Sema Kumrulu
Köşe Yazarı
Sema Kumrulu
 

Edep, akil işi ‘FERFENE’

Ankara'mızın bir değeri olan Eğitimci, Ankara Tarihi Araştırmacısı ve Seymen Haluk Balaban ile yüzlerce yıllık tarihe sahip bir Ankara geleneği olan Ferfeneyi konuştuk. -Sevgili Haluk Hocam bize Ferfeneyi anlatır mısınız? -Kelime anlamı aydınlanma, aydınlatma olan Ferfene, çok eski bir Ankara geleneğidir. Ankara’da fakir ile zenginin, zade ile avamın, makam sahibi ile sade vatandaşın aynı safrada eşit miktarda her türlü masrafa eşit katıldığı bir yemektir. Sohbet, saz, söz, oyunların oynandığı birlikteliktir. -Bu birliktelik nasıl sağlanıyor? -Ferfeneye katılım edep sahibi kişilerin, akil adamların birlikteliğidir. Arifane sözlerin söylendiği, gelenlerin her konuda aydınlatıldığı, örfünü, adetini, geçmişini öğrendiği, yâd ettiği, devletin ve milletin bekası için düşüncelerin söylendiği ortamdır. Ferfeneye çağrı, ferfenenin adap ve edebini bilen umumiyetle Seymen büyükleri tarafından yapılır ve Ankara’nın büyük konaklarında uygulanır. Ferfene içkisiz, işretsiz bir toplantıdır. Genellikle Ankara'da yatsı namazından sonra, bayramlarda ise ikinci günü yapılır. Haftada bir gece yapılan ve farklı kişileri davet edildiği, mutlaka katılımcıların tanıtılması, bir sıkıntısının olup olmadığı sorulması, elden gelecek yardım ve desteğin kararlaştırılması düşünülen birlikteliktir. Ferfenede önce yemek yenir. Yemek günün şartlarına göre en ekonomik tarzda, herkesin damak tadına uygun olarak hazırlanır. Büyük bir sini üzerine konarak, bağdaş kurularak oturulur. En yaşlı kişinin besmele çekmesinden sonra, '”Buyur ağalar'” sözü üzerine yemek başlar. Yemek sonrası dua okunur. Bu dua şükür duasıdır, geçmişlere Fatiha ile biten bu duayı ilim sahibi ve yine en yaşlı kişiler okutur. -“'Saz başlayınca, söz susar” sözü benim hep dikkatimi çekmiştir. Anlatır mısınız? -Ferfenelerde sohbet sonrası saz başlar. Önce divan ayağından, garip ayağından ezgiler çalınıp okunur. Sonra sözlü türkülere geçilir. Ankaralı Seymenlerin duayeni Geç Osman Efe (Osman Gençtürk) ‘Saz başlayınca, söz susar’ diyerek altın bir öğüt bırakmıştır. Asla konuşulmaz. Saza ara verildiği zaman çay, ayran veya şerbet içilir. Ferfene icapsız, izinsiz terk edilemez Bu bir edeptir. -Haluk hocam son olarak neler söylersiniz? -Yozlaşan Ankara Müziğinin, icra edenlere karşı otantik sözleri ve oyunları ile gelecek kuşaklara aktarılması ferfene sayesinde olur. Ankara Kulübü’nün çok eski seymen büyüklerinin, Ankara'nın aksakallılarının, Hacettepe'de yaşayan değerli Ankaralı bilge kişilerin anlatımları ve Ferfene kültürüyle ilgili bana, dedem Rıfat Balaban'dan öğrendiğini aktaran babaannem Samiye Balaban'a şükranlarımı sunarım. -Ankaramızla ilgili bu güzel bilgileri bize aktaran kıymetli hocam Haluk Balaban'a sonsuz teşekkürler.
Ekleme Tarihi: 27 Ocak 2021 - Çarşamba

Edep, akil işi ‘FERFENE’

Ankara'mızın bir değeri olan Eğitimci, Ankara Tarihi Araştırmacısı ve Seymen Haluk Balaban ile yüzlerce yıllık tarihe sahip bir Ankara geleneği olan Ferfeneyi konuştuk.

-Sevgili Haluk Hocam bize Ferfeneyi anlatır mısınız?

-Kelime anlamı aydınlanma, aydınlatma olan Ferfene, çok eski bir Ankara geleneğidir. Ankara’da fakir ile zenginin, zade ile avamın, makam sahibi ile sade vatandaşın aynı safrada eşit miktarda her türlü masrafa eşit katıldığı bir yemektir. Sohbet, saz, söz, oyunların oynandığı birlikteliktir.

-Bu birliktelik nasıl sağlanıyor?

-Ferfeneye katılım edep sahibi kişilerin, akil adamların birlikteliğidir. Arifane sözlerin söylendiği, gelenlerin her konuda aydınlatıldığı, örfünü, adetini, geçmişini öğrendiği, yâd ettiği, devletin ve milletin bekası için düşüncelerin söylendiği ortamdır. Ferfeneye çağrı, ferfenenin adap ve edebini bilen umumiyetle Seymen büyükleri tarafından yapılır ve Ankara’nın büyük konaklarında uygulanır. Ferfene içkisiz, işretsiz bir toplantıdır. Genellikle Ankara'da yatsı namazından sonra, bayramlarda ise ikinci günü yapılır. Haftada bir gece yapılan ve farklı kişileri davet edildiği, mutlaka katılımcıların tanıtılması, bir sıkıntısının olup olmadığı sorulması, elden gelecek yardım ve desteğin kararlaştırılması düşünülen birlikteliktir.

Ferfenede önce yemek yenir. Yemek günün şartlarına göre en ekonomik tarzda, herkesin damak tadına uygun olarak hazırlanır. Büyük bir sini üzerine konarak, bağdaş kurularak oturulur. En yaşlı kişinin besmele çekmesinden sonra, '”Buyur ağalar'” sözü üzerine yemek başlar. Yemek sonrası dua okunur. Bu dua şükür duasıdır, geçmişlere Fatiha ile biten bu duayı ilim sahibi ve yine en yaşlı kişiler okutur.

-“'Saz başlayınca, söz susar” sözü benim hep dikkatimi çekmiştir. Anlatır mısınız?

-Ferfenelerde sohbet sonrası saz başlar. Önce divan ayağından, garip ayağından ezgiler çalınıp okunur. Sonra sözlü türkülere geçilir. Ankaralı Seymenlerin duayeni Geç Osman Efe (Osman Gençtürk) ‘Saz başlayınca, söz susar’ diyerek altın bir öğüt bırakmıştır. Asla konuşulmaz. Saza ara verildiği zaman çay, ayran veya şerbet içilir. Ferfene icapsız, izinsiz terk edilemez Bu bir edeptir.

-Haluk hocam son olarak neler söylersiniz?

-Yozlaşan Ankara Müziğinin, icra edenlere karşı otantik sözleri ve oyunları ile gelecek kuşaklara aktarılması ferfene sayesinde olur. Ankara Kulübü’nün çok eski seymen büyüklerinin, Ankara'nın aksakallılarının, Hacettepe'de yaşayan değerli Ankaralı bilge kişilerin anlatımları ve Ferfene kültürüyle ilgili bana, dedem Rıfat Balaban'dan öğrendiğini aktaran babaannem Samiye Balaban'a şükranlarımı sunarım.

-Ankaramızla ilgili bu güzel bilgileri bize aktaran kıymetli hocam Haluk Balaban'a sonsuz teşekkürler.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ankhaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.