Mehmet D. Özülker
Köşe Yazarı
Mehmet D. Özülker
 

Bayramların da gazetelerin de tadı kalmadı!

Dünya Müslümanlarının baş tacı ettiği Ramazan-ı Şerif ve Kurban Bayramı olarak idrak ettiğimiz bu iki bayramın yanı sıra, Cumhuriyet ile birlikte tarihimizi süsleyen ve anlamlandıran Milli Bayramlarımız ülkemizin mihenk taşını oluşturmaktadır. Günler, Haftalar, Festivaller, Kutlamalar ve Bayramlar… Esasen her birinin anlamları itibari ile gerçekleştirilen bu aktivitelerin elbette bir zarafeti, inceliği ve kalıcı özelliği var. Öylesine hoş kutlamalar var ki çoğu insanımız bunların ne için hayat bulduğundan dahi habersiz! Gazilik unvanı almış şehirlerimizin yanı sıra tarihe not düşülmüş ve adeta destanlaşmış vilayetlerimizin varlığının yanında, bazıları görkemli bazıları da sessiz sedasız kutlanan bu günlerden biri de Temmuz ayının son haftasında gündeme gelen “Gazeteciler Günü” veya diğer adı ile Basın Bayramı…  “Basın Bayramı veya Gazeteciler ve Basın Bayramı” tarihi konusunda üzerinde anlaşmazlık bulunsa da ülkemizde kutlanan bu anlamlı günün köküne inildiğinde Türk basınında sansürün kaldırılmasının yıl dönümü olarak her yıl 24 Temmuz tarihinde kutlanan günlerden birini oluşturmaktadır. Esasen idrak edilen bayramlar genel anlamda adından da anlaşılacağı üzere sevinç ve mutluluğun bir simgesidir. “Bayram güzelliği” diye de anılan o muhteşem günler, ruhumuzu aydınlattığı gibi etrafımıza neşe ve huzur katmakla beraber insanların birbirine olan uzaklığını da bir nebze olsun gidermeye hatta aile içinde veya toplumsal hayatımızda küskünlükleri ortadan kaldırıp, birlik ve beraberliğe vesile olduğunu söylemek hiç de yanlış olmaz. Farsça’dan dilimize yerleşen ve asırlardır kullanılan bayram, kelime anlamı ile “Sevinç ve eğlence günü” manasına gelmektedir. Bayram kelimesinin TDK sözlüğünde - Millî veya dinî bakımdan önemi olan ve kutlanan gün veya günler - Özel olarak kutlanan gün - Sevinç, neşe olarak ifade edilmektedir. 24 TEMMUZ’A BAYRAM DENİLEBİLİR Mİ? Bayram kelimesini ve bayramların ne anlamlara geldiğini çok kısa olarak gündeme getirmeye çalıştık. Dini ve Milli bayramlarımız ile bazı meslektaşlarımızın kutladığı ve sadece mesajlaşmadan öte gitmeyen gazetecilerin diğer bir anlamda basın emekçilerinin kutlamalarına… Yıllardan bu yana bitmeyen ve her geçen gün yoğunlaşan basın çalışanlarının özlük hakları gözönünde tutulduğunda bunun ne derece anlamlı bir gün ya da bayram olup olmadığı tartışmalarını da beraberinde getirmektedir. Basın çalışanlarının bağlı olduğu cemiyet ve sendikalar, çoğu gazetecinin maddi ve manevi bakımından zor durumda olmalarını gerekçe göstererek 24 Temmuz’un bir bayram olmadığı görüşünde. GAZETECİLER GÜNÜ VE BASIN BAYRAMI’NIN ÖZÜ NE? Osmanlı Devleti döneminde yayın hayatında bulunan tüm gazeteler sansür memurlarının kontrol ve denetiminden geçtikten sonra neşr edildiği tarihi bilgiler arasında. Türk basınında sansürün ilk uygulandığı tarih ise 10 Mayıs 1876 olarak kayıtlara geçmiş. 24 Temmuz 1908’de II. Meşrutiyet yürürlüğe girdikten sonra bu uygulamaya son verilmesi “sansürün kaldırılması” olarak gündem oluşturmuş. 