Uğur Özteke
Köşe Yazarı
Uğur Özteke
 

Anadolu insanını önemseyin

Bizi, yani bu toprakların gerçek mayası olan Anadolu insanını hiçbir şey yıkamaz. Ne ekonomik krizler ne iç hainler ne de o tükenmek bilmeyen dış düşmanlar. Kimileri, ama bilerek ama bilmeyerek “coğrafya kaderdir” diyerek bu toprakların sahiplerini etkisizleştirmeye çalışıyor. Anadolu insanı bu topraklar üzerinde hangi tarih döneminde olursa olsun asla ama asla inançlarından taviz vermemiştir. Zaman zaman yokluğu yaşamıştır. Yoksulluğu yaşamıştır. Bugün 85 milyon da olsak en az 40 milyonu yamalı giysilerle dahası yamalı çoraplarla büyümüştür. Cumhurbaşkanımızın mum, lamba hatırlatması ağırımıza da gitse gerçek bir yaşanmışlıktır. Buna rağmen 70’li yıllardaki benzin kuyruklarını “yokluk”, bugün de bu kuyrukları “varlık” olarak görüp birbirimizi kandırmanın bir anlamı yoktur. Belli bir zümre için içinde bulunduğumuz ekonomik şartlar sıradanmış gibi algılanabilir. Anadolu insanının inançları uğruna yemez yedirir, giymez giydirir tavrına, kendisi tok koşmuşu aç iken uyuyamaz felsefesine güvenerek bu yolda ısrarcı olmanın anlamı yok demek istiyorum. Çünkü artık Anadolu insanı da 50 yıl önceki Anadolu insanı değil. Bu insanlar da nereden nereye geldi. Her şeyden öte varlığı gördü. Refahı gördü. Gördükleri de hayal dahi edemedikleri idi. Bu saatten sonra Anadolu insanı ağlamamalı.  Bu insanların başı öne eğilmemeli.   40 yıl önce Oda Başkanı olarak tanıdığım bugün bütün esnafı temsil eden Bendevi Palandöken o ekran bu ekran, bu gazete şu gazete bağıra bağıra; ''Akaryakıta gelen zamlar başta olmak üzere birçok kalemde yaşanan artışlar esnafımızı zaten zorlarken, kiradan çok gelen elektrik faturaları ödenemez hale oldu.  Biriken borçlar nedeniyle de yapılandırması bozulan esnafımız zor zamanlardan geçiyor.  Bu nedenle elektrikteki zamlar geri alınmalı.  Esnafa özel bir tarife uygulanmalı. En azından belli bir süre bu zamların sübvanse edilmesi gerçekten esnafımızın en büyük beklentisi haline geldi” diyorsa; birileri başını iki elinin arasına alıp derin derin düşünmeli... Emeklisinden esnafına dahası fabrika sahibi iş adamına kadar elektrik parası doğalgaz parası bu insanların canını yakıyorsa bir şeyler ters gidiyor demektir. Bizim insanımıza artık “Dünya’da enerji sorunu var. Biz bundan en az şekilde etkileniyoruz” diyemezsiniz. Derseniz de bu insanlar inanmaz. Niye mi? Çok basit. Avrupa’da ya da dünyanın falanca ülkesinde pandemi döneminde insanlık can korkusundan penceresinden burnunu dışarıya uzatmaz iken bizim insanımız işçisi ile işvereni ile 24 saat, üç vardiya hep çalıştı. Dünya yattı. Biz çalıştık. Biz ürettik. O zaman yemişim dünyadaki sıkıntıyı. Tamam, tekrar söylüyorum, Ankara’da oynanan efelerin zeybeği olabilir. İstanbul’daki finans işi rulet masası olabilir.  Amaaaa alnı güneşten yanmış, elleri nasır tutmuş Anadolu insanının vefasını test etmeyin. İnançları ile oynaşmayın. Anadolu insanının belini büktürmeyin. Ah almayın. Korku yaşatmayın. Anadolu insanı bu topraklarda can verdi kan verdi teslim olmadı. Bu insanları paraya teslim ettirmeyin.
Ekleme Tarihi: 10 Şubat 2022 - Perşembe

