EKO İklim Zirvesi'nin ilk "iklim elçileri" Ankara Kent Konseyi Gençlik Meclisi Genel Kurulu'ndan

Güncel (İHA) - İhlas Haber Ajansı | 30.01.2022 - 12:51, Güncelleme: 30.01.2022 - 12:51
 

EKO İklim Zirvesi'nin ilk "iklim elçileri" Ankara Kent Konseyi Gençlik Meclisi Genel Kurulu'ndan

ANKHABER Ankara Kent Konseyi (AKK) Gençlik Meclisi’nin ilk genel kurulu Ankara Ticaret Odası (ATO) Meclis Salonu’nda yapıldı. ‘Sürdürülebilir Gelecek’ temasıyla gerçekleşen AKK Gençlik Meclisi 1. Genel Kurulu’nda genç iklim elçileri gönüllüleri belirlenirken programa Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş da katıldı. Müzik dinletisi ile başlayan Genel Kurulu Konuralp Orakçı sundu. ABB Başkanı Mansur Yavaş’ın yanı sıra AKK Yürütme Kurulu Başkanı Halil İbrahim Yılmaz, AKK Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Savaş Zafer Şahin, Büyükşehir Belediyesi bürokratları, AKK Yürütme Kurulu Üyeleri, Çalışma Grubu sözcüleri, Meclis sözcüleri ve gençler katıldı. ‘Üniversite Ankara’da Okunur’ ile Genel Kurula özel olarak hazırlanan videoların ardından Ankara Kent Konseyi Başkent Gençlik Meclisi üyeleri bugüne kadar yapılan çalışmaları ve hedeflerini anlattı. 30-31 Mart’ta Ankara’da gerçekleşecek olan EKO İklim Ekonomi ve İklim Değişikliği Zirvesi için de genç iklim elçileri gönüllüleri hazırlanan web sitesi üzerinden kaydedildi. Ankara en iyilerin kenti olsun Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, Kent Konseyi üzerinden gelen önerilerin önemli olduğunu belirterek, şöyle konuştu: “Benim bu kentte yaşayan herkesin aklına ihtiyacım var. Kent Konseyi’nin çok faydasını gördük. Alacağınız talepler bize iletilecek. Bugünkü gençlik en iyi telefonu kullanmayı hak ediyor. Her şeyin en iyisini kullansa keşke gençlerimiz. Nesiller arasında büyük farklar var. Bugünkü gençler çok iyi yetişti. Biz sizlere iyi imkanlar sunmalıyız. Büyükşehir Belediyesi’nden siz neler istiyorsunuz, ne tür yeşil alanlar, kütüphaneler istiyorsanız bizlere bunları iletmenizi istiyorum. Bunu yapmak da bizim boynumuzun borcu. Gençlik Meclisi aracılığıyla bize gelenleri ayrım yapmadan sizlere sunacağız. Yaşanan sıkıntıları çözmek için varız. Sizlerin hayatlarını kolaylaştıracak her şeyi yapmaya hazırız. Biz şu an 1800’e yakın öğrenciye bakmaya devam ediyoruz. Üniversite Ankara Okunur demeye ve gençlerimizin bu kentte kalmasını hedefliyoruz. Katkılarınızdan dolayı teşekkür ediyorum. Size verilecek öğüde gerek yok siz her şeyin en iyisini yapıyorsunuz zaten. Ankara en iyi bilim insanlarının yetiştiği kent olsun.” Gençlik bozulmadı! Ankara Kent Konseyi Başkanı Halil İbrahim Yılmaz, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş’a söz verdiği gibi bu kente barış getirdiği için teşekkür ederek, oluşan katılımcı yapının öneminden bahsetti. Ankara’nın aşık olunacak bir şehir olduğunu belirten AKK Başkanı Yılmaz, şunları söyledi: “İnsanlık yüzyıllardır arayış içinde. M.