‘Ali Öcal’ adı yaşatılmalıdır

Küçük bir fotoğraf makinesi, elden düşürmediği ajandası, mesleki heyecanı ve yüreğinde taşıdığı fakat bedenine yansıttığı coşkusuyla tanıdım gazeteci Ali Öcal’ı… Günler, yıllar geçtikçe tanık olduğum mücadele azmine pek çok insan gibi ben de hayran oldum. Her haber toplantısında ya da bir basın buluşmasında yaptığı konuşmalar kimine boş geldi kimi de anlattıklarından bir şeyler, çok şeyler öğrendi. Yaşadıkları yordu Uzun süren ama hak etmediği işsizlik ve bununla gelen parasızlık canını sıkıyordu ama Ankara ve amatör sporcular için verdiği mücadelede yılgınlığa düşmüyordu. Ne oluyordu derseniz; kalbi fena halde yoruluyormuş da ne o ne de bizler bunun farkında değilmişiz… Oysa neredeyse tüm kardeşleri kalp krizinden gencecik yaşında vefat etmişti… Ankara kaybetti Beklenmedik ölümü meslektaşlarını ve hizmet ettiği insanları üzdü. O hayatını kaybetti ancak aşığı olduğu Ankara onun tecrübesini, heyecanını, üretkenliğini kaybetti. Büyük kayıp… Haksızlığa uğradı, emeği sömürüldü, iyi niyeti istismar edildi ama o, insanlara güler yüzle selam vermekten ve doğru bildiğini yapmaktan şaşmadı. Para özürlü idi! Çok faydalı olduğu insanlarla para ilişkisi kurmadı, kuramadı. Dürüstlükten ödün vermedi. Bu dünyanın kiri-pası içine dalmadı… Böylesine harika bir insana veda etmek, her ölüm erkendir dedirtiyor ama Ali ağabeyin vedası kalplerde derin bir sızı, gözlerde hüzünlü yaşlar bıraktı. Adı yaşatılmalı Öyle çok hayata dokundu, öyle iyi işler yaptı ve öyle güzel projelerin adımını attı ve atıyordu ki ömrü yetmedi… Ali Abinin adını yaşatmak, gülüşünü gelecek nesillere aktarmak başkentin ve onu sevenlerin görevi. Evet, ‘Ali Öcal’ adı yaşatılmalı, ilkeleri korunmalı… İşe, Ankara Amatör Spor Kulüpleri Federasyonu Başkanı Murat Kandazoğlu’nun cenaze töreninde dile getirdiği bir öneri ile başlanmalı: Amatör Küme maçlarının oynandığı 1 Nolu sahaya ‘Ali Öcal’ adı verilmeli. Kıymetli ailesine ve sevenlerine baş sağlığı, sabır diliyorum.