Amerika’ya güvenilmez

Ankara (İHA) - İhlas Haber Ajansı | 19.04.2022 - 22:59, Güncelleme: 19.04.2022 - 22:59
 

Amerika’ya güvenilmez

İrfan Ü. NASRATTINOĞLU Ülkemizdeki çeşitli bilim ve araştırma kuruluşları ile yazılı ve görsel medyada yapılan yayınlar da göstermektedir ki, artık milletimiz, ABD’ne güvenmemektedir. II. Dünya savaşından sonra dünyada yeni bir düzen kurulurken, o günkü SSCB yöneticilerinin, Türkiye’den toprak talepleri, ülkemizi yönetenlerin ittifak arayışına nedeni olmuş, bu yüzden NATO’ya girilmiştir. NATO demek, bugün olduğu gibi, o gün de ABD demekti. Nitekim ABD Türkiye’yi avucunun içine alma yolunda atılımlar yapmıştı. Önce bir sürü CIA ajanını Barış Gönüllüsü adıyla ülkemize sokmuştu. Bunlar sözde Türkiye’yi seven ve yardım etmeyi amaçlayan, CIA üyesi ABD vatandaşlarıydı! Ben Hava Kuvvetleri Komutanlığının İzmir Güzelyalı’daki Lisan Okulu’na gittiğim zaman, hocam barış gönüllüsü bir Amerikalı idi. O yıl İzmir Enternasyonal Fuarı’nda açılan ABD pavyonu, görenleri hayran bırakıyor ve hemen ABD dostu yapıyordu. Zira yoğun bir propaganda faaliyetleri vardı ve bir sürü de hediyeler veriliyordu. Görev yaptığım Askeri Birliklere NATO şemsiyesi altında iş elbisesi, tulum, postal (ayakkabı), kaput, konserve et vb. yağdırılıyordu!...Kuşkusuz, Birliklerimizin ihtiyacı olan teknik malzemeler de geliyordu. O dönemde devletimizi de silahlı kuvvetlerimizi de yöneten güçler, ABD’ye bağımlı idiler! Zira örneğin Hava Lisan Okulu’nda başarılı olan subay ve astsubaylar ABD’nin çeşitli kentlerine gönderiliyor ve verilen kurslarda, eğitiliyorlardı. Kanaatim odur ki, 1960, 1971 ve 1980 askeri darbeleri, ABD’nin talebi üzerine yapılmıştı! 1980 darbesinden iki-üç gün önce Hava Kuvvetleri Komutanı Tahsin Şahinkaya Amerika’ya gitmiş ve döndüğü gece yarısından sonra harekât başlamıştı… Kıbrıs’ta da ABD-NATO hoşgörüsüyle, şımarıp azgınlıklarını arttıran Rum-Yunan yöneticilerinin oldubittileri üzerine Silahlı Kuvvetlerimizin gerçekleştirdiği Barış Harekâtı nedeniyle ABD yönetimi, Türkiye’ye ambargo uygulamak suretiyle, iç yüzünü göstermiş oldu. Aslında ondan önce yine Kıbrıs sorunu nedeniyle, ülkemizin girişimleri üzerine bizi açıkça tenkit eden ABD Başkanına zamanın Başbakanı İsmet İnönü’nün verdiği şu cevap ilginçtir: “Yeni bir dünya kurulur, Türkiye de bu dünyada yerini alır…” Bugün gelinen noktada, İsmet Paşa’nın tarihi sözünün gerçekleştiğini görüyoruz. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, önceki cumhurbaşkanlarımızın aksine, daha bağımsız hareket etmekte ve örneğin Rusya ile de hayati anlaşmalara imza atmaktadır. ABD yıllardır, Türkiye’deki terör örgütlerine her türlü desteği sağlamaktadır… Hatta Irak’ta, müttefiki olan Türk ordusuna mensup askerlerin başına çuval geçirme, edepsizliğini de yapmışlardır! Bize dosttan daha da ileri, kardeşlik duyguları ile bağlı olan Irak ve Libya’nın perişan edilmesi ABD eliyle gerçekleşmiştir. Suriye, Mısır gibi ülkelerin mahvedilmesini sağlayan ABD için sıra Türkiye’ye gelmişti ama Devletimizi yönetenlerin uyanıklığı ve halkımızın desteğiyle, ABD-FETÖ darbe girişimi bastırılmıştır. *** Bizim ABD ile samimi dostluk ilişkilerini canlandırmamız mümkün değildir. Hatta NATO ile ilişkilerimizin de yeniden gözden geçirilmesi kanaatini taşımaktayım. Zira NATO bugüne kadar hiçbir zaman yanımızda olmamış, sadece bizi kullanmıştır! Türkiye’nin Rusya’dan S-400 hava savunma sistemi almasını bahane eden Amerika, oyun üzerine oyun oynamaktadır. Rusya bizim komşumuz ve milyonlarca soydaşımızın yaşadığı bir ülkedir. Bu yüzden Devletimizin yeni Rusya politikası, Amerika’yı ilgilendirmemelidir. Biz yakın tarihimizdeki ABD ambargolarını unutmamalıyız. Yani bu ülkeye asla itimat etmemeliyiz. Bugün Devletimizi yönetin siyasi iradenin, ekonomi, kültür vb. gibi çalışmaları elbette eleştirilebilir. Ancak, muhalif, muvafık tüm insanlarımızın, hükümetimizin dış politikalarının yanında olması gerekir. Zira bugün uygulanmakta olan çok yönlü dış politikalar, örneğin Rusya-Ukrayna savaşı konusunda yapılanlar ülkemizin selameti için en doğru olanlardır.
