Ferda Balkaya Çetin
Köşe Yazarı
Ferda Balkaya Çetin
 

Beyaz Tren’in Hüznü Kara Trenin Türküsü

Renklerin, mevsimlerin, hüzünlerin ve anıların, tıkırtılar arasında müzik eşliğinde kıvrılarak yol aldığı yerleri hayal etmek bile güzel. Bir de Ankara garından başlayan romantikliğin, hüznün, ölümsüzlüğün, yurt gezilerinin nefesini içinde tutan Beyaz Tren olursa gramofonlar Atatürk’ü fısıldar kulağımıza.  İstanbul’dan İzmit’e denizin ağrısından, İzmit’ten Ankara’ya toprağın sancısından uzanan o son yolculuk…Tarihe yazılan sayılar kalbimize mühürlenmiştir artık bir daha silinmemek üzere. Zamanın akışında anıları yad etmek gururlandırıyor ruhumuzu. Beyazı eşsiz, treni özel yapan izleri düşünürken duygulanmamak mümkün mü? Yolculuklar uzar tren rayları uzar dört mevsim kar olur, yağmur olur, fırtına olur. Varışlar hep hüzünlü olur. Ve istasyonlar Haydarpaşa, Sirkeli, Alsancak… Gitmek ve kalmak arasıdır yaşananlar. Ayrılıktır gitmekler.  Bir başka istasyonda kavuşmaktır aslında. Yalnızlıkları bitirmek gibi olur kimi zaman kalmaklar. Hüzünlü vedalarla başlayan yolculuklar yepyeni bir şehre varıncaya kadar devam eder. Götürdükleri kadar getirdikleri de vardır tren yolculuklarının kendine özgü bir romantizmi, bir ruhu vardır. Eşsiz bir sesi vardır kara trenin, türküleri vardır acı çığlığında: “Kara tren gelmez m’ola / düdüğünü çalmaz m’ola” diye telaşlanırken; “Kara tren gecikir belki hiç gelmez” diye hüzünlenir razı oluruz gecikmesine… Gelecek olan trende beklediklerimiz vardır çünkü. Özlemler vardır. Gurbeti taşır vagon vagon tam kalbimize. “Ah tren kara tren” türküsünü içimize mırıldanırken trenin neredeyse kayarak geçtiği yerlere bıraktığı zifiri duman, yolculuk hikayelerini de yazar; kimi zaman sessiz dağlara, eşsiz bozkırlara, ıssızlığın ortasındaki küçük ve yalnız bir istasyona… Birçok hikayeye tanıklık etmenin romantikliği, hüznü, heyecanı şiir tadındadır adeta. Hiçbir yolculuk tren yolculuklarının hissettirdiği duyguları veremez. Raylarının tıkırtısıyla hayat bırakırlar gelip geçtiklere yerlere. “içimizde rayların uğultusu yüzümüzden trenler geçer (*) Trenler geçerken yüzümüzden; sabrederiz, bekleriz, gecikse de tren yine bekleriz. Kavuşmak için, özlemek için bekleriz. Kara dumanları bekleriz, ufukta birleşen iki çizgiden çıkan kara dumanları. Yanık türküler eşliğinde… (*) Murathan Mungan
Ekleme Tarihi: 06 Kasım 2022 - Pazar

Beyaz Tren’in Hüznü Kara Trenin Türküsü

Renklerin, mevsimlerin, hüzünlerin ve anıların, tıkırtılar arasında müzik eşliğinde kıvrılarak yol aldığı yerleri hayal etmek bile güzel. Bir de Ankara garından başlayan romantikliğin, hüznün, ölümsüzlüğün, yurt gezilerinin nefesini içinde tutan Beyaz Tren olursa gramofonlar Atatürk’ü fısıldar kulağımıza.  İstanbul’dan İzmit’e denizin ağrısından, İzmit’ten Ankara’ya toprağın sancısından uzanan o son yolculuk…Tarihe yazılan sayılar kalbimize mühürlenmiştir artık bir daha silinmemek üzere. Zamanın akışında anıları yad etmek gururlandırıyor ruhumuzu. Beyazı eşsiz, treni özel yapan izleri düşünürken duygulanmamak mümkün mü? Yolculuklar uzar tren rayları uzar dört mevsim kar olur, yağmur olur, fırtına olur. Varışlar hep hüzünlü olur.

Ve istasyonlar Haydarpaşa, Sirkeli, Alsancak… Gitmek ve kalmak arasıdır yaşananlar. Ayrılıktır gitmekler.  Bir başka istasyonda kavuşmaktır aslında. Yalnızlıkları bitirmek gibi olur kimi zaman kalmaklar. Hüzünlü vedalarla başlayan yolculuklar yepyeni bir şehre varıncaya kadar devam eder. Götürdükleri kadar getirdikleri de vardır tren yolculuklarının kendine özgü bir romantizmi, bir ruhu vardır. Eşsiz bir sesi vardır kara trenin, türküleri vardır acı çığlığında: “Kara tren gelmez m’ola / düdüğünü çalmaz m’ola” diye telaşlanırken;

“Kara tren gecikir belki hiç gelmez” diye hüzünlenir razı oluruz gecikmesine…

Gelecek olan trende beklediklerimiz vardır çünkü. Özlemler vardır. Gurbeti taşır vagon vagon tam kalbimize. “Ah tren kara tren” türküsünü içimize mırıldanırken trenin neredeyse kayarak geçtiği yerlere bıraktığı zifiri duman, yolculuk hikayelerini de yazar; kimi zaman sessiz dağlara, eşsiz bozkırlara, ıssızlığın ortasındaki küçük ve yalnız bir istasyona… Birçok hikayeye tanıklık etmenin romantikliği, hüznü, heyecanı şiir tadındadır adeta. Hiçbir yolculuk tren yolculuklarının hissettirdiği duyguları veremez.

Raylarının tıkırtısıyla hayat bırakırlar gelip geçtiklere yerlere.

“içimizde rayların uğultusu

yüzümüzden trenler geçer (*)

Trenler geçerken yüzümüzden; sabrederiz, bekleriz, gecikse de tren yine bekleriz. Kavuşmak için, özlemek için bekleriz. Kara dumanları bekleriz, ufukta birleşen iki çizgiden çıkan kara dumanları. Yanık türküler eşliğinde…

(*) Murathan Mungan

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ankhaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.