Selma Bora
Köşe Yazarı
Selma Bora
 

‘Ressam doğulmaz, olunur’a örnek!

[simple-author-box] Bu hafta önemli bir ressamımızı tanıtmak istiyorum sizlere. Ressamımız, tüm imkansızlıklara rağmen ressam olmak için inatla, ısrarla çalışan, öğrencisi olmak gibi bir şans yakaladığı büyük usta Sabri Akça’dan destek gören Adnan Özbek. Ben sordum o anlattı. Bize biraz kendinizden bahseder misiniz? Babam emekli olunca 1964 yılında Samsun’un Terme ilçesinden gelerek Yozgat’ın şirin ilçelerinden Akdağmadeni’ne yerleştik. İlk ve orta tahsilimi burada, baba yurdunda tamamladıktan sonra, 1985 yılında, daha sonra üniversite tahsilimi de yürüteceğim ve halen görevde bulunduğum memuriyet hayatıma başlayacağım ve orada yaşamayı hep arzuladığım güzel başkentimize Ankara’ya yerleştim. 36 yıldır Ankara’dayım Resim yapmaya ne zaman başladınız? Resim yapmaya ilgim ilkokul dördüncü sınıfta iken başladı. Önce rastgele yan profil insan kafası çizerek başladığımı hatırlıyorum. Daha sonra biraz ilerleterek o dönem sınıfımızda asılı bulunan padişahlarımızın resimlerini teneffüs aralarında sıramın üzerine koymak suretiyle kağıt üzerine çizmeye başladım. Bu arada sizi etkileyen, ilham veren şeyler oldu mu? Oldu… Birkaç bölümlük tiyatro oyunu olduğunu hatırlıyor olduğum radyodan dinlediğim bir ressamın olumsuz koşullardaki dramatik hayat hikayesi beni son derece etkiledi. Adeta o ruh ile beraber resim yapma isteğim, coşkum arttı. Gün geçtikçe yeteneğimi de geliştirerek kendimi ilerlettim. Yapamadığım veya benzetmediğim resimler için geceleri ağladığımı ve bir an önce tualimin başına dönmek için, acele karnımı doyurmak düşüncesiyle rengarenk parmaklarımla kopardığım boyalı ekmek parçalarını yediğim günleri bilirim. Bir de Sabri Akça etkisi var değil mi? Evet. Ortaokul yıllarımda, tayin sonucunda okulumuza gelen ve benim için büyük bir şans olarak değerlendirdiğim hocam Ressam Sabri Akça ile yollarım kesişti. Haftada bir gün olan resim dersini sabırsızlıkla bekliyordum. Bu süre zarfında, onun bana yönelik övgü dolu sözleri ile kendimde bulduğum güven duygusu ve kendilerinin kuru pastel ile yaptığı portre çalışmalarını kaldığı otel odasında seyretme imkanını bana tanıması bilgimin, becerimin gelişmesine de büyük katkı sağlamıştır. Ne tür teknikle yapıyordunuz resimlerinizi? Lise yıllarıma gelinceye kadar karakalem portre çalışmalarının yanı sıra yaş pastel boya kullanarak da çalışmalarıma kısa bir süre devam ettim. 1970’li yılların sonlarına doğru lise öğrencisi olduğum dönemde, memleketimizde yokluğunu yaşadığımyağlı boyalarımı, tuallerimi ve fırçalarımı kendi imkanlarım doğrultusunda yaparak yağlı boya çalışmalarıma yaptığım üç ayaklı sehpa üzerinde başladım. Portre çalışmalarımda elime geçen tablalarının yer aldığı renkli ofset baskılı Rönesans dönemi ressamlarından Rambrant’a ait kitabımdaki ve hala üzerimde etkisi bulunan o muhteşem tabloları örnek alarak çalışmalarımı sürdürdüm. Portre ile başladığım resim çalışmalarıma yıllar sonra biraz ara vererek manzara resimleri yapmaya başladım. Manzara resim çalışmalarında zorlanmama rağmen en iyisini yapmaya gayret göstererek çalışıyorum. Çalışma ortamınız nasıl? Resim çalışmalarımı evimde, memuriyet hayatımda bulduğum fırsatlar ölçüsünde hafta sonlarında ve diğer tatil günleri ile akşamları özellikle hafta sonlarında çok sık olmamakla beraber gece geç saatlere kadar çalışarak yapmaya devam ediyorum. Sevgili Adnan Özbek verdiğin bilgiler için teşekkür ediyor başarılarınızın devamını diliyoruz.
Ekleme Tarihi: 14 Nisan 2021 - Çarşamba

‘Ressam doğulmaz, olunur’a örnek!