Ö. 400’lerde “zamanın kötüleştiğini” kaydeden Konfüçyüs Doğu’da; Sokrat ve ondan yüz yıl sonra Aristo ise Batı’da aynı şeyi arıyorlardı. Kendi kaderini tüm insanlığın kaderiyle birleştirmiş; insanlık için çalışan “üstün insanın nasıl inşa edileceğine” bir cevap arıyorlardı. Bugün hâlâ insanlık aynı sorunun cevabını bulmakla meşgul. 2500 yıldır aynı cümle dillerimize pelesenk olmuş durumda:           “Gençlik bozuldu.” Bu cümlenin ünlü filozoflar yahut kendi halinde insanlar tarafından dillendirilmesinin bir önemi yok. Çünkü bu cümle, insanlığın boğuştuğu sorunların nedenini ortaya koymaktan çok, onları gençlerin omuzlarına yükleme kolaycılığından başka bir anlam ifade etmiyor. Oysa şu soruyu sormalı değil miyiz? “Bozulan gençlik mi, yoksa gençliğe iyi örnek teşkil edemeyen yetişkinler mi?” Evet, maalesef soruyu bu şekilde sormadığımız için yüzyıllardır yıldır benzer sorunlarla boğuşuyoruz. Soruyu bir türlü doğru soramayan insanlık; bugün dünyayı kurtarma telaşına düşmüş durumda. Birkaç ay önce COP26 Zirvesi’nde Ankara’mızı temsil etmek üzere İskoçya'nın Glasgow şehrindeydim. 197 ülkenin katılımıyla gerçekleştirilen dev bir organizyonda                    sizleri temsil ettim. Orada pişmanlıklar ve umutlar konuşuldu. Orada aslında sizler konuşuldunuz. Yaşça büyük olan bizlerin 20. Yüzyıl boyunca yaptıkları hataları sizlerin nasıl telafi edeceğiniz konuşuldu. Gençlik; tüm yeniliklerin yalnızca enerji kaynağı değil aynı zamanda anasıdır. Gençliği toylukla, yanlış yapmakla, bilmemekle, bozulmakla itham etmek, sadece geleceğimizi değil bugünümüzü de kaybetmek anlamı taşıyacaktır. Çünkü Büyük Önder Atatürk’ün dikkat çektiği “kuruculuk” özelliği, bizatihi bugüne işaret etmektedir. Kıymetli kardeşlerim! Umudumuzu kaybetmeyelim! Mevlana’nın dediği gibi: Bazen bitmek bilmeyen dertler yağmur olur, üstüne yağar. Ama unutmamalıyız ki, rengârenk gökkuşağı, yağmurdan sonra çıkar. Sizlere sadece Ankara’mızın ve Türkiye’mizin değil, tüm insanlığın gökkuşağı olarak bakıyoruz. Birbirini ayrıştıran değil tam aksine tamamlayan o muhteşem renklerinizle bizlere daha mutlu, huzurlu, sağlıklı ve aydınlık bir gelecek kuracaksınız. Tıpkı; baharı müjdeleyen rengârenk çiçekler ve tıpkı zor günlerin ardından doğan gökkuşağının o muhteşem renkleri gibi. Kendisini rahmetle andığım üstad Doğan Cüceloğlu gençlerin başarısının bilgide değil varoluşunda olduğunu ifade eder. Varoluş; kuşkusuz üzerine külliyatlar dizilebilecek bir kavram. Ancak bugün burada olma nedenimizi de bir varoluş mücadelesine tanıklık olarak nitelendirebilirim. Bu kentin mayasında dayanışma vardır arkadaşlar. Gerektiğinde bir milletin varoluşu için; gerektiğinde ise ortak aklın var olması için. Ve biz; o varoluş dayanışmasına meclis diyoruz. Bugün var olmak için burdayız! Bağımsızlık benim karakterimdir diyerek bağımsızlığa giden yolda; Türkiye Büyük Millet Meclisini bu kentte kuran o büyük liderin çocukları; Kıymetli kardeşlerim, sizler bu mecliste var olurken bu kentin geleceğini de yine bu mecliste var edeceksiniz, buna tüm kalbimle inanıyorum. Hayalleriniz bu