10 Haziran 1946’da gazeteciler tarafından teşekkül eden Türkiye Gazeteciler Cemiyeti, bu güne “Basın Bayramı” denilmesini uygun bulmuştur. O dönemde mesleğin duayenlerinden Falih Rıfkı Atay tarafından bayramın her yıl 24 Temmuz tarihinde kutlanılması fikri ortaya çıkmış ardından kabul görmüştür. İlk gazetenin çıkışı konusundaki tartışmalarda ise bazı isimler, Osmanlı Devleti sınırları dahilinde ilk Osmanlı Türk gazetesi olan “Takvim-i Vekayi”nin yayımlandığı 1831 çıkış tarihini doğru olarak kabul etmişlerdir. Diğer bir görüşe göre, Takvim-i Vekayi’nin resmi gazete olmasından dolayı ilk çıkan Türkçe gazete olmadığı da ifade edilmiştir. İlk Türkçe gazetenin 1861 yılında yayımlanmaya başlanan Tercüman-ı Hakikat olduğunu iddia edenler de vardır. BAYRAM GAZETESİ’Nİ KİMLER HATIRLIYOR! 1946 yılının 28 Ağustos gününe denk gelen Ramazan Bayramı’nda yayın hayatına merhaba diyen “Bayram Gazetesi” Türkiye Gazeteciler Cemiyeti öncülüğünde birçok ilimizde Dini bayramlarda okuyucularla buluştu. 1990 yılların ortalarına kadar her dini bayramda yayın hayatında yerini alan Bayram Gazetesi, bayram sabahlarına ayrı bir renk katar, az bir gecikme ile ülke gündemi takip edilirdi. Teknoloji bugünkü gibi hızlı olmadığından büyük bir keyf ile hazırlanıp, gazete okurlarınca heyecanla takip edilen Bayram Gazetesi, dağıtım araçlarının gecikmeleri nedeniyle aksamalara yol açar nihayetinde birçok il ve ilçeler birkaç günlük gecikme ile gazeteye ulaşabilirdi. İlgi ile takip edilen ve 1946 yılında yayın hayatına başlayan Bayram Gazetesinin yaklaşık 50 yıllık yayın hayatı 1992-1995 yılında bazı sermaye guruplarının baskısı nedeniyle son buldu. Bu arada bir konunun altını çizmekte fayda var. Bayram Gazetesi henüz yayına başlamadan önce gazeteler Dini bayramlarda, Kızılay ve Çocuk Esirgeme Kurumu’nca çıkarılıyordu. Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) kurulduktan sonra iki kurumla yapılan anlaşma sonucu dini bayramlarda gazete çıkarma hakkı cemiyete bırakıldı. Ve yapılan anlaşma gereği ilk bayram gazeteleri Kızılay ile ortak çıkarıldı. TGC ile birlikte birçok ilimizde kurulan gazeteciler cemiyetlerinin dini bayramlarda gazete çıkarma geleneği 1952’li yıllara dayanmaktadır. 10 Haziran 1952 tarihinde yürürlüğe giren 5953 sayılı ve 10 Ocak 1961 tarihinde 212 sayılı yasayla bazı maddeleri revize edilen “Basın Mesleğinde Çalışanlarla Çalıştıranlar Arasındaki Münasebetlerin Tanzimi Hakkındaki Kanun” la Ramazan ve Kurban bayramlarında günlük gazetelerin yayımlanması yerine gazeteciler cemiyetlerince gazete çıkarılması hükme bağlandı. Kanunun ilgili 20. maddesindeki konu ilgili hükmü ise şöyleydi: “Günlük gazetelerin Şeker Bayramı’nın ikinci ve üçüncü günleriyle Kurban Bayramı’nın ikinci, üçüncü ve dördüncü günlerinden intişar etmeleri memnudur. Bu günlere mahsus neşir hakkı her vilayette gazetecilerin bağlı bulundukları mesleki teşekküllerinden basın kartı hamili azası en fazla olanına aittir.” Bazı yenilik ve değişimlerle dini bayramlarda yayın hayatında yerini alan gazetelerin isimleri üzerinde ufak yönlü değişimlerin yaşandığını da söylemek mümkün. 1973 tarihinde Ülkemizin tamamına dağıtımı sağlanan ve diğer illerden farklı olduğunu belirlemek adına İstanbul Bayram Gazetesi adı dahi gündem oldu. Burada amaç Türkiye Gazeteciler Cemiyeti’nce yayın hayatına çıkarılması idi. Gazete adı 1990 yıllarda Bayram adını aldı. İşin bir başka güzel yanı ise Bayramda yayımlanan Bayram Gazetesi’nde dönemin Cumhurbaşkanları, Başbakanları, Siyasi Parti Genel Başkanları ile mahalli yöneticilerin makalelerinin yayımlanması idi.
Ekleme Tarihi: 26 Haziran 2023 - Pazartesi

Bayramların da gazetelerin de tadı kalmadı!

