Dursun Erkılıç
Köşe Yazarı
Dursun Erkılıç
 

‘Ev al vatandaş ol’a farklı bakış

Türkiye’de son 10 yılda en çok tartışılan konular listelense, ‘mülteciler’ özellikle de ‘Suriyeliler’ ilk üçte yer alır. Hiç kimse yerinden, yurdundan, toprağından, vatanından olmak, göç etmek istemez ama Afganistan, Irak, Libya ve Suriye gibi ülkelerin başına gelenler (getirilenler), bu ülke insanlarını Türkiye başta olmak üzere dünyanın çeşitle köşelerine savurdu. Bu felaketi yaşayanların çok azı cepleri para, pek çoğu bohçaları sorun dolu olarak düştü yola… Oluşan toz duman içinde payına en çok sorun düşen ülke ise Türkiye oldu. Bu durum öyle bir hal aldı ki dünyada bir ‘yurtsuzlar ülkesi’ oluştu adeta! Savaş mağduru 100 milyonlarca insana, ülkelerinde huzur bulamayan, gelecek göremeyen 100 binler eklenince, Türkiye gibi ülkelerin sosyal dokusu, demografik yapısı ve ekonomileri sarsıldı. Her şeye rağmen Vatansız olmazdı… Her insan gibi ülkelerini terk etmiş ve terk etmek isteyenler için bir ‘vatan’ arayışı başladı… Dünyanın pek çok ülkesinde başka sebeplerle var olan ‘para ile vatandaşlık uygulaması’, Türkiye’de de ‘şu kadar liralık ev alana vatandaşlık’ uygulaması ile hayat buldu. Bu kapsamda, 2018-2021 yılları arasında toplam 30 bin 358 adet taşınmaz satışı gerçekleşti. Böylece 19 bin 630 yabancıya gayrimenkul alımı karşılığında vatandaşlık verildi. İtirazı olan var! Kendisi de önce İngiltere ardından Kanada’ya giderek hayallerinin peşine düşen ve bu ülkelerde bir ‘yabancı’ olarak bulunma tecrübesini yaşamış biri olan iş insanı Fesih Zeki Mert diyor ki: -Türkiye’ye yabancıların gelmesine karşı değilim. Bu cümle ile Türkiye’nin bir mülteciler ülkesi olmasını istediğini düşünmeyin. Yaptığımız sohbeti bir diyalog ile aktarmak istersem, monolog girdabındakileri rahatlatır belki! -Yabancının gelmesine karşı değilseniz neye karşısınız? -Yabancının dolarına boyun eğmeye karşıyım. -“Vatandaş olmak için konut sahibi olmak isteyen yabancıya ev satmam” diyorsunuz, neden? -Bu uygulama ile vatandaşlık elde etmek isteyenler Türk ekonomisinin, Türk halkının ve konut sektörünün dengesini bozuyor… Konut fiyatları ve kiralar inanılmaz artışlara sahne oluyor. Bu çok tehlikeli… -Ne yapmak gerekir? -Vatandaş olmak isteyenleri yatırıma yöneltmek, fabrika kurmaya, istihdama katkı sunmaya teşvik etmek gerekir. -Konut satışı ile vatandaşlık uygulaması sürerse ne yapılmalı? -Vatandaş olmak için ev sahibi olanlar yüzde 50 daha fazla vergi ödemeli. -Neden? -Böylece, dengesini bozdukları ekonominin rayına oturmasına katkıları olmalı. Kıssadan hisse… Bu diyardan gitmeyeceğimize göre, deveyi gütmenin yolunu bulmak zorundayız! Zeki Bey bu yola işaret ediyor…
Ekleme Tarihi: 11 Ağustos 2022 - Perşembe

‘Ev al vatandaş ol’a farklı bakış

Türkiye’de son 10 yılda en çok tartışılan konular listelense, ‘mülteciler’ özellikle de ‘Suriyeliler’ ilk üçte yer alır.

Hiç kimse yerinden, yurdundan, toprağından, vatanından olmak, göç etmek istemez ama Afganistan, Irak, Libya ve Suriye gibi ülkelerin başına gelenler (getirilenler), bu ülke insanlarını Türkiye başta olmak üzere dünyanın çeşitle köşelerine savurdu.

Bu felaketi yaşayanların çok azı cepleri para, pek çoğu bohçaları sorun dolu olarak düştü yola…

Oluşan toz duman içinde payına en çok sorun düşen ülke ise Türkiye oldu.

Bu durum öyle bir hal aldı ki dünyada bir ‘yurtsuzlar ülkesi’ oluştu adeta!

Savaş mağduru 100 milyonlarca insana, ülkelerinde huzur bulamayan, gelecek göremeyen 100 binler eklenince, Türkiye gibi ülkelerin sosyal dokusu, demografik yapısı ve ekonomileri sarsıldı.

Her şeye rağmen

Vatansız olmazdı…

Her insan gibi ülkelerini terk etmiş ve terk etmek isteyenler için bir ‘vatan’ arayışı başladı…

Dünyanın pek çok ülkesinde başka sebeplerle var olan ‘para ile vatandaşlık uygulaması’, Türkiye’de de ‘şu kadar liralık ev alana vatandaşlık’ uygulaması ile hayat buldu.

Bu kapsamda, 2018-2021 yılları arasında toplam 30 bin 358 adet taşınmaz satışı gerçekleşti. Böylece 19 bin 630 yabancıya gayrimenkul alımı karşılığında vatandaşlık verildi.

İtirazı olan var!

Kendisi de önce İngiltere ardından Kanada’ya giderek hayallerinin peşine düşen ve bu ülkelerde bir ‘yabancı’ olarak bulunma tecrübesini yaşamış biri olan iş insanı Fesih Zeki Mert diyor ki:

-Türkiye’ye yabancıların gelmesine karşı değilim.

Bu cümle ile Türkiye’nin bir mülteciler ülkesi olmasını istediğini düşünmeyin.

Yaptığımız sohbeti bir diyalog ile aktarmak istersem, monolog girdabındakileri rahatlatır belki!

-Yabancının gelmesine karşı değilseniz neye karşısınız?

-Yabancının dolarına boyun eğmeye karşıyım.

-“Vatandaş olmak için konut sahibi olmak isteyen yabancıya ev satmam” diyorsunuz, neden?

-Bu uygulama ile vatandaşlık elde etmek isteyenler Türk ekonomisinin, Türk halkının ve konut sektörünün dengesini bozuyor… Konut fiyatları ve kiralar inanılmaz artışlara sahne oluyor. Bu çok tehlikeli…

-Ne yapmak gerekir?

-Vatandaş olmak isteyenleri yatırıma yöneltmek, fabrika kurmaya, istihdama katkı sunmaya teşvik etmek gerekir.

-Konut satışı ile vatandaşlık uygulaması sürerse ne yapılmalı?

-Vatandaş olmak için ev sahibi olanlar yüzde 50 daha fazla vergi ödemeli.

-Neden?

-Böylece, dengesini bozdukları ekonominin rayına oturmasına katkıları olmalı.

Kıssadan hisse…

Bu diyardan gitmeyeceğimize göre, deveyi gütmenin yolunu bulmak zorundayız! Zeki Bey bu yola işaret ediyor…

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ankhaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.