor. Yerleşke ve üzerinde bulunan yapılar korunmalı, ihtiyaç duyulan yapılar için restorasyon çalışması başlatılmalı. İçerisinde bulunan eşyalarıyla, tarihi sanatsal değeri olan malzemeleriyle birlikte terk edilmiş bir durumda atıl kalmaya devam eden yerleşkedeki yapıların özgün değeri ile birlikte yeniden işlevsel hale getirilerek ülkemize, insanımıza yararlı bir hizmet için sunulması sağlanmalıdır." diye konuştu. Saka, "Bizlere,  Hasanoğlan’da gösterilen ilgi, alaka ve misafirperverlikten dolayı Ali Kınacı hocamıza, Ankara Kulübü Seymeni Yalçın Meraklı’ya ve Hasanoğlan Eğitim, Kültür, Yardımlaşma ve Çevre Koruma Derneği Başkanı Mehmet Güven hocamıza çok teşekkür ederiz." diyerek sözlerini tamamladı.

Ankara Kulübü Çankaya Şube Başkanı Halil Bahadır Saka, terk edilmişlik havasının hüküm sürdüğü Hasanoğlan Köy Enstitüsü'nü gezerken karşılaştıkları yapılar ve öğrendikleri bilgiler karşısında oldukça duygulandıklarını belirterek, “Atıl bir durumda kalmaya devam eden Hasanoğlan Köy Enstitüsü yerleşkesi özgün değeri ile birlikte yeniden işlevsel hale getirilerek ülkemize, insanımıza yararlı bir hizmet için sunulmalıdır.” dedi.

Ankara Kulübü Derneği Çankaya Şube Başkanı Halil Bahadır Saka ve Şube Seymenleri ile Ankara Kulübü Genel Merkez Seymenlerden Sorumlu YKÜ Gürcan Maden, bakımsız ve ilgisiz bir şekilde atıl durumda bulunan ve  yalnızlık, terk edilmişlik duygusunu yansıtan Hasanoğlan Köy Enstitüsü ve Yüksek Köy Enstitüsü yerleşkesini gezerek, Köy Enstitüleri ve Çağdaş Eğitim Vakfı YKÜ Emekli Öğretmen Ali Kınacı'dan enstitü ile ilgili bilgi aldı.

Köy Enstitülerinin kuruluş amacı ve Hasanoğlan Köy Enstitüsü hakkında bilgi veren Köy Enstitüleri ve Çağdaş Eğitim Vakfı YKÜ Emekli Öğretmen Ali Kınacı, şunları aktardı: "1930'lu yılların ortalarına gelindiğinde Türkiye'de yaşayan insanların okur yazar oranı yüzde 20 civarındaydı ve nüfusun büyük çoğunluğu köylerde yaşıyordu. Cumhurbaşkanı İsmet İnönü'nün önderliğinde, ilköğretim seferberliği başlatıldı. Milli Eğitim Bakanı Hasan Ali Yücel ile İlköğretim Genel Müdürü İsmail Hakkı Tonguç'un çabalarıyla köylerde yaşayan ve ilkokul mezunu vasfı taşıyan çocukların eğitim görüp tekrar yaşadıkları köylere dönerek öğretmenlik yapması amacıyla Köy Enstitüleri 1940 yılında kurulmaya başlandı.

Türkiye genelinde 21 bölgede kurulan Köy Enstitüsü projesi cumhuriyetimizin en önemli atılımlarından biri olmuştur. O günlerde; her iki ilin arasına ve özellikle verimli toprakları olan ve demiryoluna yakın olan bölgelere bir enstitü kurarak o zamanki 63 il arasında olanak eşitliği sağlama düşünce yapısı hakimdi. Bu anlamda Ankara Hasanoğlan'da kurulan Hasanoğlan Köy Enstitüsü de üreten köy enstitüsü anlamında çok değerli hizmetler yerine getirdi.

