GESAM Cumartesi Etkinliği'nde Ressam Nazende Yücel'in Sanat / Sanat Sunumu

Kültür-Sanat 15.08.2023 - 09:22, Güncelleme: 15.08.2023 - 09:22
 

GESAM Cumartesi Etkinliği'nde Ressam Nazende Yücel'in Sanat / Sanat Sunumu

Sema KUMRULU Türkiye Güzel Sanat Eseri Sahipleri Meslek Birliği'nin (GESAM) 12 Ağustos 2023 tarihindeki etkinliğinde, Ressam Nazende Yücel ''Sanat / Sanat'' konulu sunumunu gerçekleştirdi.
    ''Üyesi olmaktan onur duyduğum GESAM'ın organize ettiği bu etkinliğe şahsımı davet  ederek sizlerle buluşmamı sağlayan GESAM Yönetim Kurulu Başkanı Sayın Osman Altıntaş ile GESAM'ın mihenk taşı Yönetim Kurulu Üyesi Sayın Nezih Demirtepe ve büyük özveriyle bu Birliği yaşatan tüm mensuplara ayrı ayrı teşekkür ediyorum diyerek sözlerine başlayan Yücel, Ankara Üniversitesi İşletme önlisans, Anadolu Üniversitesi lisans mezunuyum. 32 yıl Maliye Bakanlığı'nda çalıştım. Halen Rekabet Kurulu Başkan Danışmanı olarak çalışıyorum. Bir taraftan da Başkent Üniversitesi Güzel Sanatlar Tasarım Mimarlık Fakültesi Görsel İletişim ve Tasarım Bölümü'nde yüksek lisans yapıyorum'' diyerek kendisini tanıttı.    Sunumun en etkileyici bölümü ise Nazende Yücel'in ''Ben de bir kardelenim'' demesi oldu. Yıllar sonra bir kardelen olduğumu anladım. Yozgat'dan Ankara'ya göç etmiş ailem ama ayak uyduramadıkları için yine Yozgat'a dönmüşler. Tekrar Ankara'ya geldikleri zaman ben doğmuşum  Benden 4 yaş büyük ablam hiç okul yüzü görmedi. Okuma yazması yoktu.Bu bende büyük bir travma yarattı.  Babam çevreden çok etkilenen bir insandı. 'Kız çocukları okumaz' sözüyle ablam okula hiç gitmedi.  Okul çağım gelince çok korktum tabii babam beni de yollamak istemedi. Ama okuyacağım diye aklıma koymuştum. En sonunda sözü geçen bir yakınımız sayesinde ilkokula yazıldım. Çok çalışkan bir öğrenciydim. Ortaokul başlama zamanım gelince babam 'Okumayı öğrendin tamam'' dedi. Babamı ikna edene kadar kayıtlar kapanmıştı. Yine sözü geçen yakınımız devreye girdi ve ben ortaokula başlayabildim. Başarılı bir öğrenciydim. Teşekkür belgesini babama gösterdiğim zaman, babamın gözünden yaş aktığını gördüm. Bana ''Sen beni utandırdın kızım. Bundan sonra okuyacaksın ben sana destek olacağım'' dedi. Bu mutluluğumu anlatamam. Lisede resim seçtim.Resim öğretmenim Sevgi Yüceler beni keşfederek, ''Muhakkak güzel sanatlar okumalı'' diyordu ama babam ''O' kadar uzun boylu değil'' deyince başka bir üniversite okumak durumunda kaldım.. Ben bugünlere böyle geldim. Çok büyük bir mücadeleyle okuyabildiğim için ''Ben de bir kardelenim'' diyorum''    Ardından resimde kişiliğini bulma sürecini, ''Bildiğiniz gibi sanat,  insanlığın duygularını, düşüncelerini ve hayal gücünü ifade etme yoludur. Sanat insanın aynasıdır. Özellikle resim sanatı sanatın içinde ki en güçlü ifade yoludur. Sanatın dili evrenseldir, dini, ırkı yoktur ve tüm insanlığı, farklı kültürleri birleştirici bir etkiye sahiptir. Yıllarca empresyonist ve realist resimler yaptım. Bu çalışmalarımın beni yeteri kadar ifade etmediğini anladım. Daha sonra renkler ve formlarla duygularımın saf ifadesini aktarırken, bir yandan da insan figürü kadını, soyut figüratif olarak çizdim. Resimlerimde ki kadın, güçlü ve hassas yönleriyle bir araya gelerek derin ve çok katmanlı karakterler oluşturuyor. Bu karakterler bir yandan güçlü, kararlı, dirençli bir duruş sergilerken diğer taraftan kadının iç dünyasında ki karmaşa ve hassasiyeti ifade ediyor. Benim resimlerimde ki kadının, varoluşunun kutsal ve özgün yönünü yücelterek izleyicim ile bağ kurar ki bu bağ evrenseldir. Resimlerimde ki kadının parçalanmış hali bilerek ve isteyerek yapılmış bir semboldür. Kadını, ne kadar parçalarsanız parçalayın kadının bütününden hiçbir şey eksilmez. Benim kadınım da bilindik yüz yoktur. Her biri birbirinden farklıdır. Çünkü bu kadınlar biziz. Benim resimlerimde ki kadın; dünya kadınlarının bütününü temsil eder'' diyerek anlattı.
Sema KUMRULU Türkiye Güzel Sanat Eseri Sahipleri Meslek Birliği'nin (GESAM) 12 Ağustos 2023 tarihindeki etkinliğinde, Ressam Nazende Yücel ''Sanat / Sanat'' konulu sunumunu gerçekleştirdi.

