Dursun Erkılıç
Köşe Yazarı
Dursun Erkılıç
 

‘Vitesi’ yüksek Milli Takım

[simple-author-box] (16 Temmuz 2001 tarihli bir yazı) Son yıllarda büyük aşama kaydeden Türk sporu, özellikle futbolcu ve basketbolcularımızın yurtdışına transferi ile zirveye ulaştı. Ayrıca Türk futbolu, bunu sadece takımlar düzeyinde tutmayıp Milli Takım’a da yansıtarak başarıdan başarıya koşmaya başladı. Özellikle Galatasaray’ın yıllardan beri Avrupa kupalarındaki istikrarlı mücadelesi ve büyük çıkışı, UEFA ve Süper Kupa ile taçlanınca, bu tür başarıları diğer kulüplerimiz ve Milli Takım’dan da beklemeye başladı herkes. EURO 2000 BAŞARISI... Dünya Kupası finallerine katılma yolundaki karşılaşmalara geçmeden önce, Milli Takımın bir ilki daha gerçekleştirdiği 2000 yılı performansına göz atmakta fayda var. Geçen yıl kelimenin tam manasıyla tarihi bir başarıya imza atan Türk Milli takımı, 77 yıllık mazisinde ikinci kez Avrupa Futbol Şampiyonası finallerinde mücadele etti. Bu mücadele, bir önceki şampiyonada moralimizi bozan golsüzlük ve galibiyetsizlik hasretimizin de bittiği, üstelik ilk defa bir üst tura yükseldiğimiz organizasyondu. İtalya’ya şanssızlığı yüzünden 2-1 yenilen, İsveç ile 0-0 berabere kalan ve son maçında ev sahibi ülkelerden biri olan Belçika’yı 2-0 gibi net bir skorla yenerek çeyrek finale yükselen Türk Milli Takımı; Portekiz karşısında oynanan iyi futbola rağmen alınan 2-0’lık mağlubiyetle veda etmişti şampiyonaya... Grup maçlarındaki kaliteli futbol ve Hollanda ile Belçika’nın ortaklaşa düzenlediği EURO 2000’de elde edilen başarı; 2002 Dünya Kupası finalleri için de umutlandırdı bizi... MORAL BOZAN MAÇ... EURO 2000’in morali ile Dünya Kupası grup karşılaşmalarına başlayan Milli Takımımız, yine futbolseverleri sokağa dökecek başarılara imza attı. Her şey yolunda gidiyordu... Azerbaycan’ı 3-0 yenerek grup liderliğini ele geçiren Ay-Yıldızlı onbirimiz, üç gün sonra oynayacağı Makedonya müsabakası için kamuoyunda “nasıl olsa yeneriz” havası yaratınca, bu havanın tuzağına kendi düştü... Futbolcular da “Nasıl olsa yeneriz”in yanlışlığına düşmüş olmalı ki; hiç beklemediğimiz bir anda yenen golün ve ardından gelen gollerin şaşkınlığını bir türlü üzerinden atamadı. Hatırlarsanız, hiç öne geçemediğimiz maçta, sahanın yıldızı Alpay’ın attığı üç gol bize bir puan getirirken; önümüzdeki Slovakya ve İsveç karşılaşmaları için bir tedirginliğe yol açtı. 17 puanla lider olan İsveç ve 11 puanla peşimize takılan Slovakya karşılaşmaları; 15 puanla grup ikincisi olan millerimiz açısından kilit karşılaşmalar olacak. Bu iki maçtan galibiyetle ayrılacak bir Türk Milli Takımı Moldova ile deplasmanda oynanacak son müsabakaya daha moralli çıkacak. MİLLİLER İNANÇLI... Burada sözü, bu işin ter dökücüsü futbolculara vermek gerekirse; Ümit Davala’nın söyledikleri önem kazanıyor. Dünya Kupası Eleme Grubu maçında Makedonya karşısında alınan beklenmedik beraberliğin herkesi çok üzdüğünü söyleyen Ümit, kendisine ait ''www.ümitdavala.com'' adresli internet sitesinde açıklamalarda bulunarak, çok şanssız bir maç yaptıklarını bildirdi. Kendilerinden iyi bir sonuç bekleyen insanları hüsrana uğrattıklarını ifade eden Ümit, şunları ifade ediyordu: ''Bu beraberlik hepimizi üzdü. Ama biri var ki, ondan daha fazla üzülen sanırım olmamıştır. Gecesini gündüzüne katan, tüm mesaisini bu yaptığımız 2 maça ayıran teknik direktörümüz Şenol Güneş, maç bitiminde tam anlamıyla hüsrana uğramıştı. Bizden böyle bir skoru o da beklemiyordu. Aslında kötü oynayan ve bunun sonucunda beraberliği alarak avantaj kaybeden bizlerdik. Güneş, bizi en iyi şekilde hazırlayıp, sahaya sürmüştü. Kalan maçlarımızı ne olursa olsun, hem kendimiz, hem de Şenol Güneş için kazanacağız.'' Ümit, İngiltere'nin Aston Villa takımında top koşturan Alpay'ın Makedonya maçında 3 gol birden atmasına da değinerek, ''Alpay'ı attığı 3 golden dolayı kutluyorum. Bir defans oyuncusunun, hem de milli maçta 3 gol atması küçümsenecek bir olay değil. İnşallah Alpay bu grafiğini hiçbir zaman bozmaz'' diye konuşuyordu. Teknik Direktör Şenol Güneş’in, “sadece küçük bir avantaj kaybettik” dedikten sonra, Türk Milli Takımının son üç maçını kazanarak Dünya Kupası Finallerine gideceğini söylemesi, hem kendine hem de Ay-Yıldızlı onbire güvenini gösteriyor. KİM NASIL GİDER... 