Anadolu Medeniyetleri Müzesi ve Fasıllar Anıtı'nı Kadri Kalaycıoğlu'ndan Dinledim

Kültür-Sanat 03.01.2024 - 14:37, Güncelleme: 03.01.2024 - 14:49
 

Anadolu Medeniyetleri Müzesi ve Fasıllar Anıtı'nı Kadri Kalaycıoğlu'ndan Dinledim

Sema KUMRULU / Cumhuriyet aydını, Ankara'nın ilk mimarlarından, ressam ve yazar Kadri Kalaycıoğlu ile sohbet ayrı bir zevk. Sizi alıp 1940-5O'li yıllara götürüyor.
   Büyük kurtarıcı Atatürk'ün Ankara'sında, Ankara Kalesi'nin en güzel evlerinden birinde 1927 yılında dünyaya gelen Kalaycıoğlu, kalenin dar sokaklarını yaşam serüvenine, resimlerine, kitaplarına da yansıtmış.    ''Resimlerimle Yaşadıklarım'' adlı iki kitabının ardından yazdığı  ''İTÜ'de Talebe Olmak'' adlı kitabı bulunan Kalaycıoğlu, ''Benim anılarım bitmez'' diyerek dördüncü kitabını yazmaya başlamış bile. İlk iki kitabında sade bir dille, Ankara Kale Mahallesi'ndeki çocukluk ve gençlik dönemini, ''İTÜ'de Talebe Olmak'' kitabında ise pek dokunulmamış olan 1950'li yılların mimarlık icraatlerini kendi resimlerine yer vererek yazarken, Turgut Özal, Süleyman Demirel, Necmettin Erbakan, Cahit Karakaş ile aynı çatı altındaki anıları anlatıyor ve 1948 yılında hocası Alman Mimar Holzmeister ile anılarına da yer veriyor.    Benim için çok ilginç olan ise Kadri Kalaycıoğlu'nun Anadolu Medeniyetleri Müzesini bizzat kendisinin tanzim etmesi.      Anadolu Medeniyetleri Müzesi'nin ilk mimarı olarak neler anlatırsınız?      ''Ben, 1951 yılında İstanbul Teknik Üniversitesi Mimarlık Fakültesini bitirdim. Üç yıl askerliğimde dahil olmak üzere Bayındırlık Bakanlığı'nda çalıştım. O dönem mimara çok ihtiyaç olduğu bir dönemdi. 1950'li yılların sonunda daha önceden tanıdığım arkeolog Burhan Tezcan Anadolu Medeniyetleri Müzesi'nde müdür muavini idi. Benden müzenin dekorasyonunu yapmamı istedi. Müzede sadece Hititlerden kalan kitleler halinde üç büyük taş eser vardı. Ben, çiçeği burnunda çok yeni bir mimar olarak kolları sıvadım. O dönem Müze Müdürü olan Raci Temizer ile de konuşarak, arkeologların yardımları ile müzenin iç tanzimini başlattık. Vitrinler, camekanları, içlerinin aydınlatması tek tek elimden geçti. Mesela: insanlığın oturduğu ilk evin maketini ben çizdim tabii arkeolog arkadaşların bilgisinden yararlandım. Maket orjinal haliyle duruyor. Bu da beni çok mutlu ediyor.  O zaman 50 bin eser sergilenmek için sırada bekliyordu. Şimdi ise 400 bin eser sırada. Benim görüşüme göre, yabancılar başta olmak üzere eski eserlere karşı ilgi attı, 10 bin yıl önce insanların nasıl yaşadığı merak ediliyor. Bunun en güzel örneği bizim Anadolu Medeniyetleri Müzesi,70 bin senelik eserlerle dünyada tek müze. Bu değerimizi tüm dünyaya duyurmamız lazım. 1950'li yılların sonunda çok büyük bir coşkuyla müzeyi açtık. ama beni üzen, neden bir Atatürk Heykeli yok. Müzenin tam girişine büyük bir Atatürk heykeli yapılabilirdi. Ben heykelin bir perspektifini çizip götüreceğim. İnşallah sağlığımda Atamızın Heykelinin kurdelesini kesmek istiyorum. Şu an Anadolu Medeniyetleri Müzesi standartlarının çok üzerinde. Günde 2-3 bin kişi geziyor. Orası benim manevi evladım oldu. Çok sık gidip geziyorum, hiç gitmediysem beş yüz kez gitmişimdir''     Anadolu Medeniyetleri Müzesi'nin bahçesinde bulunan ''Fasıllar Anıtını''nın hikayesini anlatır mısınız?    ''Anadolu Medeniyetleri Müzesi'ndeki restorasyon işlerimin bitiminde, Müze Müdür Yardımcısı Burhan Bey benim Konya'nın Fasıllar Köyünde bulunan Fasıllar anıtını 'Müzeye getirelim' deyince ben o günün zor şartlarında hemen gittim. Gerçekten devasa bir heykel, yere yatık durumda duruyordu. 6-7 bin yıllık bir eser. Dünyanın en büyük kaya anıtlarından biri. Hititler tarafından, o bölgenin kayalıklarından yontularak yapılmış. Büyük tanrıyı bir dağ tapınağında, iki aslan arasında gösteren bir anıt.  Buraya getirilmesi mümkün değil. Ben kalıbının çıkarıp aynısını müzeye yapmayı önerdim. Çok değerli kalıp ustalarıyla ebatları milimetrik olarak kalıplara aldık. İçine demirler koyarak aslına uygun olarak döktürdük. Hikayesini bilmeyenler, anıtın Fasıllar Köyünden geldiğini zannediyorlar. Fasıllar Anıtı aynı yerinde, Müzedeki anıt ise aslına tamamen uygun olarak ve müzenin en değerli eserleri arasında yer alıyor''   Asırlık bir çınar, gençlere taş çıkartacak kadar enerjik, şık, kibar ve anılarla dolu bir insan Kadri Kalaycıoğlu. Kendisini tanıdığım için çok şanslıyım. Çoğumuzun dikkatinden kaçmış olan, Atatürk Heykelinin müzeye girişte bizi karşılaması dileği ile.
Sema KUMRULU / Cumhuriyet aydını, Ankara'nın ilk mimarlarından, ressam ve yazar Kadri Kalaycıoğlu ile sohbet ayrı bir zevk. Sizi alıp 1940-5O'li yıllara götürüyor.