    ''Üyesi olmaktan onur duyduğum GESAM'ın organize ettiği bu etkinliğe şahsımı davet  ederek sizlerle buluşmamı sağlayan GESAM Yönetim Kurulu Başkanı Sayın Osman Altıntaş ile GESAM'ın mihenk taşı Yönetim Kurulu Üyesi Sayın Nezih Demirtepe ve büyük özveriyle bu Birliği yaşatan tüm mensuplara ayrı ayrı teşekkür ediyorum diyerek sözlerine başlayan Yücel, Ankara Üniversitesi İşletme önlisans, Anadolu Üniversitesi lisans mezunuyum. 32 yıl Maliye Bakanlığı'nda çalıştım. Halen Rekabet Kurulu Başkan Danışmanı olarak çalışıyorum. Bir taraftan da Başkent Üniversitesi Güzel Sanatlar Tasarım Mimarlık Fakültesi Görsel İletişim ve Tasarım Bölümü'nde yüksek lisans yapıyorum'' diyerek kendisini tanıttı.

   Sunumun en etkileyici bölümü ise Nazende Yücel'in ''Ben de bir kardelenim'' demesi oldu. Yıllar sonra bir kardelen olduğumu anladım. Yozgat'dan Ankara'ya göç etmiş ailem ama ayak uyduramadıkları için yine Yozgat'a dönmüşler. Tekrar Ankara'ya geldikleri zaman ben doğmuşum

 Benden 4 yaş büyük ablam hiç okul yüzü görmedi. Okuma yazması yoktu.Bu bende büyük bir travma yarattı.  Babam çevreden çok etkilenen bir insandı. 'Kız çocukları okumaz' sözüyle ablam okula hiç gitmedi.  Okul çağım gelince çok korktum tabii babam beni de yollamak istemedi. Ama okuyacağım diye aklıma koymuştum. En sonunda sözü geçen bir yakınımız sayesinde ilkokula yazıldım. Çok çalışkan bir öğrenciydim. Ortaokul başlama zamanım gelince babam 'Okumayı öğrendin tamam'' dedi. Babamı ikna edene kadar kayıtlar kapanmıştı. Yine sözü geçen yakınımız devreye girdi ve ben ortaokula başlayabildim. Başarılı bir öğrenciydim. Teşekkür belgesini babama gösterdiğim zaman, babamın gözünden yaş aktığını gördüm. Bana ''Sen beni utandırdın kızım. Bundan sonra okuyacaksın ben sana destek olacağım'' dedi. Bu mutluluğumu anlatamam. Lisede resim seçtim.Resim öğretmenim Sevgi Yüceler beni keşfederek, ''Muhakkak güzel sanatlar okumalı'' diyordu ama babam ''O' kadar uzun boylu değil'' deyince başka bir üniversite okumak durumunda kaldım.. Ben bugünlere böyle geldim. Çok büyük bir mücadeleyle okuyabildiğim için ''Ben de bir kardelenim'' diyorum''

   Ardından resimde kişiliğini bulma sürecini, ''Bildiğiniz gibi sanat,  insanlığın duygularını, düşüncelerini ve hayal gücünü ifade etme yoludur. Sanat insanın aynasıdır. Özellikle resim sanatı sanatın içinde ki en güçlü ifade yoludur. Sanatın dili evrenseldir, dini, ırkı yoktur ve tüm insanlığı, farklı kültürleri birleştirici bir etkiye sahiptir. Yıllarca empresyonist ve realist resimler yaptım. Bu çalışmalarımın beni yeteri kadar ifade etmediğini anladım. Daha sonra renkler ve formlarla duygularımın saf ifadesini aktarırken, bir yandan da insan figürü kadını, soyut figüratif olarak çizdim. Resimlerimde ki kadın, güçlü ve hassas yönleriyle bir araya gelerek derin ve çok katmanlı karakterler oluşturuyor. Bu karakterler bir yandan güçlü, kararlı, dirençli bir duruş sergilerken diğer taraftan kadının iç dünyasında ki karmaşa ve hassasiyeti ifade ediyor. Benim resimlerimde ki kadının, varoluşunun kutsal ve özgün yönünü yücelterek izleyicim ile bağ kurar ki bu bağ evrenseldir. Resimlerimde ki kadının parçalanmış hali bilerek ve isteyerek yapılmış bir semboldür. Kadını, ne kadar parçalarsanız parçalayın kadının bütününden hiçbir şey eksilmez. Benim kadınım da bilindik yüz yoktur. Her biri birbirinden farklıdır. Çünkü bu kadınlar biziz. Benim resimlerimde ki kadın; dünya kadınlarının bütününü temsil eder'' diyerek anlattı.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ankhaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.