Ferda Balkaya Çetin
Köşe Yazarı
Ferda Balkaya Çetin
 

Affan Dede’ye para saydım

“Affan Dede'ye para saydım,  Sattı bana çocukluğumu. ” / C. Sıtkı Tarancı Evet. Geri aldım çocukluğumu. Çocukların o büyülü hayal dünyasındayım çocukluğumu geri aldığımdan beri. Müthiş güçlendim. Kendime bu şansı verdiğim için mutluyum.  Her şey çok değişti. Eğitim metotları, öğrenci-öğretmen ilişkisi, materyaller… Önceki bilgilerime, deneyimlerimi ekleyip yeni yöntemler buluyorum. Yapılanı değil hiç denenmemiş olanları. Üstelik eğitimciyseniz daha da dikkat etmek zorundasınız. Yaptığımız her çalışmanın çağa uygunluğu önemli.  Yeniden öğreniyorum her bilgiyi. Eğitim sistemimizde kalıplaşmış onlarca gereksiz yöntemler var. Kullanmıyorum çoğunu.  Kendilerini güven ortamında hissetmeleri için; problem çözemediklerinde utandırmıyorum, birbirleriyle kıyaslamıyorum, adil davranıyorum, fikirlerine değer veriyorum, içtenlikle seviyorum, gözlerine sevgiyle gülümseyerek bakıyorum, kalplerine dokunuyorum. Sarılıyorum. Sabırla dinliyorum. Sınıf başkanımız yok. Hepsi başkan. Birinci seçmiyorum. Hepsi birinci. Hepsi özel. Başarı kendiliğinden geliyor. Aramızda sadece çizgi mesafesi var. Durmaları gereken yerleri biliyorlar.  Evet. Sınıfımın kapısından içeri girdiğim an çocuğum. Heyecandan yerinde duramayan, yüzünde eşsiz bir tebessümle çocuğum ben. Sınıfımızın duvarlarına istediğimiz zamanlar yazılar yazabiliyor, resimler çizebiliyoruz. Çılgınlık yapıp çığlık atıyoruz. Dolabımızda mısır patlatma makinemiz var. Etrafına toplanıp mısırın patlayışını seyrediyoruz sevinçle. Patlamış mısır yeme ritüeli eşsiz fotoğraflara sahne oluyor.   Bir başka seferde çaya bisküvi batırıp yiyoruz. Güzel havalarda okulumuzun yakınındaki parka gidiyoruz. Salıncakta birbirimizi sallıyoruz. El ele tutuşuyoruz. Koşuyoruz. Birbirimizi yakalamaya çalışıyoruz. Çocuk kitapları okuyoruz birlikte minderlere yatıp… Resfebe her an gündemimizde. Karikatür çiziyoruz. Mizah içimizde, sınıfımızda. Hayata bakışımızda. Ressamları, matematikçileri, bilim insanlarını, araştırıyoruz. Şiir yazıyoruz.  Birlikte keşfediyoruz çoğu zaman. Öylesine muhteşem düşünceleri var ki beni şaşırtıyorlar. Ne çok şey öğrendim onlardan. Hazine değerinde her biri… Diyelim ki değişiklik yapmak istedik saçlarımızda. Kızlarla hep birlikte saçlarımızı örüyoruz ince beliklerle. Ya erkekler? Hak geçmemeli. Onlarla da bir şey bulmalıyız. Şapka takıyoruz istediğimiz model. Şapkalarla ders yapıyoruz. Teneffüslerde müziğimiz yine açık. Dileyen dans ediyor özgürce. Hepimiz çok mutluyuz. Sevinçle okula geliyor sevinçle eve dönüyoruz.  Derste sıkıldığımız an bırakıyoruz kalemleri. Müziğin sözlerine eşlik ediyoruz, hareketlerini yapıyoruz birlikte. Kitap okurken klasik müziğimiz var. Öğrendik Mozart’ın 40. Senfonisini. Ruhumuza, beynimize iyi geldiğini.  İkinci sınıfız biz. Küçüğüz daha. Ama kalbimiz kocaman. Bana kocaman gözlerle mutluluklarından mutluluk saçıyorlar:  - “Öğretmenim, çocuk gibisiniz. ”  Çocuk olmak! Dünyanın en muhteşem duygusu.
Ekleme Tarihi: 28 Nisan 2022 - Perşembe

