Meltem Güneş Fidan
Köşe Yazarı
Meltem Güneş Fidan
 

Sevgi üzerine üç/beş kelam!

Ne derin bir duygudur sevmek. Sevgi deyince aklımıza sadece sevgili anlamında insan gelir. Oysa sevmek sadece bu değildir elbette. Sevmek; dağı, taşı, kuşu, otu, börtü böceği, insanı, vatanı, memleketini sevmek… Her bir canlı, cansız varlığa aşkla güzellikle bakabilmek… Derinden sevmek… Kimimiz yüzeysel bakar geçeriz, kimimiz derinden hissederek severiz… Mesela bir köpeğin, kedinin gözlerine bakıp başını okşayarak geçen insan sayısı parmakla sayılacak kadar az. Bakıyor, geçiyor, görmüyoruz! Yaşayan ölüleriz! Elbette herkes her şeyi sevmek zorunda değil ama her canlı ve cansıza saygı duymak zorunda… Daha birkaç gün önce köpeklere uygulanan vahşet videoları aklımdan çıkmıyor. İzleyemedim, kapattım, eminin içinde merhamet olan herkes üzülüp bu duyguya kapıldı. Ne yazık ki bunu yapan ‘İNSAN’! Ahh be diyorum, senin içinde hiç mi vicdan yok? Çok üzgünüm, o masum köpek öldü; peki, sen gözümdeki cani, ortalıkta dolaşıyorsun, o hayvan sen insansın öyle mi? Vay be diyorum, bunu yapan insan olamaz. Şu an yazarken ezan okunuyor, ruhumu ezana teslim ettim. Derin bir iç çekişle derin bir huzur kaplıyor içimi o zulmü yapan elbette cezasız kalmayacak. “Zulüm ile abad olanın ahireti bedbaht olur.”muş. Peygamber Efendimiz'in (s.a.v) "Kim hayvanlara merhamet ederse Allah kıyamet gününde o kimseye merhamet eder." sözünü dikkate alalım. Burada aslında yazılacak çok şey var. Örneğin, "Adaletin bittiği yerde zulüm başlar." Bu vicdansızlar elini kolunu sallayarak dolaşmamalı. Bugün hayvana, yarın insana. Ne fark eder ki? Ahiret cezası kesin de umarım dünyada da cezasız kalmaz. Konu dağıldı mı? Dağılmasın, tekrar sevgiye dönüyorum. Bunlar zincirleme geliyor; yaratılan her şeye sevgiyle, merhametle bakabilmeliyiz.. Sevgide bencillik olmaz, sevgide kusur olmaz. "Kusur arıyorsan, tüm aynalar senin!" derler... İnsanoğlu ne gafildir; başkasında eksiklik olarak gördüğü şey aslında kendi yansımasıdır da haberi olmaz. Hakarete hakaret, saygısızlığa saygısızlık, öfkeye öfkeyle, yalana yalanla karşılık verirsek ne farkımız kalır ki onlardan. Unutmayalım: Neye ve kime nasıl bakarsanız, o da size öyle bakar… “Defosuz insan beklentisinin, sadece hayalperestlik değil aynı zamanda haksızlık olduğunu erken anladım. Sevdiklerimi en ufak kusurda defterden silmenin, bir daha asla demenin, kimsenin masum olmadığı bir çağda, kasvetli bir yalnızlığa yelken açmak olduğunu fark ettim.” diyordu bir yazar kitabında. Ne manidar sözler. Sevgi öyle hassas, ince, özverilidirki.. Sevgi neydi? İncitmemekti, neye nasıl kırılacağını bile bile yok saymamaktı. Günümüzde her şeyin fiyatı habire artıyor, ekmek bile 5 TL olmuş. Değeri düşen, ucuzlayan ne? İnsanlık, duygular, emekler; insanın insanı horca, emeksizce kullanması, emeği yok sayması... Dünya telaşesi, geçim derdi hepimizi yeterince yoruyor. Bu dünyaya geldik, geçiyoruz ve artık yorulduk. Bu yorgunluk, sevgisizlik, saygısızlık, dikkatsizlik, hazımsızlık, düşmanlık, duymamak, görmemek, dinlememek, üç maymunu oynamak ciddiye almamakla ve toplamda emeğe hürmet etmemekle gösteriyor kendini. Daha fazla yormayın insanları kabul edelim ki hepimiz yaratıldık ve illaki kusurluyuz, belki de bu yüzden başkalarında kusur arıyoruz. Ne çok bencil insan var. Hep bana hep bana diyerek yaşam tarzı oluşturmuş. Halbuki yüreği vicdanıyla baksa, görse, duysa, anlasa hep bana değil de hep bize der. Bu sözü çok severim Senden çok onun ihtiyacı olan bir şeyi ona vermişsen, bu hediyedir. Ondan çok senin ihtiyacın olan bir şeyi ona vermişsen, işte bu gerçek sevgidir. Bazılarımız seviyoruz deriz ama ne bir çaba ne bir emek sarf etmeyiz. Sevgi konusunda kimilerimiz o kadar cimri davranır ki dilde seviyoruz denir ama bu varlıkla, davranışla, yapılanlarla hissettirilmez. Nasıl anlayacağız bir çaba görmeden? Bomboş hissiz ruhsuz boş duvarda bizi seviyor olabilir mi? Sevdikleriniz yanınızdayken sözde değil özde gösterin, hissettirin sevginizi. Bir gün her şey elinizden kayıp giderse işte o zaman pişman olursunuz... Tüm canlıların yaşama sebebidir sevgi. Bir çiçeği düşünün koklamaz, sulamazsan, sevmezsen boynunu büker, solar. Merhamet ve sevgiyle yaklaştığımız her şey can bulur. Fuzuli'ye sormuşlar, "Sevmek mi? daha güzeldir. Sevilmek mi?" diye; "Sevmek" demiş ve eklemiş: "Çünkü sevildiğinden hiç bir zaman emin olamazsın." O halde sevelim; insanımızı, vatanımızı, bayrağımızı, memleketimizi; yaratılmış canlı cansız her şeyi sevelim… Bunları yazarken hepimizin de belki aklına gelen Cengiz Aytmatov'un beyaz perdeye de aktarılan "Selvi Boylum Al yazmalım" öyküsü ve filmdeki o müzik ve replik olmuştur: Sevgi neydi? İyilikti, dostluktu, emekti, paylaşmaktı… Her davranışımızı, işimizi, aşımızı sevgiyle aşkla yapalım. Sevgiyle kalın...
Ekleme Tarihi: 28 Kasım 2022 - Pazartesi