[simple-author-box]

Bu hafta önemli bir ressamımızı tanıtmak istiyorum sizlere. Ressamımız, tüm imkansızlıklara rağmen ressam olmak için inatla, ısrarla çalışan, öğrencisi olmak gibi bir şans yakaladığı büyük usta Sabri Akça’dan destek gören Adnan Özbek. Ben sordum o anlattı.

Bize biraz kendinizden bahseder misiniz?

Babam emekli olunca 1964 yılında Samsun’un Terme ilçesinden gelerek Yozgat’ın şirin ilçelerinden Akdağmadeni’ne yerleştik.

İlk ve orta tahsilimi burada, baba yurdunda tamamladıktan sonra, 1985 yılında, daha sonra üniversite tahsilimi de yürüteceğim ve halen görevde bulunduğum memuriyet hayatıma başlayacağım ve orada yaşamayı hep arzuladığım güzel başkentimize Ankara’ya yerleştim. 36 yıldır Ankara’dayım

Resim yapmaya ne zaman başladınız?

Resim yapmaya ilgim ilkokul dördüncü sınıfta iken başladı. Önce rastgele yan profil insan kafası çizerek başladığımı hatırlıyorum. Daha sonra biraz ilerleterek o dönem sınıfımızda asılı bulunan padişahlarımızın resimlerini teneffüs aralarında sıramın üzerine koymak suretiyle kağıt üzerine çizmeye başladım.

Bu arada sizi etkileyen, ilham veren şeyler oldu mu?

Oldu… Birkaç bölümlük tiyatro oyunu olduğunu hatırlıyor olduğum radyodan dinlediğim bir ressamın olumsuz koşullardaki dramatik hayat hikayesi beni son derece etkiledi. Adeta o ruh ile beraber resim yapma isteğim, coşkum arttı. Gün geçtikçe yeteneğimi de geliştirerek kendimi ilerlettim. Yapamadığım veya benzetmediğim resimler için geceleri ağladığımı ve bir an önce tualimin başına dönmek için, acele karnımı doyurmak düşüncesiyle rengarenk parmaklarımla kopardığım boyalı ekmek parçalarını yediğim günleri bilirim.

Bir de Sabri Akça etkisi var değil mi?

Evet. Ortaokul yıllarımda, tayin sonucunda okulumuza gelen ve benim için büyük bir şans olarak değerlendirdiğim hocam Ressam Sabri Akça ile yollarım kesişti. Haftada bir gün olan resim dersini sabırsızlıkla bekliyordum. Bu süre zarfında, onun bana yönelik övgü dolu sözleri ile kendimde bulduğum güven duygusu ve kendilerinin kuru pastel ile yaptığı portre çalışmalarını kaldığı otel odasında seyretme imkanını bana tanıması bilgimin, becerimin gelişmesine de büyük katkı sağlamıştır.

Ne tür teknikle yapıyordunuz resimlerinizi?

Lise yıllarıma gelinceye kadar karakalem portre çalışmalarının yanı sıra yaş pastel boya kullanarak da çalışmalarıma kısa bir süre devam ettim. 1970’li yılların sonlarına doğru lise öğrencisi olduğum dönemde, memleketimizde yokluğunu yaşadığımyağlı boyalarımı, tuallerimi ve fırçalarımı kendi imkanlarım doğrultusunda yaparak yağlı boya çalışmalarıma yaptığım üç ayaklı sehpa üzerinde başladım. Portre çalışmalarımda elime geçen tablalarının yer aldığı renkli ofset baskılı Rönesans dönemi ressamlarından Rambrant’a ait kitabımdaki ve hala üzerimde etkisi bulunan o muhteşem tabloları örnek alarak çalışmalarımı sürdürdüm. Portre ile başladığım resim çalışmalarıma yıllar sonra biraz ara vererek manzara resimleri yapmaya başladım. Manzara resim çalışmalarında zorlanmama rağmen en iyisini yapmaya gayret göstererek çalışıyorum.

Çalışma ortamınız nasıl?

Resim çalışmalarımı evimde, memuriyet hayatımda bulduğum fırsatlar ölçüsünde hafta sonlarında ve diğer tatil günleri ile akşamları özellikle hafta sonlarında çok sık olmamakla beraber gece geç saatlere kadar çalışarak yapmaya devam ediyorum.

Sevgili Adnan Özbek verdiğin bilgiler için teşekkür ediyor başarılarınızın devamını diliyoruz.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ankhaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.