Rıfat Çakır
Köşe Yazarı
Rıfat Çakır
 

Pakistanlıları Dünyaya Sevdiren Kültür Elçisi Shabana Ayaz

Shabana AYAZ ve Ayaz Ghani ailesini tanıyana kadar Pakistanlıların Dünyanın en misafirperver, en görgülü ve en saygılı insanları olduğunu inanın bilmiyordum. Sosyal medya platformları ve kötü niyetli iletişim kaynaklarında Pakistan ve Pakistanlılar aleyhine ara sıra olumsuz yorumlara denk gelince bendede bazı soğuk düşünceler oluşmaktaydı. Ama yüreği güzel, kalpleri sıcak, sofraları cömert ve soyları asil AYAZ ailesiyle tanışıp, Pakistanlıları daha detaylı tanıyınca bu güzel insanlara ne kadar haksızlık yapıldığı ozaman anladım. Shabana AYAZ bilgi, görgü, asalet ve erdem yüklü çok zarif bir hanımefendi. Eşi Ayaz Ghani ve çocuklarıda çok nazik. Tevazu dolu güleryüzleri, memleket sevdasındaki samimi emekleri ve ülkelerine olan vefalı sadakatleriyle Türkiye’de çok sevilen kıymetler… Pakistan ve Türkiye arasındaki dostluğa büyük katkı sağlayan inceklik abidesi bu kibar insanlar, ülkelerini ve vatandaşlarını o kadar güzel tanıtıyorlar ki hayran olmamak mümkün değil. Geçtiğimiz gün aralarında işadamı, bürokrat, gazeteci ve yazarların olduğu bir grupla Ayaz ailesine yemeğe davetliydik. Adlarını bile bilmediğimiz birbirinden leziz baharatlarla marine edilmiş eşsiz Pakistan yemeklerinin yanı sıra emsalsiz bir güzleryüzle karşılandık. Shabana Ayaz Hocam bize vatandaşlarını şöyle tanıtıyordu; “Dünyanın neresinde olursa olsun tüm Pakistanlılar inançlı, uyumlu, saygılı ve misafirperverdir. Doğayı, insanları, canlıları sever ve korurlar. Hepsininde yüreğinden İndus Nehri kadar merhamet akar. Çalışkan, üretken, saygılı ve görgülülerdir. İslam ahlakı çizgisinde aile yapısı, kanunlardan şaşmayan yaşam biçimleri, güvenilir şahsiyetleri ve has karakterleriyle bulundukları heryere değer katarlar. Kimseye haksızlık, hukuksuzluk yapmazlar. Haneleri, sofraları açık, ihsanı, ikramı cömert, altın kalpli ve sevgi yüklüdürler. Pakistanlıları tanıyan herkes güvenerek dost olur ve candan severler.” Dedi. İşadamı Selahattin ŞAHİN ise şöyle diyor. “Gördüğüm ve duyduğum kadarıyla tüm Pakistanlılar bilgili, becerikli, çalışkan, üretken, iman ve itikat sahibi yüce değerler. Hepside emeği, ekmeği ve erdeminde cömert, başarılı ve asaletli insanlar. İnancında samimi, ibadetine sadık, dostluğu kadim, fazileti erişilmez karekterler. Uluslararası tüm çıkarlarda Pakistan ve Türkiye birbirine ekmek su gibi muhtaç, tarihten beri et-tırnak gibi birbirine kenetli kadim kardeşler. Bu işbirliğimiz ve imrenilir dostluğumuz tüm ülkelere örnek teşkil ediyor.” Dedi.   Pakistan’ı dünyaya sevdirerek tanıtan seçkin kıymetlerden biriside ülkemizin en donanımlı akademisyenlerinden Türk-Pakistan İşbirliği ve Dostluk Konseyi öncüsü bilge insan Dr.Kemal AYDIN’dır. Kemal Hocamız bizi daha öncede onlarca akademisyen ve bürokrat arkadaşlarıyla AYAZ ailesine misafir etmiş, yine cömertçe karşılanmış, ağırlanmıştık. Pakistan asaleti ve İslam faziletiyle donatılı Ayaz ailesi; dekorasyonu ve senkronizesi kendilerine ait sarayları kıskandıran muhteşem evlerinde sürekli misafir ağırlıyor, izzetli ikramlar sunuyorlar. Ogün şiddetli bir yağmurun sıkıntı yaşattığı bir trafiği aşarak evlerine ulaşmıştık. Ne