Dursun Erkılıç
Köşe Yazarı
Dursun Erkılıç
 

“Emek ve İş Ahlakı” olmazsa…

Önemli bir toplantı ve değerli bir kitap üzerine birkaç söz etmem gerekiyor. HAK-İŞ Genel Başkanı Mahmut Arslan ve Türkiye Yazarlar Birliği Başkanı Musa Kazım Arıcan’ın da katılarak değerlendirmelerde bulunduğu, “5. Ahlak Şurası”nın ardından hazırlanan “Emek ve İş Ahlakı” kitabının tanıtım törenine katılmam hem dostlarla buluşmama hem de bir mesleki gel git yaşamama vesile oldu. Uzun zaman oldu Şöyle bir hesapladım da çalışma hayatı ile (mesleki bakımdan) iç içeliğim 45 yılı buluyor. Toplu sözleşme törenlerinin imza törenlerine de katıldım grev kararlarının alınmasına, asılmasına da… Sendikal eğitim etkinliklinde de bulundum basın toplantılarında da… “Emeksiz yemek olmaz” deyiminin gereğini hem şahsen yerine getirdim hem de hayatlarını bu zemine oturtanların hal ve gidişiyle haşır neşir oldum. Dolayısıyla çalışma hayatının geneli ile emekçilerin ekmek kavgası ve hak / hukuk mücadelesiyle ilgili sayısız habere, röportaja ve köşe yazısına imza attım… Son tahlilde; çalışma hayatının temel direği ‘emek’ ile onun etrafında şekillenen değerleri özellikle de ‘ahlak’ı hepsinden ayrı tutarım. Boya ve foya… “Hele bunlar üzerine iki çift söz et” diyen olursa; o iki kavramı dünya kadar geniş bir kazana koyar, kaynatır, oluşan karışımı insanların yüzüne sürerim! Böylece kimin ne mal olduğu çıkar ortaya! Boya döküldükçe foyalar da dökülür ortaya! O kişi hukuksuzluk mu yapıyor, emeği mi sömürüyor, stokçuluk mu yapıyor, yetim hakkı mı yiyor sırıtır suratında! Yüreğiyle, vicdanıyla, emeğiyle insanca bir hayat yaşayanlar ise öte yanda sıralanır… “Lafı uzatma da diyeceğini de” diyene; çok değil, üzerinden 7 ay geçmiş olan HAK-İŞ ile Türkiye Yazarlar Birliği düzenlenen “İş Ahlakı, Çalışma Hayatı ve Safahat” konulu “5. Ahlak Şurası”sını hatırlatır, birkaç alıntıya dikkat çekerim. İki gün süren ve 7 farklı oturumun gerçekleştirildiği Şûra, merhum İstiklal Marşı şairimiz Mehmet Âkif Ersoy’a ithafengerçekleştirilmişti… Sonuç Bildirisi İşte o, 5. Ahlak Şurası’nın sonuç bildirisinde yer alan ifadelerden bazısı şöyleydi: -Tüm toplumlar için ortak bir ahlak dili oluşturmanın imkanları aranmalıdır… -Çalışma hayatı, aile huzurunu koruyan bir yaklaşımla tanzim edilmelidir. -Güçlü olanın zayıf olanı ezdiği bir düzen ahlaki olamaz. -Dinimiz, toplumun ahlaki değerlerini hiçe sayarak güven ve huzuru bozan rüşvet, tefecilik, stokçuluk, karaborsacılık ve alışverişte hile, kimi ürünlerde yaşanan fahiş fiyat artışları gibi haksız kazanç yollarına izin vermez. Ve bir toplantı 8 Haziran Çarşamba günü HAK-İŞ Genel Başkanı Mahmut Arslan ve Türkiye Yazarlar Birliği Başkanı Musa Kazım Arıcan’ın da katılarak değerlendirmelerde bulunduğu, yukarıda sözünü ettiğim ve sonuç bildirisinden alıntılar yaptığım, “5. Ahlak Şurası”nın ardından hazırlanan “Emek ve İş Ahlakı” kitabının tanıtım törenine katıldım. Tanıtım toplantısında, doğal olarak, HAK-İŞ Genel Başkanı Mahmut Arslan, Genel Başkan Yardımcıları Dr. Osman Yıldız, Av. Hüseyin Öz, Genel Sekreter Yardımcısı Erdoğan Serdengeçti, Türkiye Yazarlar Birliği Başkanı Musa Kazım Arıcan, Türkiye Yazarlar Birliği Yönetim Kurulu Üyeleri, HAK-İŞ’e bağlı sendikaların Genel Başkan ve Yönetim Kurulu Üyeleri ile akademisyenler ve basın mensupları da vardı. Arslan: büyük onur duyduk HAK-İŞ Genel Başkanı Mahmut Arslan, toplantıda, “Emek ve İş Ahlakı” kitabını yayınlamaktan büyük onur duyduklarını söylerken; Türkiye Yazarlar Birliği Başkanı Musa Kazım Arıcan, HAK-İŞ Konfederasyonu ile birlikte düzenlenen Şûra’nın toplumun tüm kesimlerinin katılımıyla ve de başarıyla gerçekleştirildiğini söyledi. HAK-İŞ Konfederasyonu Genel Başkanı Mahmut Arslan, konuşmasında öyle bir değerlendirmede bulundu ki; buna göre; iş ahlakı sadece işçi-işveren ilişkileriyle sınırlandırılacak kadar küçük ve basit bir konu değildi. Neydi öyleyse? Mahmut Arslan’a göre, “Burada adalet söz konusu. Burada iş düzeni söz konusu”ydu ve de “Bizler burada meseleyi çalışanlar, çalıştıranlar, akademisyenler, sosyologlar, ilahiyatçılar, düşünürler, siyasetçiler, gazeteciler ve aklınıza kimler geliyorsa birlikte oturup geniş anlamda işçi-işveren ilişkilerine yönelik bir modele ihtiyaç olduğunu ifade etmeye çalıştık. Bunu bizler başarabiliriz, bunu bizlerin yapması gerekiyor”du. HAK-İŞ Genel Başkanı Arslan’ın, “Çalışma hayatına bir model sunmayı arzuluyoruz” sözleri, Şûra’da da dtilegetirildiği gibi, “Bugünkü işçi-işveren ilişkileri, bizim kültür, inanç ve değerlerimizi asla temsil etmiyor. Bütünüyle tartışmamız gereken bu konu da bütün paydaşları işin içine katmamız gerekiyor”du. Dr. Osman Yıldız ve emek verenler İçeriğiyle çok değerli bilgi, belge ve de değerlendirmeler sunan kitap, HAK-İŞ Genel Başkan Yardımcısı Dr. Osman Yıldız ve emek verenlerin katkılarıyla önem ve değer kazandı. Türkiye Yazarlar Birliği Başkanı Musa Kazım Arıcan’ın “İş Ahlâkı ve Çalışma Hayatını Masaya Yatırdık” sözlerinin havada kalmaması gerekiyordu! Çünkü… Güzel bir gündü ve ‘ahlak’ gibi çok önemli bir değer, iş ahlakı ve çalışma hayatı gibi konular üzerine bir fikir şöleninin gerçekleşmesi bir beyin fırtınasının yapılması gerekiyordu. Toplantıda bunun yansımaları görüldü… Son söz:  Bu toplantı vesilesiyle anladım ki “Emek ve İş Ahlakı” olmazsa, yandı gülüm keten helva!
Ekleme Tarihi: 09 Haziran 2022 - Perşembe