2002 Dünya Kupası finallerine katılma yolundaki mücadelesini Avrupa 4. Grubu’nda sürdüren Türk Milli Takımı, Makedonya önünde kaybettiği 2 puan ile avantaj kaybederken, “bu iş bitti” dedirtecek bir durum yok ortada. Asıl durum, Ay-Yıldızlı onbirimizin 1 Eylül’de üçüncü sıradaki Slovakya ve 5 Eylül’de grup lideri İsveç ile Türkiye’de yapacağı karşılaşmalar sonunda belli olacak. Hatta, diğer karşılaşmalardan çıkacak sonuçlar da hesapları son maça bırakabilecek. Makedonya-İsveç (1 Eylül) müsabakasının ev sahibi takımın galibiyeti ya da beraberlikle bitmesi halinde işimiz daha da kolaylaşacak. Tabi bizim Slovakya’yı yenmemiz şart. Bu arada 7 Ekim’de oynanacak Makedonya-Slovakya, Moldova-Türkiye ve İsveç-Azerbaycan mücadeleleri, önceki karşılaşmaların sonuçlarına göre liderliği bile etkileyecek öneme sahip olduğu gibi, ilk iki takımın belli olması durumunda ise, sadece son sıraların oluşmasını sağlayacak. Eşit puanlı takımlar arasında birinciyi belirlemek gerekirse, bu takımların kendi aralarında oynadığı maçlara bakılacak. 9 grup ikincisinin sıralaması tespit edilirken de, ikincilerin 5’li gruplarda sonuncu, 6’lı gruplarda son iki takımlarla oynanan maçların sonuçları dikkate alınmayacak. 9 grup birincisinin doğrudan katılacağı finallere gidecek son 4 takım, en iyi 8 grup ikincisinin çift maç eleminasyon sistemi ile oynayacağı maçlar sonunda ortaya çıkacak. En kötü grup ikincisi ise aynı sistemle Asya üçüncüsü ile oynayacak. ŞAMPİYONLAR LİGİ... Şampiyonlar Ligi'nde bu sene ülkemizi geçen yılın Türkiye Şampiyonu olan ve kadrosunu güçlendiren Fenerbahçe ile ligi ikinci bitiren ve yeni bir yönetime ve kadroya kavuşan Galatasaray temsil edecek. Ön eleme maçlarını kazandıkları takdirde (ki bundan herkes emin), grup maçları oynayacak olan Fenerbahçe ve Galatasaray, yine tarihi zaferlere imza atma peşindi koşacak... Türkiye Kupaı sahibi Gençlerbirliği ile lig üçüncüsü Gaziantepspor da ülkemizi UEFA Kupası'nda temsil edecek. FATİH TERİM GERÇEĞİ... Milli Takım ve Galatasaray'daki başarılarının ardından İtalya'nın Fierontina takımına giden ve bu takıma oynattığı futbolla hem ayakta alkışlanan hem de İtalya kupasının kazanılmasında emeği bulunan Fatih Terim; artık dünyanın en büyük kulüplerinden biri olan Milan'ın teknik patronu oldu. Kendisi de dünyanın en iyi teknik direktörleri arasında gösterilen Terim bu başarıyı başkaları gibi para ve şöhret deposu kulüplerde değil; önceleri kimsenin pek dikkate almadığı Milli Takım'da ve borçları yüzünden futbolcularına ödeme yapmakta zorluk çeken Galatasaray'da yakaladı. Yani ne şans yanındaydı ne de başka faktörler. Tamamen kendi bilgi ve becerisi ile geldi bu noktaya. Terim'in Milan'da büyük başarılara imza atacağından kimsenin kuşkusu yok... FUTBOLCULARIMIZ GÖZDE... Türk sporunun yükselen yıldızı futbolcularımızı transfer piyasasının gözdesi yaptı. Geçen yıl İtalya'nın İnter takımına giden Okan ve Emre’nin bu transferi çok önemli.. İngiltere Süper Ligi'ndeki Aston Villa'da başarılı maçlar çıkaran Alpay da artık yalnız değil. İskoçya'nın Glaskow Rangers takımında top koşturan Tugay aynı ligde yer alan Sundarlend takımına transfer oldu... Geçen yıl Tayfun'un İspanya'ya transferi Fatih'in de yolunu açtı ve bu futbolcumuz da futbol hayatını Real Mallorca'da sürdürmeye karar verdi... Bu arada son yıllarda büyük çıkış yapan Türk basketbolu da basketbolcularımızı kıymete bindirdi. Hidayet'in NBA takımlarından Sacramento Kings'deki başarıları ile övünürken, Yunanistan'a ayağa kaldıran İbrahim Kutluay'ın yine bu ülkenin ve dünyanın sayılı takımlarından Panatinaikos'a transferi gerçekten de sevindirici gelişmeler. Bu arada Mirsad'ın da Fransa'ya gitmesi, Avrupa kapılarının gelecek sezonlar için Türk sporcularına açık olduğunun göstergesi.
Ekleme Tarihi: 09 Haziran 2021 - Çarşamba

