Güner Dinçaslan
Köşe Yazarı
Güner Dinçaslan
 

DÜNYA CENNETİ ERMENEK-2

Zaman ötesi yolculuklar Bu seyahatim; 25. Taşeli Kültür, Sanat ve Sıla Festivali’ne denk gelmişti. Her yer cıvıl cıvıl insan kaynıyordu. Belli ki büyük bir emek verilmişti. Motor yarışları, su sporları, halk konserleri ve kültür turları etkinliklerin birkaçıydı. Belediye Başkanı Sayın Prof. Dr. Attila Zorlu Beyefendi’nin bu etkinliğe çok önem verdiği belliydi. Yöreye her anlamda bir canlılık katmak, bu tabiat harikası güzel beldeyi tanıtmak, ilgiyi üzerlerine çekmek istiyordu. Birkaç yüz kilometre uzaklıktaki turistik yerlerden aşağı kalmamak, bu potansiyeli iyi kullanmak, değerlendirmek istediği, yaptığı duyuru ve davetlilerin çeşitliliğinden belli oluyordu. Bu gibi Festivallerin Ermenek ve çevresine katacağı önemi biliyordu. Bir yörenin en iyi tanıtımı festivaller ve şenliklerdir. Bölgesini tanıtmak için yaptığı bu özverili çalışma için kendisine teşekkür etmek gerekir, emeğinin karşılık bulması dileğimizdir. Öte yandan, tarih kokan, bu yer gezilmeli notlar tutulmalıydı. Rehberlik etme konusun da emeğini esirgemeyen birçok dostlarla birlikte, turizm rehberi olan Yaşar Yalçın Beyefendi’nin önderliğinde, önce antikçağ mağaraları, kalelerini gezdik. Kral mezarları görülmeye değerdi. Burası için medeniyetler beşiği dense yeridir, öyle medeniyetler burada hüküm sürümüş ki, neredeyse dünya yaratıldığından beri her medeniyet mutlaka burada hüküm sürmüş gibi geliyordu. Burası için amansız savaşlar verildiği de tarih sayfalarında okunmaktadır. Hititler, Akalar, Babiller, Persler, Romalılar Bizanslılar ve Türk medeniyetleri burada hüküm sürmüştür. Dolayısı ile katman katman tarih fışkırmakta, coğrafi güzelliklerinin yanı sıra tarihi gerçekler de keyifli zaman ötesi yolculuklara çıkarmaktadır.  Benim özel ilgi alanım olan; Türk Devlet Tarih’inde yerini almış, Karamanoğlu, (1256- 1474) yılları arasından yaşamış ve hüküm sürmüş olan; Selçuklu Devleti’nden sonra ve Osmanlı Devleti kurulma aşamasında yer alan ve kurucusu, Karamanoğlu Mehmet Bey’în türbesini görmekti. O yeri ziyaret etmek demek, bu değerli şahsiyetin manevi huzuruna çıkmaktı. Onun huzurunda bulunmak beni ziyadesiyle mutlu edecekti.   Buradaki yaşamı ve hala burada aynı soy bağı olarak yaşayanlarla tanışmak muhabbet etmenin heyecanını yaşıyordum Karamanoğlu Mehmet Bey, Türk ve Türkçe hayranıydı. Herkesçe bilinen fermanıyla tarihe geçmiş, dolayısı ile Türkçeye verdiği önemi göstermiştir. Fermanın da der ki; "Şimdengerü hiç gimesne divanda, dergahda, bergahda ve dahi her yerde Türk dilinden özge söz söylemeye." Türkçenin aşığıydı, milletinin kimliğini korumasının dilden geçtiğini iyi kavramıştı. Beylikler arası iç çekişmelerin politik kurbanı olmuştu. Üstün dehası, kadirşinas karakter yapısıyla yüzyıllardan beri bölgede yaşayanların güvencesi olmuştu. Bugün bile burada yaşayanların hala gönlünde taht kurmuş durumunda olduğunu görmek ziyadesiyle mutlu etmişti.  Karamanoğlu Mehmet Bey’in türbesi bir dağ köyündeydi. Yeni adı Balkusan, eski adı Balasagun, ulaşımı çoğu yerde sıkıntılıydı, ormanlık alandan ve derin vadiler aşarak ulaşabildik. Dağ köylerinin kaderi medeniyetten uzak olmaktı, bende içimde “Medeniyet buraya belki uğramamıştır” diye düşünecekken, ne kadar yanıldığımı insanların davranışlarını görünce anladım. Merhaba dediğiniz bir Yörük köylü kadını, kucak dolusu incir ceviz ve başka yemişler veriyor, ayran içmeye çağırıyor, karnınız aç mı diye soruyordu. Gördüm ki, bu yüce gönüllü insanların evlerinin kapısı da, gönülleri de misafirlere açıktı. Bu mensubu oldukları kültürün ne kadar sağlam ve köklü karakterde olduğunu göstermekte idi. Hiç bozulmamışlardı. Özellikle Karamanoğlu Mehmet Bey’in kim olduğu, soy ağacı konusunda derin bilgilerinin olduğunu, geçmişe yönelik politik oyunların kurbanı olduğunu biliyorlardı.  Osmanlıyla savaş ve sürtüşmeleri, hala hafızalarında canlı duruyordu. Hepimizin zaman zaman sorduğu o en son savaşı Osmanlı değil de, Karamanlı Beyliği kazansaydı ne olurdu sorusunu bir kez daha hep birlikte sorduk. (DEVAM EDECEK)
Ekleme Tarihi: 07 Ekim 2021 - Perşembe

