Ressam Ulviye Baykal ile sanat üzerine…

Kültür-Sanat (İHA) - İhlas Haber Ajansı | 05.08.2021 - 16:35, Güncelleme: 05.08.2021 - 16:35
 

Ressam Ulviye Baykal ile sanat üzerine…

Sema KUMRULU Sevgi dolu, insanları çok seven, hümanist bir kadın, Ressam Ulviye Baykal. Uzaktan da olsa onu tanımak istedim. Ben sordum, o anlattı. Bakın Ulviye Baykal neler anlattı;  Ulviye Baykal sizi tanıyarak başlayalım? Ben Tokat/ Artova doğumluyum. Annem Kafkasyalı, babam Erzurumlu, dedelerimizin bir kısmı Tokat'a yerleşmişler. Babamın memuriyeti dolayısıyla çok yer gezdik. Yaşamımın çoğu Ankara'da geçti. İlkokul ve ortaokulu Mimar Kemal'de, liseyi Atatürk Lisesinde bitirip Merkez Bankası'nda işe başladım. Anadolu Üniversitesi İktisat Fakültesi mezunuyum. Nasıl bir ailede büyüdünüz? Çok bilinçli bir ailede büyüdüm. Ailenin ilk kız çocuğu olduğum için çok ilgi alaka gördüm. Ankara Kennedy Caddesi'nde oturuyorduk. Acısıyla, tatlısıyla, çok güzel dostluklarla geçti çocukluğum. Hala aklıma gelince içim cız eder. 1968 kuşağı çocukları olarak çok güzel yetiştiğimize inanıyorum. Bizim nesil büyüklerine saygılı, küçüklerine sevgi dolu, hoşgörülüydü. Sanatın her dalına aşık bir yapım var. Çocukluğum şarkı söyleyerek geçti. Müzik, tiyatro, resim, heykel, kitap okumak hayatım da hep yer aldı. Yapı olarak hümanist bir insanım. İnsanlara sevgiyle dokunmayı, yaklaşmayı çok seviyorum. Çocuklara aşığım adeta. Cinsiyet ayrımı hiç bilmedim. Tüm insanları severek yaklaştım. Allah karşıma hiç kötü insan çıkarmadı. Bu açıdan çok şanslıyım.  Sanat hayatınız nasıl başladı, neler yaptınız? Ortaokulda okurken resimlerim beğenilirdi. Okul sergisi için öğretmenlerimiz alırlardı. Ama ben bankada çalışırken, 'mutlu olacağım bir şeyler yapmalıyım' diyerek resim yapmaya karar verdiğim sırada, posta kutusunda 'Oluşum Sanat' Evi Ercan Gülen Atölyesi'nin el ilanını görünce, hemen kaydımı yaptırdım. İlk günümü hiç unutmam önüme bir venüs heykeli (Tors) koyup, çiz denilince çok şaşırdım, canım çıktı çizene kadar. Ben çiçek, böcek çizeceğimi zannediyordum, meğerse heykele de, resme de böyle başlanırmış..Ardından .desen, gravür, linolyum baskı, sulu boya çalışmaları yaptım.Böylece çocukluğumda başlayan resim sevgisi ağır basınca, 1989 yılından itibaren resim çalışmalarım devam etti.2011 yılından bu yana da Mustafa Ayaz Müzesi'nde Prof. Dr. Mustafa Ayaz danışmanlığında resim çalışmalarımı sürdürdüm. Ayrıca 2019 yılında Azimet Karaman eşliğinde başladığım heykel çalışmalarım da devam ediyor. Hocalarım konusunda çok şanslı bir insanım. Onlar gerek sanat duruşları, gerek aileleri ile örnek insanlar. Artık ailemden olan Mustafa Ayaz hocama, heykeltıraşların kralı Azimet Karaman hocama çok şey borçluyum. ARTI 14 Grubunu kurarak, 2 yıl boyunca 7 Kadın Grubu ile birlikte başkanlığını yürüttüm. 100'den fazla dernek ve banka sergilerine katıldım, festivallerde yer aldım. 8 kişisel sergi açtım. AKRD, AGSAD, GESAM üyesiyim.10'dan fazla fazla serginin küratörlüğünü yaptım. Yurt dışında; Fransa, Arnavutluk, Polonya ve Ukrayna'da karma sergilere katıldım. Pandemi günlerini için neler düşünüyorsunuz, nasıl geçiyor? Doğayı katlettiğimiz için tabiatın bizlere böyle bir ceza vereceğini bekliyordum zaten. Artık zengin, yoksul diye bir ayrım kalmadı. Tüm dünya bu hastalıktan nasibini aldı. Özellikle sağlıkçılara çok üzülüyorum. Hayatını kaybedenlerin birer görev şehidi olduğunu düşünüyorum. Umarım insanlar bu süreçte biraz akıllanırlar. Bu günlerde fazla resim çalışması yapamadım ama eğitim almaya karar verdim. Çocuklara olan aşırı sevgim beni  'Çocuk Resim Analizleri ve Psikolojik Testler Eğitimi almaya sevk etti Bu eğitimin amacı; çocuk resimlerini analiz etmek. Resim yapamadım ama ders çalışıyorum. Pandemi sürecindeki tek sıkıntım, insanlara uzaktan bakmak, onlara dokunmak, kucaklayabilmek isterdim. ''Sevgili Ulviye Baykal ile yazıya yansımasa da kahkaha dolu bir sohbet oldu, çok teşekkür ederim.
