Prof. Dr. Zafer Karaer
Köşe Yazarı
Prof. Dr. Zafer Karaer
 

Yaşasın Cumhuriyet

Geçen Yüzyılda Ülkemizin Muasır Medeniyetler Seviyesine Ulaştırılamamış Olmasının Burukluğu İçinde Cumhuriyetimizin 100. Yılı Kutlu, Mutlu Ve Daim Olsun…  BUGÜNLERE GELİNMİŞ… Evet, dünyada 3 kıtada yaklaşık 20 milyon kilometrekarelik Osmanlı Devleti bugün de aynı zihniyetteki emparyel güçlerin saldırıları ve işgalleri ile güç durumda idi, yok edilme noktasında idi, anayurdumuz ANADOLU işgal edilmişti, ancak sonun başlangıcı Çanakkale’de “Taarruzu Değil, Ben Size Ölmeyi Emrediyorum” la aydınlığa giden yolda ilk ateşi yakan ve ilk adımı atan Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK, Önce Anadolu’da Samsun, Amasya, Erzurum ve Sivas’da alınan kararlarla vatan ve millet bilinci oluşturmuş, sonra "Ya İstiklâl! Ya Ölüm!” diyerek Baş Komutanlık Meydan Muharebesiyle ve son durak “Ordular İlk Hedefiniz Akdenizdir ileri” ile vatan toprakları düşmanlardan temizlenmiş; tıpkı efsanedeki gibi küllerinden “İSTİKLAL” ine kavuşmuş bir VATAN ve hür bir MİLLET doğmuştur.. … Ve Şimdi sırada Cumhuriyet var, diyerek yoluna devam etmiş; “Çağdaş bir cumhuriyet kurmak demek, milletin insanca yaşamasını bilmesi, yaşamın nereye bağlı olduğunu bilmesi demektir” söylemi ile insan ve millet kavramlarının cumhuriyetle daha da önem kazanacağını vurgulayarak; 100 Yıl Önce; 28 Ekim 1923’te;"EFENDİLER; YARIN CUMHURİYET İLÂN EDECEĞİZ!.." tarihi sözleri ile süreç başlamış.. Ertesi gün Mecliste; “Meclis'çe Cumhuriyet kararı 29/30 Ekim 1923 gecesi saat 20.30'da verildi. On beş dakika sonra, 20.45'te Yapılan gizli oylamada 158 milletvekilinin tamamının oyunu alan Gazi Mustafa Kemal Paşa, TBMM tarafından yeni Türk devletinin ilk cumhurbaşkanı seçildi. Bunun üzerine kürsüye gelen Mustafa Kemal, yaptığı konuşmasını "TÜRKİYE CUMHURİYETİ MESUT, BAŞARILI VE MUZAFFER OLACAKTIR." sözü ile bitirdi. Durum, aynı gece bütün memlekete bildirildi ve her tarafta gece yarısından sonra yüz bir pâre top atılarak; “CUMHURİYET” ilan edilmiştir.. Cumhuriyetin 10. Yılında bizzat ulu önderin okuduğu Nutuk’ta geçen on yılı anlatan en önemli cümle: “YURTTAŞLARIM AZ ZAMANDA ÇOK VE BÜYÜK İŞLER YAPTIK…” sözleri idi.... Ve yine nutukta; “…yapılan işlerin en büyüğü temeli Türk kahramanlığı ve yüksek Türk kültürü olan Türkiye Cumhuriyetidir” diyerek, Cumhuriyet’in İstiklal ve istikbal savaşımızın taçlandırıldığı en zirve nokta olduğunun altını çizmiştir. Cumhuriyetin ilk on yılıyla ilgili bahsetmeden geçemeyeceğim, geçen on yılı en güzel ve en anlamlı, en şiirsel anlatan Faruk Nafiz Çamlıbel ve Behçet Kemal Çağlar’ın birlikte yazdıkları 10.Yıl Marşıdır.. O Marş ’ta; “On yılda her savaştan zaferle çıkılmış, her yaştan on beş milyon genç yaratılmış, baş kumandanımızı bütün dünya saymış, anayurt dört baştan demir ağlarla örülmüş, Kötülükler, gericilik boğulmuş, karanlık üzerine güneş gibi doğulmuş, dünyada Türk’ün en üstün olduğu, tarihten önce ve sonra hep var olacağı vurgulanmış.. Vatan sınırları kan ile çizilmiş, memleketin yıllardan beri süren yası dindirilmiş, istiklal her yönüyle tesis edilmiş, dünya Türk’ü saymasını öğrenmiş, cumhuriyetimiz sömürge ülkelere örnek olmuş, sınıfsız tek yürek bir millet