mecliste sese dönüşecek, bu mecliste hayallerinizi gerçeğe taşıyacaksınız. Hayalin DNA’sına uygun hayal kuranların Türkiye’deki oranını  tahmin edebilir misiniz? Arkadaşlar sadece %15. Biz hayal kurduğumuzu sanıyoruz ama maalesef sadece umuyoruz. Hayal yoksa girişimcilik yok, girişimcilik yoksa da başkalarının geleceğinin geleceğiniz olması içten bile değildir. Girişimciliği sadece ticaret boyutunda ele almayın. Yaşamak istediğiniz gelecek adına attığınız her adım, döktüğünüz her damla ter en az hayalleriniz kadar değerli. Gençlik meclisimiz sadece üyeleri için değil kentteki tüm gençlerin geleceği açısından çok önemli bir girişim. Bu girişim geleceğe dair ne varsa kendine dert edinecek, çözüm yollarını bulacak. Çünkü gence dokunan her konu bir geleceğin konusudur. İşte bu yüzdendir ki Gençlik Meclisimizin geleceğe dair bir farkındalık reaktörü olarak görev yapacağına inanıyorum. Geleceğe tehdit her konuyu gündeme taşıyacak, gündemde tutacak ve aksiyon planları geliştirip, uygulayacak bir gençlik meclisinin varlığı bizler için sigortadır. Bu nedenledir ki, geçtiğimiz aylarda Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin imzaladığı Paris Anlaşması da Gençlik meclisimizi n asli mesailerinden biri olmalıdır. Girişimcilik ekosisteminde yepyeni kuraların yazılmasına neden olan Avrupa Birliği’nin “Yeşil Mutabakat”ı gençlik meclisimizin ihtisas alanlarından biri olmalıdır. 2050’ye kadar “karbon nötr” seviyesine ulaşmak sadece Avrupa’nın değil gençlik meclisimizin de hedefi olmalıdır. İklim değişikliği ve ekonomi arasındaki ilişkiyi çözümleyen ve özümseyen bir gençlik merkezi, uluslararası rekabette karbon vergisi faktörünü Türkiye lehine gündemden çıkarabilmelidir. Çünkü diğer birçok konuda olduğu gibi iklimde de Jül Sezar’ın geri dönülmez durumu tanımladığı o meşhur aşamaya gelmedik: “Alea iacta est (Aleya Yakta Est)-zar atıldı-” Henüz bu oyunda zar atılmadı ve biz de iklimde oyunun yeni kurallarını yeşille, çevreyle, doğayla barışık katılımcı kültürü benimseyen bir belediye başkanıyla dünyaya örnek olmak için hazırız! Sizleri de gönüllü iklim elçisi olmaya davet ediyorum” Kent Konseyi bir son değil bir süreçtir Ankara Kent Konseyi Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Savaş Zafer Şahin, ismi üzerinden yaptığı örnekleme ve açıklamayla gençlere seslendi: “Sizler de isminizin içeriğini zamanla dolduracaksınız. Birlikte iyilik, güzellik için ‘savaş’a çıktığımız arkadaşlarımızla bir gün ‘zafer’e ulaşacağımızı ve ‘şahin’ gibi nereye gitmek istersek oraya gideceğiz. Kent Konseyi ortak akılla doğruluğa, yaşanabilir bir hayata ulaşma mecrasıdır. Kent Konseyi bir son değil bir süreçtir. Kent Konseyi demokratik katılımcı bir toplum hedefindedir. Bunun için hoşgörüyle müzakere içinde olacağız.” Prof. Dr. Şahin, Ankara Kent Konseyi’nin çalışma şekli ve yapısı hakkında da bilgiler verdi. AKK Gençlik Meclisi Başkanı seçilen Halil Ecer, “Burada tüm ideolojiden katılım gösteren herkese teşekkür ediyorum. Gençlerin yaşadığı problemleri çözmek için çalışacağız” dedi. #başkentingençaklı #gençiklimelçileri