Affan Dede’ye para saydım

“Affan Dede'ye para saydım,  Sattı bana çocukluğumu. ” / C. Sıtkı Tarancı Evet. Geri aldım çocukluğumu. Çocukların o büyülü hayal dünyasındayım çocukluğumu geri aldığımdan beri. Müthiş güçlendim. Kendime bu şansı verdiğim için mutluyum.  Her şey çok değişti. Eğitim metotları, öğrenci-öğretmen ilişkisi, materyaller… Önceki bilgilerime, deneyimlerimi ekleyip yeni yöntemler buluyorum. Yapılanı değil hiç denenmemiş olanları. Üstelik eğitimciyseniz daha da dikkat etmek zorundasınız. Yaptığımız her çalışmanın çağa uygunluğu önemli.  Yeniden öğreniyorum her bilgiyi. Eğitim sistemimizde kalıplaşmış onlarca gereksiz yöntemler var. Kullanmıyorum çoğunu.  Kendilerini güven ortamında hissetmeleri için; problem çözemediklerinde utandırmıyorum, birbirleriyle kıyaslamıyorum, adil davranıyorum, fikirlerine değer veriyorum, içtenlikle seviyorum, gözlerine sevgiyle gülümseyerek bakıyorum, kalplerine dokunuyorum. Sarılıyorum. Sabırla dinliyorum. Sınıf başkanımız yok. Hepsi başkan. Birinci seçmiyorum. Hepsi birinci. Hepsi özel. Başarı kendiliğinden geliyor. Aramızda sadece çizgi mesafesi var. Durmaları gereken yerleri biliyorlar.  Evet. Sınıfımın kapısından içeri girdiğim an çocuğum. Heyecandan yerinde duramayan, yüzünde eşsiz bir tebessümle çocuğum ben. Sınıfımızın duvarlarına istediğimiz zamanlar yazılar yazabiliyor, resimler çizebiliyoruz. Çılgınlık yapıp çığlık atıyoruz. Dolabımızda mısır patlatma makinemiz var. Etrafına toplanıp mısırın patlayışını seyrediyoruz sevinçle. Patlamış mısır yeme ritüeli eşsiz fotoğraflara sahne oluyor.   Bir başka seferde çaya bisküvi batırıp yiyoruz. Güzel havalarda okulumuzun yakınındaki parka gidiyoruz. Salıncakta birbirimizi sallıyoruz. El ele tutuşuyoruz. Koşuyoruz. Birbirimizi yakalamaya çalışıyoruz. Çocuk kitapları okuyoruz birlikte minderlere yatıp… Resfebe her an gündemimizde. Karikatür çiziyoruz. Mizah içimizde, sınıfımızda. Hayata bakışımızda. Ressamları, matematikçileri, bilim insanlarını, araştırıyoruz. Şiir yazıyoruz.  Birlikte keşfediyoruz çoğu zaman. Öylesine muhteşem düşünceleri var ki beni şaşırtıyorlar. Ne çok şey öğrendim onlardan. Hazine değerinde her biri… Diyelim ki değişiklik yapmak istedik saçlarımızda. Kızlarla hep birlikte saçlarımızı örüyoruz ince beliklerle. Ya erkekler? Hak geçmemeli. Onlarla da bir şey bulmalıyız. Şapka takıyoruz istediğimiz model. Şapkalarla ders yapıyoruz. Teneffüslerde müziğimiz yine açık. Dileyen dans ediyor özgürce. Hepimiz çok mutluyuz. Sevinçle okula geliyor sevinçle eve dönüyoruz.  Derste sıkıldığımız an bırakıyoruz kalemleri. Müziğin sözlerine eşlik ediyoruz, hareketlerini yapıyoruz birlikte. Kitap okurken klasik müziğimiz var. Öğrendik Mozart’ın 40. Senfonisini. Ruhumuza, beynimize iyi geldiğini.  İkinci sınıfız biz. Küçüğüz daha. Ama kalbimiz kocaman. Bana kocaman gözlerle mutluluklarından mutluluk saçıyorlar:  - “Öğretmenim, çocuk gibisiniz. ”  Çocuk olmak! Dünyanın en muhteşem duygusu.
Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ankhaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.