Sema Kumrulu
Köşe Yazarı
Sema Kumrulu
 

Uygarlıkları mozaikle bugüne taşıyan sanatçı SUNA GÖZÜM

[simple-author-box] Hacettepe Üniversitesi'nden Rukiye Uçar hocamın bana çok katkısı oldu. Bilgi ve teknikleri öğrendikten sonra bir gün bana 'Mozaik sanatıyla tanışmaya ne dersin' diye sorunca kararımı verdim. Taşların enerjisine inanan ve yarattığı eserlerle farklı hisler uyandırmayı amaçlayan sevgili Suna Gözüm ile güzel bir söyleşi yaptık. Sanat üzerine ve eşi Felsefeci Yazar Ümit Yaşar Gözüm'ün yeni çıkan kitabı hakkında konuştuk. Ben sordum, o anlattı. Siz bir mozaik sanatçısısınız. Sanat hayatınız nasıl başladı anlatır mısınız? Lise dönemlerimde, tahta ve duralit üzerine yağlı boya, sulu boya resimler yapıyordum. Bu çalışmaları yaparken el yeteneğimi fark ettim. Hacettepe Üniversitesi'nden mezun olunca özel sektörde çalışarak emekli oldum. Sonra, içimde hep bir arzu olan resim ve mozaik sanatıyla tanışma şansım oldu. Yalnız benim bir şansım daha vardı, Hacettepe Üniversitesi'nden Rukiye Uçar hocamın bana çok katkısı oldu. Bilgi ve teknikleri öğrendikten sonra bir gün bana 'Mozaik sanatıyla tanışmaya ne dersin' diye sorunca kararımı verdim. Resimle mozaik arasında gidip geliyordum. Resim yaparken mozaikteki o hazzı yaşayamıyordum. Böylece mozaik sanatı hayatım başladı. Halen resim çalışmaları da yapıyorum. Özgün çalışıyorum. Ama benim hayatım mozaik. Bugüne gelene kadar neler yaptınız? Mozaik çalışmalarım 10 yıldır devam ediyor. Hacettepe Üniversitesi'nde iki yıl seçmeli ders adı altında, misafir öğretim görevlisi olarak mozaik dersleri verdim. Birçok öğrenci yetiştirdim. 2016 yılında Ankara Hamamönü Sanat Sokağı'nda Anadolu Mozaik Sanat Atölyemi açtım. Özel ders veriyorum. Bu arada Olgunlaşma Enstitüsü'nde resim, çini ve heykel çalışmalarına katıldım. Ardından yedi kişi özel bir projeye katılarak, bir obje üzerinde seramik, çini ve mozaik çalışmalarımızı bir arada buluşturduk. Mozaik, plastik sanatların tamamına uygulanabilecek evrensel değerdir. Açmış olduğunuz veya katıldığınız sergilerinizi sizden dinleyelim. Bugüne dek bir kişisel sergi açtım. Sergi Hamamönü Sanat Galerisindeydi ve ''Taşların Rengi, Uygarlığın Belleği'' adını taşıyordu. Bu mozaik sergim çok ses getirdi. Çalışmalarımı sergi vasıtasıyla insanlarla paylaşmak motivasyonumu arttırdı.  Bir de öğrencilerimle yaptığımız çalışmalar yine Hamamönü Sanat Galerisinde sergilendi. Ankara ve dışında 25 kadar karma sergim oldu. Pandemi sürecinde ise online sergilere katıldım. Eşiniz Ümit Yaşar Gözüm'ün “Aşkın Estetik Halleri” isimli kitabı çıktı. Kitabın içeriğiyle ilgili bize neler söylersiniz? Evet fırından yeni çıktı. İnanın ben de yeni okumaya başladım. Aforizmalarından yola çıkarsak din, tabiat vs. her şeyi içine alan, deneme tarzında felsefeyle aşkın birleştiği bir kitap. Eşim, yazarlığı dışında bir felsefeci. Bu yüzden kitabın  kökeninde felsefe yatıyor. Özgün ve akıcı bir dille felsefenin metodolojisini uygulamış. Okuduğumdan çıkardığım bu. Pandemi süreci sizi nasıl etkiledi, bu süreçten sonra projeleriniz var mı? Pandemi sürecinde sıkılmaya hiç vakit bulamadım. Evimdeki atölyemde sürekli üretiyorum. Hala arayış içindeyim ve devamlı okuyorum. Uygarlık üzerine klasik çalışmalar yapıyordum, çağdaş çalışmalara da başladım. Mozaik sanatının dünü, bugünü, Türkiye'de nasıl, yurt dışında nasıl gibi araştırmaların ucu çok açık. Sürekli okumak, araştırmak gerekiyor.  Bu dönem, atölyemde derslere ara verdim, sınırlı sayıda öğrenci alıyorum. Katılacağım sergiler var. Seneye kişisel ikinci sergimi açmak istiyorum. Uygarlıkları mozaik sanatıyla, geçmişten günümüze taşıyan sanatçımız Suna Gözüm'e çok teşekkür ediyorum.
Ekleme Tarihi: 11 Mayıs 2021 - Salı

Uygarlıkları mozaikle bugüne taşıyan sanatçı SUNA GÖZÜM

[simple-author-box]

Hacettepe Üniversitesi'nden Rukiye Uçar hocamın bana çok katkısı oldu. Bilgi ve teknikleri öğrendikten sonra bir gün bana 'Mozaik sanatıyla tanışmaya ne dersin' diye sorunca kararımı verdim.

