Sema Kumrulu
Köşe Yazarı
Sema Kumrulu
 

Haluk Babalan Hoca Kadın Ferfenesini anlattı

[simple-author-box] Eğitimci, Ankara Tarihi Araştırmacısı ve Seymen Haluk Balaban ile Erkek Ferfenesinin ardından Kadın Ferfenesini konuştuk. Bakın Haluk hocamız neler anlattı… -Sevgili Haluk Balaban, yüzlerce yıllık Kadın Ferfenesini sizden dinlemek isteriz. -Kelime anlamı aydınlanma, aydınlatma olan Ferfene bir Ankara geleneğidir. Hem erkeklerin hem de kadınların ayrı ayrı düzenlediği Ferfene geceleri tarihimizde çok önemli bir yere sahip. Kadın Ferfeneleri konaklarda, büyük evlerde yapıla gelmiş, o muhitin saygın, edepli, bilgili, yaşlı ve aydın kadınları tarafından düzenlenirdi. Bu kadınlar Ana Kadın, Kadın Ana, Hanım Ana olarak adlandırılırdı. Bölgenin en iyi tef çalan, en iyi mani okuyan ve türkü söyleyen, sofra düzenini bilen, lezzetli yemek yapan kadınlar, hanım ağaya yardımcı seçilirdi. -Yemek düzeni nasıldı? -Ferfeneye katılan kadınların tümü bir çıkın veya desti içinde yemek getirirler ve bu yemekler ocak sorumlusuna teslim edilirdi. Ankara yemeklerinin başında gelen zerde pilavı ve ferfene yemeği yapılırdı. Zengin, fakir herkesin getirdiği yemekler aynı sofrada buluşur ve bu yemeğe, ''Azık karıştırma'' denirdi. Gelen yemeklerin tümü bakır tepsiler üzerinde herkese eşit olarak dağıtılıp yenirdi. Yemek sonrası kadın ana veya hafız teyze şükür duasını mutlak yapardı. Katılanların vefat eden yakınları ve evlatları askerde olanlar için Kuranı Kerim Tilaveti ve Fatiha okunurdu. Oturma nizamı, erkeklerde olduğu gibi en yaşlı, en bilgili ve sesi güzel hanımlar başköşede olurlardı. Ferfenelerde yer minderlerinde oturulurdu. Kızlar kadın ananın gözünün içine bakar, onun kaş göz işaretlerinden ne istediğini anlar ve yaparlardı. Yemek sonrası yaşlılara dibek kahvesi ikram edilirken, genç kızlara ve yeni evlilere bal şerbeti, vişne ve erik suyundan yapılma şerbetler ikram edilirdi. Ferfene arasında ise, dut kurusu, ceviz içi ve kavurga (Saç üzerinde kavrulmuş buğday tanesi) sunulurdu. -Yemek sonrası eğlenceler nasıl olurdu? -Yemek sonrası, sıra eğlenceye gelir. Tef çalan güzel sesli kadınlar ağır havalardan başlanırdı. Kızını gurbete veren anaları ağlatmak için acıklı bozlak türü gelin havaları okunur, ardından oyun havaları başlardı. Artık adı unutulan yüzük, fincan oyunu gibi oyunlar oynanırdı. Ankara Seymenlik geleneğinde kadınlar ve erkekler birlikte oynamazlardı. Ankara yöresinin son derece zengin bir çeşitliliğe sahip kadın oyun havaları vardır. -Evlilikler nasıl olurdu? -Rahmetli Hacettepeli Tel Ören Emine halanın anlattığına göre, kaynana adayları gelinleri ferfene de seçerlermiş. Mahallenin fakir, bekar erkekleri ana kadına iç güveysi olma isteklerini belirtir, bu ferfenede konuşulurmuş. Rahmetli babaannem Samiye Balaban 150'ye yakın kişinin ve 30 civarında fakir delikanlının zengin Ankaralı ailelere iç güveysi olmasını sağlamış. -Sevgili Haluk hocam son olarak neler söylersiniz? -Ferfene kültürü hakkında, bana detaylı bilgi veren, başta rahmetli babaannem Samiye Balaban olmak üzere Hisarlı Hanife halaya, Hacettepeli Tel Ören Emine halaya ve ana kadınlık yapan Nazik halaya şükranlarımı sunarım. -Ankara'ya büyük emekleri geçen, her konuda bilgisine başvurduğum sevgili Haluk hocama sonsuz teşekkürler. Sağ olsun, var olsun...
Ekleme Tarihi: 09 Şubat 2021 - Salı

Haluk Babalan Hoca Kadın Ferfenesini anlattı

[simple-author-box]

Eğitimci, Ankara Tarihi Araştırmacısı ve Seymen Haluk Balaban ile Erkek Ferfenesinin ardından Kadın Ferfenesini konuştuk. Bakın Haluk hocamız neler anlattı…

-Sevgili Haluk Balaban, yüzlerce yıllık Kadın Ferfenesini sizden dinlemek isteriz.