Sevgi üzerine üç/beş kelam!

Ne derin bir duygudur sevmek. Sevgi deyince aklımıza sadece sevgili anlamında insan gelir. Oysa sevmek sadece bu değildir elbette.

Sevmek; dağı, taşı, kuşu, otu, börtü böceği, insanı, vatanı, memleketini sevmek… Her bir canlı, cansız varlığa aşkla güzellikle bakabilmek…

Derinden sevmek…

Kimimiz yüzeysel bakar geçeriz, kimimiz derinden hissederek severiz…

Mesela bir köpeğin, kedinin gözlerine bakıp başını okşayarak geçen insan sayısı parmakla sayılacak kadar az. Bakıyor, geçiyor, görmüyoruz! Yaşayan ölüleriz!

Elbette herkes her şeyi sevmek zorunda değil ama her canlı ve cansıza saygı duymak zorunda… Daha birkaç gün önce köpeklere uygulanan vahşet videoları aklımdan çıkmıyor. İzleyemedim, kapattım, eminin içinde merhamet olan herkes üzülüp bu duyguya kapıldı. Ne yazık ki bunu yapan ‘İNSAN’! Ahh be diyorum, senin içinde hiç mi vicdan yok? Çok üzgünüm, o masum köpek öldü; peki, sen gözümdeki cani, ortalıkta dolaşıyorsun, o hayvan sen insansın öyle mi? Vay be diyorum, bunu yapan insan olamaz. Şu an yazarken ezan okunuyor, ruhumu ezana teslim ettim. Derin bir iç çekişle derin bir huzur kaplıyor içimi o zulmü yapan elbette cezasız kalmayacak. “Zulüm ile abad olanın ahireti bedbaht olur.”muş. Peygamber Efendimiz'in (s.a.v) "Kim hayvanlara merhamet ederse Allah kıyamet gününde o kimseye merhamet eder." sözünü dikkate alalım.

Burada aslında yazılacak çok şey var. Örneğin, "Adaletin bittiği yerde zulüm başlar."

Bu vicdansızlar elini kolunu sallayarak dolaşmamalı. Bugün hayvana, yarın insana. Ne fark eder ki?

Ahiret cezası kesin de umarım dünyada da cezasız kalmaz.

Konu dağıldı mı? Dağılmasın, tekrar sevgiye dönüyorum.

Bunlar zincirleme geliyor; yaratılan her şeye sevgiyle, merhametle bakabilmeliyiz..