olunmuş, ülküye gidişte bilgi esas alınmış, dünya tersine dönse bile cumhuriyet yolundan dönülmezlik” vurgulanmış.. …Ve Marş’ın nakaratlarda; “Cumhuriyeti müdafaa etmemiz gerektiğinde icabında göğsümüzle tunçtan bi siper örüleceğinin ve Türk’ün hep önde, hep ileri de” olacağının altı kalın çizgilerle çizilmiş.. Böylece CUMHURİYET değerleri ile ilgili hukukta, tarımda, sanayide, eğitimde, sağlıkta kazanımlar 5 yıl daha devam etmiş (10 KASIM 1938), sonrası mı.. Demokrasi ve her alanda kardeş kavgaları, birkaç darbe, birkaç muhtıra, koalisyonlar, tek partiler, tek liderler ve böylece kaybedilen cumhuriyet değerleri…  Bugünlere gelinmiş!!…  Ulu önder bu büyük değer CUMHURİYETİ ve 15 yıllık kazanımlarını; “Ey Türk Gençliği! Birinci vazifen, Türk istiklâlini, Türk Cumhuriyeti'ni, ilelebet muhafaza ve müdafaa etmektir.. …Ey Türk istikbalinin evladı! İşte, bu ahval ve şerait içinde dahi vazifen, Türk İstiklâl ve Cumhuriyeti'ni kurtarmaktır! Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur!” ifadelerini içeren “Gençliğe Hitabesi” ile gençliğe emanet etmiş ve korunması, sahiplenilmesi ve bu uğurda mücadele edilmesi noktasında görevi Türk gençliğine vermiş (20 EKİM 1927).. 1938 Sonra mı??...Yukarıda ifade edildiği gibi..  Bugünlere gelinmiş!!…   Bugün gerek coğrafyamızda, gerekse ülkemizde emperyal güçler söz sahibi iseler; Ulu önder ATATÜRK'ün en büyük eserimdir dediği ve 100 yıldır hakkını vermediğimiz cumhuriyet değerlerine sahip çıkmadığımız, o değerlerin değerini bilmediğimiz, ihanet içinde olduğumuz içindir.. Şayet cumhuriyet değerleri ile birlikte ilk 15 yıllık icraatındaki O'nun ilke ve devrimlerine sahip çıksa idik, O'nun izinden gitseydik ne ülkemiz ne de coğrafyamız emperyal güçler tarafından sömürülürdü, coğrafyamızda lider ülke olurduk.. Ama!! Maalesef!!.. Bugünlere gelinmiş!!.. Temennim o dur ki; ikinci yüzyılda cumhuriyet değerlerinin ve Atatürk ilke ve devrimlerinin kıymetini bilir, ilk yüzyıldan daha fazla sahip çıkar ve öncelikle geçen 100 yılın gerçek anlamda tüm bu değerler üzerinden muhasebesini yaparak; saptanan yanlışlıklar, eksiklikler göz önüne alındıktan sonra, kısa, orta ve uzun vadeli yol haritalarıyla, planlamalarla ülkemizi muasır medeniyetler seviyesine çıkarabiliriz ve ... Gelinmiş olan bu günlerden kurtulabiliriz!!.. Yoksa 100 yıl sonra da maalesef BUGÜNLERE GELINMIŞ ifadesini kullanırız.. Elbette bugün, İstiklal ve istikbalimizin güvencesi CUMHURİYETİMİZİ armağan ve emanet eden başta Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK olmak üzere silah ve fikir arkadaşlarını ve de bugüne kadar Çanakkale ve istiklal savaşı ruhu ve anlayışıyla armağan edilen "Cumhuriyet" yolunda yürüyenleri, koruyanları, sahip çıkanları, uğrunda şehit düşenleri ve gazi olanları en derin, en içten duygularla, saygıyla minnetle, şükranla ve rahmetle anıyorum.. Selam sevgi ve saygılarımla… Zafer KARAER Günümüzde bu büyük bayram için duygularımı birkaç satırla naçizane ifade etmek istedim.. CUMHURİYET Kimsesizlerin Kimsesi Demokrasinin Şifresi Milletin Milli İradesi Halkın Gür Sesi Adaletin Şaşmaz Terazisi Hürriyetin Hür Nefesi İstikbalin Aydınlık Meşalesi İstiklalin Sarsılmaz Güvencesi
Ekleme Tarihi: 28 Ekim 2023 - Cumartesi