Dünya Müslümanlarının baş tacı ettiği Ramazan-ı Şerif ve Kurban Bayramı olarak idrak ettiğimiz bu iki bayramın yanı sıra, Cumhuriyet ile birlikte tarihimizi süsleyen ve anlamlandıran Milli Bayramlarımız ülkemizin mihenk taşını oluşturmaktadır. Günler, Haftalar, Festivaller, Kutlamalar ve Bayramlar… Esasen her birinin anlamları itibari ile gerçekleştirilen bu aktivitelerin elbette bir zarafeti, inceliği ve kalıcı özelliği var.

Öylesine hoş kutlamalar var ki çoğu insanımız bunların ne için hayat bulduğundan dahi habersiz! Gazilik unvanı almış şehirlerimizin yanı sıra tarihe not düşülmüş ve adeta destanlaşmış vilayetlerimizin varlığının yanında, bazıları görkemli bazıları da sessiz sedasız kutlanan bu günlerden biri de Temmuz ayının son haftasında gündeme gelen “Gazeteciler Günü” veya diğer adı ile Basın Bayramı…

 “Basın Bayramı veya Gazeteciler ve Basın Bayramı” tarihi konusunda üzerinde anlaşmazlık bulunsa da ülkemizde kutlanan bu anlamlı günün köküne inildiğinde Türk basınında sansürün kaldırılmasının yıl dönümü olarak her yıl 24 Temmuz tarihinde kutlanan günlerden birini oluşturmaktadır.

Esasen idrak edilen bayramlar genel anlamda adından da anlaşılacağı üzere sevinç ve mutluluğun bir simgesidir. “Bayram güzelliği” diye de anılan o muhteşem günler, ruhumuzu aydınlattığı gibi etrafımıza neşe ve huzur katmakla beraber insanların birbirine olan uzaklığını da bir nebze olsun gidermeye hatta aile içinde veya toplumsal hayatımızda küskünlükleri ortadan kaldırıp, birlik ve beraberliğe vesile olduğunu söylemek hiç de yanlış olmaz.

Farsça’dan dilimize yerleşen ve asırlardır kullanılan bayram, kelime anlamı ile “Sevinç ve eğlence günü” manasına gelmektedir. Bayram kelimesinin TDK sözlüğünde

- Millî veya dinî bakımdan önemi olan ve kutlanan gün veya günler
- Özel olarak kutlanan gün
- Sevinç, neşe

olarak ifade edilmektedir.

24 TEMMUZ’A BAYRAM DENİLEBİLİR Mİ?

Bayram kelimesini ve bayramların ne anlamlara geldiğini çok kısa olarak gündeme getirmeye çalıştık. Dini ve Milli bayramlarımız ile bazı meslektaşlarımızın kutladığı ve sadece mesajlaşmadan öte gitmeyen gazetecilerin diğer bir anlamda basın emekçilerinin kutlamalarına… Yıllardan bu yana bitmeyen ve her geçen gün yoğunlaşan basın çalışanlarının özlük hakları gözönünde tutulduğunda bunun ne derece anlamlı bir gün ya da bayram olup olmadığı tartışmalarını da beraberinde getirmektedir.

Basın çalışanlarının bağlı olduğu cemiyet ve sendikalar, çoğu gazetecinin maddi ve manevi bakımından zor durumda olmalarını gerekçe göstererek 24 Temmuz’un bir bayram olmadığı görüşünde.

GAZETECİLER GÜNÜ VE BASIN BAYRAMI’NIN ÖZÜ NE?

Osmanlı Devleti döneminde yayın hayatında bulunan tüm gazeteler sansür memurlarının kontrol ve denetiminden geçtikten sonra neşr edildiği tarihi bilgiler arasında. Türk basınında sansürün ilk uygulandığı tarih ise 10 Mayıs 1876 olarak kayıtlara geçmiş. 24 Temmuz 1908’de II. Meşrutiyet yürürlüğe girdikten sonra bu uygulamaya son verilmesi “sansürün kaldırılması” olarak gündem oluşturmuş. 10 Haziran 1946’da gazeteciler tarafından teşekkül eden Türkiye Gazeteciler Cemiyeti, bu güne “Basın Bayramı” denilmesini uygun bulmuştur. O dönemde mesleğin duayenlerinden Falih Rıfkı Atay tarafından bayramın her yıl 24 Temmuz tarihinde kutlanılması fikri ortaya çıkmış ardından kabul görmüştür.

