Türkiye Kent Konseyleri Birliği: Kent Konseyleri afetlerde aktif rol almalı

Ankara 30.03.2023 - 21:25, Güncelleme: 30.03.2023 - 21:25
 

Türkiye Kent Konseyleri Birliği: Kent Konseyleri afetlerde aktif rol almalı

Türkiye Kent Konseyleri Birliği (TKKB) ve Ankara Kent Konseyi Başkanı Halil İbrahim Yılmaz, Ankara Kent Konseyi hizmet binasında TKKB yönetim kurulu üyelerinin de katıldığı iftar programı sonrasında gazetecilere 'Afet Eylem Planı'na ilişkin açıklamalarda bulundu.
İftar programında; Türkiye Kent Konseyleri Birliği (TKKB) ve Ankara Kent Konseyi Başkanı Halil İbrahim Yılmaz’ın yanı sıra Türkiye Kent Konseyleri Birliği Yönetim Kurulu Üyeleri, Başkan Yardımcısı Gaziantep Kent Konseyi E. Başkanı Necati Binici, Başkan Yardımcısı Kocaeli Kent Konseyi Genel Sekreteri Sedat Köse, Ardahan Kent Konseyi Başkanı Burak Taştan, Yalova İl Genel Meclis Başkanı Hasan Soygüzel, Balıkesir Kent Konseyi Başkanı Mürsel Sabancı, Hatay Kent Konseyi Başkanı Dr. Nevide Kimyon, Eskişehir Kent Konseyi Başkanı Nuray Akçasoy, Elazığ Kent Konseyi Başkanı Rüstem Kadri Septioğlu ile TKKB Genel Sekreteri Dr. Süleyman Basa ve TKKB Akademik Danışmanı Prof. Dr. Savaş Zafer Şahin de yer aldı. Ankara'da 18 Mart 2023 tarihinde çok yönlü gerçekleştirilen '4;17' başlıklı 'deprem ve afet' temalı 'Türkiye'de Deprem Gerçeği ve Kriz Yönetimi Farkındalık' buluşmasına belediye başkanları, akademisyenler, birlik üye ve yönetimi, depremden etkilenen vatandaşlar, kanaat önderleri ve deprem alanında yetkin uzmanların katıldığını söyleyen TKKB ve AKK Başkanı Halil İbrahim Yılmaz, 10 farklı oturumda 81 konuşmacının söz aldığını belirtti. Yılmaz, "Ardından dijital ortamda çevrimiçi 10 gün süren 'Afet Koordinasyon ve Çözüm Önerileri' oturumunda TKKB üyesi 125 kent konseyi bileşenleri ve paydaşlarının önerileri dikkate alındı. Ankara Kent Konseyi Başkan Vekili ve TKKB Akademik Danışmanı Prof. Dr. Savaş Zafer Şahin'in moderatörlüğünde verilerin bilimin ışığında ele alınması neticesinde 'Afet Eylem Planı' hazırlandı. Bu yoğun çalışmaya göre; kent konseylerinin afetlere hazırlık, müdahale ve afet sonrası yeniden yapılanma süreçlerinde aktif rol alması ve kentin tüm paydaşları ile yürütülecek süreçlerde katkıda bulunmak üzere öneriler sunuldu" dedi. AFET RAPORLARI BELEDİYE MECLİSLERİNE SUNULACAK Afet Eylem Planı kapsamında 25 maddelik öneri hazırladıklarını kaydeden Yılmaz, "Sonuçta yaşadığımız afetleri bir daha yaşamamak için izlenmesi gereken politikalarda kent konseylerinin alabilecekleri görevlere ilişkin çok önemli belirlemeler yapıldı. Kent konseylerinin öncülüğünde 'Dayanışma depremden güçlüdür' sloganıyla toplumun tüm kesimlerinin aktif rol alacağı “afet şurası” toplanmasını öneriyoruz. Afet şurasındaki tüm çıktıların toplumsal hafızaya katkı sunması için Afet Raporları hazırlanılarak belediye meclislerinde değerlendirilmesi tavsiye kararları ile önerilecek. Toplumun afet farkındalığının canlı tutulması için “Afet Arşiv ve Müzeleri’nin” açılması, bilgi kirliliğinin önüne geçmek ve acil eylem kapasitemizi geliştirmek için “Afet Açık Veri Teyit Platformu”, afet sürecindeki gönüllü emeğinin göz önünde bulundurularak daha sistematik daha verimli bir gönüllü ağın oluşması için kent konseyleri bünyesinde "Mahalle Gönüllüleri Ağı" oluşturulması, afete uğrayan bölgelerde kültürel kalkınmanın sağlanması için toplumsal yaşamın, kültürel çeşitliliğin, kent kültürünün ve somut olmayan