-Kelime anlamı aydınlanma, aydınlatma olan Ferfene bir Ankara geleneğidir. Hem erkeklerin hem de kadınların ayrı ayrı düzenlediği Ferfene geceleri tarihimizde çok önemli bir yere sahip. Kadın Ferfeneleri konaklarda, büyük evlerde yapıla gelmiş, o muhitin saygın, edepli, bilgili, yaşlı ve aydın kadınları tarafından düzenlenirdi. Bu kadınlar Ana Kadın, Kadın Ana, Hanım Ana olarak adlandırılırdı. Bölgenin en iyi tef çalan, en iyi mani okuyan ve türkü söyleyen, sofra düzenini bilen, lezzetli yemek yapan kadınlar, hanım ağaya yardımcı seçilirdi.

-Yemek düzeni nasıldı?

-Ferfeneye katılan kadınların tümü bir çıkın veya desti içinde yemek getirirler ve bu yemekler ocak sorumlusuna teslim edilirdi. Ankara yemeklerinin başında gelen zerde pilavı ve ferfene yemeği yapılırdı. Zengin, fakir herkesin getirdiği yemekler aynı sofrada buluşur ve bu yemeğe, ''Azık karıştırma'' denirdi. Gelen yemeklerin tümü bakır tepsiler üzerinde herkese eşit olarak dağıtılıp yenirdi. Yemek sonrası kadın ana veya hafız teyze şükür duasını mutlak yapardı. Katılanların vefat eden yakınları ve evlatları askerde olanlar için Kuranı Kerim Tilaveti ve Fatiha okunurdu. Oturma nizamı, erkeklerde olduğu gibi en yaşlı, en bilgili ve sesi güzel hanımlar başköşede olurlardı. Ferfenelerde yer minderlerinde oturulurdu. Kızlar kadın ananın gözünün içine bakar, onun kaş göz işaretlerinden ne istediğini anlar ve yaparlardı. Yemek sonrası yaşlılara dibek kahvesi ikram edilirken, genç kızlara ve yeni evlilere bal şerbeti, vişne ve erik suyundan yapılma şerbetler ikram edilirdi. Ferfene arasında ise, dut kurusu, ceviz içi ve kavurga (Saç üzerinde kavrulmuş buğday tanesi) sunulurdu.

-Yemek sonrası eğlenceler nasıl olurdu?

-Yemek sonrası, sıra eğlenceye gelir. Tef çalan güzel sesli kadınlar ağır havalardan başlanırdı. Kızını gurbete veren anaları ağlatmak için acıklı bozlak türü gelin havaları okunur, ardından oyun havaları başlardı. Artık adı unutulan yüzük, fincan oyunu gibi oyunlar oynanırdı. Ankara Seymenlik geleneğinde kadınlar ve erkekler birlikte oynamazlardı. Ankara yöresinin son derece zengin bir çeşitliliğe sahip kadın oyun havaları vardır.

-Evlilikler nasıl olurdu?

-Rahmetli Hacettepeli Tel Ören Emine halanın anlattığına göre, kaynana adayları gelinleri ferfene de seçerlermiş. Mahallenin fakir, bekar erkekleri ana kadına iç güveysi olma isteklerini belirtir, bu ferfenede konuşulurmuş. Rahmetli babaannem Samiye Balaban 150'ye yakın kişinin ve 30 civarında fakir delikanlının zengin Ankaralı ailelere iç güveysi olmasını sağlamış.

-Sevgili Haluk hocam son olarak neler söylersiniz?

-Ferfene kültürü hakkında, bana detaylı bilgi veren, başta rahmetli babaannem Samiye Balaban olmak üzere Hisarlı Hanife halaya, Hacettepeli Tel Ören Emine halaya ve ana kadınlık yapan Nazik halaya şükranlarımı sunarım.

-Ankara'ya büyük emekleri geçen, her konuda bilgisine başvurduğum sevgili Haluk hocama sonsuz teşekkürler. Sağ olsun, var olsun...

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ankhaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.