İrfan Ü. NASRATTINOĞLU Ülkemizdeki çeşitli bilim ve araştırma kuruluşları ile yazılı ve görsel medyada yapılan yayınlar da göstermektedir ki, artık milletimiz, ABD’ne güvenmemektedir. II. Dünya savaşından sonra dünyada yeni bir düzen kurulurken, o günkü SSCB yöneticilerinin, Türkiye’den toprak talepleri, ülkemizi yönetenlerin ittifak arayışına nedeni olmuş, bu yüzden NATO’ya girilmiştir. NATO demek, bugün olduğu gibi, o gün de ABD demekti. Nitekim ABD Türkiye’yi avucunun içine alma yolunda atılımlar yapmıştı. Önce bir sürü CIA ajanını Barış Gönüllüsü adıyla ülkemize sokmuştu. Bunlar sözde Türkiye’yi seven ve yardım etmeyi amaçlayan, CIA üyesi ABD vatandaşlarıydı! Ben Hava Kuvvetleri Komutanlığının İzmir Güzelyalı’daki Lisan Okulu’na gittiğim zaman, hocam barış gönüllüsü bir Amerikalı idi. O yıl İzmir Enternasyonal Fuarı’nda açılan ABD pavyonu, görenleri hayran bırakıyor ve hemen ABD dostu yapıyordu. Zira yoğun bir propaganda faaliyetleri vardı ve bir sürü de hediyeler veriliyordu. Görev yaptığım Askeri Birliklere NATO şemsiyesi altında iş elbisesi, tulum, postal (ayakkabı), kaput, konserve et vb. yağdırılıyordu!...Kuşkusuz, Birliklerimizin ihtiyacı olan teknik malzemeler de geliyordu. O dönemde devletimizi de silahlı kuvvetlerimizi de yöneten güçler, ABD’ye bağımlı idiler! Zira örneğin Hava Lisan Okulu’nda başarılı olan subay ve astsubaylar ABD’nin çeşitli kentlerine gönderiliyor ve verilen kurslarda, eğitiliyorlardı. Kanaatim odur ki, 1960, 1971 ve 1980 askeri darbeleri, ABD’nin talebi üzerine yapılmıştı! 1980 darbesinden iki-üç gün önce Hava Kuvvetleri Komutanı Tahsin Şahinkaya Amerika’ya gitmiş ve döndüğü gece yarısından sonra harekât başlamıştı… Kıbrıs’ta da ABD-NATO hoşgörüsüyle, şımarıp azgınlıklarını arttıran Rum-Yunan yöneticilerinin oldubittileri üzerine Silahlı Kuvvetlerimizin gerçekleştirdiği Barış Harekâtı nedeniyle ABD yönetimi, Türkiye’ye ambargo uygulamak suretiyle, iç yüzünü göstermiş oldu. Aslında ondan önce yine Kıbrıs sorunu nedeniyle, ülkemizin girişimleri üzerine bizi açıkça tenkit eden ABD Başkanına zamanın Başbakanı İsmet İnönü’nün verdiği şu cevap ilginçtir: “Yeni bir dünya kurulur, Türkiye de bu dünyada yerini alır…” Bugün gelinen noktada, İsmet Paşa’nın tarihi sözünün gerçekleştiğini görüyoruz. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, önceki cumhurbaşkanlarımızın aksine, daha bağımsız hareket etmekte ve örneğin Rusya ile de hayati anlaşmalara imza atmaktadır. ABD yıllardır, Türkiye’deki terör örgütlerine her türlü desteği sağlamaktadır… Hatta Irak’ta, müttefiki olan Türk ordusuna mensup askerlerin başına çuval geçirme, edepsizliğini de yapmışlardır! Bize dosttan daha da ileri, kardeşlik duyguları ile bağlı olan Irak ve Libya’nın perişan edilmesi ABD eliyle gerçekleşmiştir. Suriye, Mısır gibi ülkelerin mahvedilmesini sağlayan ABD için sıra Türkiye’ye gelmişti ama Devletimizi yönetenlerin uyanıklığı ve halkımızın desteğiyle, ABD-FETÖ darbe girişimi bastırılmıştır. *** Bizim ABD ile samimi dostluk ilişkilerini canlandırmamız mümkün değildir. Hatta NATO ile ilişkilerimizin de yeniden gözden geçirilmesi kanaatini taşımaktayım. Zira NATO bugüne kadar hiçbir zaman yanımızda olmamış, sadece bizi kullanmıştır! Türkiye’nin Rusya’dan S-400 hava savunma sistemi almasını bahane eden Amerika, oyun üzerine oyun oynamaktadır. Rusya bizim komşumuz ve milyonlarca soydaşımızın yaşadığı bir ülkedir. Bu yüzden Devletimizin yeni Rusya politikası, Amerika’yı ilgilendirmemelidir. Biz yakın tarihimizdeki ABD ambargolarını unutmamalıyız. Yani bu ülkeye asla itimat etmemeliyiz. Bugün Devletimizi yönetin siyasi iradenin, ekonomi, kültür vb. gibi çalışmaları elbette eleştirilebilir. Ancak, muhalif, muvafık tüm insanlarımızın, hükümetimizin dış politikalarının yanında olması gerekir. Zira bugün uygulanmakta olan çok yönlü dış politikalar, örneğin Rusya-Ukrayna savaşı konusunda yapılanlar ülkemizin selameti için en doğru olanlardır.
Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ankhaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.