kültürel mirasın sürdürülebilirliği için "Kültürel ve Doğal Miras Muhafızları" kent konseylerinin katılımı ile oluşturulması önerilerimiz arasında yer almaktadır" diye konuştu. ŞEHİR MERKEZLERİ CANLANMAZSA TİCARET CANLANMIYOR TKKB Başkan Yardımcısı ve Kocaeli Kent Konseyi Genel Sekreteri Sedat Köse ise yaptığı değerlendirmede, “Yaşanan Marmara depreminin ardından yapılan kalıcı konutların yanına yapılan iş yerleri atıl kaldı. Buralar kamu daireleri olarak kullanılıyor. Şehir merkezlerinde ticaret canlanmazsa merkez canlanmıyor. Afetlerin ardından kent merkezleri yeniden canlandırılmalı” dedi. Eskişehir Kent Konseyi Başkanı Nuray Akçasoy da “Bu dönem TKKB yönetimindeki kentler depremden etkilendi. Bölgeden doğru bilgileri aldık. Önümüzdeki günlerde depremden etkilenen illeri ziyaret ederek binası yıkılan Kent Konseylerine katılımı artırıp, çalışmaların devam etmesini sağlamak istiyoruz” diye konuştu. TKKB Genel Sekreteri Dr. Süleyman Basa ise, “Yaşınız 30’dan fazla ise ve bugün hayatta iseniz doğru yerde doğru binada oturuyorsunuz demektir. Deprem bilincini yerleştirmeli ve unutmamalıyız” ifadelerini kullandı. TÜRKİYE KENT KONSEYLERİ BİRLİĞİ’NDEN 25 MADDELİK ÖNERİ Kent konseyleri çalışmaya kendi evinden başlayacak. Türkiye’deki tüm kent konseylerimize “afet çalışma grupları” oluşturmaları ve yapacakları ilk genel kurulu “afet temalı” düzenlemeleri çağrısını yapıyoruz. Kent konseyleri afet planlamasında ve kurumsallaşmasında gönüllü ve sivil gücün odağı olarak tanınmalıdır. İlgili kurumlarımız, afet politikalarını belirlerken kent konseylerini mutlaka dikkate almalıdır. Kent konseyleri bilimsel bilgi ve ortak aklın ışığında kentsel politika geliştirir. Afetleri sadece afet sonrasında konuşmamak için her yıl “afet şuralarını” toplamayı, bu şuralarda hazırlanacak “afet raporlarını” “ama”sız sürekli gündemde tutmayı bir görev biliyoruz. Gördük ki afet sonrasında kent konseyleri muazzam bir dayanışmayı örgütledi, daha fazlasını yapmaya hazırız. Konseylerin afetlere hazırlık çalışmalarının ve kaynakların listeleneceği, bir “Kent Konseyleri Dijital Afet Rehberi” oluşturmayı hedefliyoruz. Afet bölgesi ve yakınındaki kent konseyleri ve bileşenlerinden oluşan bir “Afet Dayanışma Platformunun” oluşturulması için gerekli mevzuat değişiklikleri ve kurumsallaşma çalışmalarına başlamalıyız. Afetlerdeki bilgi kirliliğini gidermek için açık veri kaynaklarını kent konseyi gönüllülerin çabalarıyla süzen “Afet Açık Veri Teyit Platformunun” oluşturulması yaşamsaldır. Kent konseyleri mahallelerin kılcal damarlarına kadar erişebilen bir katılımcı aklı temsil ediyor. Bu açık veri platformlarını beslemek için konsey gönüllülerinden, saha verisine ulaşma ve teyit amaçlı bir “Mahalle Gönüllüleri Ağı” oluşturulmasını öneriyoruz. Deprem bize afetler için güven kadar dayanışma olacağını gösterdi. Bu sebeple insanımızın gönüllü bağışlarının nerede nasıl kullanıldığının izlenebildiği şeffaf bir “Afet Destekleri İzleme Platformu” kurulmalıdır. Kent konseyleri dijital araçlarla bir yerin yeniden planlanmasında ve tasarlanmasında dünyanın farklı yerlerindeki gücü enerjiyi bir araya getirecek kapasitededir. Bunu için konseylerin desteğiyle “Yeniden Yapılanma Kitle Tasarım Platformu” oluşturulması büyük faydalar sağlayacaktır. Deprem GAP büyüklüğünde bir bölgeyi etkilemiştir. Bu sebeple yeniden yapılanmanın bir “bölgesel kalkınma paradigması” yaklaşımıyla ve