zaman hazırladınız, nasıl bir kıvam, nasıl bir lezzet verdiniz, o görsel servis şölenini nasıl dizayn ettiniz, hiç mi üşenmediniz, hiç mi yorulmadınız onlarca çeşit yemek, tatlı, salata, kuruyemiş, meyve, içecek, kekler, pastalar.. Masa ve sehbalar dolup dolup boşalıyor, ikramlarına koşuşturmalarına bakınca inanın biz yoruluyorduk. Hazırladıkları tüm yemekler zahmet gerektiren özel yiyeceklerdi. Üstelik hepsini de kendi elleriyle hazırlamışlar. Pakistan’a ait baharatlı yemekler, enfes tatlılar, soslar, garnitürler ve şekil şekil hamur işleri bizi adeta mest etti. Bir sunum konsepti, gastronomi şöleni ve uyum senkronizasyonu oluşturmuşlar ki, hepsi diplomatik versiyonda. Tabaklara almaya ve servis güzelliğini bozmaya bile kıyamıyorduk. Yemeğin ve servisin akademik bir sanat olduğunu onların sofrasında öğrendik. Zaten kesintisiz ikramlarını bir türlü durduramıyorduk. Aile alışkanlığı ısrarlı cömertlikleri neredeyse bize işkence olacaktı. Komşuları diyor ki; “Biz Shabana AYAZ ve AYAZ Ghani ailesiyle uzun zamandır komşuyuz. Onların hanesini ve sofrasını birgün bile misafirsiz görmedik. Buranın en sevilen ve en saygın ailesi. Onları tanıdıkça tüm Pakistanlıları akraba gibi görüyor, çok seviyoruz. Bunların evi görgü, bilgi, güven ve huzur kapısı, adeta bir dergah.” Diyorlar. Shabana Hocanın bilgi ve kültür deryası bir değer olduğunu söylemiştim. Sohbetine denk gelseniz ilmi ve ilahi frekansları muhataplarına anında tesir ediyor. Adaletli ve asaletli bir ailesi var. İş hanımlığının yanında gazeteci, yazar ve araştırmacı. Kamyonlar dolusu kitaplar okuyan yürüyen bir kütüphane statüsünde. Dolu-donanımlı, akıcı üslubuyla çok güzel konuşuyor. Güven ve huzur veren sesi kulaklara değil gönüllere akıyor. Tüm sözlerinde felsefi derinlik, düşünsel içerik, sanatsal estetik ve anlamsal bir bütünlük hakim. Erdem ve faziletiyle Pakistanlılara heryerde saygınlık kazandırıyor.   Yemek sonrası öyle bir tarih, kültür, edebiyat ve Pakistan sohbeti çıktı ki ortaya ne zaman gece 23 oldu farkına bile varamadık. Davetliler arasında çok yönlü sanatçı kişiliğiyle Hocaların Hocası diye bilinen Ankara Haber Gazetesi Yazarı Funda GÖKÇEN, “Güzel İnsanların ve Cömert Gönüllerin Babu’su Umutlu adlı eserin sahibi Gazeteci-Yazar Özgün Orhun ÇAKIR, İşadamı Selahattin ŞAHİN, Bürokrat Ayşe Şahin ve Oğlum Tunay Enes ÇAKIR’da vardı. Güleryüzlü bu aile, ertesi günkü meşguliyetlerini hiçe sayarak bizi sürekli ikram bombardımanına tuttu. Allah sofralarını hep dolu, hanelerini bereketli, ocaklarını şen etsin. Böyle bir asalet, böyle bir cömertlik inanın görmedik. AYAZ Ailesiyle röportaj formatında uzun sohbetler ettik. Bilgisi, birikimi, donanımı ve hitabetiyle tüm hayranlıkları üzerine toplayan Ayaz Ghani “Pakistan vatanseverlik, misafirperverlik ve asaletin başkentidir. Eşsiz insanlarıyla Asya’nın kalbi, tabloyu andıran zümrüt coğrafyasıyla Dünyanın gözbebeği konumundadır. Biz kısıtlı imkanlarımıza rağmen ülkemizin tarihi, kültürel, geleneksel tüm güzelliklerini bizi merak eden herkese tanıtmaya çalışıyoruz. Bu amaçla kurumlar ve üniversitelere projelerimizi sunup, finansal boyutlarıyla takvim belirlemeye çalışıyoruz. Başta Ankara olmak üzere bütün şehirlerinizden insanlara tanıtım