Birçok işletme sahibi büyük hedeflerle yola çıkar. Ancak bir noktadan sonra şu soruyla karşılaşır:
“Neden her şeyi doğru yaptığım halde büyüme istediğim hızda olmuyor?”
Cevap çoğu zaman sürdürülebilir gelişim anlayışında gizlidir.
Kaizen felsefesi, Japonca’da “sürekli iyileşme” anlamına gelir.
Bu anlayışa göre başarı, büyük sıçramalarla değil; küçük ama istikrarlı adımlarla gelir. Devrim yapmak, bir anda büyük değişim yaratmak demektir. Hızlıdır ama genellikle kısa ömürlüdür. Her gün gelişmek (Kaizen) ise küçük ama sürekli adım atmaktır. Yavaş başlar ama uzun vadede kalıcı sonuçlar üretir. İnsanlar küçük değişimlere daha kolay uyum sağlar, böylelikle hata payı azalır. Her çalışan, küçük iyileştirmelerle sürece katkı verir.

Devrim etkileyicidir ama sürdürülebilirliği zordur. Kaizen ise sessizdir ama sonuçları derindir.
Devrim, sistemleri değiştirir. Kaizen ise kültürü dönüştürür. Ve kalıcı büyüme, her zaman kültürle başlar.
Her gün süreçlerinizi, hizmet kalitenizi veya ekip iletişiminizi sadece %1 bile geliştirseniz, bir yıl sonunda %37’lik bir ilerleme elde edersiniz.
Bu, büyük atılımlardan daha kalıcı bir gelişimdir.
Kaizen felsefesi, “mükemmelliği yakalamak” değil, “bugün dünden biraz daha iyi olmak” üzerine kuruludur.
Toplantılarınızı, müşteri deneyiminizi, stok takibinizi, hatta kendi zaman yönetiminizi gözden geçirin.
Neyi bir tık daha iyi yapabilirsiniz?
Belki bir raporu sadeleştirmek, belki bir süreci otomatikleştirmek…
Küçük adımların gücünü hafife almayın.
Her gün biraz daha iyi olmayı seçen işletmeler, uzun vadede hep bir adım öndedir.
Kaizen bir proje değil, bir düşünme biçimidir. Bir işletmenin büyümesi, devrimlerle değil, disiplinli iyileştirmelerle gerçekleşir.
Bereketli günleriniz olsun.