DARBE HARBE BENZER

Güncel (İHA) - İhlas Haber Ajansı | 14.07.2021 - 12:32, Güncelleme: 14.07.2021 - 12:32
 

DARBE HARBE BENZER

Dursun Erkılıç 27 Mayıs 1960 Darbesini kitaplardan okuduk… Talat Aydemir’i ipe götüren 22 Şubat 1962 ve 20 Mayıs 1963 yeltenmelerini anılardan, kitaplardan öğrendik… 12 Mart 1971’de muhtıraların, darbelerin aynı zamanda ‘ölüm’ olduğunu kavradık… 12 Eylül 1980’i pek çoğumuz mağdur olarak yaşadı. 28 Şubat 1997 Postmodern Darbesiyle ‘vesayet’i tanıdık… 27 Nisan 2007 e-muhtırası ile ‘vesayetin tekno-parkı’nı gördük… 15 Temmuz 2016’daki FETÖ’nün darbe girişiminde ise; tanık olduğumuz darbe ve muhtıraların yaydığı korku, acı, işkence gibi duygu ve uygulamaların ötesinde iki şeyi, ihaneti ve Türkiye’yi işgal girişimini gördük… Evet, anladık ki darbe harbe benzermiş! Yenilirsen işgal edilirsin. Yenilseydik vah halimizeydi… Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın şu sözleri her şeyi özetliyor: “Türkiye’yi bölmek istediler. Ama onlar küçültmek istedikçe, bölmek istedikçe, Türkiye büyüdü, büyümeye devam ediyor.” Yüzsüzlerin yüzsüzlüğü Türkiye, alçak FETÖ’nün 15 Temmuz’daki işgal amaçlı hain darbe girişimini atlattı ama Batı, milletin bu destansı zaferinin şokunu hala üzerinden atamadı. Başta da Amerika… Hatırlayın… Adam gibi, bir demokrat gibi ‘geçmiş olsun’ diyen bile yoktu ortalıkta… Nasıl olsun? Darbeci ruhlarının kızarttığı yüzleriyle yüzümüze bakamıyorlardı. Tezgahladıkları, destekledikleri işgalci darbe amacına ulaşsaydı; iç savaş başlatılacak, milyonlarca insan öldürülecek, Suriye sınırımızda oluşturulan koridora yerleştirilen teröristler Türkiye’nin üzerine salınacak ve ülkemiz paramparça edilecekti… Hevesleri kursaklarında kaldı… Ancak, durmak bilmez bir düşmanlıkla yeni yollar, yöntemler denemeye devam ediyorlar…

Dursun Erkılıç

27 Mayıs 1960 Darbesini kitaplardan okuduk…

Talat Aydemir’i ipe götüren 22 Şubat 1962 ve 20 Mayıs 1963 yeltenmelerini anılardan, kitaplardan öğrendik…

12 Mart 1971’de muhtıraların, darbelerin aynı zamanda ‘ölüm’ olduğunu kavradık…

12 Eylül 1980’i pek çoğumuz mağdur olarak yaşadı.

28 Şubat 1997 Postmodern Darbesiyle ‘vesayet’i tanıdık…

27 Nisan 2007 e-muhtırası ile ‘vesayetin tekno-parkı’nı gördük…

15 Temmuz 2016’daki FETÖ’nün darbe girişiminde ise; tanık olduğumuz darbe ve muhtıraların yaydığı korku, acı, işkence gibi duygu ve uygulamaların ötesinde iki şeyi, ihaneti ve Türkiye’yi işgal girişimini gördük…

Evet, anladık ki darbe harbe benzermiş! Yenilirsen işgal edilirsin. Yenilseydik vah halimizeydi…

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın şu sözleri her şeyi özetliyor: “Türkiye’yi bölmek istediler. Ama onlar küçültmek istedikçe, bölmek istedikçe, Türkiye büyüdü, büyümeye devam ediyor.”

Yüzsüzlerin yüzsüzlüğü

Türkiye, alçak FETÖ’nün 15 Temmuz’daki işgal amaçlı hain darbe girişimini atlattı ama Batı, milletin bu destansı zaferinin şokunu hala üzerinden atamadı. Başta da Amerika…

Hatırlayın… Adam gibi, bir demokrat gibi ‘geçmiş olsun’ diyen bile yoktu ortalıkta…

Nasıl olsun? Darbeci ruhlarının kızarttığı yüzleriyle yüzümüze bakamıyorlardı.

Tezgahladıkları, destekledikleri işgalci darbe amacına ulaşsaydı; iç savaş başlatılacak, milyonlarca insan öldürülecek, Suriye sınırımızda oluşturulan koridora yerleştirilen teröristler Türkiye’nin üzerine salınacak ve ülkemiz paramparça edilecekti…

Hevesleri kursaklarında kaldı…

Ancak, durmak bilmez bir düşmanlıkla yeni yollar, yöntemler denemeye devam ediyorlar…

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ankhaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.