Ahmet Kurt
Köşe Yazarı
Ahmet Kurt
 

Gerçek enkaz böyle kalkar: Üretim, dayanışma

Deprem fırtınası 50 bine yakın canımıza kıyarken, can kayıpları 11 ildeki üretim üssü olan organize sanayi bölgesini insan kaynağı, tesis ve altyapı bakımından felç etti. En büyük can kaybı ve hasarın yaşandığı Kahramanmaraş, Hatay, Adıyaman, Gaziantep gibi kentler, ekonomi içinde sanayi ve tarım üretimi bakımından çok önemli bir yer tutuyordu.   VAHİM VERİLER VAR… Merkez üssü Kahramanmaraş (7.7, 7.6) ve Hatay olan (6.4, 5.8) olan depremlerde Hatay, Gaziantep, Adıyaman, Malatya, Batman, Bingöl, Elazığ, Kilis, Diyarbakır, Mardin, Siirt, Şırnak, Van, Muş, Bitlis, Hakkari, Adana, Osmaniye gibi illerde hatta Kayseri’de de hissedildi ama özellikle ilk iki depremde 10 kentimizdeki 36 OSB içinde büyük hasar gören hatta yerle bir olan tesisler vardı. Sadece Hatay’da 2 bin küçük işletmenin bin 700’ü hasarlı. Bunlar içinde yer alan 1.500 işletmenin 1.400’ü çalışamaz durumda… OHAL kapsamına dahil edilen son il olan Elazığ’da OSB’ler zarar görmedi ama yoğun bir göç yaşanması büyük sorunların habercisi. Geçen haftaki yazımda “11 kenti ayağa Ankara kaldırır” demiştim. Bunu söylerken bir kardeşlik dayanışması ve üretim seferberliğine vurgu yapmıştım. Başta Ankara olmak üzere Türkiye genelindeki yardımlaşma, dayanışma kampanyaları barınma, beslenme gibi sorunların makul bir sürede giderileceğini gösteriyor. Depremden etkilenen OSB’ler içinde gerçekten kayda değer oranda üretim yaparak ekonomiye ihracat ve katma değer açısından önemli katkı sunan işletmeler vardı. Şu veriler ne demek istediğimi net biçimde anlatır: - Kahramanmaraş, Türkiye iplik üretiminin yüzde 36'sını tek başına gerçekleştiriyor… - Ortadoğu pazarlarının ihracat üssü olan Gaziantep tek başında dünya tek parça halı üretiminin yüzde 60’ını üretiyor. - Toplam narenciye üretimimizin üçte biri Adana’da… - Türkiye'nin en büyük demir çelik fabrikası Hatay’da… Ayrıca turunçgil üretiminin yüzde 21’i de bu kentimizde… - Şanlıurfa ise turizm ve gastronomide öne çıkarken tahıl, pamuk ve mercimek üretiminde büyük öneme sahip.   100. YIL HEDEFLERİ YARA ALIR Okuduğum bir habere göre depremler sonucu yaklaşık 14 milyon nüfusa sahip 11 ilde sanayi adeta yok oldu. Birçok fabrika ya yıkıldı ya da büyük hasar gördü. Hatay, Kahramanmaraş, Adıyaman ve Malatya’da üretim tamamen durdu. Gaziantep, Diyarbakır, Adana, Osmaniye ve Elazığ’da ise kısıtlı olarak sürdürülüyor. Henüz tam olarak netleştirilemese de on milyarlarca dolarlık hasardan söz ediliyor. Henüz kesinleşmese de bu ön veriler bile durumun vahametini ortaya koyuyor. Tüm bu gelişmelerin Cumhuriyetimizin 100. yılında, 2023’te ekonomik büyümeyi yüzde 1’e düşürme ihtimali ve yılın sonunda yüzde 20 olarak belirlenen enflasyon hedefini yüzde 50’ler seviyesine yaklaştırma beklentisinden söz ediliyor olması da ekonomi açısından can sıkıcı öngörüler.   BİR BAŞKAN’IN TALEPLERİ Antakya Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Hikmet Çinçin’in, “Mavi ve beyaz yakalılar şehri terk etti” sözünün dikkate alınarak, “Tekrar ayağa kalkabilmemiz için süper bir teşvik paketine ihtiyacımız var” önerisinin gereği yapılmalı. Bu konuda Başkentin OSB’lerine, Sivil toplum kuruluşlarına düşen görevler de olacaktır kuşkusuz. Özellikle de firmaların konteyner talebinin karşılanması; üreticiye yeni makine ve teçhizat sağlanması başta olmak üzere birçok alanda katkı sunmak mümkün…
Ekleme Tarihi: 28 Şubat 2023 - Salı

Gerçek enkaz böyle kalkar: Üretim, dayanışma

Deprem fırtınası 50 bine yakın canımıza kıyarken, can kayıpları 11 ildeki üretim üssü olan organize sanayi bölgesini insan kaynağı, tesis ve altyapı bakımından felç etti.