Yaşasın Cumhuriyet

Geçen Yüzyılda Ülkemizin Muasır Medeniyetler Seviyesine Ulaştırılamamış Olmasının Burukluğu İçinde Cumhuriyetimizin 100. Yılı Kutlu, Mutlu Ve Daim Olsun… 

BUGÜNLERE GELİNMİŞ…

Evet, dünyada 3 kıtada yaklaşık 20 milyon kilometrekarelik Osmanlı Devleti bugün de aynı zihniyetteki emparyel güçlerin saldırıları ve işgalleri ile güç durumda idi, yok edilme noktasında idi, anayurdumuz ANADOLU işgal edilmişti, ancak sonun başlangıcı Çanakkale’de “Taarruzu Değil, Ben Size Ölmeyi Emrediyorum” la aydınlığa giden yolda ilk ateşi yakan ve ilk adımı atan Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK, Önce Anadolu’da Samsun, Amasya, Erzurum ve Sivas’da alınan kararlarla vatan ve millet bilinci oluşturmuş, sonra "Ya İstiklâl! Ya Ölüm!” diyerek Baş Komutanlık Meydan Muharebesiyle ve son durak “Ordular İlk Hedefiniz Akdenizdir ileri” ile vatan toprakları düşmanlardan temizlenmiş; tıpkı efsanedeki gibi küllerinden “İSTİKLAL” ine kavuşmuş bir VATAN ve hür bir MİLLET doğmuştur..

… Ve Şimdi sırada Cumhuriyet var, diyerek yoluna devam etmiş; “Çağdaş bir cumhuriyet kurmak demek, milletin insanca yaşamasını bilmesi, yaşamın nereye bağlı olduğunu bilmesi demektir” söylemi ile insan ve millet kavramlarının cumhuriyetle daha da önem kazanacağını vurgulayarak; 100 Yıl Önce; 28 Ekim 1923’te;"EFENDİLER; YARIN CUMHURİYET İLÂN EDECEĞİZ!.." tarihi sözleri ile süreç başlamış.. Ertesi gün Mecliste; “Meclis'çe Cumhuriyet kararı 29/30 Ekim 1923 gecesi saat 20.30'da verildi. On beş dakika sonra, 20.45'te Yapılan gizli oylamada 158 milletvekilinin tamamının oyunu alan Gazi Mustafa Kemal Paşa, TBMM tarafından yeni Türk devletinin ilk cumhurbaşkanı seçildi. Bunun üzerine kürsüye gelen Mustafa Kemal, yaptığı konuşmasını "TÜRKİYE CUMHURİYETİ MESUT, BAŞARILI VE MUZAFFER OLACAKTIR." sözü ile bitirdi. Durum, aynı gece bütün memlekete bildirildi ve her tarafta gece yarısından sonra yüz bir pâre top atılarak; “CUMHURİYET” ilan edilmiştir..

Cumhuriyetin 10. Yılında bizzat ulu önderin okuduğu Nutuk’ta geçen on yılı anlatan en önemli cümle: “YURTTAŞLARIM AZ ZAMANDA ÇOK VE BÜYÜK İŞLER YAPTIK…” sözleri idi.... Ve yine nutukta; “…yapılan işlerin en büyüğü temeli Türk kahramanlığı ve yüksek Türk kültürü olan Türkiye Cumhuriyetidir” diyerek, Cumhuriyet’in İstiklal ve istikbal savaşımızın taçlandırıldığı en zirve nokta olduğunun altını çizmiştir.