DÜNYA CENNETİ ERMENEK-2

Zaman ötesi yolculuklar Bu seyahatim; 25. Taşeli Kültür, Sanat ve Sıla Festivali’ne denk gelmişti. Her yer cıvıl cıvıl insan kaynıyordu. Belli ki büyük bir emek verilmişti. Motor yarışları, su sporları, halk konserleri ve kültür turları etkinliklerin birkaçıydı. Belediye Başkanı Sayın Prof. Dr. Attila Zorlu Beyefendi’nin bu etkinliğe çok önem verdiği belliydi. Yöreye her anlamda bir canlılık katmak, bu tabiat harikası güzel beldeyi tanıtmak, ilgiyi üzerlerine çekmek istiyordu. Birkaç yüz kilometre uzaklıktaki turistik yerlerden aşağı kalmamak, bu potansiyeli iyi kullanmak, değerlendirmek istediği, yaptığı duyuru ve davetlilerin çeşitliliğinden belli oluyordu. Bu gibi Festivallerin Ermenek ve çevresine katacağı önemi biliyordu. Bir yörenin en iyi tanıtımı festivaller ve şenliklerdir. Bölgesini tanıtmak için yaptığı bu özverili çalışma için kendisine teşekkür etmek gerekir, emeğinin karşılık bulması dileğimizdir. Öte yandan, tarih kokan, bu yer gezilmeli notlar tutulmalıydı. Rehberlik etme konusun da emeğini esirgemeyen birçok dostlarla birlikte, turizm rehberi olan Yaşar Yalçın Beyefendi’nin önderliğinde, önce antikçağ mağaraları, kalelerini gezdik. Kral mezarları görülmeye değerdi. Burası için medeniyetler beşiği dense yeridir, öyle medeniyetler burada hüküm sürümüş ki, neredeyse dünya yaratıldığından beri her medeniyet mutlaka burada hüküm sürmüş gibi geliyordu. Burası için amansız savaşlar verildiği de tarih sayfalarında okunmaktadır. Hititler, Akalar, Babiller, Persler, Romalılar Bizanslılar ve Türk medeniyetleri burada hüküm sürmüştür. Dolayısı ile katman katman tarih fışkırmakta, coğrafi güzelliklerinin yanı sıra tarihi gerçekler de keyifli zaman ötesi yolculuklara çıkarmaktadır.  Benim özel ilgi alanım olan; Türk Devlet Tarih’inde yerini almış, Karamanoğlu, (1256- 1474) yılları arasından yaşamış ve hüküm sürmüş olan; Selçuklu Devleti’nden sonra ve Osmanlı Devleti kurulma aşamasında yer alan ve kurucusu, Karamanoğlu Mehmet Bey’în türbesini görmekti. O yeri ziyaret etmek demek, bu değerli şahsiyetin manevi huzuruna çıkmaktı. Onun huzurunda bulunmak beni ziyadesiyle mutlu edecekti.   Buradaki yaşamı ve hala burada aynı soy bağı olarak yaşayanlarla tanışmak muhabbet etmenin heyecanını yaşıyordum Karamanoğlu Mehmet Bey, Türk ve Türkçe hayranıydı. Herkesçe bilinen fermanıyla tarihe geçmiş, dolayısı ile Türkçeye verdiği önemi göstermiştir. Fermanın da der ki; "Şimdengerü hiç gimesne divanda, dergahda, bergahda ve dahi her yerde Türk dilinden özge söz söylemeye." Türkçenin aşığıydı, milletinin kimliğini korumasının dilden geçtiğini iyi kavramıştı. Beylikler arası iç çekişmelerin politik kurbanı olmuştu. Üstün dehası, kadirşinas karakter yapısıyla yüzyıllardan beri bölgede yaşayanların güvencesi olmuştu. Bugün bile burada yaşayanların hala gönlünde taht kurmuş durumunda olduğunu görmek ziyadesiyle mutlu etmişti.  Karamanoğlu Mehmet Bey’in türbesi bir dağ köyündeydi. Yeni adı Balkusan, eski adı Balasagun, ulaşımı çoğu yerde sıkıntılıydı, ormanlık alandan ve derin vadiler aşarak ulaşabildik. Dağ köylerinin kaderi medeniyetten uzak olmaktı, bende içimde “Medeniyet buraya belki uğramamıştır” diye düşünecekken, ne kadar yanıldığımı insanların davranışlarını görünce anladım. Merhaba dediğiniz bir Yörük köylü kadını, kucak dolusu incir ceviz ve başka yemişler veriyor, ayran içmeye çağırıyor, karnınız aç mı diye soruyordu. Gördüm ki, bu yüce gönüllü insanların evlerinin kapısı da, gönülleri de misafirlere açıktı. Bu mensubu oldukları kültürün ne kadar sağlam ve köklü karakterde olduğunu göstermekte idi. Hiç bozulmamışlardı. Özellikle Karamanoğlu Mehmet Bey’in kim olduğu, soy ağacı konusunda derin bilgilerinin olduğunu, geçmişe yönelik politik oyunların kurbanı olduğunu biliyorlardı.  Osmanlıyla savaş ve sürtüşmeleri, hala hafızalarında canlı duruyordu. Hepimizin zaman zaman sorduğu o en son savaşı Osmanlı değil de, Karamanlı Beyliği kazansaydı ne olurdu sorusunu bir kez daha hep birlikte sorduk. (DEVAM EDECEK)
Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ankhaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.