konseptleri hazırlayıp turizm amaçlı destinasyon paketleri hazırlama aşamasındayız. Finansal gücümüz yok ama her iki ülkede de analitik projeler üreten, etkili fikirler beyan edebilen değerlerimiz var. Üniversitelerin donanımlı akademisyenleriyle dirsek temasındayız. Zengin bir gastronomimiz, endemik türlerimiz, estetik coğrafyamız, mimarimiz, musikimiz ve folklorik desenlerimiz var. Herkes Pakistan’ı görmek, tanımak istiyor. Sadece harekete geçirmek için yetkili kurumlar, etkili bürokratlar ve samimi siyasilerle iş birliği içerisinde olup, nitelikli projeler sunmak kalıyor. İnşallah başaracağız. Çünkü biz gerçek bir kültür insanı, gerçek bir Pakistan sevdalısıyız.” Dedi. Pakistan kadının asalet ve inceliğini Türkiye’de temsil eden, bir hanımefendilik ve görgü abidesi Shabana AYAZ; “Biz nereye gidersek gidelim doğup büyüdüğümüz topraklarımızdan hiçbir zaman kopamayız, Pakistan hepimizin doğduğu, doyduğu ve ilk vatan sevdasını tattığı yerdir. Nerde olursak olalım yüreğimiz Pakistan’da atar, gönlümüz, özlemimiz hep Pakistan odaklıdır. Bu kutsal ülke için yapamayacağımız hiçbir fedakârlık yoktur. Tarihi önemimizi, gastronomik zenginliklerimizi, kültürel motiflerimizi ve coğrafik desenlerimizi çok iyi biliyoruz. Zaten Pakistan faunasını, florasını, renk geçişlerini ve tarif etmekte güçlük çektiğim olağanüstü güzelliklerini gören herkes büyüleniyor. Memba tadındaki sularımız, yakutu andıran yeşillik, bereket fışkıran dağı, taşı, ovası ve envaitürlü ağaçlarıyla Güney Asya’nın incisiyiz. Ruhaniyeti yüksek gönlümüzü ve emsalsiz misafirperverliğimizi de tanıdıklarında ülkemize herkesin hayran kalacağını adımız gibi biliyoruz. Tek gayemiz yeterki Dünya bizi doğru tanısın.” şeklinde konuştu.    Ülkesine ve vatandaşlarına olan sevdası, vefası ve fedakarlıklarıyla bilinen Ayaz Ghani; “Pakistanlıların vatanı, bayrağı ve Kur’an-ı uğruna tereddüt etmeden canını vereceğini tüm dünya bilir. Ülkemin asil ruhlu insanları toprağına kara sevda, milliyet ve maneviyatına tutkuyla bağlıdır. Çocuğundan büyüğüne, erkeğinden, kadınına herkes delikanlı, sözünün eri ve merttir. Yiğitlikleri dilden dile dolaşan Pakistanlıların en fakirinden, en zenginine hepsinin de sofrasına oturulur, ekmeği yenilir, suyu içilir, gönüllerine sığınılır. Hepsinin hanesi ve sofrası dostlarına sonuna kadar açıktır. Çocuklarımızda böyle güzellikleri ve asaletli erdemimizi bize bakarak gururla öğreniyor. İyi ki biz Pakistan’da doğmuşuz ve o toprakların şanı, şerefi ve tevazusuyla büyümüşüz. Zaten Cennet denilince ülkemin güzellikleri akla geliyor. Yeşilindeki farklı renk, dekorundaki ilginç estetik, lezzet, aroma ve görselliğiyle tüm gurme ve gastronomları kıskandıran muhteşem mutfağı, farmakolog ve toksikologların aradığı endemik türler barındıran dağları, vadileri, kanyonları daha neler neler… Yeterki Allah birliğimizi, dirliğimizi ve beraberliğimizi bozmasın” diyor. Shabana AYAZ ve Ayaz Ghani her ikiside; “Bir insanın Pakistanlı olmasının ölçüsü Pakistan’a beslediği niyet, yaptığı katkı ve verdiği emekler ile ölçülmeli. Biz ülkemize kara sevda ve bambaşka bir aşkla bağlıyız. Birbirimizden kopmadan, ayrışmadan, siyasi düşünce dahil tüm farklılıklarımızın hepsini Pakistan adında