Dursun Erkılıç
Köşe Yazarı
Dursun Erkılıç
 

Matbuattan dijitale

[simple-author-box] Bendeniz mesleğe başlarken ölmüş bir ‘matbuat’ ve havasından geçilmeyen bir ‘basın’ vardı! Şimdi turkuaz renge bürünmüş olsa da, o dem, altın sarısı dikdörtgen haliyle cebimizde taşıdığımız kartı gösterip, ‘basın hocam’ dediğimizde açılmayan kapı yoktu! (Laf aramızda, bazı imtiyazlar da vardı. Neyse!) Farkına vardığımızda pek çok meslektaşımızın kafasını, gözünü yaran ‘medya’, bizi sarıp sarmalamış olan ‘basın’ın peşindeymiş meğer! Öyle bir daldı ki dünyamıza, ‘basın’ın pestilini çıkardı! Pestili paketleyip düne doğru kargoya veren ‘medya’, bünyesine zerk edilmiş ‘dijital’ virüsün farkına çabuk vardı. Ancak ondan kurtulması mümkün değildi. Metastaz öyle bir hal aldı ki, ‘basın’ kadar bile ömür yaşayamayan ‘medya’, baş eğen bir teslimiyetle koltuğunu ‘dijital’e bıraktı! Artık, medya ya da medyatik dünya yıkılmış yerine dijital dünya ikame edilmişti… Bugün o dünyanın içinde çırpınıyor, kıvranıyor ve fakat bir çıkış yolu bulamıyoruz. Buraya kadar anlattıklarımı özetliyorum: Matbuattan basın yolu olmuşuz Basının medyatik külü olmuşuz Medyanın dijital seli olmuşuz Kâğıtsız, boyasız dünya dönemi ‘Savaş’ tabiri doğru Dijital dünyanın diktatörleri, meskun mahal olarak barındıkları Amerika’nın başkanlık seçiminde taraf tutup; birinin klavyesine kilit vururken ötekinin borazanı olunca, küresel kafa dank etti! Türkiye; facebookları, twitterları, whatsaapları, instagramları ve sair mecraları ile üzerine hörelenen dijital diktatoryanın dijital terörüne karşı savaşı erken başlatmıştı ama Avrupa Birliği’nin başına taş yeni düştü ya da yeni çığlık atmaya başladılar! Avrupa’nın tepkisi, değerlendirmesi ve önerisi tek cümle: Dijital dünya denetimsiz kalamaz. Haklılar! Çünkü bir gazetenin başlığına da yansıdığı gibi, “Dijital İmparatorluklar Çağı: 3. Dünya Savaşı” çoktan başlamıştı. Örnek: “Trump ile ‘sosyal medya’ şirketlerinin yaşadığı gerginlik bu kurumların nasıl büyük bir güce ulaştığının kanıtı.” Korkum, dünden… Yazdıklarım beni de korkutuyor! Hiç kimsenin özelinin garantide değil. ANKHABER Gazetesi gibi her haber her bilgi her belge bir anda dünyaya yayılıyor. Korkum, dünü bilmemden kaynaklanıyor. Durum dün şöyleydi: Bir haber eskiden bir gün alırdı Haberi kim yazmış sen/ben bilirdi Gazete, okuru çok zor bulurdu Dijital, anında… Budur önemi El ile dizilen bir gazetede çalışmadım ama Yozgat’ta bir gazeteyi ziyaretimde gördüm, şaşırdım! Şaşırın diye anlatıyorum: Haber ve makale elle yazılır Elle dizilirdi elle bozulur Klişe kazınır, tertip ezilir Zordu ama bugün dünün sanemi Dijital Dünya Çalıştayı Son dönemin dikkat çeken etkinliklerinden biri, “Dijital Dünya Çalıştayı” oldu. Anadolu Yayıncılar Derneği tarafından düzenlenen çalıştayda, “yerel ve ulusal medyanın ülke tanıtımına katkısı ile yeni iletişim teknolojileri” ele alındı. Açılışta Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Prof. Dr. Fahrettin Altun ve AYD Başkanı Sinan Burhan ile RTÜK Başkanı Ebubekir Şahin katılımcılara hitap etti. Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Prof. Dr. Fahrettin Altun’un çalıştay konuşmasındaki, “Yeni iletişim teknolojileri, Türkiye'nin tanıtımına önemli katkılarda bulunacak” tespiti ne kadar önemliyse, “Dijitalleşmenin kültürümüzü yutmasına izin vermemeliyiz” ve “Vatandaşlarımızı her türlü aşırılıktan korumak devletin başlıca görevi” mesajları da o kadar önemli. Ardından oturumlara geçildi. Çok önemli konu başlıkları, konunun uzmanı isimler tarafından anlatıldı, değerlendirildi. Meraklısı, dijital dünyanın her mecrasında konuyu araştırıp bilgi sahibi olabilir. AYD, bu etkinlikte konuşulanları kitaplaştırırsa ya da kendi internet sitesinde kullanıma sunarsa, çalıştayın amaca uygunluğunu berkitmiş olur. Çalıştayın önemi… “Dijital Dünya Çalıştayı”nın önemi adından olduğu kadar Türkiye gerçeklerinden de kaynaklanıyor. Ülkemiz, dünyanın içinde fink atan genç nüfusumuzdan kaynaklanıyor. Toplam nüfusa oranı yüzde 15,6 olan ve bu özelliği ile 28 AB ülkesi arasında birinci sırada bulunan gençlerimiz bu tür etkinliklerle beslenip, ‘fink atmak’ yerine teknoloji üretme sürecini girmeli. Dijital dünya ve dönüşümün içindeki gençler teknolojiyi en iyi bilen ve kullanan olarak, bir süre sonra üreten de olabilir, olmalı…
Ekleme Tarihi: 17 Mart 2021 - Çarşamba

