Uğur Özteke
Köşe Yazarı
Uğur Özteke
 

OVA ÇÖKÜYOR OVA ÇATLIYOR

Dünyayı yöneten süper ülkelerden, en garip içmeye su damlası dahi bulamayan Afrika’ya kadar artık ülke yöneticilerinin bağıra bağıra yüksek sesle dillendirdikleri korkunç gelecek “KÜRESEL ISINMA” için bizler, vatandaşlar ne yapıyoruz? Konya malum 100 yıldır coğrafya kitaplarında “Türkiye’nin tarım ambarı” olarak yazılır çizilir. İç Anadolu Bölgesi Konya geniş düzlükleri ve bereketli toprakları olan gerçekten Anadolu’nun hatta bölgenin Tarımın başkenti olmuştur. Ve fazlası ile de bunu ispatlamıştır. Bereketli topraklar, çalışkan elleri nasırlı, yüzü güneşten renk değiştirmiş çiftçinin alın teri tarımın başkenti Konya’nın sadece Türkiye için değil bölgenin gıda kaynağı olmuştu.  Ovada mevcut nüfusun yüzde 70’i tarım ve hayvancılıkla uğraşıyor ve geçimini buradan sağlıyordu. Bu hikaye aslında çok da gerilere yüzyıllara gitmiyordu. 50-60 yıl öncesine kadar irili ufaklı onlarca göle sahip olan Konya Ovasında, karasal iklim, kontrolsüz sulama ve moda deyimi ile küresel ısınma sonucu su kaynakları ve göller kurur oldu. Doğal Hayatı Koruma Vakfı’nın resmi açıklamalarına göre ise Konya ovasında Marmara Denizi büyüklüğünde ki sulak alan kurumuş durumda. Böyle kötü bir gidişat kurak iklim ve kaybolan göller bölgedeki çiftçileri hemen yeraltı sularına yönlendirdi. Yine bölgede resmi açıklamalara göre daha önceleri 20-30 metreden su çıkarken bugün yer yer 150-200, hatta bazı kesimlerde 300 metreden su yüzeye su pompaları ile su ancak çıkartılabiliyor. Küresel ısınma ile birlikte bölgeye 40 yıl öncesinin yağmuru, karı düşmez iken bilinçsiz kullanma ve ürüne dolayısıyla paraya hemen çabuk yoldan ulaşma hesabı bugün artık nerede ise hayalleri yıkmaya başladı. Sonuçta hızlı değişim toprakta ve zeminde kötü değişikliklere sebep oldu. Ovanın bazı yerlerinde çekilen yeraltı suları ve eriyen mineraller üst katmandaki araziyi, evleri taşıyamayıp çöktü, yüzeyde obruk adı verilen dev çukurlar oluştu. Son 20 yılda ise obruk sayısı 350’yi geçmiş durumda. Yakın zamanda Konya'da Çumra, Karapınar ve Emirgazi ilçelerinde görülen yüzey bozulmaları, yerleşim yerlerinde ve yapılarda deformasyon obruklar gittikçe ova zemininde yayılmaya başladı. Bu çökmeler yarıklar artık Akşehir havzasında Tuzlukçu'da ortaya çıkıverdi. Konya Teknik Üniversitesi Jeoloji Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yaşar Eren, son çatlaklarla ilgili olarak yaptığı açıklamada korkunç gerçeği bilimsel olarak dile getirirken; “"2000'li yıllardan bu yana, aşırı su kullanımı ve küresel ısınmaya bağlı olarak yer altı suyunda önemli düşüşler başladı. Yer altı su seviyesindeki düşüşün göstergesi de farklı zemin sıkışmasına bağlı olarak yüzey deformasyonu oluşturması. Bunu Orta ve Batı Anadolu havzaları, Tuzlukçu, Akşehir, Aksaray, Karaman, Niğde, Bolvadin, Manisa ve Aydın'da görüyoruz. Bunları, yüzey deformasyonları, yeryüzünde 1,5-2 metreye varan düşey atımlar oluşturan yüzey faylanmaları şeklinde izliyoruz. Bazen de genişliği 1,5-2 metreyi aşan yüzey yarıkları şeklinde izliyoruz." *** Bakın bu açıklama bir siyasi açıklama değil. Hele hele yerel bir bürokrat ya da yönetici açıklaması hiç değil. Bir bilim adamı ovanın geleceğini bu kadar net ve açık söylüyordu. Bu gidişat nereye kadar gider? Ova buna ne kadar dayanır? Toprak çatladı. Toprak çöküyor. Peki siyasetten bürokrasiye bu çöküntüye karşı tek kelime söyleyen var mı? Yok. Ağzını açan var mı? Yok. O zaman hala üç maymunu oynamaya devam mı edeceğiz? Biz Anadolu’da yaşayan insanlar olarak kamu görevi yaptığımıza inanan gazeteciler olarak bu bilimsel açıklamalar ışığında100 yıl sonra bu şehirler korunur mu? Diye sormadan edemiyoruz.
Ekleme Tarihi: 07 Ekim 2021 - Perşembe

