Rıfat Çakır
Köşe Yazarı
Rıfat Çakır
 

Başkentte Elazığ Yöresel Ürünler Fuarı 

Elit organizasyonları, vizyoner projeleri ve birbirinden renkli kültürel faaliyetleriyle tüm hemşehri dernekleri arasında özel bir yere sahip olan Ankara Elazığlılar Federasyonu; birbirinden üretken ve nitelikli değerlerden müteşekkil yönetim kurullarıyla Elazığ’ımıza her yerde elit saygınlıklar kazandırmaya devam ediyor. Hayranlık uyandırdı… Kısa adı ANELFED olan Ankara Elazığlılar Federasyonu; 2019 yılında olduğu gibi, Dünyanın bir çok ülkesinden ve ülkemizin her ilinden farklı kültürlerde milyonlarca kişinin yaşadığı Başkentteki insanları, 07-10 Ekim tarihlerinde Emek Kapalı Semt Pazarı kompleksinde kusursuzca düzenledikleri Elazığ Yöresel Ürünler Fuarına topladı. Her detayı titzlikle hazırlanan bu organizasyonlarında Elazığın türküleri, halk oyunları, yöresel nimetleri, kadim kültürü ve misafirperver değerleri yine herkesi kendilerine hayran bıraktı.    Yöresel ürünler tadıldı Çocuğundan yaşlısına, yerlisinden yabancısına fuara gelen herkes Köhnü Üzümü, Öküzgözü, Ağın Leblebisi, Nohut Ekmeği, Orcik, Fasulye Çorbası, Lobik Çorbası, Anamaşı, Kelecoş, Taraklık, Kındık Köfte, Küncülü Köfte, Muhaşerli Köfte, Peynirli Ekmek, Harput Köftesi, Kaburga Dolması, Pestil Kavurması, Kara Kavurma, Ayranlı Çorba, Şekerli Pide, İşkene, Sapan Dolması, Kibe Dolması, Çaypalası, Pirpirim Boranı, Tavşan Üfelemesi, Kırmanlı Pilav, Simit Pilav, Fodula, Zarafat, Patila, Heside, Dolanger, Hürriyet Kadayıfı, Pilit ve Gah gibi Elazığ’a ait ürünlerden tadabilmek ve alabilmek için adeta yarış etti.  İkramları yöresel, ortamları otantik, hitapları sıcak, yüzleri güleç bütün Federasyon emektarları, ‘en kültürlü, en misafirperver ve en güzel şehir biziz’ dercesine koşuşturdu. Tabii ki Elazığ kültürü tanındı, Elazığ insanı kazandı, Elazığ insanı yüceldi. Bir hemşehri oluşumunun şehrine ve insanına yapabileceği en büyük hizmet de bu olsa gerek.    Çakırbay ve Kürklüoğlu Romatizmal hastalıklar, eklem ağrıları, bel-boyun fıtığı, mezoterapi vs.gibi fiziksel tıp ve rehabilitasyon alanlarında dünyanın en ünlü hekimleri arasında gösterilen Prof. Dr. Haşim Çakırbay’ın başkanı olduğu Elazığlılar Federasyonu ile, saygı ve erdem abidesi şahsiyetiyle herkesin gönlünü fetheden Süleyman Kürklüoğlu yönetimindeki Harput Kültür Derneği; çok kısıtlı imkanlarına rağmen şaşırtıcı güzelliklere imza atıyor.  Çakırbay ve Kürklüoğlu’nun vefalı emekleri anlat anlat bitmez. Onların tüm Ankaralılarca bilinen en unutulmaz hizmetlerinden biriside plaka numaralarını anımsatan her ayın 23’ündeki Kürsübaşı formatında mekanlarına topladıkları misafirlerine, Elazığ’a has izzetin, ikramın, güleryüzün, edebiyatın, sanatın, sohbetin, bilginin ve müziğin kuralları ve ritüelleri dahilinde gönülden paylaşıldığı tarifi imkansız kültür geceleridir. Hürmet, töre, gelenek Yaş hiyerarşisinin geçerli olduğu ve gönül doyuran sohbetlerin saygısı, süresi ve sırasıyla yapıldığı bu ortamlara katılan ve katkı sunan herkes ama herkes, derneğe kim gelirse gelsin hepsini evlerine gelmişçesine karşılayıp hürmet yarışına giriyor, töre ve gelenekler çizgisinde icra edilen kadim kültürlerinin çocukları tarafından da özümsenerek öğretilmesi sağlanıyor. Vatanına bayrağına gönülden aşık, ülkesine, ilkesine, ülküsüne yürekten sevdalı, has karakterli omurgalı kişilikleriyle tüm milli ve manevi değerlerinin arkasında kale gibi duran Koçyiğitleriyle hepimize müthiş bir güven yansıtıyorlar.  