Bir işletme büyüdükçe karmaşıklığı da artar. İlk yıllarda her şeyi kurucunun enerjisiyle yürütmek mümkündür; ancak zamanla işler çoğalır, ekip genişler ve aynı anda her şeye yetişmek imkansız hale gelir. İşte tam bu noktada sistem kurmak devreye girer.

Sistem kurmak neden önemli?
Bir sistem, işi kişiye değil, sürece bağlı hale getirir. Herkesin ne yapacağını, ne zaman yapacağını ve hangi sonuca ulaşması gerektiğini tanımlar. Böylece işler tahmine değil, düzene dayanır. Sistemi olan işletmelerde kalite standartları korunur, verimlilik artar, müşteri memnuniyeti istikrarlı hale gelir.
Peki ya sistemi olmayan işletmeler?
Oralarda işler genellikle “acil olana” göre yürür. Her gün yangın söndürülür ama hiçbir zaman kök neden çözülmez. Kurucular sürekli “her şey bana soruluyor” şikayetindedir. Çalışanlar inisiyatif alamaz, hatalar tekrarlanır, büyüme yavaşlar. Kısacası, işletme değil; sadece insanlar çalışır.
Sistem nasıl kurulur?
Öncelikle her sürecin adım adım tanımlanması gerekir. İşe alımdan satışa, müşteri ilişkilerinden raporlamaya kadar her işin kim tarafından, nasıl ve ne zaman yapılacağı net olmalıdır. Ardından bu süreçler ölçülebilir hale getirilir; yani sonuçlar kişisel yargılara değil, verilere dayanır. Ekip üyeleri bu sistemin bir parçası haline getirilir ve her görev, kişiye değil pozisyona bağlanır. Son olarak sistemin sürdürülebilir olması için düzenli gözden geçirme ve iyileştirme döngüsü oluşturulur.
Güçlü sistemlere sahip işletmeler, sahibinden bağımsız da büyüyebilir. Bu, sadece verimlilik değil, aynı zamanda özgürlük anlamına gelir. Çünkü sistem, hem işletmeye hem sahibine nefes alanı kazandırır.
Bir işi büyütmenin yolu daha çok çalışmaktan değil, doğru sistemi kurmaktan geçer.
Bereketli günleriniz olsun.