buna uygun bir kurumsallaşmayla gerçekleştirilmesi ve sürdürülmesi yaşamsal önemde görülmektedir. Deprem bölgesinde yürütülecek tüm inşaat faaliyetlerinde başta bölgedeki kent konseylerini de sürece katan “katılımcı, entegre, dirençlilik temelli ve sürdürülebilir planlama yaklaşımlarının” benimsenmesi çok önemlidir. Afette yıkılan kentlerimizin ruhunu muhafaza etmemiz zaruridir. Kültürel ve doğal mirasın daha fazla zarar görmemesi ve doğru koruma yaklaşımlarıyla ele alınmaları için “Kültürel ve Doğal Miras Muhafızları” yaklaşımının hayata geçirilmesini öneriyoruz. Yeni yaşam alanları oluşturulurken vatandaşlarımızın geri dönüşünü destekleyecek istihdam ve üretim politikaları düşünülmeli, toplumsal yaşamın, kültürel çeşitliliğin ve somut olmayan kültürel mirasının sürdürülebilirliği sağlanmalıdır. Yeniden yapılandırma çalışmalarında, kent kimliği ve kültürünün en önemli unsurlarından olan “kent merkezlerinin planlanması ve inşasına” özel bir önem verilmelidir. Geçici barınma alanlarında, enkaz kaldırmada uzun vadeli çevresel etkiler düşünülmeli, su kaynaklarının, tarımsal üretimin, ekosistemin zarar görmemesi için doğa tabanlı yaklaşımlar benimsenmelidir. Afete uğrayan, özellikle aile işletmelerinin ve KOBİ’lerin lojistik, hammadde ve pazar sorunlarının çözülmesi için, kent konseyi bileşeni meslek odalarının desteğiyle “Ekonomik Yeniden Yapılanma Destek Platformu” oluşturulmasını öneriyoruz. Yeni canların yanmaması için hasar tespit çalışmaları şeffaf ve bilimsel yöntemlerle yürütülmeli, elde edilen tüm sonuçlar kamuoyuyla açık bir şekilde paylaşılmalıdır. Yapı üretim ve denetim sürecinde, planlama ve yapılaşmanın tüm aşamaları e- devlet üzerinden ek bir noktadan şeffaf bir şekilde izlenebilir hale getirilmelidir. Depremi yaşayan vatandaşlarımızın bir de barınma sorunuyla sarsılmaması için barınma sorunlarına acil çözüm bulunmalıdır. Bu konuda kent konseyi üzerine düşeni yapmaya hazırdır. Afet tehlikesini dakika dakika bekleyen İstanbul gibi kentlerimizde barınma hakkını garanti alan yeni nesil bir kentsel dönüşüm anlayışını gerçekleştirecek yasal ve yönetsel önlemlerin kent konseylerinin birikimi göz önünde bulundurularak alınmasını öneriyoruz. Afetlerde, kent konseylerinin de gözlemci olarak izleyebilecekleri, “Sürdürülebilir GSM ve acil iletişim hatları” geliştirilmelidir. Bir daha sesimiz duyulmasın istemiyoruz! Afet sonrasında kadınların ihtiyaçları ve katılımı düşünülmeli, mekân tasarımında ve uygulamalarda güvenlik ve toplumsal cinsiyet eşitliği dikkate alınmalıdır. Deprem engellileri iki kez vurdu! Engelliler için özel ekonomik ve toplumsal destek programları oluşturulmalı, engellilerin gündelik yaşamını dikkate alan mimari ve kentsel tasarım uygulamaları yapılmalıdır. Profesyonel destek hayata tutunmak için yaşamsaldır! Çocukların ve gençlerin eğitsel ve gelişimsel kayıpların önlenmesi için yoğunlaştırılmış eğitsel ve psiko- sosyal destek programları uygulamalıyız. Deprem bölgesindeki sokak hayvanlarını, endemik bitki ve hayvan türlerini hassas ekosistemlerin ve sulak alanları unutamayız. Yaşamak için kentlere ihtiyacımız olduğu kadar onlara da ihtiyacımız var.
Türkiye Kent Konseyleri Birliği (TKKB) ve Ankara Kent Konseyi Başkanı Halil İbrahim Yılmaz, Ankara Kent Konseyi hizmet binasında TKKB yönetim kurulu üyelerinin de katıldığı iftar programı sonrasında gazetecilere 'Afet Eylem Planı'na ilişkin açıklamalarda bulundu.