Organize ettikleri programlarının tamamına siyaset, sanat, spor, akademik camia, bürokrasi ve iş dünyasından unvanlı şahsiyetler iştirak ederken, alanında uzman, duayenlerin profesyonel seminerleri, temsile yetkin kültür elçilerinin imrendiren sunumları, kadim kültürlerinin, memleket zenginliklerinin, insan değerlerinin, etnografik aksesuarları ve geleneksel motiflerinin herkes tarafından beğenilerek tanınmasınada vesile oluyorlar.   Doğup büyüdükleri baba ocaklarını çok kutsal gören bu güzel insanlar; eğitim, istihdam, sosyal güvenlik ve diğer sosyolojik faktörlerin etkisiyle göçüp, yerleştikleri farklı farklı diğer coğrafyalarda bile kültürlerini hiç bozmadan övünerek sürdürüyorlar. Hepside töre ve geleneklerini Elazığda yaşatmak için değil, heryerde Elazığlı olarak kalmak niyetinde asalet gösteriyor, bilinçli bir şehir kültürüne heryerde yürekten sadakat gösteriyorlar.  Söz de yiyecekler de tatlı ANELFED Başkanı Prof. Dr. Haşim Çakırbay ve Harput Kültür Derneği Başkanı Süleyman Kürklüoğlu Başkanlarım, şekerli pidesinden Orciğine, Ağın Leblesinden bademli şekerine envayi tür hediyelerden teşkil Elazığ ikramlarıyla görevli olduğum Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığına bizzat gelerek hepimize cömert ikramlarda bulundular ve bizleri fuarlarına davet ettiler. Tabiiki kalabalık bir grupla bizde fuardaydık. Tiyatronun en güzel konuşan efsane sanatçısı Rıdvan Dağlar’ın muhteşem sunumu ve hitabetin üstadı Prof. Dr. Haşim Çakırbay Başkanımın muhteşem konuşmalarını bizzat dinledik. Elazığ zenginlikleriyle süslü stantları teker teker gezdik, sarı biberinden, peynir çeşitlerine, tereyağından balına güzel alışverişler yaptık.  Lezzetine, aromasına ve rayihasına hayran kaldığımız Elazığ nimetlerine sofralarımız alıştı. Bizim hanım bidon peynirden, pestilden, baldan ve Harput Tarhanasından biraz daha niye almadın diye benimle kavga etti. Elazığ’ın adı bizim evde lezzetin ve bereketin başkenti oldu. Doğu Anadolu’nun en önemli akarsuyu olan Fırat’ın Keban ilçesine kadar olan bölümü Karasu ve Murat’tan oluşurken, bu iki nehrin birleştiği yerdeki alüvyal topraklar, heybeti ve lütfuyla görkemli Fırat Havzası denilen çok verimli estetik bir coğrafyayı ortaya çıkarıyor. Elazığ Ovası, Uluova, Kuzova, Behremaz Ovası ve Palu’daki Yarımca Ova inanın Türkiye’yi besleyecek potansiyelde. Sadece Mürüdü Ovası ve Çakıl Deresi çevresindeki Zahini Ovası meyve ve sebze için Türkiye’ye değil, tüm Ortadoğu’ya yetecek kadar bereket üretiyor.  Göl, dağ, kaplıca vd Plajları ve sahilleriyle Akdeniz ve Ege kıyıları gibi Mavi Bayrak sahibi olan Hazar Gölü ve bu göl manzarasında kayak tutkunlarının idolü olan Hazarbaba Dağının güzelliklerini anlatmaya kelimeler yetmez. Karakoçan’daki Kolan Kaplıcaları, hayking ve traking tutkunlarının kamp güzergahları, ilaç yapımı için ülke ülke gezen farmakologların hiç biryerde bulamayacağı endemik türler bütün cazibeyi Elazığ üzerine odaklıyor.  Dünya kültür mirası Tabiiki UNESCO durup duruken Elazığ’ı Dünya kültür mirası temsil listesine almaz. Kürsübaşı ve Harput Senfonisi gibi tarihi derinliğe sahip köklü bir kültürü nesilden nesile layık-ı ve liyakatiyle aktarıp ustaca tanıtıyorlar. Kendilerine has ezgileri, vurguları, şiveleri, cömert gönülleri, iltifatkar nezaketleri ve kentlerine olan imrenilir sadakatleriyle tüm Elazığlılar gönülden alkışı her yerde hakediyor.     Ne mutlu Elazığlıyım diyene!
