Şimdi gitmem gerekir

bana kalbimi gösterircesine söylediğin söz bir ağacın dalını çiçeğin yaprağını okşama kuşların ağır dansı düşleri demek olan camların yansısı göğe boşluk dolduran utku yani diyorum ki senin söylediklerin herkesin duyması esasında bilmek isterim ikiye bölünürken kervan halep nerede arşın nerede aklımdaki sözcükler çığ düşürür yere artık manasız ne söylesem kirlenir şimdi gitmem gerekir bunu bilip anlayıp bunu düşlerin taşınmazlığını omzuma ağır bir yük yükleme demek olan yani yıkıldı dünyanın direği gümüş bir iskelede yani diyorum ki senin söylediklerin hayatın içinden gerçek bu ne insan ne de ağaç yıkılır köhne bir evi inşa eder aklımdaki sözcükler sesim haritada dağılır yer kaymada kızıla çalıyor hava müziğin sarmalında gece dans etmek demek olan yağmurun ilkçağ uzantısı gibi geriye doğru gitmenin yani diyorum ki böyle saçma sapan kalıyorum  servilere çıkasım geliyor daha bir saydam çünkü kısalıyor çekinerek girdiğim kapılar