birleştirerek insani erdemlerle süslü daha çok imrenilir güzelliklere imza atacağız, herkesin Pakistan için yapabileceği mutlaka bir fedakarlığı ve samimiyeti olmalı, bu kutsal ülkeye ve elit kültürümüze hizmet, bizim için ibadet gibidir.” dediler. AYAZ ailesinin Türkiye-Pakistan Dostluğuna yönelik örnek çalışmaları, başta Ankara olmak üzere Türkiye’nin her yerindeki siyaset, sanat, bürokrasi, akademik camia, üniversiteler, basın ve iş dünyası tarafından da ilgi, takdir ve hayranlıkla takip ediliyor. Tüm davetlerine yoğun bir ilgi var. Töre ve ritüellerine bağlı, tarih, kültür ve coğrafya bilgileri imrenilir düzeyde. Nere giderlerse gitsinler ülkesine ve insanına bir iyilik yapabilme derdindeler. Sahabana AYAZ Hocam zengin yoksul, eğitimli eğitimsiz, kimseli kimsesiz tüm insanların sosyal statüsü ve demografik yapılarını iyi bilen, herkese yardım eden, isabetle sentezleyen stratejist bir teknokrat. Pakistan coğrafyasını ve tarihi sürecini objektif kriterlere en uygun o anlatıyor. İnsanını sevdiren yönlendirici analizleriyle de dikkat çekiyor. Safahatıda, sakavetide, sefaletide yaşamış, empati kurmasını iyi bilen kurmay bir deha. Shabana Hanımı dinledikten sonra Pakistanlıları mutlaka tanır ve seversiniz. Kaliteleri, karakterleri ve kalibrelerine onu dinledikten sonra karar vermenizi öneriyorum. AYAZ ailesinin çok zengin bir kitaplıkları var. Pakistan motiflerinin hakim olduğu dekorasyonlarına ve renk tercihlerine bayıldım. Töre, kültür ve gelenek içlerine işlemiş. Bu ailenin tamamı sanatçı bir ruha sahip. Balkonundan kilerine, mutfağından antresine evlerini o kadar klas döşemişler, o kadar ergonomik tasarlamışlar, uyumlu-oranlı o kadar iç açıcı renklerle dizayn etmişler ki o görsel senfoniye hayran olmamak mümkün değil. Adeta bize bir sanat ve estetik resitali sundular. Şimdi diyorum ki, her yürekte kabul gören, emeği-erdemi samimi, ekmeği cömert, özü sözü bir, onurlu omurgalı şahsiyet ve karakterlere sahip, tüm güzel gönüllerin birleşme noktası Pakistanlıları yanlış tanıtan hiç kimseyi lütfen dinlemeyin. Gelin referansı binlerce mağdurun samimi dualarında aleni olan AYAZ ailesini dinledikten sonra asalet, fazilet, dürüstlük ve sadakatin gerçek sahibi Pakistanlıları layık oldukları itibara biz taşıyalım. Hangi siyasi kulvar, hangi bürokratik makam veya hizmetinden yararlanabileceğimiz hangi stratejik kurum varsa ülküsü, ilkesi olan yöneticilerden talep edip, bu bilgi deryası ailenin imrenilir kapasitesinin Türk-Pakistan dostluğu yararına en üst perdeden kanalize edilmesini sağlayalım. Daha sonraki yazılarımda Sayın Shabana AYAZ ve AYAZ Ghani’nin çevresi, çehresi, ülkesi ve vatandaşları için yaptığı eşsiz güzellikleri anlatacağım. Ben yazmadan önce milli ve manevi değerleri sağlam, alicenap, elicömert bu kıymetleri önce sizin tanımanızı istedim. Kalplerin, gönüllerin ve yüreklerin fatihi Sahabana AYAZ ve AYAZ Ghani herzaman baştacımız olacak, herzaman gönüllerimizin zirvesinde kalacaktır. Onların kıymeti en güzel ve en samimi dualarda korunacak, örnek kişilikleri mazlumlara umut olacaktır. Sizi sadece biz değil bütün Türkiye ve tüm Pakistan gönülden seviyor. Var olun aziz ve asil soylu güzel insanlar.  
Ekleme Tarihi: 11 Haziran 2024 - Salı