Ekleme Tarihi: 14 Ekim 2021 - Perşembe

Başkentte Elazığ Yöresel Ürünler Fuarı 

Elit organizasyonları, vizyoner projeleri ve birbirinden renkli kültürel faaliyetleriyle tüm hemşehri dernekleri arasında özel bir yere sahip olan Ankara Elazığlılar Federasyonu; birbirinden üretken ve nitelikli değerlerden müteşekkil yönetim kurullarıyla Elazığ’ımıza her yerde elit saygınlıklar kazandırmaya devam ediyor. Hayranlık uyandırdı… Kısa adı ANELFED olan Ankara Elazığlılar Federasyonu; 2019 yılında olduğu gibi, Dünyanın bir çok ülkesinden ve ülkemizin her ilinden farklı kültürlerde milyonlarca kişinin yaşadığı Başkentteki insanları, 07-10 Ekim tarihlerinde Emek Kapalı Semt Pazarı kompleksinde kusursuzca düzenledikleri Elazığ Yöresel Ürünler Fuarına topladı. Her detayı titzlikle hazırlanan bu organizasyonlarında Elazığın türküleri, halk oyunları, yöresel nimetleri, kadim kültürü ve misafirperver değerleri yine herkesi kendilerine hayran bıraktı.    Yöresel ürünler tadıldı Çocuğundan yaşlısına, yerlisinden yabancısına fuara gelen herkes Köhnü Üzümü, Öküzgözü, Ağın Leblebisi, Nohut Ekmeği, Orcik, Fasulye Çorbası, Lobik Çorbası, Anamaşı, Kelecoş, Taraklık, Kındık Köfte, Küncülü Köfte, Muhaşerli Köfte, Peynirli Ekmek, Harput Köftesi, Kaburga Dolması, Pestil Kavurması, Kara Kavurma, Ayranlı Çorba, Şekerli Pide, İşkene, Sapan Dolması, Kibe Dolması, Çaypalası, Pirpirim Boranı, Tavşan Üfelemesi, Kırmanlı Pilav, Simit Pilav, Fodula, Zarafat, Patila, Heside, Dolanger, Hürriyet Kadayıfı, Pilit ve Gah gibi Elazığ’a ait ürünlerden tadabilmek ve alabilmek için adeta yarış etti.  İkramları yöresel, ortamları otantik, hitapları sıcak, yüzleri güleç bütün Federasyon emektarları, ‘en kültürlü, en misafirperver ve en güzel şehir biziz’ dercesine koşuşturdu. Tabii ki Elazığ kültürü tanındı, Elazığ insanı kazandı, Elazığ insanı yüceldi. Bir hemşehri oluşumunun şehrine ve insanına yapabileceği en büyük hizmet de bu olsa gerek.    Çakırbay ve Kürklüoğlu Romatizmal hastalıklar, eklem ağrıları, bel-boyun fıtığı, mezoterapi vs.gibi fiziksel tıp ve rehabilitasyon alanlarında dünyanın en ünlü hekimleri arasında gösterilen Prof. Dr. Haşim Çakırbay’ın başkanı olduğu Elazığlılar Federasyonu ile, saygı ve erdem abidesi şahsiyetiyle herkesin gönlünü fetheden Süleyman Kürklüoğlu yönetimindeki Harput Kültür Derneği; çok kısıtlı imkanlarına rağmen şaşırtıcı güzelliklere imza atıyor.  Çakırbay ve Kürklüoğlu’nun vefalı emekleri anlat anlat bitmez. Onların tüm Ankaralılarca bilinen en unutulmaz hizmetlerinden biriside plaka numaralarını anımsatan her ayın 23’ündeki Kürsübaşı formatında mekanlarına topladıkları misafirlerine, Elazığ’a has izzetin, ikramın, güleryüzün, edebiyatın, sanatın, sohbetin, bilginin ve müziğin kuralları ve ritüelleri dahilinde gönülden paylaşıldığı tarifi imkansız kültür geceleridir. Hürmet, töre, gelenek Yaş hiyerarşisinin geçerli olduğu ve gönül doyuran sohbetlerin saygısı, süresi ve sırasıyla yapıldığı bu ortamlara katılan ve katkı sunan herkes ama herkes, derneğe kim gelirse gelsin hepsini evlerine gelmişçesine karşılayıp hürmet yarışına giriyor, töre ve gelenekler çizgisinde icra edilen kadim kültürlerinin çocukları tarafından da özümsenerek öğretilmesi sağlanıyor. Vatanına bayrağına gönülden aşık, ülkesine, ilkesine, ülküsüne yürekten sevdalı, has karakterli omurgalı kişilikleriyle tüm milli ve manevi değerlerinin arkasında kale gibi duran Koçyiğitleriyle hepimize müthiş bir güven yansıtıyorlar.  