“Emek ve İş Ahlakı” olmazsa…

Önemli bir toplantı ve değerli bir kitap üzerine birkaç söz etmem gerekiyor.

HAK-İŞ Genel Başkanı Mahmut Arslan ve Türkiye Yazarlar Birliği Başkanı Musa Kazım Arıcan’ın da katılarak değerlendirmelerde bulunduğu, “5. Ahlak Şurası”nın ardından hazırlanan “Emek ve İş Ahlakı” kitabının tanıtım törenine katılmam hem dostlarla buluşmama hem de bir mesleki gel git yaşamama vesile oldu.

Uzun zaman oldu

Şöyle bir hesapladım da çalışma hayatı ile (mesleki bakımdan) iç içeliğim 45 yılı buluyor.

Toplu sözleşme törenlerinin imza törenlerine de katıldım grev kararlarının alınmasına, asılmasına da…

Sendikal eğitim etkinliklinde de bulundum basın toplantılarında da…

“Emeksiz yemek olmaz” deyiminin gereğini hem şahsen yerine getirdim hem de hayatlarını bu zemine oturtanların hal ve gidişiyle haşır neşir oldum.

Dolayısıyla çalışma hayatının geneli ile emekçilerin ekmek kavgası ve hak / hukuk mücadelesiyle ilgili sayısız habere, röportaja ve köşe yazısına imza attım…

Son tahlilde; çalışma hayatının temel direği ‘emek’ ile onun etrafında şekillenen değerleri özellikle de ‘ahlak’ı hepsinden ayrı tutarım.

Boya ve foya…

“Hele bunlar üzerine iki çift söz et” diyen olursa; o iki kavramı dünya kadar geniş bir kazana koyar, kaynatır, oluşan karışımı insanların yüzüne sürerim! Böylece kimin ne mal olduğu çıkar ortaya!

Boya döküldükçe foyalar da dökülür ortaya! O kişi hukuksuzluk mu yapıyor, emeği mi sömürüyor, stokçuluk mu yapıyor, yetim hakkı mı yiyor sırıtır suratında!

Yüreğiyle, vicdanıyla, emeğiyle insanca bir hayat yaşayanlar ise öte yanda sıralanır…

“Lafı uzatma da diyeceğini de” diyene; çok değil, üzerinden 7 ay geçmiş olan HAK-İŞ ile Türkiye Yazarlar Birliği düzenlenen “İş Ahlakı, Çalışma Hayatı ve Safahat” konulu “5. Ahlak Şurası”sını hatırlatır, birkaç alıntıya dikkat çekerim.