Taşların enerjisine inanan ve yarattığı eserlerle farklı hisler uyandırmayı amaçlayan sevgili Suna Gözüm ile güzel bir söyleşi yaptık. Sanat üzerine ve eşi Felsefeci Yazar Ümit Yaşar Gözüm'ün yeni çıkan kitabı hakkında konuştuk. Ben sordum, o anlattı.

Siz bir mozaik sanatçısısınız. Sanat hayatınız nasıl başladı anlatır mısınız?

Lise dönemlerimde, tahta ve duralit üzerine yağlı boya, sulu boya resimler yapıyordum. Bu çalışmaları yaparken el yeteneğimi fark ettim. Hacettepe Üniversitesi'nden mezun olunca özel sektörde çalışarak emekli oldum. Sonra, içimde hep bir arzu olan resim ve mozaik sanatıyla tanışma şansım oldu. Yalnız benim bir şansım daha vardı, Hacettepe Üniversitesi'nden Rukiye Uçar hocamın bana çok katkısı oldu. Bilgi ve teknikleri öğrendikten sonra bir gün bana 'Mozaik sanatıyla tanışmaya ne dersin' diye sorunca kararımı verdim. Resimle mozaik arasında gidip geliyordum. Resim yaparken mozaikteki o hazzı yaşayamıyordum. Böylece mozaik sanatı hayatım başladı. Halen resim çalışmaları da yapıyorum. Özgün çalışıyorum. Ama benim hayatım mozaik.

Bugüne gelene kadar neler yaptınız?

Mozaik çalışmalarım 10 yıldır devam ediyor. Hacettepe Üniversitesi'nde iki yıl seçmeli ders adı altında, misafir öğretim görevlisi olarak mozaik dersleri verdim. Birçok öğrenci yetiştirdim. 2016 yılında Ankara Hamamönü Sanat Sokağı'nda Anadolu Mozaik Sanat Atölyemi açtım. Özel ders veriyorum. Bu arada Olgunlaşma Enstitüsü'nde resim, çini ve heykel çalışmalarına katıldım. Ardından yedi kişi özel bir projeye katılarak, bir obje üzerinde seramik, çini ve mozaik çalışmalarımızı bir arada buluşturduk. Mozaik, plastik sanatların tamamına uygulanabilecek evrensel değerdir.

Açmış olduğunuz veya katıldığınız sergilerinizi sizden dinleyelim.

Bugüne dek bir kişisel sergi açtım. Sergi Hamamönü Sanat Galerisindeydi ve ''Taşların Rengi, Uygarlığın Belleği'' adını taşıyordu. Bu mozaik sergim çok ses getirdi. Çalışmalarımı sergi vasıtasıyla insanlarla paylaşmak motivasyonumu arttırdı.  Bir de öğrencilerimle yaptığımız çalışmalar yine Hamamönü Sanat Galerisinde sergilendi. Ankara ve dışında 25 kadar karma sergim oldu. Pandemi sürecinde ise online sergilere katıldım.

Eşiniz Ümit Yaşar Gözüm'ün “Aşkın Estetik Halleri” isimli kitabı çıktı. Kitabın içeriğiyle ilgili bize neler söylersiniz?

Evet fırından yeni çıktı. İnanın ben de yeni okumaya başladım. Aforizmalarından yola çıkarsak din, tabiat vs. her şeyi içine alan, deneme tarzında felsefeyle aşkın birleştiği bir kitap. Eşim, yazarlığı dışında bir felsefeci. Bu yüzden kitabın  kökeninde felsefe yatıyor. Özgün ve akıcı bir dille felsefenin metodolojisini uygulamış. Okuduğumdan çıkardığım bu.

Pandemi süreci sizi nasıl etkiledi, bu süreçten sonra projeleriniz var mı?

Pandemi sürecinde sıkılmaya hiç vakit bulamadım. Evimdeki atölyemde sürekli üretiyorum. Hala arayış içindeyim ve devamlı okuyorum. Uygarlık üzerine klasik çalışmalar yapıyordum, çağdaş çalışmalara da başladım. Mozaik sanatının dünü, bugünü, Türkiye'de nasıl, yurt dışında nasıl gibi araştırmaların ucu çok açık. Sürekli okumak, araştırmak gerekiyor.  Bu dönem, atölyemde derslere ara verdim, sınırlı sayıda öğrenci alıyorum. Katılacağım sergiler var. Seneye kişisel ikinci sergimi açmak istiyorum.

Uygarlıkları mozaik sanatıyla, geçmişten günümüze taşıyan sanatçımız Suna Gözüm'e çok teşekkür ediyorum.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ankhaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.