Matbuattan dijitale

[simple-author-box]

Bendeniz mesleğe başlarken ölmüş bir ‘matbuat’ ve havasından geçilmeyen bir ‘basın’ vardı!

Şimdi turkuaz renge bürünmüş olsa da, o dem, altın sarısı dikdörtgen haliyle cebimizde taşıdığımız kartı gösterip, ‘basın hocam’ dediğimizde açılmayan kapı yoktu! (Laf aramızda, bazı imtiyazlar da vardı. Neyse!)

Farkına vardığımızda pek çok meslektaşımızın kafasını, gözünü yaran ‘medya’, bizi sarıp sarmalamış olan ‘basın’ın peşindeymiş meğer! Öyle bir daldı ki dünyamıza, ‘basın’ın pestilini çıkardı!

Pestili paketleyip düne doğru kargoya veren ‘medya’, bünyesine zerk edilmiş ‘dijital’ virüsün farkına çabuk vardı. Ancak ondan kurtulması mümkün değildi. Metastaz öyle bir hal aldı ki, ‘basın’ kadar bile ömür yaşayamayan ‘medya’, baş eğen bir teslimiyetle koltuğunu ‘dijital’e bıraktı!

Artık, medya ya da medyatik dünya yıkılmış yerine dijital dünya ikame edilmişti…

Bugün o dünyanın içinde çırpınıyor, kıvranıyor ve fakat bir çıkış yolu bulamıyoruz.

Buraya kadar anlattıklarımı özetliyorum:

Matbuattan basın yolu olmuşuz Basının medyatik külü olmuşuz Medyanın dijital seli olmuşuz Kâğıtsız, boyasız dünya dönemi

‘Savaş’ tabiri doğru

Dijital dünyanın diktatörleri, meskun mahal olarak barındıkları Amerika’nın başkanlık seçiminde taraf tutup; birinin klavyesine kilit vururken ötekinin borazanı olunca, küresel kafa dank etti!