Pakistanlıları Dünyaya Sevdiren Kültür Elçisi Shabana Ayaz

Shabana AYAZ ve Ayaz Ghani ailesini tanıyana kadar Pakistanlıların Dünyanın en misafirperver, en görgülü ve en saygılı insanları olduğunu inanın bilmiyordum.

Sosyal medya platformları ve kötü niyetli iletişim kaynaklarında Pakistan ve Pakistanlılar aleyhine ara sıra olumsuz yorumlara denk gelince bendede bazı soğuk düşünceler oluşmaktaydı. Ama yüreği güzel, kalpleri sıcak, sofraları cömert ve soyları asil AYAZ ailesiyle tanışıp, Pakistanlıları daha detaylı tanıyınca bu güzel insanlara ne kadar haksızlık yapıldığı ozaman anladım.

Shabana AYAZ bilgi, görgü, asalet ve erdem yüklü çok zarif bir hanımefendi. Eşi Ayaz Ghani ve çocuklarıda çok nazik. Tevazu dolu güleryüzleri, memleket sevdasındaki samimi emekleri ve ülkelerine olan vefalı sadakatleriyle Türkiye’de çok sevilen kıymetler…

Pakistan ve Türkiye arasındaki dostluğa büyük katkı sağlayan inceklik abidesi bu kibar insanlar, ülkelerini ve vatandaşlarını o kadar güzel tanıtıyorlar ki hayran olmamak mümkün değil.

Geçtiğimiz gün aralarında işadamı, bürokrat, gazeteci ve yazarların olduğu bir grupla Ayaz ailesine yemeğe davetliydik. Adlarını bile bilmediğimiz birbirinden leziz baharatlarla marine edilmiş eşsiz Pakistan yemeklerinin yanı sıra emsalsiz bir güzleryüzle karşılandık.

Shabana Ayaz Hocam bize vatandaşlarını şöyle tanıtıyordu; “Dünyanın neresinde olursa olsun tüm Pakistanlılar inançlı, uyumlu, saygılı ve misafirperverdir. Doğayı, insanları, canlıları sever ve korurlar. Hepsininde yüreğinden İndus Nehri kadar merhamet akar. Çalışkan, üretken, saygılı ve görgülülerdir. İslam ahlakı çizgisinde aile yapısı, kanunlardan şaşmayan yaşam biçimleri, güvenilir şahsiyetleri ve has karakterleriyle bulundukları heryere değer katarlar. Kimseye haksızlık, hukuksuzluk yapmazlar. Haneleri, sofraları açık, ihsanı, ikramı cömert, altın kalpli ve sevgi yüklüdürler. Pakistanlıları tanıyan herkes güvenerek dost olur ve candan severler.” Dedi.

İşadamı Selahattin ŞAHİN ise şöyle diyor. “Gördüğüm ve duyduğum kadarıyla tüm Pakistanlılar bilgili, becerikli, çalışkan, üretken, iman ve itikat sahibi yüce değerler. Hepside emeği, ekmeği ve erdeminde cömert, başarılı ve asaletli insanlar. İnancında samimi, ibadetine sadık, dostluğu kadim, fazileti erişilmez karekterler. Uluslararası tüm çıkarlarda Pakistan ve Türkiye birbirine ekmek su gibi muhtaç, tarihten beri et-tırnak gibi birbirine kenetli kadim kardeşler. Bu işbirliğimiz ve imrenilir dostluğumuz tüm ülkelere örnek teşkil ediyor.” Dedi.  

Pakistan’ı dünyaya sevdirerek tanıtan seçkin kıymetlerden biriside ülkemizin en donanımlı akademisyenlerinden Türk-Pakistan İşbirliği ve Dostluk Konseyi öncüsü bilge insan Dr.Kemal AYDIN’dır. Kemal Hocamız bizi daha öncede onlarca akademisyen ve bürokrat arkadaşlarıyla AYAZ ailesine misafir etmiş, yine cömertçe karşılanmış, ağırlanmıştık.

Pakistan asaleti ve İslam faziletiyle donatılı Ayaz ailesi; dekorasyonu ve senkronizesi kendilerine ait sarayları kıskandıran muhteşem evlerinde sürekli misafir ağırlıyor, izzetli ikramlar sunuyorlar.