İlk gazetenin çıkışı konusundaki tartışmalarda ise bazı isimler, Osmanlı Devleti sınırları dahilinde ilk Osmanlı Türk gazetesi olan “Takvim-i Vekayi”nin yayımlandığı 1831 çıkış tarihini doğru olarak kabul etmişlerdir. Diğer bir görüşe göre, Takvim-i Vekayi’nin resmi gazete olmasından dolayı ilk çıkan Türkçe gazete olmadığı da ifade edilmiştir. İlk Türkçe gazetenin 1861 yılında yayımlanmaya başlanan Tercüman-ı Hakikat olduğunu iddia edenler de vardır.

BAYRAM GAZETESİ’Nİ KİMLER HATIRLIYOR!

1946 yılının 28 Ağustos gününe denk gelen Ramazan Bayramı’nda yayın hayatına merhaba diyen “Bayram Gazetesi” Türkiye Gazeteciler Cemiyeti öncülüğünde birçok ilimizde Dini bayramlarda okuyucularla buluştu. 1990 yılların ortalarına kadar her dini bayramda yayın hayatında yerini alan Bayram Gazetesi, bayram sabahlarına ayrı bir renk katar, az bir gecikme ile ülke gündemi takip edilirdi. Teknoloji bugünkü gibi hızlı olmadığından büyük bir keyf ile hazırlanıp, gazete okurlarınca heyecanla takip edilen Bayram Gazetesi, dağıtım araçlarının gecikmeleri nedeniyle aksamalara yol açar nihayetinde birçok il ve ilçeler birkaç günlük gecikme ile gazeteye ulaşabilirdi.

İlgi ile takip edilen ve 1946 yılında yayın hayatına başlayan Bayram Gazetesinin yaklaşık 50 yıllık yayın hayatı 1992-1995 yılında bazı sermaye guruplarının baskısı nedeniyle son buldu.

Bu arada bir konunun altını çizmekte fayda var. Bayram Gazetesi henüz yayına başlamadan önce gazeteler Dini bayramlarda, Kızılay ve Çocuk Esirgeme Kurumu’nca çıkarılıyordu.

Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) kurulduktan sonra iki kurumla yapılan anlaşma sonucu dini bayramlarda gazete çıkarma hakkı cemiyete bırakıldı. Ve yapılan anlaşma gereği ilk bayram gazeteleri Kızılay ile ortak çıkarıldı.

TGC ile birlikte birçok ilimizde kurulan gazeteciler cemiyetlerinin dini bayramlarda gazete çıkarma geleneği 1952’li yıllara dayanmaktadır. 10 Haziran 1952 tarihinde yürürlüğe giren 5953 sayılı ve 10 Ocak 1961 tarihinde 212 sayılı yasayla bazı maddeleri revize edilen “Basın Mesleğinde Çalışanlarla Çalıştıranlar Arasındaki Münasebetlerin Tanzimi Hakkındaki Kanun” la Ramazan ve Kurban bayramlarında günlük gazetelerin yayımlanması yerine gazeteciler cemiyetlerince gazete çıkarılması hükme bağlandı.

Kanunun ilgili 20. maddesindeki konu ilgili hükmü ise şöyleydi:

Günlük gazetelerin Şeker Bayramı’nın ikinci ve üçüncü günleriyle Kurban Bayramı’nın ikinci, üçüncü ve dördüncü günlerinden intişar etmeleri memnudur. Bu günlere mahsus neşir hakkı her vilayette gazetecilerin bağlı bulundukları mesleki teşekküllerinden basın kartı hamili azası en fazla olanına aittir.

Bazı yenilik ve değişimlerle dini bayramlarda yayın hayatında yerini alan gazetelerin isimleri üzerinde ufak yönlü değişimlerin yaşandığını da söylemek mümkün. 1973 tarihinde Ülkemizin tamamına dağıtımı sağlanan ve diğer illerden farklı olduğunu belirlemek adına İstanbul Bayram Gazetesi adı dahi gündem oldu. Burada amaç Türkiye Gazeteciler Cemiyeti’nce yayın hayatına çıkarılması idi. Gazete adı 1990 yıllarda Bayram adını aldı. İşin bir başka güzel yanı ise Bayramda yayımlanan Bayram Gazetesi’nde dönemin Cumhurbaşkanları, Başbakanları, Siyasi Parti Genel Başkanları ile mahalli yöneticilerin makalelerinin yayımlanması idi.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ankhaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.