En büyük can kaybı ve hasarın yaşandığı Kahramanmaraş, Hatay, Adıyaman, Gaziantep gibi kentler, ekonomi içinde sanayi ve tarım üretimi bakımından çok önemli bir yer tutuyordu.

 

VAHİM VERİLER VAR…

Merkez üssü Kahramanmaraş (7.7, 7.6) ve Hatay olan (6.4, 5.8) olan depremlerde Hatay, Gaziantep, Adıyaman, Malatya, Batman, Bingöl, Elazığ, Kilis, Diyarbakır, Mardin, Siirt, Şırnak, Van, Muş, Bitlis, Hakkari, Adana, Osmaniye gibi illerde hatta Kayseri’de de hissedildi ama özellikle ilk iki depremde 10 kentimizdeki 36 OSB içinde büyük hasar gören hatta yerle bir olan tesisler vardı.

Sadece Hatay’da 2 bin küçük işletmenin bin 700’ü hasarlı. Bunlar içinde yer alan 1.500 işletmenin 1.400’ü çalışamaz durumda…

OHAL kapsamına dahil edilen son il olan Elazığ’da OSB’ler zarar görmedi ama yoğun bir göç yaşanması büyük sorunların habercisi.

Geçen haftaki yazımda “11 kenti ayağa Ankara kaldırır” demiştim.

Bunu söylerken bir kardeşlik dayanışması ve üretim seferberliğine vurgu yapmıştım.

Başta Ankara olmak üzere Türkiye genelindeki yardımlaşma, dayanışma kampanyaları barınma, beslenme gibi sorunların makul bir sürede giderileceğini gösteriyor.

Depremden etkilenen OSB’ler içinde gerçekten kayda değer oranda üretim yaparak ekonomiye ihracat ve katma değer açısından önemli katkı sunan işletmeler vardı.

Şu veriler ne demek istediğimi net biçimde anlatır:

- Kahramanmaraş, Türkiye iplik üretiminin yüzde 36'sını tek başına gerçekleştiriyor…

- Ortadoğu pazarlarının ihracat üssü olan Gaziantep tek başında dünya tek parça halı üretiminin yüzde 60’ını üretiyor.

- Toplam narenciye üretimimizin üçte biri Adana’da…

- Türkiye'nin en büyük demir çelik fabrikası Hatay’da… Ayrıca turunçgil üretiminin yüzde 21’i de bu kentimizde…

- Şanlıurfa ise turizm ve gastronomide öne çıkarken tahıl, pamuk ve mercimek üretiminde büyük öneme sahip.

 

100. YIL HEDEFLERİ YARA ALIR

Okuduğum bir habere göre depremler sonucu yaklaşık 14 milyon nüfusa sahip 11 ilde sanayi adeta yok oldu. Birçok fabrika ya yıkıldı ya da büyük hasar gördü. Hatay, Kahramanmaraş, Adıyaman ve Malatya’da üretim tamamen durdu. Gaziantep, Diyarbakır, Adana, Osmaniye ve Elazığ’da ise kısıtlı olarak sürdürülüyor. Henüz tam olarak netleştirilemese de on milyarlarca dolarlık hasardan söz ediliyor.

Henüz kesinleşmese de bu ön veriler bile durumun vahametini ortaya koyuyor.

Tüm bu gelişmelerin Cumhuriyetimizin 100. yılında, 2023’te ekonomik büyümeyi yüzde 1’e düşürme ihtimali ve yılın sonunda yüzde 20 olarak belirlenen enflasyon hedefini yüzde 50’ler seviyesine yaklaştırma beklentisinden söz ediliyor olması da ekonomi açısından can sıkıcı öngörüler.

 

BİR BAŞKAN’IN TALEPLERİ

Antakya Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Hikmet Çinçin’in, “Mavi ve beyaz yakalılar şehri terk etti” sözünün dikkate alınarak, “Tekrar ayağa kalkabilmemiz için süper bir teşvik paketine ihtiyacımız var” önerisinin gereği yapılmalı.

Bu konuda Başkentin OSB’lerine, Sivil toplum kuruluşlarına düşen görevler de olacaktır kuşkusuz. Özellikle de firmaların konteyner talebinin karşılanması; üreticiye yeni makine ve teçhizat sağlanması başta olmak üzere birçok alanda katkı sunmak mümkün…

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ankhaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.