Ogün şiddetli bir yağmurun sıkıntı yaşattığı bir trafiği aşarak evlerine ulaşmıştık. Ne zaman hazırladınız, nasıl bir kıvam, nasıl bir lezzet verdiniz, o görsel servis şölenini nasıl dizayn ettiniz, hiç mi üşenmediniz, hiç mi yorulmadınız onlarca çeşit yemek, tatlı, salata, kuruyemiş, meyve, içecek, kekler, pastalar.. Masa ve sehbalar dolup dolup boşalıyor, ikramlarına koşuşturmalarına bakınca inanın biz yoruluyorduk. Hazırladıkları tüm yemekler zahmet gerektiren özel yiyeceklerdi. Üstelik hepsini de kendi elleriyle hazırlamışlar. Pakistan’a ait baharatlı yemekler, enfes tatlılar, soslar, garnitürler ve şekil şekil hamur işleri bizi adeta mest etti. Bir sunum konsepti, gastronomi şöleni ve uyum senkronizasyonu oluşturmuşlar ki, hepsi diplomatik versiyonda. Tabaklara almaya ve servis güzelliğini bozmaya bile kıyamıyorduk. Yemeğin ve servisin akademik bir sanat olduğunu onların sofrasında öğrendik. Zaten kesintisiz ikramlarını bir türlü durduramıyorduk. Aile alışkanlığı ısrarlı cömertlikleri neredeyse bize işkence olacaktı.

Komşuları diyor ki; “Biz Shabana AYAZ ve AYAZ Ghani ailesiyle uzun zamandır komşuyuz. Onların hanesini ve sofrasını birgün bile misafirsiz görmedik. Buranın en sevilen ve en saygın ailesi. Onları tanıdıkça tüm Pakistanlıları akraba gibi görüyor, çok seviyoruz. Bunların evi görgü, bilgi, güven ve huzur kapısı, adeta bir dergah.” Diyorlar.

Shabana Hocanın bilgi ve kültür deryası bir değer olduğunu söylemiştim. Sohbetine denk gelseniz ilmi ve ilahi frekansları muhataplarına anında tesir ediyor. Adaletli ve asaletli bir ailesi var. İş hanımlığının yanında gazeteci, yazar ve araştırmacı. Kamyonlar dolusu kitaplar okuyan yürüyen bir kütüphane statüsünde. Dolu-donanımlı, akıcı üslubuyla çok güzel konuşuyor. Güven ve huzur veren sesi kulaklara değil gönüllere akıyor. Tüm sözlerinde felsefi derinlik, düşünsel içerik, sanatsal estetik ve anlamsal bir bütünlük hakim. Erdem ve faziletiyle Pakistanlılara heryerde saygınlık kazandırıyor.  

Yemek sonrası öyle bir tarih, kültür, edebiyat ve Pakistan sohbeti çıktı ki ortaya ne zaman gece 23 oldu farkına bile varamadık. Davetliler arasında çok yönlü sanatçı kişiliğiyle Hocaların Hocası diye bilinen Ankara Haber Gazetesi Yazarı Funda GÖKÇEN, “Güzel İnsanların ve Cömert Gönüllerin Babu’su Umutlu adlı eserin sahibi Gazeteci-Yazar Özgün Orhun ÇAKIR, İşadamı Selahattin ŞAHİN, Bürokrat Ayşe Şahin ve Oğlum Tunay Enes ÇAKIR’da vardı.

Güleryüzlü bu aile, ertesi günkü meşguliyetlerini hiçe sayarak bizi sürekli ikram bombardımanına tuttu. Allah sofralarını hep dolu, hanelerini bereketli, ocaklarını şen etsin. Böyle bir asalet, böyle bir cömertlik inanın görmedik.

AYAZ Ailesiyle röportaj formatında uzun sohbetler ettik.

