Birlikte iş kurmak heyecan vericidir. Ortaklar birbirine güvenir, aynı hayalin peşinden gitmek ister. Ancak zamanla her işletmede fikir ayrılıkları, iş bölümü sorunları ya da sorumluluk karmaşaları ortaya çıkabilir.
Aynı hayalle yola çıkan nice ortak, yolun ortasında ayrılma kararı alır. Çünkü yazılmayan kurallar, zamanla yoruma açık hale gelir. Yoruma açık her konu ise potansiyel kriz demektir.
İşte tam da bu noktada, ortaklar arası sözleşmelerin önemi devreye girer.
Ortaklar arası sözleşme; güveni zedelemez, tam tersine güveni korur ve yapılandırır.
Çok ortaklı şirketlerde yazılı kurallar şu nedenlerle şart olmalıdır:
- Sorumlulukların netleşmesi
- Krizlerin önceden önlenmesi
- Ortaklık ilişkilerinin uzun ömürlü olması
Ortaklar arası sözleşme; karar alma mekanizmalarını, görev paylaşımını, kar dağılımını, şirketten ayrılma veya yeni ortak alma durumlarını açıkça tanımlar. Bu, ileride çıkabilecek çatışmaların değil, baştan kurulmuş sağlam bir yapının göstergesidir.
Ortaklar arasındaki ilişkilerin sağlıklı kalabilmesi için sadece iyi niyet yetmez. Yazılı olmayan her kural, yoruma açıktır. Yoruma açık her konu ise ileride çatışmaya yol açabilir. Her ortağın rolü, yetki sınırları ve sorumluluk alanı yazılı hale getirilmelidir. Bu sadece muhtemel anlaşmazlıkların önüne geçmek için değil, aynı zamanda güvenli ve şeffaf bir işleyiş kurmak içindir.
Birlikte kurulan hayalleri yaşatmanın en etkili yolu, başta kuralları açıkça koymak ve herkesin neye imza attığını bilmesini sağlamaktır. Ortaklık sözleşmesi mutlaka bir avukat danışmanlığında hazırlanmalı ve her ortağın tam olarak anladığı, üzerinde uzlaştığı bir belge olmalıdır. Sözleşme ne kadar detaylıysa, kriz anında o kadar yön göstericidir.
Bereketli günleriniz olsun.