ATO Başkanı Baran: Güçlü ekonomi, güçlü ailelerle mümkün

Ankara Ticaret Odası Başkanı Gürsel Baran, aile kurumunun sadece toplumsal değil, ekonomik sürdürülebilirlik açısından da kritik öneme sahip olduğunu belirterek, “Ekonominin belkemiği olan aile şirketlerinin ömrü, güçlü aile yapısıyla uzar” dedi.

Ankara Ticaret Odası (ATO) Yönetim Kurulu Başkanı Gürsel Baran, aile kurumunun ekonomik sürdürülebilirlik açısından taşıdığı önemi vurgulayarak, “Güçlü ekonomi, toplumda güçlü ailelerin varlığıyla mümkündür” açıklamasında bulundu. Baran, Diyanet İşleri Başkanlığı ve Türkiye Diyanet Vakfı iş birliğiyle ATO Congresium’da düzenlenen Uluslararası Aile Fuarı kapsamındaki “Aile Şirketlerinde Sürdürülebilirlik ve Aile Anayasası” panelinde konuştu. Panel, ATO tarafından organize edilirken, moderatörlüğünü de Gürsel Baran üstlendi. Panele, ATO Meclis Başkanı Mustafa Deryal, Yönetim Kurulu Başkan Yardımcıları Temel Aktay ve Halil İbrahim Yılmaz ile çok sayıda davetli katıldı. Panelde, ATO Mesleki Eğitim ve Ahilik Özel İhtisas Komisyonu Başkanı Abidin Memili, Nedimoğulları İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Mücahit Şentürk, Marmara Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Fatma Ayanoğlu ve Yeni Ekonomi Danışmanlık A.Ş. Kurucu Ortağı Nazmi Karyağdı konuşmacı olarak yer aldı. “Aile şirketleri ekonomimizin belkemiğidir” Baran, Türkiye’deki şirketlerin yaklaşık yüzde 90’ının aile şirketi olduğunu ifade ederek, “Ancak yalnızca yüzde 12’si üçüncü kuşağa, yüzde 3’ü ise dördüncü kuşağa geçebiliyor. Yeni kurulan şirketlerin ise yüzde 85’i ilk beş yılını tamamlayamıyor” dedi. Kendi ticari deneyiminden de örnek veren Baran, ikinci kuşakla birlikte yönettikleri aile şirketinde e-ticareti işlerine entegre ettiklerini ve bu sayede şirketin sürdürülebilirliğini artırdıklarını anlattı. “Aile anayasası işletmenin pusulasıdır” Baran, aile şirketlerinin ömrünü uzatmak için “Aile Anayasası” hazırlanmasının önemine dikkat çekerek, bu tür belgelerin aile bireyleri ile şirket arasındaki ilişkileri düzenleyerek olası çatışmaların önüne geçilmesine yardımcı olduğunu söyledi. 2025 yılının “Aile Yılı” ilan edilmesiyle ATO bünyesinde “Aile Çalışma Grubu” kurduklarını belirten Baran, bu kapsamda ilk etkinliği gerçekleştirdiklerini ve çalışmaların süreceğini bildirdi. Memili: İletişim eksikliği en büyük tehdit Panelde konuşan Abidin Memili, aile bireyleri arasında iletişimin eksik olması durumunda şirketin geleceğinin de tehlikeye gireceğini vurguladı. Genç kuşakların iş süreçlerine doğru yöntemlerle dahil edilmesi gerektiğini belirten Memili, “Duygusal zekâ gelişimi, aile içi eğitimle başlar” dedi. Şentürk: Aile anayasası paylaşımı mümkün kılıyor Mücahit Şentürk, çok kuşaklı bir aile şirketi olarak deneyimlerini paylaşarak, “Aile anayasası ile yetki ve sorumlulukları netleştirdik. Bu yapı, çatışmaları önlüyor” açıklamasında bulundu. Ayanoğlu: Kurumsallaşma en başta başlamalı Prof. Dr. Fatma Ayanoğlu, kurumsallaşmanın yalnızca büyük şirketler için değil her ölçek için gerekli olduğunu belirterek, “Kurumsallaşma, şeffaflık, denetlenebilirlik ve sorumluluk ilkeleriyle şekillenmeli” dedi. Karyağdı: Aile anayasası sürdürülebilirliğin anahtarıdır Nazmi Karyağdı ise aile anayasasının sadece yazılı bir belge değil, uzun bir hazırlık süreci gerektiren stratejik bir araç olduğunu vurguladı. Karyağdı, şirketlerin sadece hak değil, sorumluluk da dağıtması gerektiğini kaydetti. Panelin sonunda, Türkiye Diyanet Vakfı Kadın, Aile ve Gönüllülük Hizmetleri Müdürü Hatice Kahyaoğlu tarafından panelistlere anı plaketi takdim edildi. ATO heyeti daha sonra “Dijital Ebeveynlik” paneline de katılım sağladı.