Sema Kumrulu
Köşe Yazarı
Sema Kumrulu
 

Yazar yazara sohbet

[simple-author-box] Kumrulu sordu, Dinçaslan anlattı… Uzun ve zorlu bir edebiyat yolculuğundan sonra 10. kitabı çıkan araştırmacı yazar, köşe yazarı Güner Dinçaslan ile zevkli bir söyleşi gerçekleştirdik. Edebiyat adına Dinçaslan bakın neler anlattı… Romanlarınızda herhangi bir akımdan veya bir yazardan etkileniyor musunuz? Akım olarak, sürrealist yazım şeklini benimsedim. Bu edebiyat dünyasında yeni bir akım. Resim de, heykel de sürrealist bir akım var ama edebiyat dünyasında sürrealist anlatım yeni başladı. Soyut kavramlarla yani görünürden çok görünmeyenle ilgilenen bir yazım türüdür. Ben de kendimi orada daha iyi buluyorum. Yazarlara gelince, yerli yabancı bütün yazarları okudum. Onlardan beslendim ama isim olarak verip, onun etrafında şekillenmek istemiyorum. İyi yazan bütün yazarlarla ilgiliyim. Eserlerinizde imge kullanıyorsunuz. Neden imgeler ön planda? Romanlarımda, esas anlattığım konuyla, içeriği farklıdır. Okurken biraz daha irdelenmesi gerekir. Mesela Katil romanımda; ölüm vakaları anlatıyorum. Okuyucu bunu cinayet gibi algılar  veya  nefsin 7 mertebesini yazarken veya içsel yolculukta hangi yönlerimizin katiliyiz gibi algılanabilir. Okuyucuya özel yazıyorum. Yer, tarih ve şahıslar yok. Romanda geçen Anu, Abu, Dije gibi isimler hiç bir anlam taşımıyor. Sadece olayları simgelemek, kahramanları anlatmak için simge olarak kullandım. Okuyucu, kendi kahramanını kendi yaratsın, kendisini kahraman yerine koysun, isterse ismini kendisi yerleştirsin. Bu bağlamda imgeler, simgeler benim vazgeçilmezimdir. Yeni romanınızın adı nedir, ne tarz yazdınız? Romanımın adı 'Tiyatora Hayriye- Köveng'in Yollarında' bir aşk romanı olmaktan öte, ezber bozan bilgiler dışında tarihe izdüşümü yapmaktadır. Şimdiye kadar bildiğimiz, tarihe geçmiş bir bilgi olarak bu romanda belgelerle ters yüz edilmektedir. Afife Jale'den önce, doğuda bir kadın 'Tiyatora Hayriye' sahneye çıkmıştır. Bu romanı kendi tarzımın dışında yazdım. Sadece bir olay anlatılıyor, içerisinde ruhsal çözümlemeler, psikolojik anlatım ve felsefe ağırlığı yok. Kendi üslubumun dışında yazmak benim için çok önemli.  Başarılı olacağımı umut ediyorum. Kitabınızın adında geçen, Köveng'in etimolojik anlamı nedir? Köveng sözcüğü genel kanı olarak, etimolojik anlamı, sözcüğün ikinci hecesinde ki 'Ven/Vank' Ermenice büyük manastır, kilise anlamına geliyor. İlk kısmında ki 'Kö' köy anlamındadır. Manastırı olan köy diyebiliriz. Özellikle Ermeni yerleşimlerinin olduğu köy ve mezralar için kullanılmıştır. Bu yerlerden biri de kitapta anlattığım Elazığ'dadır. Köveng Elazığ'da bir köyün adıdır. Edebi yazılar dışında ilgilendiğiniz başka alanlar var mı? Ben araştırmacı yazarım. Köşe yazılarım da var. Araştırmacı yönümle, şehir kitapları üzerine yoğunlaştım. Hali hazırda, 2017 yılından beri Ankara şehir kitabı yazıyorum.Ankara üzerine bilgi ve belge olarak büyük bir arşivim oldu. Henüz Ankara'nın derelerindeyim. Kalesi, yaşanan olaylar, büyük şahsiyetleri, yetiştirdiği sanatçılar, kabadayıları, camileri, gecekonduları bir şehirle ilgili aklınıza ne geliyorsa kitabımda olacak. Kitabımı, Türkiye Cumhuriyeti'nin Kurucusu Atatürk ile bitireceğim.  67 ana başlık altında topladığım Ankara şehir kitabımı 2022 yılında bitirmeyi hedefliyorum. Ankara'yı yazmak deli cesaretiymiş, bu konuda beni kimse uyarmadı. Şehir kitabımı, kent kaşifi Ahmet Soyak ve Sema Kumrulu ile yeni ve eski Ankara  görselleriyle süsleyeceğiz. Sizce edebiyat bilgi mi, yetenek mi?  Öncelikle ben yeteneğin olması kanaatindeyim. Sadece yetenek yetmez tabii. Hangi sanat dalıyla ilgileniyorsak, alanında ve alanının dışında çok büyük bir bilgi birikimi gerekir. Bir roman yazarı matematikte, fizikte, insan ilişkilerini de bilmek zorunda. Hayatın her alanını doya doya yaşayarak, çok okuyarak, çok gezerek farkındalığı olan bir toplum yaratmak için önce sanatçıların farkındalığının üst düzey olması gerekir. Sonuç olarak, önce yetenek, olmazsa olmazı ise bilgi diyorum. Sevgili arkadaşım Güner Dinçaslan'la çok yollar kat ettik. Ankara tarihini adım adım gezerek araştırdık. Onunla röportaj yapmak çok değişik ve heyecan verici oldu. Kendisine, o güzel anlatımları için çok teşekkür ederim.
Ekleme Tarihi: 17 Mart 2021 - Çarşamba

Yazar yazara sohbet

[simple-author-box]

Kumrulu sordu, Dinçaslan anlattı…

Uzun ve zorlu bir edebiyat yolculuğundan sonra 10. kitabı çıkan araştırmacı yazar, köşe yazarı Güner Dinçaslan ile zevkli bir söyleşi gerçekleştirdik. Edebiyat adına Dinçaslan bakın neler anlattı…

Romanlarınızda herhangi bir akımdan veya bir yazardan etkileniyor musunuz?