Kurulan 15. enstitü

Hasanoğlan Köy Enstitüsü, Türkiye'de kurulan 21 köy enstitüsünün 15'ncisidir. Hasanoğlan Köy Enstitüsü, kendinden önce 1940 yılında açılan 14 Köy Enstitüsünden gelen iş ekipleri, usta öğreticiler ve öğrenciler tarafından müthiş bir imece usulüyle 1941 yılında yapılıyor. Burada yapılan üretimden elde edilen gelir yine enstitünün inşası için kullanılıyor. Sayıları artan yeni enstitülere öğretmen ihtiyacını karşılamak için bugünkü anlamıyla köy üniversitesi Hasanoğlan Yüksek Köy Enstitüsü bölümü de 1942 yılında Hasanoğlan Köy Enstitüsü bünyesinde açıldı. Köy Enstitüsü sistemi sayesinde; 17 bin 346 öğretmen, 8 bin 675 eğitmen, bin 599 sağlık memuru, 213 yüksek köy enstitülü yetiştirildi. 1946 yılına değin Köy Enstitüsü sistemi özgün ilkeleriyle işledi. 1947 yılında Köy Enstitülerine öğretmen yetiştiren sistemin merkezi sayılan Hasanoğlan Yüksek Köy Enstitüsü kapatıldı. 1954 tarihinde de çıkarılan bir yasayla Öğretmen Okullarıyla birleştirilerek Köy Enstitüleri temelli kapatıldı.

Bundan sonra asıl yapılması gereken şey; hem Hasanoğlan Köy Enstitüsü ve Yüksek Köy Enstitüsü’nün korunarak, gelecek kuşaklara o dönem buraları yapan ve buralarda eğitim alan insanlarımızın yaptıklarını anlatmak, ki bu o insanlara büyük bir saygı olur, hem de insanımızın Başkent Ankara Hasanoğlan'da  tarihi sorgulamalarına, geçmişi öğrenmelerine, içselleştirmelerine imkan sağlayacak ortamlar oluşturmak olmalıdır."

Ankara Kulübü Derneği Çankaya Şube Başkanı Halil Bahadır Saka da "Hasanoğlan Köy Enstitüsü yerleşkesi büyük bir alana sahip. Yerleşke atıl durumda kalmaya devam etmesin. Yerleşke önemini taşıyan tarihi bir müze olabilir, yemyeşil doğal örtüsü de korunarak bir üniversitesinin yerleşkesi olabilir." dedi.

İşlevsel hale getirilmeli

Saka, "Kullanılmayan binaların büyük bir bölümü yazgısına terk edilmiş durumda. Bugün ise Köy Enstitüsü döneminden kalan okul binaları, atölyeler, yatakhaneler, toplantı salonları, sinema ve müzik salonları, açık hava tiyatrosu ile tarım ve hayvancılık yapılan açık kapalı alanlardan oluşan tüm yapılar terk edilmiş durumda. Hasanoğlan Köy Enstitüsü ve Yüksek Köy Enstitüsü yapısındaki birçok tarihi sanatsal eşya ise kayıtsızlıktan çürüyor. Yerleşke ve üzerinde bulunan yapılar korunmalı, ihtiyaç duyulan yapılar için restorasyon çalışması başlatılmalı. İçerisinde bulunan eşyalarıyla, tarihi sanatsal değeri olan malzemeleriyle birlikte terk edilmiş bir durumda atıl kalmaya devam eden yerleşkedeki yapıların özgün değeri ile birlikte yeniden işlevsel hale getirilerek ülkemize, insanımıza yararlı bir hizmet için sunulması sağlanmalıdır." diye konuştu.

Saka, "Bizlere,  Hasanoğlan’da gösterilen ilgi, alaka ve misafirperverlikten dolayı Ali Kınacı hocamıza, Ankara Kulübü Seymeni Yalçın Meraklı’ya ve Hasanoğlan Eğitim, Kültür, Yardımlaşma ve Çevre Koruma Derneği Başkanı Mehmet Güven hocamıza çok teşekkür ederiz." diyerek sözlerini tamamladı.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ankhaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.