   Büyük kurtarıcı Atatürk'ün Ankara'sında, Ankara Kalesi'nin en güzel evlerinden birinde 1927 yılında dünyaya gelen Kalaycıoğlu, kalenin dar sokaklarını yaşam serüvenine, resimlerine, kitaplarına da yansıtmış.

   ''Resimlerimle Yaşadıklarım'' adlı iki kitabının ardından yazdığı  ''İTÜ'de Talebe Olmak'' adlı kitabı bulunan Kalaycıoğlu, ''Benim anılarım bitmez'' diyerek dördüncü kitabını yazmaya başlamış bile. İlk iki kitabında sade bir dille, Ankara Kale Mahallesi'ndeki çocukluk ve gençlik dönemini, ''İTÜ'de Talebe Olmak'' kitabında ise pek dokunulmamış olan 1950'li yılların mimarlık icraatlerini kendi resimlerine yer vererek yazarken, Turgut Özal, Süleyman Demirel, Necmettin Erbakan, Cahit Karakaş ile aynı çatı altındaki anıları anlatıyor ve 1948 yılında hocası Alman Mimar Holzmeister ile anılarına da yer veriyor.

   Benim için çok ilginç olan ise Kadri Kalaycıoğlu'nun Anadolu Medeniyetleri Müzesini bizzat kendisinin tanzim etmesi.

     Anadolu Medeniyetleri Müzesi'nin ilk mimarı olarak neler anlatırsınız?