ANKHABER Ankara Kent Konseyi (AKK) Gençlik Meclisi’nin ilk genel kurulu Ankara Ticaret Odası (ATO) Meclis Salonu’nda yapıldı. ‘Sürdürülebilir Gelecek’ temasıyla gerçekleşen AKK Gençlik Meclisi 1. Genel Kurulu’nda genç iklim elçileri gönüllüleri belirlenirken programa Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş da katıldı. Müzik dinletisi ile başlayan Genel Kurulu Konuralp Orakçı sundu. ABB Başkanı Mansur Yavaş’ın yanı sıra AKK Yürütme Kurulu Başkanı Halil İbrahim Yılmaz, AKK Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Savaş Zafer Şahin, Büyükşehir Belediyesi bürokratları, AKK Yürütme Kurulu Üyeleri, Çalışma Grubu sözcüleri, Meclis sözcüleri ve gençler katıldı. ‘Üniversite Ankara’da Okunur’ ile Genel Kurula özel olarak hazırlanan videoların ardından Ankara Kent Konseyi Başkent Gençlik Meclisi üyeleri bugüne kadar yapılan çalışmaları ve hedeflerini anlattı. 30-31 Mart’ta Ankara’da gerçekleşecek olan EKO İklim Ekonomi ve İklim Değişikliği Zirvesi için de genç iklim elçileri gönüllüleri hazırlanan web sitesi üzerinden kaydedildi. Ankara en iyilerin kenti olsun Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, Kent Konseyi üzerinden gelen önerilerin önemli olduğunu belirterek, şöyle konuştu: “Benim bu kentte yaşayan herkesin aklına ihtiyacım var. Kent Konseyi’nin çok faydasını gördük. Alacağınız talepler bize iletilecek. Bugünkü gençlik en iyi telefonu kullanmayı hak ediyor. Her şeyin en iyisini kullansa keşke gençlerimiz. Nesiller arasında büyük farklar var. Bugünkü gençler çok iyi yetişti. Biz sizlere iyi imkanlar sunmalıyız. Büyükşehir Belediyesi’nden siz neler istiyorsunuz, ne tür yeşil alanlar, kütüphaneler istiyorsanız bizlere bunları iletmenizi istiyorum. Bunu yapmak da bizim boynumuzun borcu. Gençlik Meclisi aracılığıyla bize gelenleri ayrım yapmadan sizlere sunacağız. Yaşanan sıkıntıları çözmek için varız. Sizlerin hayatlarını kolaylaştıracak her şeyi yapmaya hazırız. Biz şu an 1800’e yakın öğrenciye bakmaya devam ediyoruz. Üniversite Ankara Okunur demeye ve gençlerimizin bu kentte kalmasını hedefliyoruz. Katkılarınızdan dolayı teşekkür ediyorum. Size verilecek öğüde gerek yok siz her şeyin en iyisini yapıyorsunuz zaten. Ankara en iyi bilim insanlarının yetiştiği kent olsun.” Gençlik bozulmadı! Ankara Kent Konseyi Başkanı Halil İbrahim Yılmaz, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş’a söz verdiği gibi bu kente barış getirdiği için teşekkür ederek, oluşan katılımcı yapının öneminden bahsetti. Ankara’nın aşık olunacak bir şehir olduğunu belirten AKK Başkanı Yılmaz, şunları söyledi: “İnsanlık yüzyıllardır arayış içinde. M.Ö. 400’lerde “zamanın kötüleştiğini” kaydeden Konfüçyüs Doğu’da; Sokrat ve ondan yüz yıl sonra Aristo ise Batı’da aynı şeyi arıyorlardı. Kendi kaderini tüm insanlığın kaderiyle birleştirmiş; insanlık için çalışan “üstün insanın nasıl inşa edileceğine” bir cevap arıyorlardı. Bugün hâlâ insanlık aynı sorunun cevabını bulmakla meşgul. 