Akım olarak, sürrealist yazım şeklini benimsedim. Bu edebiyat dünyasında yeni bir akım. Resim de, heykel de sürrealist bir akım var ama edebiyat dünyasında sürrealist anlatım yeni başladı. Soyut kavramlarla yani görünürden çok görünmeyenle ilgilenen bir yazım türüdür. Ben de kendimi orada daha iyi buluyorum. Yazarlara gelince, yerli yabancı bütün yazarları okudum. Onlardan beslendim ama isim olarak verip, onun etrafında şekillenmek istemiyorum. İyi yazan bütün yazarlarla ilgiliyim.

Eserlerinizde imge kullanıyorsunuz. Neden imgeler ön planda?

Romanlarımda, esas anlattığım konuyla, içeriği farklıdır. Okurken biraz daha irdelenmesi gerekir. Mesela Katil romanımda; ölüm vakaları anlatıyorum. Okuyucu bunu cinayet gibi algılar  veya  nefsin 7 mertebesini yazarken veya içsel yolculukta hangi yönlerimizin katiliyiz gibi algılanabilir. Okuyucuya özel yazıyorum. Yer, tarih ve şahıslar yok. Romanda geçen Anu, Abu, Dije gibi isimler hiç bir anlam taşımıyor. Sadece olayları simgelemek, kahramanları anlatmak için simge olarak kullandım. Okuyucu, kendi kahramanını kendi yaratsın, kendisini kahraman yerine koysun, isterse ismini kendisi yerleştirsin. Bu bağlamda imgeler, simgeler benim vazgeçilmezimdir.

Yeni romanınızın adı nedir, ne tarz yazdınız?

Romanımın adı 'Tiyatora Hayriye- Köveng'in Yollarında' bir aşk romanı olmaktan öte, ezber bozan bilgiler dışında tarihe izdüşümü yapmaktadır. Şimdiye kadar bildiğimiz, tarihe geçmiş bir bilgi olarak bu romanda belgelerle ters yüz edilmektedir. Afife Jale'den önce, doğuda bir kadın 'Tiyatora Hayriye' sahneye çıkmıştır. Bu romanı kendi tarzımın dışında yazdım. Sadece bir olay anlatılıyor, içerisinde ruhsal çözümlemeler, psikolojik anlatım ve felsefe ağırlığı yok. Kendi üslubumun dışında yazmak benim için çok önemli.  Başarılı olacağımı umut ediyorum.

Kitabınızın adında geçen, Köveng'in etimolojik anlamı nedir?

Köveng sözcüğü genel kanı olarak, etimolojik anlamı, sözcüğün ikinci hecesinde ki 'Ven/Vank' Ermenice büyük manastır, kilise anlamına geliyor. İlk kısmında ki 'Kö' köy anlamındadır. Manastırı olan köy diyebiliriz. Özellikle Ermeni yerleşimlerinin olduğu köy ve mezralar için kullanılmıştır. Bu yerlerden biri de kitapta anlattığım Elazığ'dadır. Köveng Elazığ'da bir köyün adıdır.

Edebi yazılar dışında ilgilendiğiniz başka alanlar var mı?

Ben araştırmacı yazarım. Köşe yazılarım da var. Araştırmacı yönümle, şehir kitapları üzerine yoğunlaştım. Hali hazırda, 2017 yılından beri Ankara şehir kitabı yazıyorum.Ankara üzerine bilgi ve belge olarak büyük bir arşivim oldu. Henüz Ankara'nın derelerindeyim. Kalesi, yaşanan olaylar, büyük şahsiyetleri, yetiştirdiği sanatçılar, kabadayıları, camileri, gecekonduları bir şehirle ilgili aklınıza ne geliyorsa kitabımda olacak. Kitabımı, Türkiye Cumhuriyeti'nin Kurucusu Atatürk ile bitireceğim.  67 ana başlık altında topladığım Ankara şehir kitabımı 2022 yılında bitirmeyi hedefliyorum. Ankara'yı yazmak deli cesaretiymiş, bu konuda beni kimse uyarmadı. Şehir kitabımı, kent kaşifi Ahmet Soyak ve Sema Kumrulu ile yeni ve eski Ankara  görselleriyle süsleyeceğiz.

Sizce edebiyat bilgi mi, yetenek mi? 

Öncelikle ben yeteneğin olması kanaatindeyim. Sadece yetenek yetmez tabii. Hangi sanat dalıyla ilgileniyorsak, alanında ve alanının dışında çok büyük bir bilgi birikimi gerekir. Bir roman yazarı matematikte, fizikte, insan ilişkilerini de bilmek zorunda. Hayatın her alanını doya doya yaşayarak, çok okuyarak, çok gezerek farkındalığı olan bir toplum yaratmak için önce sanatçıların farkındalığının üst düzey olması gerekir. Sonuç olarak, önce yetenek, olmazsa olmazı ise bilgi diyorum.

Sevgili arkadaşım Güner Dinçaslan'la çok yollar kat ettik. Ankara tarihini adım adım gezerek araştırdık. Onunla röportaj yapmak çok değişik ve heyecan verici oldu. Kendisine, o güzel anlatımları için çok teşekkür ederim.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ankhaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.