ATO Başkanı Gürsel Baran büyüme rakamlarını değerlendirdi

Ekonomi 31.08.2023 - 14:02, Güncelleme: 31.08.2023 - 14:02
 

ATO Başkanı Gürsel Baran büyüme rakamlarını değerlendirdi

ATO Başkanı Baran, yazılı bir açıklama yaparak Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK), 2023 yılının ikinci çeyreğine ilişkin açıkladığı Gayrisafi Yurt içi Hasıla (GSYH) rakamlarını değerlendirdi.
Ankara Ticaret Odası (ATO) Yönetim Kurulu Başkanı Gürsel Baran, küresel ekonomideki daralmaya, ihracattaki düşüşe rağmen Türkiye’nin 2023 yılının ikinci çeyreğinde yüzde 3,8’lik büyüme performansı göstermesinin önemli olduğunu belirterek, “Depremin olumsuz etkilerinin bertaraf edilmeye çalışıldığı, küresel ekonomide daralma sinyallerinin sıklaştığı ve bunun da ihracat rakamlarına yansıdığı süreçte büyümeyi sürdürebilmek çok önemli. Büyümenin sürdürülebilir olması için yatırım, üretim ve ihracatın kucaklayıcı hale gelmesini sağlamamız şart” dedi. ATO Başkanı Baran, yazılı bir açıklama yaparak Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK), 2023 yılının ikinci çeyreğine ilişkin açıkladığı Gayrisafi Yurt içi Hasıla (GSYH) rakamlarını değerlendirdi. GSYH’yı oluşturan faaliyetlere bakıldığında hizmetlerin yüzde 6,4, inşaatın yüzde 6,2, kamu yönetimi, eğitim, insan sağlığı ve sosyal hizmet faaliyetlerinin yüzde 5,1, finans ve sigorta faaliyetlerinin yüzde 4,9, gayrimenkul faaliyetlerinin yüzde 3,2, bilgi ve iletişim faaliyetlerinin yüzde 1,3 ve tarım sektörünün yüzde 1,2 arttığını kaydeden Baran, bu süreçte sanayinin yüzde 2,6, mesleki, idari ve destek hizmet faaliyetlerinin yüzde 1,2 azaldığını söyledi. Türkiye’nin küresel ekonominin sancılar yaşadığı pandemi sürecinden bu yana büyüme performansını sürdürdüğünü hatırlatan Baran, küresel ekonomideki tablonun daha da ağırlaştığını ve bu durumun Türkiye’nin ihracatına etki ettiğini kaydetti. 11 ilde yıkıma yol açan depremin genel hayata ve ekonomiye olumsuz yönde etkisi bulunduğunu kaydeden Baran, depremzedeler için konut yapım sürecinin başlamasının inşaat sektörünü dolayısıyla da ilgili sektörleri ivmelendirdiğini bildirdi. Baran, enflasyonla mücadele ve para politikasındaki değişikliklerin, üretim ve tüketimi doğrudan etkilediğine dikkat çekti. Baran, “Küresel büyümenin iki lokomotifi Çin ve ABD başta olmak üzere çeşitli ülkelerden gelen durgunluk sinyalleri, dış pazardaki daralma içerde üretim ve ihracatı negatif yönde etkilerden, deprem bölgesini yeniden canlandırmak üzere yapılan çalışmalar ekonomimizin büyümesine de katkı sağlamış durumda” dedi. Baran, işgücü ödemelerinin ikinci çeyrekte yüzde 116,3 oranında arttığına da dikkat çekerek, “Para politikasındaki değişiklik ve enflasyonla mücadele süreci, finansmana erişimin güçleşmesi, öz sermayesi güçlü olmayan reel sektörün hareket kabiliyetini daraltırken, işgücü ödemeleri bu tablonun daha da derinleşmesine yol açmaktadır. Ülke olarak büyümenin kalıcı hale gelerek refah artışına katkı sağlaması için üretim yapımızı elden geçirerek, küresel ekonominin ortaya çıkardığı fırsatları değerlendirebilir hale getirmemiz, bunların yanı sıra da nüfusumuzun yarısı kadar olan gençlerimizi değerlendirecek iş alanları oluşturmamız gerekiyor. Orta Vadeli Planda bu yaklaşımın yer alacağını ümit ediyoruz.” diye konuştu.
ATO Başkanı Baran, yazılı bir açıklama yaparak Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK), 2023 yılının ikinci çeyreğine ilişkin açıkladığı Gayrisafi Yurt içi Hasıla (GSYH) rakamlarını değerlendirdi.

