Yasmani Copello Escobar, ANKHABER'e konuştu

Nurgül ÇETAK Başarılı milli atlet Yasmani Copello Escobar, 2020 Tokyo Olimpiyat oyunları sonrası hislerini, düşüncelerini ve gelecek planlamalarını ANKHABER’e anlattı.   DÜNYANIN EN HIZLI YARIŞLARINDAN BİRİYDİ Tüm Türkiye’yi kendisi ile birlikte hüzünlendiren Escobar, yarış sonrasını şöyle anlattı,“Hala heyecanlıyım, dünya tarihinin en hızlı yarışlarından birinde yer aldım, finalist olarak yarıştım. Önce itiraf etmeliyim ki çok üzüldüm hatta röportaj sırasında da gözyaşlarıma hakim olamadım fakat daha sonrasında üzülmeme gerek olmadığını anladım çünkü dediğim gibi dünyanın en hızlı yarışlarından biriydi ve ben de orada finalde koşuyordum.” KAZANDIĞIM HER MADALYAYI TÜRKİYE’YE BORÇLUYUM Türkiye’nin özel hayatında ve kariyerinde çok özel bir yeri olduğunu ifade eden Escobar, “Türkiye benim ülkem, burayı çok seviyorum ve hayatımı Türkiye’de sürdürmek istiyorum. Burada evli olduğum için benim hayatım da artık burada. Kariyerimde kazandığım her madalyayı Türkiye’ye borçluyum. Bunlar benim için çok özel şeyler. Türk halkına ve Türkiye’ye çok teşekkür ediyorum” şeklinde konuştu. FENERBAHÇE KARİYERİMDE ÖNEMLİ BİR YERE SAHİP Fenerbahçe’ye ve Fenerbahçeli taraftarlara da değinen Copello, “Fenerbahçe kulübü kariyerimde önemli bir yere sahip, beni her zaman desteklediler her zaman yanımda oldular. Özellikle Fenerbahçeli taraftarlardan çok mesaj alıyorum, sevgilerini sürekli gösteriyorlar ilgileri ve destekleri için onlara da teşekkür ediyorum. Onların bu desteğine layık olabilmek için önümüzdeki yıllarda da elimden gelenin en iyisini yapacağım” dedi. TÜRKÇE KONUŞAMAM TÜRKİYE’Yİ DAHA AZ SEVDİĞİM ANLAMINA GELMİYOR Türkçe konuşamamasına da değinen başarılı atlet, “Önemli bir konu da şu ki %100 Türkçe konuşamamam benim hislerimi azaltıyor anlamına gelmiyor. Türkçe konuşmamam demek ben bu ülkeyi daha az seviyorum demek değil. Lütfen bu konuda beni yanlış anlamasınlar. Benim o kadar yorucu ve stresli bir hayatım var ki bu kadar üst seviyede spor yapmak antrenman yapmak beni çok yoruyor ve tüm bu yoğunluk benim Türkçe öğrenmemi zorlaştırıyor. Türkçe için çok büyük bir zaman ayırmam gerekli fakat şu an ki seviyede yaptığım spora bakacak olursak pek mümkün değil. Ellerim soyuluyor çoğu zaman, vücudumda yaralar çıkıyor. Stresli bir hayatım var ama ben inanıyorum ki spor hayatım bittiğinde daha aile hayatım başladığında iyi Türkçe konuşabileceğime inanıyorum. Her zaman en iyimi vermeye çalışıyorum. Her zaman bu ülke için madalya kazanmak istiyorum. Kendimi bu konuda baskılıyorum” dedi. YIL YIL GİTMEYİ DÜŞÜNÜYORUM 2024 Olimpiyatları ile ilgili de planlarını anlatan Escobar, şunları kaydetti:“2024 Olimpiyat oyunlarında ne olur bilemiyorum. Şu an 34 yaşındayım fakat fizik gücüm yerinde kendimi iyi hissediyorum şimdi önümde bir Olimpiyat daha var ve benim için adım adım gitmek çok önemli. Yıl yıl gitmeyi tercih ediyorum spor bu sakatlık olabilir performans düşüklüğü olabilir. Yaşadığım şeyler bunlar çünkü bu hislere yakınım biliyorum sakatlık yaşıyorum sürekli. O yıla gelebilirsem ne mutlu bana.” KURU FASULYE VE BAKLAVA EN SEVDİĞİM Türk yemekleri ile arasının iyi olduğunu söyleyen başarılı atlet, “Aslında Türk yemeklerinin hepsini seviyorum, ayırmıyorum Türk yemekleri çok güzel ama ben en çok kuru fasulye yemeyi seviyorum. Tabii tatlı olarak da baklava yemeyi tercih ediyorum. Onun dışında başlarda eşimin yemek yapamadığını sanıyordum fakat sonradan öğrendim ki onun yaptığı yemekler de çok güzel” dedi. KAPADOKYA’YA GİTMEK İSTİYORUM Yoğunluktan dolayı Türkiye’yi gezemediğini ve fazla tanıma fırsatı bulamadığının altını çizen Yasmani, “Spor, hayatımda çok yer kaplıyor. Kamplar, antrenmanlar, yurtdışı seyahatleri şampiyonalar derken Türkiye’yi gezmeye fazla vaktim olmuyor. Merak ettiğim çok yer var özellikle Kapadokya’yı çok merak ediyorum gitmek istiyorum. Bir boşluk yaratabilirsem ilk orayı gezeceğim. Planlarımın hepsini spor sonrasına saklıyorum rahatça gezebilmek ve ülkemi daha yakından tanıyabilmek için. Şu an aktif olarak sporcuyum ve sadece sporuma ve ülkeme getireceğim başarılara odaklandım” dedi Son olarak röportajını Türkçe sonlandırmak isteyen Escobar, Türk halkına, Türkiye’ye, Fenerbahçe'ye, ENKA Spor Kulübü'ne ve kendisini destekleyen, ilgi gösteren tüm basın mensuplarına teşekkür etti. Bu ilgiye ve sevgiye layık olmak için elinden gelenin en iyisini yapacağının altını çizdi.