Sevgide bencillik olmaz, sevgide kusur olmaz. "Kusur arıyorsan, tüm aynalar senin!" derler... İnsanoğlu ne gafildir; başkasında eksiklik olarak gördüğü şey aslında kendi yansımasıdır da haberi olmaz. Hakarete hakaret, saygısızlığa saygısızlık, öfkeye öfkeyle, yalana yalanla karşılık verirsek ne farkımız kalır ki onlardan. Unutmayalım: Neye ve kime nasıl bakarsanız, o da size öyle bakar…

“Defosuz insan beklentisinin, sadece hayalperestlik değil aynı zamanda haksızlık olduğunu erken anladım. Sevdiklerimi en ufak kusurda defterden silmenin, bir daha asla demenin, kimsenin masum olmadığı bir çağda, kasvetli bir yalnızlığa yelken açmak olduğunu fark ettim.” diyordu bir yazar kitabında. Ne manidar sözler.

Sevgi öyle hassas, ince, özverilidirki..

Sevgi neydi? İncitmemekti, neye nasıl kırılacağını bile bile yok saymamaktı. Günümüzde her şeyin fiyatı habire artıyor, ekmek bile 5 TL olmuş. Değeri düşen, ucuzlayan ne? İnsanlık, duygular, emekler; insanın insanı horca, emeksizce kullanması, emeği yok sayması... Dünya telaşesi, geçim derdi hepimizi yeterince yoruyor.

Bu dünyaya geldik, geçiyoruz ve artık yorulduk. Bu yorgunluk, sevgisizlik, saygısızlık, dikkatsizlik, hazımsızlık, düşmanlık, duymamak, görmemek, dinlememek, üç maymunu oynamak ciddiye almamakla ve toplamda emeğe hürmet etmemekle gösteriyor kendini. Daha fazla yormayın insanları kabul edelim ki hepimiz yaratıldık ve illaki kusurluyuz, belki de bu yüzden başkalarında kusur arıyoruz.

Ne çok bencil insan var. Hep bana hep bana diyerek yaşam tarzı oluşturmuş. Halbuki yüreği vicdanıyla baksa, görse, duysa, anlasa hep bana değil de hep bize der.

Bu sözü çok severim Senden çok onun ihtiyacı olan bir şeyi ona vermişsen, bu hediyedir. Ondan çok senin ihtiyacın olan bir şeyi ona vermişsen, işte bu gerçek sevgidir. Bazılarımız seviyoruz deriz ama ne bir çaba ne bir emek sarf etmeyiz. Sevgi konusunda kimilerimiz o kadar cimri davranır ki dilde seviyoruz denir ama bu varlıkla, davranışla, yapılanlarla hissettirilmez. Nasıl anlayacağız bir çaba görmeden? Bomboş hissiz ruhsuz boş duvarda bizi seviyor olabilir mi? Sevdikleriniz yanınızdayken sözde değil özde gösterin, hissettirin sevginizi. Bir gün her şey elinizden kayıp giderse işte o zaman pişman olursunuz...

Tüm canlıların yaşama sebebidir sevgi. Bir çiçeği düşünün koklamaz, sulamazsan, sevmezsen boynunu büker, solar. Merhamet ve sevgiyle yaklaştığımız her şey can bulur. Fuzuli'ye sormuşlar, "Sevmek mi? daha güzeldir. Sevilmek mi?" diye; "Sevmek" demiş ve eklemiş: "Çünkü sevildiğinden hiç bir zaman emin olamazsın."

O halde sevelim; insanımızı, vatanımızı, bayrağımızı, memleketimizi; yaratılmış canlı cansız her şeyi sevelim…

Bunları yazarken hepimizin de belki aklına gelen Cengiz Aytmatov'un beyaz perdeye de aktarılan "Selvi Boylum Al yazmalım" öyküsü ve filmdeki o müzik ve replik olmuştur: Sevgi neydi? İyilikti, dostluktu, emekti, paylaşmaktı…

Her davranışımızı, işimizi, aşımızı sevgiyle aşkla yapalım.

Sevgiyle kalın...

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (2)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ankhaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Tuncay bekin
(30.11.2022 00:35 - #226)
Meltem hanım elinize yüreğinize sağlık, sayğılar
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ankhaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Durak Turan Düz
(12.12.2022 17:44 - #227)
Yüreğin var olsun Meltem hanim. Sevgi her şeyin ilacıdır. "Sevelim,sevilelim,dünya kimseye kalmaz"
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ankhaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.