İftar programında; Türkiye Kent Konseyleri Birliği (TKKB) ve Ankara Kent Konseyi Başkanı Halil İbrahim Yılmaz’ın yanı sıra Türkiye Kent Konseyleri Birliği Yönetim Kurulu Üyeleri, Başkan Yardımcısı Gaziantep Kent Konseyi E. Başkanı Necati Binici, Başkan Yardımcısı Kocaeli Kent Konseyi Genel Sekreteri Sedat Köse, Ardahan Kent Konseyi Başkanı Burak Taştan, Yalova İl Genel Meclis Başkanı Hasan Soygüzel, Balıkesir Kent Konseyi Başkanı Mürsel Sabancı, Hatay Kent Konseyi Başkanı Dr. Nevide Kimyon, Eskişehir Kent Konseyi Başkanı Nuray Akçasoy, Elazığ Kent Konseyi Başkanı Rüstem Kadri Septioğlu ile TKKB Genel Sekreteri Dr. Süleyman Basa ve TKKB Akademik Danışmanı Prof. Dr. Savaş Zafer Şahin de yer aldı.

Ankara'da 18 Mart 2023 tarihinde çok yönlü gerçekleştirilen '4;17' başlıklı 'deprem ve afet' temalı 'Türkiye'de Deprem Gerçeği ve Kriz Yönetimi Farkındalık' buluşmasına belediye başkanları, akademisyenler, birlik üye ve yönetimi, depremden etkilenen vatandaşlar, kanaat önderleri ve deprem alanında yetkin uzmanların katıldığını söyleyen TKKB ve AKK Başkanı Halil İbrahim Yılmaz, 10 farklı oturumda 81 konuşmacının söz aldığını belirtti.

Yılmaz, "Ardından dijital ortamda çevrimiçi 10 gün süren 'Afet Koordinasyon ve Çözüm Önerileri' oturumunda TKKB üyesi 125 kent konseyi bileşenleri ve paydaşlarının önerileri dikkate alındı. Ankara Kent Konseyi Başkan Vekili ve TKKB Akademik Danışmanı Prof. Dr. Savaş Zafer Şahin'in moderatörlüğünde verilerin bilimin ışığında ele alınması neticesinde 'Afet Eylem Planı' hazırlandı. Bu yoğun çalışmaya göre; kent konseylerinin afetlere hazırlık, müdahale ve afet sonrası yeniden yapılanma süreçlerinde aktif rol alması ve kentin tüm paydaşları ile yürütülecek süreçlerde katkıda bulunmak üzere öneriler sunuldu" dedi.

AFET RAPORLARI BELEDİYE MECLİSLERİNE SUNULACAK

Afet Eylem Planı kapsamında 25 maddelik öneri hazırladıklarını kaydeden Yılmaz, "Sonuçta yaşadığımız afetleri bir daha yaşamamak için izlenmesi gereken politikalarda kent konseylerinin alabilecekleri görevlere ilişkin çok önemli belirlemeler yapıldı. Kent konseylerinin öncülüğünde 'Dayanışma depremden güçlüdür' sloganıyla toplumun tüm kesimlerinin aktif rol alacağı “afet şurası” toplanmasını öneriyoruz. Afet şurasındaki tüm çıktıların toplumsal hafızaya katkı sunması için Afet Raporları hazırlanılarak belediye meclislerinde değerlendirilmesi tavsiye kararları ile önerilecek.

Toplumun afet farkındalığının canlı tutulması için “Afet Arşiv ve Müzeleri’nin” açılması, bilgi kirliliğinin önüne geçmek ve acil eylem kapasitemizi geliştirmek için “Afet Açık Veri Teyit Platformu”, afet sürecindeki gönüllü emeğinin göz önünde bulundurularak daha sistematik daha verimli bir gönüllü ağın oluşması için kent konseyleri bünyesinde "Mahalle Gönüllüleri Ağı" oluşturulması, afete uğrayan bölgelerde kültürel kalkınmanın sağlanması için toplumsal yaşamın, kültürel çeşitliliğin, kent kültürünün ve somut olmayan kültürel mirasın sürdürülebilirliği için "Kültürel ve Doğal Miras Muhafızları" kent konseylerinin katılımı ile oluşturulması önerilerimiz arasında yer almaktadır" diye konuştu.