     ''Ben, 1951 yılında İstanbul Teknik Üniversitesi Mimarlık Fakültesini bitirdim. Üç yıl askerliğimde dahil olmak üzere Bayındırlık Bakanlığı'nda çalıştım. O dönem mimara çok ihtiyaç olduğu bir dönemdi. 1950'li yılların sonunda daha önceden tanıdığım arkeolog Burhan Tezcan Anadolu Medeniyetleri Müzesi'nde müdür muavini idi. Benden müzenin dekorasyonunu yapmamı istedi. Müzede sadece Hititlerden kalan kitleler halinde üç büyük taş eser vardı. Ben, çiçeği burnunda çok yeni bir mimar olarak kolları sıvadım. O dönem Müze Müdürü olan Raci Temizer ile de konuşarak, arkeologların yardımları ile müzenin iç tanzimini başlattık. Vitrinler, camekanları, içlerinin aydınlatması tek tek elimden geçti. Mesela: insanlığın oturduğu ilk evin maketini ben çizdim tabii arkeolog arkadaşların bilgisinden yararlandım. Maket orjinal haliyle duruyor. Bu da beni çok mutlu ediyor.  O zaman 50 bin eser sergilenmek için sırada bekliyordu. Şimdi ise 400 bin eser sırada. Benim görüşüme göre, yabancılar başta olmak üzere eski eserlere karşı ilgi attı, 10 bin yıl önce insanların nasıl yaşadığı merak ediliyor. Bunun en güzel örneği bizim Anadolu Medeniyetleri Müzesi,70 bin senelik eserlerle dünyada tek müze. Bu değerimizi tüm dünyaya duyurmamız lazım. 1950'li yılların sonunda çok büyük bir coşkuyla müzeyi açtık. ama beni üzen, neden bir Atatürk Heykeli yok. Müzenin tam girişine büyük bir Atatürk heykeli yapılabilirdi. Ben heykelin bir perspektifini çizip götüreceğim. İnşallah sağlığımda Atamızın Heykelinin kurdelesini kesmek istiyorum. Şu an Anadolu Medeniyetleri Müzesi standartlarının çok üzerinde. Günde 2-3 bin kişi geziyor. Orası benim manevi evladım oldu. Çok sık gidip geziyorum, hiç gitmediysem beş yüz kez gitmişimdir''

    Anadolu Medeniyetleri Müzesi'nin bahçesinde bulunan ''Fasıllar Anıtını''nın hikayesini anlatır mısınız?

   ''Anadolu Medeniyetleri Müzesi'ndeki restorasyon işlerimin bitiminde, Müze Müdür Yardımcısı Burhan Bey benim Konya'nın Fasıllar Köyünde bulunan Fasıllar anıtını 'Müzeye getirelim' deyince ben o günün zor şartlarında hemen gittim. Gerçekten devasa bir heykel, yere yatık durumda duruyordu. 6-7 bin yıllık bir eser. Dünyanın en büyük kaya anıtlarından biri. Hititler tarafından, o bölgenin kayalıklarından yontularak yapılmış. Büyük tanrıyı bir dağ tapınağında, iki aslan arasında gösteren bir anıt.  Buraya getirilmesi mümkün değil. Ben kalıbının çıkarıp aynısını müzeye yapmayı önerdim. Çok değerli kalıp ustalarıyla ebatları milimetrik olarak kalıplara aldık. İçine demirler koyarak aslına uygun olarak döktürdük. Hikayesini bilmeyenler, anıtın Fasıllar Köyünden geldiğini zannediyorlar. Fasıllar Anıtı aynı yerinde, Müzedeki anıt ise aslına tamamen uygun olarak ve müzenin en değerli eserleri arasında yer alıyor''

  Asırlık bir çınar, gençlere taş çıkartacak kadar enerjik, şık, kibar ve anılarla dolu bir insan Kadri Kalaycıoğlu. Kendisini tanıdığım için çok şanslıyım. Çoğumuzun dikkatinden kaçmış olan, Atatürk Heykelinin müzeye girişte bizi karşılaması dileği ile.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (1 )

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ankhaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Hasan Pekmezci
(08.01.2024 00:06 - #424)
1960'lı yıllarda Mehmet Önder Bey Konya'da Müze Müdürü ya da kültür müdürü görevindeyken iken bu anıt bulunuyor. Köylülere size yol, okul, cami yapalım diyorlar heykeli almak için. Ama köylülerin kulağına su kaçırıyor birileri. Hayır vermeyiz,..... * Heykeli Alıp Konya Müzesine taşıyacaklar. Sonra br daha Köyümüze kimse adımını atmayacak ve unutulup gidecek. Bu nedenle vermeyelim Heykel burada kalacak, korumaya alınacak.'' Köylüleri ikna edemiyorlar. Yerinde kalıyor.. Köylülerin kulağına sıu kaçıran kim? Köyün öğretmeni.FASILLAR O ZAMANDAN BERİ UNUTULMADI. * Taşımalı sistemle 20.000 köyü öğretmensiz bırakan. okulları ahır haline getiren. Cumhuriyetin temsil edilmediği,.Bayrak törensiz, İstiklal Marşı okunmayan ama okumayacak başkalarına teslim edilen 20.000 köy. Neden acabaaaaaaaaaaaaaaa......
Sema Kumrulu Sayın Pekmezci yorumunuz için teşekkür ederiz. "Acaba"nın açılımı nedir acaba? O bölümü anlayamadım
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ankhaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.