Güner Dinçaslan
Köşe Yazarı
Güner Dinçaslan
 

Cengiz Aytmatov’un Cemile’si (2)

[simple-author-box] EDEBİ tahliller Danyar’ın aşkı Cemile hikâyesi; romandan kısa, hikâyeden uzun bir anlatıya sahiptir. Yaklaşık 180 sayfadır.  Türkçe olarak birçok çevirileri mevcut ve hemen hepsi başarılıdır. Hikâye yabancısı olmadığımız bir kültür olunca, yorumlamak ve anlamak kolaylaşmaktadır. Ne demek istendiği çok daha çabuk anlaşılıp içselleştirilmektedir. Bu bağlamda Cengiz Aytmayov insan ruhunu yakalama, onu irdeleme, mesaj verme konusunda bir üstattır.  Anlattığı her ne olursa olsun, okuyucu o anlatıda kendisini çok kolay bulmaktadır. Hikâyenin kahramanı okuyucu olmaktadır. Bu bir yazar için en büyük başarıdır. İnsan psikolojisini iyi çözümlemekte, ruh dünyasına nasıl gireceğini iyi bilmektedir. “Tecrübeli bir arabacı gibi dişlerimin arasından bir tükürük savurarak ve acele işi olan bir insanmışım gibi kamçımı ardımdan sürüdüm böbürlenerek omuzlarımı dikleştirdim.” Bu cümle insan davranışını çok güzel anlatmaktadır. “Cemile evin tek çocuğu idi. Çocukluğundan beri babasıyla birlikte yılkı peşinde koşuyordu. Belki bu yüzden biraz sert tabiatlı erkek mizaçlı, hatta bazen biraz kaba idi. Erkek gibi de kuvvetliydi.” Bu anlatıda ise insan davranışının sebebini vurgulayan, fazla söz abartısından kaçarak az ve öz kelimelerle sağlam bir anlatım yapmaktadır. -Danyar’ a yatmadan önce biraz savaştan söz etsene bize dedim. -Savaş mı dedin, diye sordu… Yoo savaşın ne olduğunu bilmeseniz daha iyi diye cevap verdi, sonra başını çevirdi, bir kucak kuru ot alıp ateşe attı ve hiç birimizin yüzüne bakmadan üflemeye başladı ateşi. Danyar başka bir şey söylemedi ama o kısacık anlamsız görünen cevabı ile savaşın öyle laf olsun diye anlatılacak bir konu olmadığını, uyumak için bir peri masalı dinler gibi dinlenemeyeceğini çok açık bir şekilde anlatmış oluyordu. Bu anlatım; hikâyenin en çarpıcı paragrafıdır ve insan ruhunun çözümlemesi çok ustaca yapılmıştır. “Danyar âşıktı. Denizler kadar derindi onun aşkı. Bunu iyice seziyordum, ama başkalarının aşkına hiç benzemiyordu. Âşık olmayan bir insan, sesi ne kadar güzel olursa olsun böyle şarkı, böyle türkü söyleyemezdi.” Bu cümle ise derin felsefe yüklü ve düşündürücüdür. Deneme tadında bir başlangıç cümlesidir. “Onun ruhunda da tıpkı bende olduğu gibi acı veren, toplanıp olgunlaşan ve şimdi bir çıkış yolu arayan bir şey vardı.” Aşkta bir ilham mıdır? Ressamın, şairin ilhamı gibi bir ilham mıdır?” Bu cümleyi ise sayfalarla açıklayarak anlatmak ancak mümkün olur. (SÜRECEK)
Ekleme Tarihi: 17 Mart 2021 - Çarşamba

Cengiz Aytmatov’un Cemile’si (2)

[simple-author-box]

EDEBİ tahliller

Danyar’ın aşkı

Cemile hikâyesi; romandan kısa, hikâyeden uzun bir anlatıya sahiptir. Yaklaşık 180 sayfadır.  Türkçe olarak birçok çevirileri mevcut ve hemen hepsi başarılıdır. Hikâye yabancısı olmadığımız bir kültür olunca, yorumlamak ve anlamak kolaylaşmaktadır. Ne demek istendiği çok daha çabuk anlaşılıp içselleştirilmektedir. Bu bağlamda Cengiz Aytmayov insan ruhunu yakalama, onu irdeleme, mesaj verme konusunda bir üstattır.  Anlattığı her ne olursa olsun, okuyucu o anlatıda kendisini çok kolay bulmaktadır. Hikâyenin kahramanı okuyucu olmaktadır. Bu bir yazar için en büyük başarıdır.

İnsan psikolojisini iyi çözümlemekte, ruh dünyasına nasıl gireceğini iyi bilmektedir.

“Tecrübeli bir arabacı gibi dişlerimin arasından bir tükürük savurarak ve acele işi olan bir insanmışım gibi kamçımı ardımdan sürüdüm böbürlenerek omuzlarımı dikleştirdim.” Bu cümle insan davranışını çok güzel anlatmaktadır.

“Cemile evin tek çocuğu idi. Çocukluğundan beri babasıyla birlikte yılkı peşinde koşuyordu. Belki bu yüzden biraz sert tabiatlı erkek mizaçlı, hatta bazen biraz kaba idi. Erkek gibi de kuvvetliydi.” Bu anlatıda ise insan davranışının sebebini vurgulayan, fazla söz abartısından kaçarak az ve öz kelimelerle sağlam bir anlatım yapmaktadır.

-Danyar’ a yatmadan önce biraz savaştan söz etsene bize dedim.

-Savaş mı dedin, diye sordu… Yoo savaşın ne olduğunu bilmeseniz daha iyi diye cevap verdi, sonra başını çevirdi, bir kucak kuru ot alıp ateşe attı ve hiç birimizin yüzüne bakmadan üflemeye başladı ateşi. Danyar başka bir şey söylemedi ama o kısacık anlamsız görünen cevabı ile savaşın öyle laf olsun diye anlatılacak bir konu olmadığını, uyumak için bir peri masalı dinler gibi dinlenemeyeceğini çok açık bir şekilde anlatmış oluyordu.

Bu anlatım; hikâyenin en çarpıcı paragrafıdır ve insan ruhunun çözümlemesi çok ustaca yapılmıştır.

“Danyar âşıktı. Denizler kadar derindi onun aşkı. Bunu iyice seziyordum, ama başkalarının aşkına hiç benzemiyordu. Âşık olmayan bir insan, sesi ne kadar güzel olursa olsun böyle şarkı, böyle türkü söyleyemezdi.”

Bu cümle ise derin felsefe yüklü ve düşündürücüdür. Deneme tadında bir başlangıç cümlesidir.

“Onun ruhunda da tıpkı bende olduğu gibi acı veren, toplanıp olgunlaşan ve şimdi bir çıkış yolu arayan bir şey vardı.” Aşkta bir ilham mıdır? Ressamın, şairin ilhamı gibi bir ilham mıdır?” Bu cümleyi ise sayfalarla açıklayarak anlatmak ancak mümkün olur. (SÜRECEK)

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ankhaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.