Anadolu insanını önemseyin

Bizi, yani bu toprakların gerçek mayası olan Anadolu insanını hiçbir şey yıkamaz. Ne ekonomik krizler ne iç hainler ne de o tükenmek bilmeyen dış düşmanlar. Kimileri, ama bilerek ama bilmeyerek “coğrafya kaderdir” diyerek bu toprakların sahiplerini etkisizleştirmeye çalışıyor. Anadolu insanı bu topraklar üzerinde hangi tarih döneminde olursa olsun asla ama asla inançlarından taviz vermemiştir. Zaman zaman yokluğu yaşamıştır. Yoksulluğu yaşamıştır. Bugün 85 milyon da olsak en az 40 milyonu yamalı giysilerle dahası yamalı çoraplarla büyümüştür. Cumhurbaşkanımızın mum, lamba hatırlatması ağırımıza da gitse gerçek bir yaşanmışlıktır. Buna rağmen 70’li yıllardaki benzin kuyruklarını “yokluk”, bugün de bu kuyrukları “varlık” olarak görüp birbirimizi kandırmanın bir anlamı yoktur. Belli bir zümre için içinde bulunduğumuz ekonomik şartlar sıradanmış gibi algılanabilir. Anadolu insanının inançları uğruna yemez yedirir, giymez giydirir tavrına, kendisi tok koşmuşu aç iken uyuyamaz felsefesine güvenerek bu yolda ısrarcı olmanın anlamı yok demek istiyorum. Çünkü artık Anadolu insanı da 50 yıl önceki Anadolu insanı değil. Bu insanlar da nereden nereye geldi. Her şeyden öte varlığı gördü. Refahı gördü. Gördükleri de hayal dahi edemedikleri idi. Bu saatten sonra Anadolu insanı ağlamamalı.  Bu insanların başı öne eğilmemeli.   40 yıl önce Oda Başkanı olarak tanıdığım bugün bütün esnafı temsil eden Bendevi Palandöken o ekran bu ekran, bu gazete şu gazete bağıra bağıra; ''Akaryakıta gelen zamlar başta olmak üzere birçok kalemde yaşanan artışlar esnafımızı zaten zorlarken, kiradan çok gelen elektrik faturaları ödenemez hale oldu.  Biriken borçlar nedeniyle de yapılandırması bozulan esnafımız zor zamanlardan geçiyor.  Bu nedenle elektrikteki zamlar geri alınmalı.  Esnafa özel bir tarife uygulanmalı. En azından belli bir süre bu zamların sübvanse edilmesi gerçekten esnafımızın en büyük beklentisi haline geldi” diyorsa; birileri başını iki elinin arasına alıp derin derin düşünmeli... Emeklisinden esnafına dahası fabrika sahibi iş adamına kadar elektrik parası doğalgaz parası bu insanların canını yakıyorsa bir şeyler ters gidiyor demektir. Bizim insanımıza artık “Dünya’da enerji sorunu var. Biz bundan en az şekilde etkileniyoruz” diyemezsiniz. Derseniz de bu insanlar inanmaz. Niye mi? Çok basit. Avrupa’da ya da dünyanın falanca ülkesinde pandemi döneminde insanlık can korkusundan penceresinden burnunu dışarıya uzatmaz iken bizim insanımız işçisi ile işvereni ile 24 saat, üç vardiya hep çalıştı. Dünya yattı. Biz çalıştık. Biz ürettik. O zaman yemişim dünyadaki sıkıntıyı. Tamam, tekrar söylüyorum, Ankara’da oynanan efelerin zeybeği olabilir. İstanbul’daki finans işi rulet masası olabilir.  Amaaaa alnı güneşten yanmış, elleri nasır tutmuş Anadolu insanının vefasını test etmeyin. İnançları ile oynaşmayın. Anadolu insanının belini büktürmeyin. Ah almayın. Korku yaşatmayın. Anadolu insanı bu topraklarda can verdi kan verdi teslim olmadı. Bu insanları paraya teslim ettirmeyin.
Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ankhaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.