Sema KUMRULU Sevgi dolu, insanları çok seven, hümanist bir kadın, Ressam Ulviye Baykal. Uzaktan da olsa onu tanımak istedim. Ben sordum, o anlattı. Bakın Ulviye Baykal neler anlattı;  Ulviye Baykal sizi tanıyarak başlayalım? Ben Tokat/ Artova doğumluyum. Annem Kafkasyalı, babam Erzurumlu, dedelerimizin bir kısmı Tokat'a yerleşmişler. Babamın memuriyeti dolayısıyla çok yer gezdik. Yaşamımın çoğu Ankara'da geçti. İlkokul ve ortaokulu Mimar Kemal'de, liseyi Atatürk Lisesinde bitirip Merkez Bankası'nda işe başladım. Anadolu Üniversitesi İktisat Fakültesi mezunuyum. Nasıl bir ailede büyüdünüz? Çok bilinçli bir ailede büyüdüm. Ailenin ilk kız çocuğu olduğum için çok ilgi alaka gördüm. Ankara Kennedy Caddesi'nde oturuyorduk. Acısıyla, tatlısıyla, çok güzel dostluklarla geçti çocukluğum. Hala aklıma gelince içim cız eder. 1968 kuşağı çocukları olarak çok güzel yetiştiğimize inanıyorum. Bizim nesil büyüklerine saygılı, küçüklerine sevgi dolu, hoşgörülüydü. Sanatın her dalına aşık bir yapım var. Çocukluğum şarkı söyleyerek geçti. Müzik, tiyatro, resim, heykel, kitap okumak hayatım da hep yer aldı. Yapı olarak hümanist bir insanım. İnsanlara sevgiyle dokunmayı, yaklaşmayı çok seviyorum. Çocuklara aşığım adeta. Cinsiyet ayrımı hiç bilmedim. Tüm insanları severek yaklaştım. Allah karşıma hiç kötü insan çıkarmadı. Bu açıdan çok şanslıyım.  Sanat hayatınız nasıl başladı, neler yaptınız? Ortaokulda okurken resimlerim beğenilirdi. Okul sergisi için öğretmenlerimiz alırlardı. Ama ben bankada çalışırken, 'mutlu olacağım bir şeyler yapmalıyım' diyerek resim yapmaya karar verdiğim sırada, posta kutusunda 'Oluşum Sanat' Evi Ercan Gülen Atölyesi'nin el ilanını görünce, hemen kaydımı yaptırdım. İlk günümü hiç unutmam önüme bir venüs heykeli (Tors) koyup, çiz denilince çok şaşırdım, canım çıktı çizene kadar. Ben çiçek, böcek çizeceğimi zannediyordum, meğerse heykele de, resme de böyle başlanırmış..Ardından .desen, gravür, linolyum baskı, sulu boya çalışmaları yaptım.Böylece çocukluğumda başlayan resim sevgisi ağır basınca, 1989 yılından itibaren resim çalışmalarım devam etti.2011 yılından bu yana da Mustafa Ayaz Müzesi'nde Prof. Dr. Mustafa Ayaz danışmanlığında resim çalışmalarımı sürdürdüm. Ayrıca 2019 yılında Azimet Karaman eşliğinde başladığım heykel çalışmalarım da devam ediyor. Hocalarım konusunda çok şanslı bir insanım. Onlar gerek sanat duruşları, gerek aileleri ile örnek insanlar. Artık ailemden olan Mustafa Ayaz hocama, heykeltıraşların kralı Azimet Karaman hocama çok şey borçluyum. ARTI 14 Grubunu kurarak, 2 yıl boyunca 7 Kadın Grubu ile birlikte başkanlığını yürüttüm. 100'den fazla dernek ve banka sergilerine katıldım, festivallerde yer aldım. 8 kişisel sergi açtım. AKRD, AGSAD, GESAM üyesiyim.10'dan fazla fazla serginin küratörlüğünü yaptım. Yurt dışında; Fransa, Arnavutluk, Polonya ve Ukrayna'da karma sergilere katıldım. Pandemi günlerini için neler düşünüyorsunuz, nasıl geçiyor? Doğayı katlettiğimiz için tabiatın bizlere böyle bir ceza vereceğini bekliyordum zaten. Artık zengin, yoksul diye bir ayrım kalmadı. Tüm dünya bu hastalıktan nasibini aldı. Özellikle sağlıkçılara çok üzülüyorum. Hayatını kaybedenlerin birer görev şehidi olduğunu düşünüyorum. Umarım insanlar bu süreçte biraz akıllanırlar. Bu günlerde fazla resim çalışması yapamadım ama eğitim almaya karar verdim. Çocuklara olan aşırı sevgim beni  'Çocuk Resim Analizleri ve Psikolojik Testler Eğitimi almaya sevk etti Bu eğitimin amacı; çocuk resimlerini analiz etmek. Resim yapamadım ama ders çalışıyorum. Pandemi sürecindeki tek sıkıntım, insanlara uzaktan bakmak, onlara dokunmak, kucaklayabilmek isterdim. ''Sevgili Ulviye Baykal ile yazıya yansımasa da kahkaha dolu bir sohbet oldu, çok teşekkür ederim.
Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ankhaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.