ŞEHİR MERKEZLERİ CANLANMAZSA TİCARET CANLANMIYOR

TKKB Başkan Yardımcısı ve Kocaeli Kent Konseyi Genel Sekreteri Sedat Köse ise yaptığı değerlendirmede, “Yaşanan Marmara depreminin ardından yapılan kalıcı konutların yanına yapılan iş yerleri atıl kaldı. Buralar kamu daireleri olarak kullanılıyor. Şehir merkezlerinde ticaret canlanmazsa merkez canlanmıyor. Afetlerin ardından kent merkezleri yeniden canlandırılmalı” dedi.

Eskişehir Kent Konseyi Başkanı Nuray Akçasoy da “Bu dönem TKKB yönetimindeki kentler depremden etkilendi. Bölgeden doğru bilgileri aldık. Önümüzdeki günlerde depremden etkilenen illeri ziyaret ederek binası yıkılan Kent Konseylerine katılımı artırıp, çalışmaların devam etmesini sağlamak istiyoruz” diye konuştu.

TKKB Genel Sekreteri Dr. Süleyman Basa ise, “Yaşınız 30’dan fazla ise ve bugün hayatta iseniz doğru yerde doğru binada oturuyorsunuz demektir. Deprem bilincini yerleştirmeli ve unutmamalıyız” ifadelerini kullandı.