Bilgisi, birikimi, donanımı ve hitabetiyle tüm hayranlıkları üzerine toplayan Ayaz Ghani “Pakistan vatanseverlik, misafirperverlik ve asaletin başkentidir. Eşsiz insanlarıyla Asya’nın kalbi, tabloyu andıran zümrüt coğrafyasıyla Dünyanın gözbebeği konumundadır. Biz kısıtlı imkanlarımıza rağmen ülkemizin tarihi, kültürel, geleneksel tüm güzelliklerini bizi merak eden herkese tanıtmaya çalışıyoruz. Bu amaçla kurumlar ve üniversitelere projelerimizi sunup, finansal boyutlarıyla takvim belirlemeye çalışıyoruz. Başta Ankara olmak üzere bütün şehirlerinizden insanlara tanıtım konseptleri hazırlayıp turizm amaçlı destinasyon paketleri hazırlama aşamasındayız. Finansal gücümüz yok ama her iki ülkede de analitik projeler üreten, etkili fikirler beyan edebilen değerlerimiz var. Üniversitelerin donanımlı akademisyenleriyle dirsek temasındayız. Zengin bir gastronomimiz, endemik türlerimiz, estetik coğrafyamız, mimarimiz, musikimiz ve folklorik desenlerimiz var. Herkes Pakistan’ı görmek, tanımak istiyor. Sadece harekete geçirmek için yetkili kurumlar, etkili bürokratlar ve samimi siyasilerle iş birliği içerisinde olup, nitelikli projeler sunmak kalıyor. İnşallah başaracağız. Çünkü biz gerçek bir kültür insanı, gerçek bir Pakistan sevdalısıyız.” Dedi.

Pakistan kadının asalet ve inceliğini Türkiye’de temsil eden, bir hanımefendilik ve görgü abidesi Shabana AYAZ; “Biz nereye gidersek gidelim doğup büyüdüğümüz topraklarımızdan hiçbir zaman kopamayız, Pakistan hepimizin doğduğu, doyduğu ve ilk vatan sevdasını tattığı yerdir. Nerde olursak olalım yüreğimiz Pakistan’da atar, gönlümüz, özlemimiz hep Pakistan odaklıdır. Bu kutsal ülke için yapamayacağımız hiçbir fedakârlık yoktur. Tarihi önemimizi, gastronomik zenginliklerimizi, kültürel motiflerimizi ve coğrafik desenlerimizi çok iyi biliyoruz. Zaten Pakistan faunasını, florasını, renk geçişlerini ve tarif etmekte güçlük çektiğim olağanüstü güzelliklerini gören herkes büyüleniyor. Memba tadındaki sularımız, yakutu andıran yeşillik, bereket fışkıran dağı, taşı, ovası ve envaitürlü ağaçlarıyla Güney Asya’nın incisiyiz. Ruhaniyeti yüksek gönlümüzü ve emsalsiz misafirperverliğimizi de tanıdıklarında ülkemize herkesin hayran kalacağını adımız gibi biliyoruz. Tek gayemiz yeterki Dünya bizi doğru tanısın.” şeklinde konuştu. 

  Ülkesine ve vatandaşlarına olan sevdası, vefası ve fedakarlıklarıyla bilinen Ayaz Ghani; “Pakistanlıların vatanı, bayrağı ve Kur’an-ı uğruna tereddüt etmeden canını vereceğini tüm dünya bilir. Ülkemin asil ruhlu insanları toprağına kara sevda, milliyet ve maneviyatına tutkuyla bağlıdır. Çocuğundan büyüğüne, erkeğinden, kadınına herkes delikanlı, sözünün eri ve merttir. Yiğitlikleri dilden dile dolaşan Pakistanlıların en fakirinden, en zenginine hepsinin de sofrasına oturulur, ekmeği yenilir, suyu içilir, gönüllerine sığınılır. Hepsinin hanesi ve sofrası dostlarına sonuna kadar açıktır. Çocuklarımızda böyle güzellikleri ve asaletli erdemimizi bize bakarak gururla öğreniyor. İyi ki biz Pakistan’da doğmuşuz ve o toprakların şanı, şerefi ve tevazusuyla büyümüşüz. Zaten Cennet denilince ülkemin güzellikleri akla geliyor. Yeşilindeki farklı renk, dekorundaki ilginç estetik, lezzet, aroma ve görselliğiyle tüm gurme ve gastronomları kıskandıran muhteşem mutfağı, farmakolog ve toksikologların aradığı endemik türler barındıran dağları, vadileri, kanyonları daha neler neler… Yeterki Allah birliğimizi, dirliğimizi ve beraberliğimizi bozmasın” diyor.