Ankara Ticaret Odası (ATO) Yönetim Kurulu Başkanı Gürsel Baran, küresel ekonomideki daralmaya, ihracattaki düşüşe rağmen Türkiye’nin 2023 yılının ikinci çeyreğinde yüzde 3,8’lik büyüme performansı göstermesinin önemli olduğunu belirterek, “Depremin olumsuz etkilerinin bertaraf edilmeye çalışıldığı, küresel ekonomide daralma sinyallerinin sıklaştığı ve bunun da ihracat rakamlarına yansıdığı süreçte büyümeyi sürdürebilmek çok önemli. Büyümenin sürdürülebilir olması için yatırım, üretim ve ihracatın kucaklayıcı hale gelmesini sağlamamız şart” dedi.

ATO Başkanı Baran, yazılı bir açıklama yaparak Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK), 2023 yılının ikinci çeyreğine ilişkin açıkladığı Gayrisafi Yurt içi Hasıla (GSYH) rakamlarını değerlendirdi. GSYH’yı oluşturan faaliyetlere bakıldığında hizmetlerin yüzde 6,4, inşaatın yüzde 6,2, kamu yönetimi, eğitim, insan sağlığı ve sosyal hizmet faaliyetlerinin yüzde 5,1, finans ve sigorta faaliyetlerinin yüzde 4,9, gayrimenkul faaliyetlerinin yüzde 3,2, bilgi ve iletişim faaliyetlerinin yüzde 1,3 ve tarım sektörünün yüzde 1,2 arttığını kaydeden Baran, bu süreçte sanayinin yüzde 2,6, mesleki, idari ve destek hizmet faaliyetlerinin yüzde 1,2 azaldığını söyledi.

Türkiye’nin küresel ekonominin sancılar yaşadığı pandemi sürecinden bu yana büyüme performansını sürdürdüğünü hatırlatan Baran, küresel ekonomideki tablonun daha da ağırlaştığını ve bu durumun Türkiye’nin ihracatına etki ettiğini kaydetti. 11 ilde yıkıma yol açan depremin genel hayata ve ekonomiye olumsuz yönde etkisi bulunduğunu kaydeden Baran, depremzedeler için konut yapım sürecinin başlamasının inşaat sektörünü dolayısıyla da ilgili sektörleri ivmelendirdiğini bildirdi. Baran, enflasyonla mücadele ve para politikasındaki değişikliklerin, üretim ve tüketimi doğrudan etkilediğine dikkat çekti. Baran, “Küresel büyümenin iki lokomotifi Çin ve ABD başta olmak üzere çeşitli ülkelerden gelen durgunluk sinyalleri, dış pazardaki daralma içerde üretim ve ihracatı negatif yönde etkilerden, deprem bölgesini yeniden canlandırmak üzere yapılan çalışmalar ekonomimizin büyümesine de katkı sağlamış durumda” dedi.

Baran, işgücü ödemelerinin ikinci çeyrekte yüzde 116,3 oranında arttığına da dikkat çekerek, “Para politikasındaki değişiklik ve enflasyonla mücadele süreci, finansmana erişimin güçleşmesi, öz sermayesi güçlü olmayan reel sektörün hareket kabiliyetini daraltırken, işgücü ödemeleri bu tablonun daha da derinleşmesine yol açmaktadır. Ülke olarak büyümenin kalıcı hale gelerek refah artışına katkı sağlaması için üretim yapımızı elden geçirerek, küresel ekonominin ortaya çıkardığı fırsatları değerlendirebilir hale getirmemiz, bunların yanı sıra da nüfusumuzun yarısı kadar olan gençlerimizi değerlendirecek iş alanları oluşturmamız gerekiyor. Orta Vadeli Planda bu yaklaşımın yer alacağını ümit ediyoruz.” diye konuştu.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ankhaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.