TÜRKİYE KENT KONSEYLERİ BİRLİĞİ’NDEN 25 MADDELİK ÖNERİ

  • Kent konseyleri çalışmaya kendi evinden başlayacak. Türkiye’deki tüm kent konseylerimize “afet çalışma grupları” oluşturmaları ve yapacakları ilk genel kurulu “afet temalı” düzenlemeleri çağrısını yapıyoruz.
  • Kent konseyleri afet planlamasında ve kurumsallaşmasında gönüllü ve sivil gücün odağı olarak tanınmalıdır. İlgili kurumlarımız, afet politikalarını belirlerken kent konseylerini mutlaka dikkate almalıdır.
  • Kent konseyleri bilimsel bilgi ve ortak aklın ışığında kentsel politika geliştirir. Afetleri sadece afet sonrasında konuşmamak için her yıl “afet şuralarını” toplamayı, bu şuralarda hazırlanacak “afet raporlarını” “ama”sız sürekli gündemde tutmayı bir görev biliyoruz.
  • Gördük ki afet sonrasında kent konseyleri muazzam bir dayanışmayı örgütledi, daha fazlasını yapmaya hazırız. Konseylerin afetlere hazırlık çalışmalarının ve kaynakların listeleneceği, bir “Kent Konseyleri Dijital Afet Rehberi” oluşturmayı hedefliyoruz.
  • Afet bölgesi ve yakınındaki kent konseyleri ve bileşenlerinden oluşan bir “Afet Dayanışma Platformunun” oluşturulması için gerekli mevzuat değişiklikleri ve kurumsallaşma çalışmalarına başlamalıyız.
  • Afetlerdeki bilgi kirliliğini gidermek için açık veri kaynaklarını kent konseyi gönüllülerin çabalarıyla süzen “Afet Açık Veri Teyit Platformunun” oluşturulması yaşamsaldır.
  • Kent konseyleri mahallelerin kılcal damarlarına kadar erişebilen bir katılımcı aklı temsil ediyor. Bu açık veri platformlarını beslemek için konsey gönüllülerinden, saha verisine ulaşma ve teyit amaçlı bir “Mahalle Gönüllüleri Ağı” oluşturulmasını öneriyoruz.
  • Deprem bize afetler için güven kadar dayanışma olacağını gösterdi. Bu sebeple insanımızın gönüllü bağışlarının nerede nasıl kullanıldığının izlenebildiği şeffaf bir “Afet Destekleri İzleme Platformu” kurulmalıdır.
  • Kent konseyleri dijital araçlarla bir yerin yeniden planlanmasında ve tasarlanmasında dünyanın farklı yerlerindeki gücü enerjiyi bir araya getirecek kapasitededir. Bunu için konseylerin desteğiyle “Yeniden Yapılanma Kitle Tasarım Platformu” oluşturulması büyük faydalar sağlayacaktır.
  • Deprem GAP büyüklüğünde bir bölgeyi etkilemiştir. Bu sebeple yeniden yapılanmanın bir “bölgesel kalkınma paradigması” yaklaşımıyla ve buna uygun bir kurumsallaşmayla gerçekleştirilmesi ve sürdürülmesi yaşamsal önemde görülmektedir.
  • Deprem bölgesinde yürütülecek tüm inşaat faaliyetlerinde başta bölgedeki kent konseylerini de sürece katan “katılımcı, entegre, dirençlilik temelli ve sürdürülebilir planlama yaklaşımlarının” benimsenmesi çok önemlidir.
  • Afette yıkılan kentlerimizin ruhunu muhafaza etmemiz zaruridir. Kültürel ve doğal mirasın daha fazla zarar görmemesi ve doğru koruma yaklaşımlarıyla ele alınmaları için “Kültürel ve Doğal Miras Muhafızları” yaklaşımının hayata geçirilmesini öneriyoruz.
  • Yeni yaşam alanları oluşturulurken vatandaşlarımızın geri dönüşünü destekleyecek istihdam ve üretim politikaları düşünülmeli, toplumsal yaşamın, kültürel çeşitliliğin ve somut olmayan kültürel mirasının sürdürülebilirliği sağlanmalıdır.
  • Yeniden yapılandırma çalışmalarında, kent kimliği ve kültürünün en önemli unsurlarından olan “kent merkezlerinin planlanması ve inşasına” özel bir önem verilmelidir.
  • Geçici barınma alanlarında, enkaz kaldırmada uzun vadeli çevresel etkiler düşünülmeli, su kaynaklarının, tarımsal üretimin, ekosistemin zarar görmemesi için doğa tabanlı yaklaşımlar benimsenmelidir.
  • Afete uğrayan, özellikle aile işletmelerinin ve KOBİ’lerin lojistik, hammadde ve pazar sorunlarının çözülmesi için, kent konseyi bileşeni meslek odalarının desteğiyle “Ekonomik Yeniden Yapılanma Destek Platformu” oluşturulmasını öneriyoruz.
  • Yeni canların yanmaması için hasar tespit çalışmaları şeffaf ve bilimsel yöntemlerle yürütülmeli, elde edilen tüm sonuçlar kamuoyuyla açık bir şekilde paylaşılmalıdır.
  • Yapı üretim ve denetim sürecinde, planlama ve yapılaşmanın tüm aşamaları e- devlet üzerinden ek bir noktadan şeffaf bir şekilde izlenebilir hale getirilmelidir.
  • Depremi yaşayan vatandaşlarımızın bir de barınma sorunuyla sarsılmaması için barınma sorunlarına acil çözüm bulunmalıdır. Bu konuda kent konseyi üzerine düşeni yapmaya hazırdır.
  • Afet tehlikesini dakika dakika bekleyen İstanbul gibi kentlerimizde barınma hakkını garanti alan yeni nesil bir kentsel dönüşüm anlayışını gerçekleştirecek yasal ve yönetsel önlemlerin kent konseylerinin birikimi göz önünde bulundurularak alınmasını öneriyoruz.
  • Afetlerde, kent konseylerinin de gözlemci olarak izleyebilecekleri, “Sürdürülebilir GSM ve acil iletişim hatları” geliştirilmelidir. Bir daha sesimiz duyulmasın istemiyoruz!
  • Afet sonrasında kadınların ihtiyaçları ve katılımı düşünülmeli, mekân tasarımında ve uygulamalarda güvenlik ve toplumsal cinsiyet eşitliği dikkate alınmalıdır.
  • Deprem engellileri iki kez vurdu! Engelliler için özel ekonomik ve toplumsal destek programları oluşturulmalı, engellilerin gündelik yaşamını dikkate alan mimari ve kentsel tasarım uygulamaları yapılmalıdır.
  • Profesyonel destek hayata tutunmak için yaşamsaldır! Çocukların ve gençlerin eğitsel ve gelişimsel kayıpların önlenmesi için yoğunlaştırılmış eğitsel ve psiko- sosyal destek programları uygulamalıyız.
  • Deprem bölgesindeki sokak hayvanlarını, endemik bitki ve hayvan türlerini hassas ekosistemlerin ve sulak alanları unutamayız. Yaşamak için kentlere ihtiyacımız olduğu kadar onlara da ihtiyacımız var.
Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ankhaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.