OVA ÇÖKÜYOR OVA ÇATLIYOR

Dünyayı yöneten süper ülkelerden, en garip içmeye su damlası dahi bulamayan Afrika’ya kadar artık ülke yöneticilerinin bağıra bağıra yüksek sesle dillendirdikleri korkunç gelecek “KÜRESEL ISINMA” için bizler, vatandaşlar ne yapıyoruz? Konya malum 100 yıldır coğrafya kitaplarında “Türkiye’nin tarım ambarı” olarak yazılır çizilir. İç Anadolu Bölgesi Konya geniş düzlükleri ve bereketli toprakları olan gerçekten Anadolu’nun hatta bölgenin Tarımın başkenti olmuştur. Ve fazlası ile de bunu ispatlamıştır. Bereketli topraklar, çalışkan elleri nasırlı, yüzü güneşten renk değiştirmiş çiftçinin alın teri tarımın başkenti Konya’nın sadece Türkiye için değil bölgenin gıda kaynağı olmuştu.  Ovada mevcut nüfusun yüzde 70’i tarım ve hayvancılıkla uğraşıyor ve geçimini buradan sağlıyordu. Bu hikaye aslında çok da gerilere yüzyıllara gitmiyordu. 50-60 yıl öncesine kadar irili ufaklı onlarca göle sahip olan Konya Ovasında, karasal iklim, kontrolsüz sulama ve moda deyimi ile küresel ısınma sonucu su kaynakları ve göller kurur oldu. Doğal Hayatı Koruma Vakfı’nın resmi açıklamalarına göre ise Konya ovasında Marmara Denizi büyüklüğünde ki sulak alan kurumuş durumda. Böyle kötü bir gidişat kurak iklim ve kaybolan göller bölgedeki çiftçileri hemen yeraltı sularına yönlendirdi. Yine bölgede resmi açıklamalara göre daha önceleri 20-30 metreden su çıkarken bugün yer yer 150-200, hatta bazı kesimlerde 300 metreden su yüzeye su pompaları ile su ancak çıkartılabiliyor. Küresel ısınma ile birlikte bölgeye 40 yıl öncesinin yağmuru, karı düşmez iken bilinçsiz kullanma ve ürüne dolayısıyla paraya hemen çabuk yoldan ulaşma hesabı bugün artık nerede ise hayalleri yıkmaya başladı. Sonuçta hızlı değişim toprakta ve zeminde kötü değişikliklere sebep oldu. Ovanın bazı yerlerinde çekilen yeraltı suları ve eriyen mineraller üst katmandaki araziyi, evleri taşıyamayıp çöktü, yüzeyde obruk adı verilen dev çukurlar oluştu. Son 20 yılda ise obruk sayısı 350’yi geçmiş durumda. Yakın zamanda Konya'da Çumra, Karapınar ve Emirgazi ilçelerinde görülen yüzey bozulmaları, yerleşim yerlerinde ve yapılarda deformasyon obruklar gittikçe ova zemininde yayılmaya başladı. Bu çökmeler yarıklar artık Akşehir havzasında Tuzlukçu'da ortaya çıkıverdi. Konya Teknik Üniversitesi Jeoloji Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yaşar Eren, son çatlaklarla ilgili olarak yaptığı açıklamada korkunç gerçeği bilimsel olarak dile getirirken; “"2000'li yıllardan bu yana, aşırı su kullanımı ve küresel ısınmaya bağlı olarak yer altı suyunda önemli düşüşler başladı. Yer altı su seviyesindeki düşüşün göstergesi de farklı zemin sıkışmasına bağlı olarak yüzey deformasyonu oluşturması. Bunu Orta ve Batı Anadolu havzaları, Tuzlukçu, Akşehir, Aksaray, Karaman, Niğde, Bolvadin, Manisa ve Aydın'da görüyoruz. Bunları, yüzey deformasyonları, yeryüzünde 1,5-2 metreye varan düşey atımlar oluşturan yüzey faylanmaları şeklinde izliyoruz. Bazen de genişliği 1,5-2 metreyi aşan yüzey yarıkları şeklinde izliyoruz." *** Bakın bu açıklama bir siyasi açıklama değil. Hele hele yerel bir bürokrat ya da yönetici açıklaması hiç değil. Bir bilim adamı ovanın geleceğini bu kadar net ve açık söylüyordu. Bu gidişat nereye kadar gider? Ova buna ne kadar dayanır? Toprak çatladı. Toprak çöküyor. Peki siyasetten bürokrasiye bu çöküntüye karşı tek kelime söyleyen var mı? Yok. Ağzını açan var mı? Yok. O zaman hala üç maymunu oynamaya devam mı edeceğiz? Biz Anadolu’da yaşayan insanlar olarak kamu görevi yaptığımıza inanan gazeteciler olarak bu bilimsel açıklamalar ışığında100 yıl sonra bu şehirler korunur mu? Diye sormadan edemiyoruz.
Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ankhaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.