Çocukluğumuz…
Kültür-Sanat
(İHA) - İhlas Haber Ajansı |
17.04.2022 - 12:46, Güncelleme:
17.04.2022 - 12:46
Çocukluğumuz…
Yazı: Elif ÇELİK
Fotoğraf: S. Ali ÜNAL
Ne güzeldi çocukluğumuz, soğukta fırın önünde sıcak ekmek beklerken…
Ne güzeldi çocukluğumuz karda kızak kayarken…
Çamurdan pasta yapıp birbirimize misafirliğe giderken…
Ellerimizi oje niyetine lale çiçekleriyle süslerken…
Yeni çıkanlardı derdimiz şıpsevdiydi, cipsti, şekerdi, bardakla çekirdek vardı, tozlu leblebi, bir de en sevdiğim yazdan yaza dondurma...
Ne güzeldik aldığımız abur cuburu hak geçmeden paylaşırken, kola şişelerinin bedava kapaklarını toplarken. Birde hatırlayanlar var mıdır bilmem, aklım sende oynardık. Ne güzeldi çocukluğumuz hep birileri olmaktı hayalimiz, düşlerimiz ne güzeldik.
Ne güzeldi ellerini açmış muhtaç, iki göz gökyüzüne bakarken.
Ne güzeldik biz ezanı duyunca iftara koşarken ne güzel çocuktuk biz, babamızı kapıda dört gözle beklerken. Ne güzeldik, salıncakta salınıp, ağaca tırmanırken, yaralarımızın üzeri kabuk tuttuktan sonra farkettiğimizde. Ne güzeldik, bütün çocuklar birbirine emanet, açlığı bilmeden oyuna daldığımızda. Ne güzeldik ip atlama, saklambaç, yakan top oynayıp akşamın karanlığına kaldığımızda. Ne güzeldik hayatı umursamazken. Ne güzeldik, bayram kıyafetlerimizi geceden hazırlayıp, yarını iple çektiğimizde.
Ne güzeldik, bayramda harçlık topladığımızda dişlerimiz çürür mü diye düşünmeden şekeri çok kaçırdığımızda annemizin yaptığı bayram pastalarını çok yiyip karnimiz ağardığında ne güzeldik... Mahalleye yeni biri taşındığında heyecanlanırdık. Ne güzeldi sokaklarda kaygısızca oynamak.
Ne güzeldi ellerini açmış masum iki göz güneşe bakarken...
Bütün çocuklar tıpkı benim gibi, güneşe gülümsesin, gökyüzüne baksınlar... Çünkü en çok da onların mutlu olmaya hakkı var.
Yazı: Elif ÇELİK
Fotoğraf: S. Ali ÜNAL
Ne güzeldi çocukluğumuz, soğukta fırın önünde sıcak ekmek beklerken…
Ne güzeldi çocukluğumuz karda kızak kayarken…
Çamurdan pasta yapıp birbirimize misafirliğe giderken…
Ellerimizi oje niyetine lale çiçekleriyle süslerken…
Yeni çıkanlardı derdimiz şıpsevdiydi, cipsti, şekerdi, bardakla çekirdek vardı, tozlu leblebi, bir de en sevdiğim yazdan yaza dondurma...
Ne güzeldik aldığımız abur cuburu hak geçmeden paylaşırken, kola şişelerinin bedava kapaklarını toplarken. Birde hatırlayanlar var mıdır bilmem, aklım sende oynardık. Ne güzeldi çocukluğumuz hep birileri olmaktı hayalimiz, düşlerimiz ne güzeldik.
Ne güzeldi ellerini açmış muhtaç, iki göz gökyüzüne bakarken.
Ne güzeldik biz ezanı duyunca iftara koşarken ne güzel çocuktuk biz, babamızı kapıda dört gözle beklerken. Ne güzeldik, salıncakta salınıp, ağaca tırmanırken, yaralarımızın üzeri kabuk tuttuktan sonra farkettiğimizde. Ne güzeldik, bütün çocuklar birbirine emanet, açlığı bilmeden oyuna daldığımızda. Ne güzeldik ip atlama, saklambaç, yakan top oynayıp akşamın karanlığına kaldığımızda. Ne güzeldik hayatı umursamazken. Ne güzeldik, bayram kıyafetlerimizi geceden hazırlayıp, yarını iple çektiğimizde.
Ne güzeldik, bayramda harçlık topladığımızda dişlerimiz çürür mü diye düşünmeden şekeri çok kaçırdığımızda annemizin yaptığı bayram pastalarını çok yiyip karnimiz ağardığında ne güzeldik... Mahalleye yeni biri taşındığında heyecanlanırdık. Ne güzeldi sokaklarda kaygısızca oynamak.
Ne güzeldi ellerini açmış masum iki göz güneşe bakarken...
Bütün çocuklar tıpkı benim gibi, güneşe gülümsesin, gökyüzüne baksınlar... Çünkü en çok da onların mutlu olmaya hakkı var.
Habere ifade bırak !
Bu habere hiç ifade kullanılmamış ilk ifadeyi siz kullanın.
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları
(0)
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.