İki gün süren ve 7 farklı oturumun gerçekleştirildiği Şûra, merhum İstiklal Marşı şairimiz Mehmet Âkif Ersoy’a ithafengerçekleştirilmişti…

Sonuç Bildirisi

İşte o, 5. Ahlak Şurası’nın sonuç bildirisinde yer alan ifadelerden bazısı şöyleydi:

-Tüm toplumlar için ortak bir ahlak dili oluşturmanın imkanları aranmalıdır…

-Çalışma hayatı, aile huzurunu koruyan bir yaklaşımla tanzim edilmelidir.

-Güçlü olanın zayıf olanı ezdiği bir düzen ahlaki olamaz.

-Dinimiz, toplumun ahlaki değerlerini hiçe sayarak güven ve huzuru bozan rüşvet, tefecilik, stokçuluk, karaborsacılık ve alışverişte hile, kimi ürünlerde yaşanan fahiş fiyat artışları gibi haksız kazanç yollarına izin vermez.

Ve bir toplantı

8 Haziran Çarşamba günü HAK-İŞ Genel Başkanı Mahmut Arslan ve Türkiye Yazarlar Birliği Başkanı Musa Kazım Arıcan’ın da katılarak değerlendirmelerde bulunduğu, yukarıda sözünü ettiğim ve sonuç bildirisinden alıntılar yaptığım, “5. Ahlak Şurası”nın ardından hazırlanan “Emek ve İş Ahlakı” kitabının tanıtım törenine katıldım.

Tanıtım toplantısında, doğal olarak, HAK-İŞ Genel Başkanı Mahmut Arslan, Genel Başkan Yardımcıları Dr. Osman Yıldız, Av. Hüseyin Öz, Genel Sekreter Yardımcısı Erdoğan Serdengeçti, Türkiye Yazarlar Birliği Başkanı Musa Kazım Arıcan, Türkiye Yazarlar Birliği Yönetim Kurulu Üyeleri, HAK-İŞ’e bağlı sendikaların Genel Başkan ve Yönetim Kurulu Üyeleri ile akademisyenler ve basın mensupları da vardı.

Arslan: büyük onur duyduk

HAK-İŞ Genel Başkanı Mahmut Arslan, toplantıda, “Emek ve İş Ahlakı” kitabını yayınlamaktan büyük onur duyduklarını söylerken; Türkiye Yazarlar Birliği Başkanı Musa Kazım Arıcan, HAK-İŞ Konfederasyonu ile birlikte düzenlenen Şûra’nın toplumun tüm kesimlerinin katılımıyla ve de başarıyla gerçekleştirildiğini söyledi.

HAK-İŞ Konfederasyonu Genel Başkanı Mahmut Arslan, konuşmasında öyle bir değerlendirmede bulundu ki; buna göre; iş ahlakı sadece işçi-işveren ilişkileriyle sınırlandırılacak kadar küçük ve basit bir konu değildi.

Neydi öyleyse?

Mahmut Arslan’a göre, “Burada adalet söz konusu. Burada iş düzeni söz konusu”ydu ve de “Bizler burada meseleyi çalışanlar, çalıştıranlar, akademisyenler, sosyologlar, ilahiyatçılar, düşünürler, siyasetçiler, gazeteciler ve aklınıza kimler geliyorsa birlikte oturup geniş anlamda işçi-işveren ilişkilerine yönelik bir modele ihtiyaç olduğunu ifade etmeye çalıştık. Bunu bizler başarabiliriz, bunu bizlerin yapması gerekiyor”du.

HAK-İŞ Genel Başkanı Arslan’ın, “Çalışma hayatına bir model sunmayı arzuluyoruz” sözleri, Şûra’da da dtilegetirildiği gibi, “Bugünkü işçi-işveren ilişkileri, bizim kültür, inanç ve değerlerimizi asla temsil etmiyor. Bütünüyle tartışmamız gereken bu konu da bütün paydaşları işin içine katmamız gerekiyor”du.

Dr. Osman Yıldız ve emek verenler

İçeriğiyle çok değerli bilgi, belge ve de değerlendirmeler sunan kitap, HAK-İŞ Genel Başkan Yardımcısı Dr. Osman Yıldız ve emek verenlerin katkılarıyla önem ve değer kazandı.

Türkiye Yazarlar Birliği Başkanı Musa Kazım Arıcan’ın “İş Ahlâkı ve Çalışma Hayatını Masaya Yatırdık” sözlerinin havada kalmaması gerekiyordu!

Çünkü…

Güzel bir gündü ve ‘ahlak’ gibi çok önemli bir değer, iş ahlakı ve çalışma hayatı gibi konular üzerine bir fikir şöleninin gerçekleşmesi bir beyin fırtınasının yapılması gerekiyordu.

Toplantıda bunun yansımaları görüldü…

Son söz:  Bu toplantı vesilesiyle anladım ki “Emek ve İş Ahlakı” olmazsa, yandı gülüm keten helva!

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ankhaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.