Ziraat Bankası, voleybol ve… ‘ŞAMPİYON OLABİLMEK’

Spor, çok zaman; dostluk, kardeşlik, centilmenlik, fair play gibi güzellikler tarif edilir. Doğrudur… Spor, aynı zamanda ‘sabır’ demektir… Bunun en güzel örneği, Dr. İlker Met’in “Şampiyon Olabilmek” isimli kitabıdır. Kitap, “40. Yılında Gelen Bir Şampiyonluğun Hikayesi” olduğu için, bir büyük camianın sevinci, gururu kadar ‘sabır’ denen büyük gücü de taşıyor özünde. Dr. İlker Met yazdığı kitaba konu olan başarıya dışarıdan bakarak yazan biri değil. Aksine, olayın her yönüyle içindedir. Çünkü Ziraat Bankkart Voleybol Takımı Genel Müdür Yardımcısıdır kendisi. Bu unvan, kitaba ve yazarına güven duyurduğu kadar samimiyet ve kalite de katıyor. Bu gerçeğin belirtisi daha önsöz okunurken görülüyor.  ROMAN DİLİ, AKADEMİK BAKIŞ Dr. İlker Met, 104 sayfalık kitabın özsözünde diyor ki: “Kitabı bazen roman gibi, bazen de akademik bir dil kullanarak yazmaya gayret ettim.” Kitabın başında yer alan “Voleybol ile ilgili bilgiler ve okunmasını önerdiğim kitaplar” bölümü, konuya yabancı okuru hem bilgilendirme hem de kitabı özümseyerek okuma adına önemli. Yazarın, konuya vakıf olanlara tavsiyesi, “Doğrudan Bölüm 1’e geçebilirsiniz.” Kendisi böyle dese de, bilenlerin bile bilgisini tazelemek için okunası bölüm burası. DÖRT BÖLÜMDEN OLUŞUYOR Dört ana ölümden oluşan kitabın Birinci Bölümü “Yola Çıkarken” başlığını taşıyor. Sonu selamet olan sabrın başı işte burası… Bölüm başı alıntısı Mevlana’dan ve çok anlamlı: “Sen yola çık, yol sana görünür.” Bölüm, müthiş bir mücadele serüveninin öyküsü, dökümü niteliğinde. İkinci Bölüm ise “Sonu Olmayan Bir Lig” ve Jack London’dan alıntıyla sunuluyor: “Başarı keyif aldığın şeyi yapmak değil, onu yaparken haz duymaktır.” Bölüm, okuru ikinci yılın sonuna kadar götürüyor. ‘ŞAMPİYON’ BAŞLIKLI BÖLÜM Üçüncü Bölüm, “Şampiyon” başlığını taşıyor. Koronavirüs salgınının sporu da vurduğu dönemde yaşananlar, destansı bir başarının, yani, “40. Yılında Gelen Bir Şampiyonluğun Hikayesi”nin anlatımı. Bu süreci, Ziraat Bankası Spor Kulübü Başkanı ve Genel Müdür Alpaslan Çakar'ın da katıldığı ve Şampiyonluk Kupasının da sergilendiği toplantıda yaptığı konuşmada şöyle anlatacaktır Dr. İlker Met: "Bu sezon takımımız covid nedeniyle 3 kez karantinaya girdi, zor günler geçirdik. İlk 5 maçımızın 3’ünde mağlubiyet yaşayarak sezona başladık. Covid nedeniyle pek çok maçımızda 18-19 yaşındaki alt yapıdan yetiştirdiğimiz oyuncularımızla mücadele ettik. (…) Özetle herkes yüreği ile oynadı. Ve ne olursa olsun asla vazgeçmedik. Hep çevremize umut olmaya gayret ettik. Bu esnada Pandemi koşullarına rağmen yeni bir alt yapı tesisi inşa ettik ve bu tesisle birlikte alt yapı sporcularımıza çok güzel olanaklar sağladık…” KİTABIN SON BÖLÜMÜ VE… “Gelecek” başlığı altında sunulan Dördüncü Bölüm ise kitabın sonunu oluşturuyor. Ancak bu son kitap için geçerli. Oysa takım için yeni bir sürecin başlangıcı… Hani, Lao Tzu diyor ya: “Doruğa ulaşsanız bile hâlâ ulaşılması gereken gelecek önünüzde durmaktadır.” Dr. İlker Met, kulüp yöneticiliği yaptığı üç yıllık süreç için, “Her şeyden önce üç yıl boyunca iş hayatının voleybola ne kadar benzediğini de fark etme şansı buldum.” Tam bir voleybol ve başarı resitali niteliği taşıyan kitabı okuyanlar kendisini, voleybolu, işini ve yaşamayı daha çok sevecektir.