Organize ettikleri programlarının tamamına siyaset, sanat, spor, akademik camia, bürokrasi ve iş dünyasından unvanlı şahsiyetler iştirak ederken, alanında uzman, duayenlerin profesyonel seminerleri, temsile yetkin kültür elçilerinin imrendiren sunumları, kadim kültürlerinin, memleket zenginliklerinin, insan değerlerinin, etnografik aksesuarları ve geleneksel motiflerinin herkes tarafından beğenilerek tanınmasınada vesile oluyorlar.   Doğup büyüdükleri baba ocaklarını çok kutsal gören bu güzel insanlar; eğitim, istihdam, sosyal güvenlik ve diğer sosyolojik faktörlerin etkisiyle göçüp, yerleştikleri farklı farklı diğer coğrafyalarda bile kültürlerini hiç bozmadan övünerek sürdürüyorlar. Hepside töre ve geleneklerini Elazığda yaşatmak için değil, heryerde Elazığlı olarak kalmak niyetinde asalet gösteriyor, bilinçli bir şehir kültürüne heryerde yürekten sadakat gösteriyorlar.  Söz de yiyecekler de tatlı ANELFED Başkanı Prof. Dr. Haşim Çakırbay ve Harput Kültür Derneği Başkanı Süleyman Kürklüoğlu Başkanlarım, şekerli pidesinden Orciğine, Ağın Leblesinden bademli şekerine envayi tür hediyelerden teşkil Elazığ ikramlarıyla görevli olduğum Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığına bizzat gelerek hepimize cömert ikramlarda bulundular ve bizleri fuarlarına davet ettiler. Tabiiki kalabalık bir grupla bizde fuardaydık. Tiyatronun en güzel konuşan efsane sanatçısı Rıdvan Dağlar’ın muhteşem sunumu ve hitabetin üstadı Prof. Dr. Haşim Çakırbay Başkanımın muhteşem konuşmalarını bizzat dinledik. Elazığ zenginlikleriyle süslü stantları teker teker gezdik, sarı biberinden, peynir çeşitlerine, tereyağından balına güzel alışverişler yaptık.  Lezzetine, aromasına ve rayihasına hayran kaldığımız Elazığ nimetlerine sofralarımız alıştı. Bizim hanım bidon peynirden, pestilden, baldan ve Harput Tarhanasından biraz daha niye almadın diye benimle kavga etti. Elazığ’ın adı bizim evde lezzetin ve bereketin başkenti oldu. Doğu Anadolu’nun en önemli akarsuyu olan Fırat’ın Keban ilçesine kadar olan bölümü Karasu ve Murat’tan oluşurken, bu iki nehrin birleştiği yerdeki alüvyal topraklar, heybeti ve lütfuyla görkemli Fırat Havzası denilen çok verimli estetik bir coğrafyayı ortaya çıkarıyor. Elazığ Ovası, Uluova, Kuzova, Behremaz Ovası ve Palu’daki Yarımca Ova inanın Türkiye’yi besleyecek potansiyelde. Sadece Mürüdü Ovası ve Çakıl Deresi çevresindeki Zahini Ovası meyve ve sebze için Türkiye’ye değil, tüm Ortadoğu’ya yetecek kadar bereket üretiyor.  Göl, dağ, kaplıca vd Plajları ve sahilleriyle Akdeniz ve Ege kıyıları gibi Mavi Bayrak sahibi olan Hazar Gölü ve bu göl manzarasında kayak tutkunlarının idolü olan Hazarbaba Dağının güzelliklerini anlatmaya kelimeler yetmez. Karakoçan’daki Kolan Kaplıcaları, hayking ve traking tutkunlarının kamp güzergahları, ilaç yapımı için ülke ülke gezen farmakologların hiç biryerde bulamayacağı endemik türler bütün cazibeyi Elazığ üzerine odaklıyor.  Dünya kültür mirası Tabiiki UNESCO durup duruken Elazığ’ı Dünya kültür mirası temsil listesine almaz. Kürsübaşı ve Harput Senfonisi gibi tarihi derinliğe sahip köklü bir kültürü nesilden nesile layık-ı ve liyakatiyle aktarıp ustaca tanıtıyorlar. Kendilerine has ezgileri, vurguları, şiveleri, cömert gönülleri, iltifatkar nezaketleri ve kentlerine olan imrenilir sadakatleriyle tüm Elazığlılar gönülden alkışı her yerde hakediyor.     Ne mutlu Elazığlıyım diyene!
Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ankhaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.