Türkiye; facebookları, twitterları, whatsaapları, instagramları ve sair mecraları ile üzerine hörelenen dijital diktatoryanın dijital terörüne karşı savaşı erken başlatmıştı ama Avrupa Birliği’nin başına taş yeni düştü ya da yeni çığlık atmaya başladılar!

Avrupa’nın tepkisi, değerlendirmesi ve önerisi tek cümle: Dijital dünya denetimsiz kalamaz.

Haklılar! Çünkü bir gazetenin başlığına da yansıdığı gibi, “Dijital İmparatorluklar Çağı: 3. Dünya Savaşı” çoktan başlamıştı. Örnek: “Trump ile ‘sosyal medya’ şirketlerinin yaşadığı gerginlik bu kurumların nasıl büyük bir güce ulaştığının kanıtı.”

Korkum, dünden…

Yazdıklarım beni de korkutuyor! Hiç kimsenin özelinin garantide değil. ANKHABER Gazetesi gibi her haber her bilgi her belge bir anda dünyaya yayılıyor.

Korkum, dünü bilmemden kaynaklanıyor. Durum dün şöyleydi:

Bir haber eskiden bir gün alırdı Haberi kim yazmış sen/ben bilirdi Gazete, okuru çok zor bulurdu Dijital, anında… Budur önemi

El ile dizilen bir gazetede çalışmadım ama Yozgat’ta bir gazeteyi ziyaretimde gördüm, şaşırdım! Şaşırın diye anlatıyorum:

Haber ve makale elle yazılır Elle dizilirdi elle bozulur Klişe kazınır, tertip ezilir Zordu ama bugün dünün sanemi

Dijital Dünya Çalıştayı

Son dönemin dikkat çeken etkinliklerinden biri, “Dijital Dünya Çalıştayı” oldu. Anadolu Yayıncılar Derneği tarafından düzenlenen çalıştayda, “yerel ve ulusal medyanın ülke tanıtımına katkısı ile yeni iletişim teknolojileri” ele alındı.

Açılışta Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Prof. Dr. Fahrettin Altun ve AYD Başkanı Sinan Burhan ile RTÜK Başkanı Ebubekir Şahin katılımcılara hitap etti.

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Prof. Dr. Fahrettin Altun’un çalıştay konuşmasındaki, “Yeni iletişim teknolojileri, Türkiye'nin tanıtımına önemli katkılarda bulunacak” tespiti ne kadar önemliyse, “Dijitalleşmenin kültürümüzü yutmasına izin vermemeliyiz” ve “Vatandaşlarımızı her türlü aşırılıktan korumak devletin başlıca görevi” mesajları da o kadar önemli.

Ardından oturumlara geçildi. Çok önemli konu başlıkları, konunun uzmanı isimler tarafından anlatıldı, değerlendirildi.

Meraklısı, dijital dünyanın her mecrasında konuyu araştırıp bilgi sahibi olabilir. AYD, bu etkinlikte konuşulanları kitaplaştırırsa ya da kendi internet sitesinde kullanıma sunarsa, çalıştayın amaca uygunluğunu berkitmiş olur.

Çalıştayın önemi…

“Dijital Dünya Çalıştayı”nın önemi adından olduğu kadar Türkiye gerçeklerinden de kaynaklanıyor. Ülkemiz, dünyanın içinde fink atan genç nüfusumuzdan kaynaklanıyor. Toplam nüfusa oranı yüzde 15,6 olan ve bu özelliği ile 28 AB ülkesi arasında birinci sırada bulunan gençlerimiz bu tür etkinliklerle beslenip, ‘fink atmak’ yerine teknoloji üretme sürecini girmeli. Dijital dünya ve dönüşümün içindeki gençler teknolojiyi en iyi bilen ve kullanan olarak, bir süre sonra üreten de olabilir, olmalı…

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ankhaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.