Shabana AYAZ ve Ayaz Ghani her ikiside; “Bir insanın Pakistanlı olmasının ölçüsü Pakistan’a beslediği niyet, yaptığı katkı ve verdiği emekler ile ölçülmeli. Biz ülkemize kara sevda ve bambaşka bir aşkla bağlıyız. Birbirimizden kopmadan, ayrışmadan, siyasi düşünce dahil tüm farklılıklarımızın hepsini Pakistan adında birleştirerek insani erdemlerle süslü daha çok imrenilir güzelliklere imza atacağız, herkesin Pakistan için yapabileceği mutlaka bir fedakarlığı ve samimiyeti olmalı, bu kutsal ülkeye ve elit kültürümüze hizmet, bizim için ibadet gibidir.” dediler.

AYAZ ailesinin Türkiye-Pakistan Dostluğuna yönelik örnek çalışmaları, başta Ankara olmak üzere Türkiye’nin her yerindeki siyaset, sanat, bürokrasi, akademik camia, üniversiteler, basın ve iş dünyası tarafından da ilgi, takdir ve hayranlıkla takip ediliyor. Tüm davetlerine yoğun bir ilgi var. Töre ve ritüellerine bağlı, tarih, kültür ve coğrafya bilgileri imrenilir düzeyde. Nere giderlerse gitsinler ülkesine ve insanına bir iyilik yapabilme derdindeler.

Sahabana AYAZ Hocam zengin yoksul, eğitimli eğitimsiz, kimseli kimsesiz tüm insanların sosyal statüsü ve demografik yapılarını iyi bilen, herkese yardım eden, isabetle sentezleyen stratejist bir teknokrat. Pakistan coğrafyasını ve tarihi sürecini objektif kriterlere en uygun o anlatıyor. İnsanını sevdiren yönlendirici analizleriyle de dikkat çekiyor. Safahatıda, sakavetide, sefaletide yaşamış, empati kurmasını iyi bilen kurmay bir deha. Shabana Hanımı dinledikten sonra Pakistanlıları mutlaka tanır ve seversiniz. Kaliteleri, karakterleri ve kalibrelerine onu dinledikten sonra karar vermenizi öneriyorum.

AYAZ ailesinin çok zengin bir kitaplıkları var. Pakistan motiflerinin hakim olduğu dekorasyonlarına ve renk tercihlerine bayıldım. Töre, kültür ve gelenek içlerine işlemiş. Bu ailenin tamamı sanatçı bir ruha sahip. Balkonundan kilerine, mutfağından antresine evlerini o kadar klas döşemişler, o kadar ergonomik tasarlamışlar, uyumlu-oranlı o kadar iç açıcı renklerle dizayn etmişler ki o görsel senfoniye hayran olmamak mümkün değil. Adeta bize bir sanat ve estetik resitali sundular.

Şimdi diyorum ki, her yürekte kabul gören, emeği-erdemi samimi, ekmeği cömert, özü sözü bir, onurlu omurgalı şahsiyet ve karakterlere sahip, tüm güzel gönüllerin birleşme noktası Pakistanlıları yanlış tanıtan hiç kimseyi lütfen dinlemeyin.

Gelin referansı binlerce mağdurun samimi dualarında aleni olan AYAZ ailesini dinledikten sonra asalet, fazilet, dürüstlük ve sadakatin gerçek sahibi Pakistanlıları layık oldukları itibara biz taşıyalım. Hangi siyasi kulvar, hangi bürokratik makam veya hizmetinden yararlanabileceğimiz hangi stratejik kurum varsa ülküsü, ilkesi olan yöneticilerden talep edip, bu bilgi deryası ailenin imrenilir kapasitesinin Türk-Pakistan dostluğu yararına en üst perdeden kanalize edilmesini sağlayalım.

Daha sonraki yazılarımda Sayın Shabana AYAZ ve AYAZ Ghani’nin çevresi, çehresi, ülkesi ve vatandaşları için yaptığı eşsiz güzellikleri anlatacağım. Ben yazmadan önce milli ve manevi değerleri sağlam, alicenap, elicömert bu kıymetleri önce sizin tanımanızı istedim.

Kalplerin, gönüllerin ve yüreklerin fatihi Sahabana AYAZ ve AYAZ Ghani herzaman baştacımız olacak, herzaman gönüllerimizin zirvesinde kalacaktır. Onların kıymeti en güzel ve en samimi dualarda korunacak, örnek kişilikleri mazlumlara umut olacaktır. Sizi sadece biz değil bütün Türkiye ve tüm Pakistan gönülden seviyor.

Var olun aziz ve asil soylu güzel insanlar.

 

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ankhaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.