2500 yıldır aynı cümle dillerimize pelesenk olmuş durumda:           “Gençlik bozuldu.” Bu cümlenin ünlü filozoflar yahut kendi halinde insanlar tarafından dillendirilmesinin bir önemi yok. Çünkü bu cümle, insanlığın boğuştuğu sorunların nedenini ortaya koymaktan çok, onları gençlerin omuzlarına yükleme kolaycılığından başka bir anlam ifade etmiyor. Oysa şu soruyu sormalı değil miyiz? “Bozulan gençlik mi, yoksa gençliğe iyi örnek teşkil edemeyen yetişkinler mi?” Evet, maalesef soruyu bu şekilde sormadığımız için yüzyıllardır yıldır benzer sorunlarla boğuşuyoruz. Soruyu bir türlü doğru soramayan insanlık; bugün dünyayı kurtarma telaşına düşmüş durumda. Birkaç ay önce COP26 Zirvesi’nde Ankara’mızı temsil etmek üzere İskoçya'nın Glasgow şehrindeydim. 197 ülkenin katılımıyla gerçekleştirilen dev bir organizyonda                    sizleri temsil ettim. Orada pişmanlıklar ve umutlar konuşuldu. Orada aslında sizler konuşuldunuz. Yaşça büyük olan bizlerin 20. Yüzyıl boyunca yaptıkları hataları sizlerin nasıl telafi edeceğiniz konuşuldu. Gençlik; tüm yeniliklerin yalnızca enerji kaynağı değil aynı zamanda anasıdır. Gençliği toylukla, yanlış yapmakla, bilmemekle, bozulmakla itham etmek, sadece geleceğimizi değil bugünümüzü de kaybetmek anlamı taşıyacaktır. Çünkü Büyük Önder Atatürk’ün dikkat çektiği “kuruculuk” özelliği, bizatihi bugüne işaret etmektedir. Kıymetli kardeşlerim! Umudumuzu kaybetmeyelim! Mevlana’nın dediği gibi: Bazen bitmek bilmeyen dertler yağmur olur, üstüne yağar. Ama unutmamalıyız ki, rengârenk gökkuşağı, yağmurdan sonra çıkar. Sizlere sadece Ankara’mızın ve Türkiye’mizin değil, tüm insanlığın gökkuşağı olarak bakıyoruz. Birbirini ayrıştıran değil tam aksine tamamlayan o muhteşem renklerinizle bizlere daha mutlu, huzurlu, sağlıklı ve aydınlık bir gelecek kuracaksınız. Tıpkı; baharı müjdeleyen rengârenk çiçekler ve tıpkı zor günlerin ardından doğan gökkuşağının o muhteşem renkleri gibi. Kendisini rahmetle andığım üstad Doğan Cüceloğlu gençlerin başarısının bilgide değil varoluşunda olduğunu ifade eder. Varoluş; kuşkusuz üzerine külliyatlar dizilebilecek bir kavram. Ancak bugün burada olma nedenimizi de bir varoluş mücadelesine tanıklık olarak nitelendirebilirim. Bu kentin mayasında dayanışma vardır arkadaşlar. Gerektiğinde bir milletin varoluşu için; gerektiğinde ise ortak aklın var olması için. Ve biz; o varoluş dayanışmasına meclis diyoruz. Bugün var olmak için burdayız! Bağımsızlık benim karakterimdir diyerek bağımsızlığa giden yolda; Türkiye Büyük Millet Meclisini bu kentte kuran o büyük liderin çocukları; Kıymetli kardeşlerim, sizler bu mecliste var olurken bu kentin geleceğini de yine bu mecliste var edeceksiniz, buna tüm kalbimle inanıyorum. Hayalleriniz bu mecliste sese dönüşecek, bu mecliste hayallerinizi gerçeğe taşıyacaksınız. Hayalin DNA’sına uygun hayal kuranların Türkiye’deki oranını  tahmin edebilir misiniz? Arkadaşlar sadece %15. Biz hayal