Cumhuriyetin ilk on yılıyla ilgili bahsetmeden geçemeyeceğim, geçen on yılı en güzel ve en anlamlı, en şiirsel anlatan Faruk Nafiz Çamlıbel ve Behçet Kemal Çağlar’ın birlikte yazdıkları 10.Yıl Marşıdır.. O Marş ’ta; “On yılda her savaştan zaferle çıkılmış, her yaştan on beş milyon genç yaratılmış, baş kumandanımızı bütün dünya saymış, anayurt dört baştan demir ağlarla örülmüş, Kötülükler, gericilik boğulmuş, karanlık üzerine güneş gibi doğulmuş, dünyada Türk’ün en üstün olduğu, tarihten önce ve sonra hep var olacağı vurgulanmış.. Vatan sınırları kan ile çizilmiş, memleketin yıllardan beri süren yası dindirilmiş, istiklal her yönüyle tesis edilmiş, dünya Türk’ü saymasını öğrenmiş, cumhuriyetimiz sömürge ülkelere örnek olmuş, sınıfsız tek yürek bir millet olunmuş, ülküye gidişte bilgi esas alınmış, dünya tersine dönse bile cumhuriyet yolundan dönülmezlik” vurgulanmış..
…Ve Marş’ın nakaratlarda;
“Cumhuriyeti müdafaa etmemiz gerektiğinde icabında göğsümüzle tunçtan bi siper örüleceğinin ve Türk’ün hep önde, hep ileri de” olacağının altı kalın çizgilerle çizilmiş.. Böylece CUMHURİYET değerleri ile ilgili hukukta, tarımda, sanayide, eğitimde, sağlıkta kazanımlar 5 yıl daha devam etmiş (10 KASIM 1938), sonrası mı.. Demokrasi ve her alanda kardeş kavgaları, birkaç darbe, birkaç muhtıra, koalisyonlar, tek partiler, tek liderler ve böylece kaybedilen cumhuriyet değerleri…  Bugünlere gelinmiş!!… 

Ulu önder bu büyük değer CUMHURİYETİ ve 15 yıllık kazanımlarını; “Ey Türk Gençliği! Birinci vazifen, Türk istiklâlini, Türk Cumhuriyeti'ni, ilelebet muhafaza ve müdafaa etmektir.. …Ey Türk istikbalinin evladı! İşte, bu ahval ve şerait içinde dahi vazifen, Türk İstiklâl ve Cumhuriyeti'ni kurtarmaktır! Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur!” ifadelerini içeren “Gençliğe Hitabesi” ile gençliğe emanet etmiş ve korunması, sahiplenilmesi ve bu uğurda mücadele edilmesi noktasında görevi Türk gençliğine vermiş (20 EKİM 1927).. 1938 Sonra mı??...Yukarıda ifade edildiği gibi..  Bugünlere gelinmiş!!…  

Bugün gerek coğrafyamızda, gerekse ülkemizde emperyal güçler söz sahibi iseler; Ulu önder ATATÜRK'ün en büyük eserimdir dediği ve 100 yıldır hakkını vermediğimiz cumhuriyet değerlerine sahip çıkmadığımız, o değerlerin değerini bilmediğimiz, ihanet içinde olduğumuz içindir.. Şayet cumhuriyet değerleri ile birlikte ilk 15 yıllık icraatındaki O'nun ilke ve devrimlerine sahip çıksa idik, O'nun izinden gitseydik ne ülkemiz ne de coğrafyamız emperyal güçler tarafından sömürülürdü, coğrafyamızda lider ülke olurduk.. Ama!! Maalesef!!.. Bugünlere gelinmiş!!..

Temennim o dur ki; ikinci yüzyılda cumhuriyet değerlerinin ve Atatürk ilke ve devrimlerinin kıymetini bilir, ilk yüzyıldan daha fazla sahip çıkar ve öncelikle geçen 100 yılın gerçek anlamda tüm bu değerler üzerinden muhasebesini yaparak; saptanan yanlışlıklar, eksiklikler göz önüne alındıktan sonra, kısa, orta ve uzun vadeli yol haritalarıyla, planlamalarla ülkemizi muasır medeniyetler seviyesine çıkarabiliriz ve ... Gelinmiş olan bu günlerden kurtulabiliriz!!.. Yoksa 100 yıl sonra da maalesef BUGÜNLERE GELINMIŞ ifadesini kullanırız..

Elbette bugün, İstiklal ve istikbalimizin güvencesi CUMHURİYETİMİZİ armağan ve emanet eden başta Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK olmak üzere silah ve fikir arkadaşlarını ve de bugüne kadar Çanakkale ve istiklal savaşı ruhu ve anlayışıyla armağan edilen "Cumhuriyet" yolunda yürüyenleri, koruyanları, sahip çıkanları, uğrunda şehit düşenleri ve gazi olanları en derin, en içten duygularla, saygıyla minnetle, şükranla ve rahmetle anıyorum..

Selam sevgi ve saygılarımla… Zafer KARAER

Günümüzde bu büyük bayram için duygularımı birkaç satırla naçizane ifade etmek istedim..

CUMHURİYET

Kimsesizlerin Kimsesi
Demokrasinin Şifresi

Milletin Milli İradesi
Halkın Gür Sesi

Adaletin Şaşmaz Terazisi
Hürriyetin Hür Nefesi

İstikbalin Aydınlık Meşalesi
İstiklalin Sarsılmaz Güvencesi

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ankhaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.