kurduğumuzu sanıyoruz ama maalesef sadece umuyoruz. Hayal yoksa girişimcilik yok, girişimcilik yoksa da başkalarının geleceğinin geleceğiniz olması içten bile değildir. Girişimciliği sadece ticaret boyutunda ele almayın. Yaşamak istediğiniz gelecek adına attığınız her adım, döktüğünüz her damla ter en az hayalleriniz kadar değerli. Gençlik meclisimiz sadece üyeleri için değil kentteki tüm gençlerin geleceği açısından çok önemli bir girişim. Bu girişim geleceğe dair ne varsa kendine dert edinecek, çözüm yollarını bulacak. Çünkü gence dokunan her konu bir geleceğin konusudur. İşte bu yüzdendir ki Gençlik Meclisimizin geleceğe dair bir farkındalık reaktörü olarak görev yapacağına inanıyorum. Geleceğe tehdit her konuyu gündeme taşıyacak, gündemde tutacak ve aksiyon planları geliştirip, uygulayacak bir gençlik meclisinin varlığı bizler için sigortadır. Bu nedenledir ki, geçtiğimiz aylarda Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin imzaladığı Paris Anlaşması da Gençlik meclisimizi n asli mesailerinden biri olmalıdır. Girişimcilik ekosisteminde yepyeni kuraların yazılmasına neden olan Avrupa Birliği’nin “Yeşil Mutabakat”ı gençlik meclisimizin ihtisas alanlarından biri olmalıdır. 2050’ye kadar “karbon nötr” seviyesine ulaşmak sadece Avrupa’nın değil gençlik meclisimizin de hedefi olmalıdır. İklim değişikliği ve ekonomi arasındaki ilişkiyi çözümleyen ve özümseyen bir gençlik merkezi, uluslararası rekabette karbon vergisi faktörünü Türkiye lehine gündemden çıkarabilmelidir. Çünkü diğer birçok konuda olduğu gibi iklimde de Jül Sezar’ın geri dönülmez durumu tanımladığı o meşhur aşamaya gelmedik: “Alea iacta est (Aleya Yakta Est)-zar atıldı-” Henüz bu oyunda zar atılmadı ve biz de iklimde oyunun yeni kurallarını yeşille, çevreyle, doğayla barışık katılımcı kültürü benimseyen bir belediye başkanıyla dünyaya örnek olmak için hazırız! Sizleri de gönüllü iklim elçisi olmaya davet ediyorum” Kent Konseyi bir son değil bir süreçtir Ankara Kent Konseyi Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Savaş Zafer Şahin, ismi üzerinden yaptığı örnekleme ve açıklamayla gençlere seslendi: “Sizler de isminizin içeriğini zamanla dolduracaksınız. Birlikte iyilik, güzellik için ‘savaş’a çıktığımız arkadaşlarımızla bir gün ‘zafer’e ulaşacağımızı ve ‘şahin’ gibi nereye gitmek istersek oraya gideceğiz. Kent Konseyi ortak akılla doğruluğa, yaşanabilir bir hayata ulaşma mecrasıdır. Kent Konseyi bir son değil bir süreçtir. Kent Konseyi demokratik katılımcı bir toplum hedefindedir. Bunun için hoşgörüyle müzakere içinde olacağız.” Prof. Dr. Şahin, Ankara Kent Konseyi’nin çalışma şekli ve yapısı hakkında da bilgiler verdi. AKK Gençlik Meclisi Başkanı seçilen Halil Ecer, “Burada tüm ideolojiden katılım gösteren herkese teşekkür ediyorum. Gençlerin yaşadığı problemleri çözmek için çalışacağız” dedi. #başkentingençaklı #gençiklimelçileri
Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ankhaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.