‘Vitesi’ yüksek Milli Takım

[simple-author-box]

(16 Temmuz 2001 tarihli bir yazı)

Son yıllarda büyük aşama kaydeden Türk sporu, özellikle futbolcu ve basketbolcularımızın yurtdışına transferi ile zirveye ulaştı.

Ayrıca Türk futbolu, bunu sadece takımlar düzeyinde tutmayıp Milli Takım’a da yansıtarak başarıdan başarıya koşmaya başladı.

Özellikle Galatasaray’ın yıllardan beri Avrupa kupalarındaki istikrarlı mücadelesi ve büyük çıkışı, UEFA ve Süper Kupa ile taçlanınca, bu tür başarıları diğer kulüplerimiz ve Milli Takım’dan da beklemeye başladı herkes.

EURO 2000 BAŞARISI...

Dünya Kupası finallerine katılma yolundaki karşılaşmalara geçmeden önce, Milli Takımın bir ilki daha gerçekleştirdiği 2000 yılı performansına göz atmakta fayda var.

Geçen yıl kelimenin tam manasıyla tarihi bir başarıya imza atan Türk Milli takımı, 77 yıllık mazisinde ikinci kez Avrupa Futbol Şampiyonası finallerinde mücadele etti.

Bu mücadele, bir önceki şampiyonada moralimizi bozan golsüzlük ve galibiyetsizlik hasretimizin de bittiği, üstelik ilk defa bir üst tura yükseldiğimiz organizasyondu.

İtalya’ya şanssızlığı yüzünden 2-1 yenilen, İsveç ile 0-0 berabere kalan ve son maçında ev sahibi ülkelerden biri olan Belçika’yı 2-0 gibi net bir skorla yenerek çeyrek finale yükselen Türk Milli Takımı; Portekiz karşısında oynanan iyi futbola rağmen alınan 2-0’lık mağlubiyetle veda etmişti şampiyonaya...

Grup maçlarındaki kaliteli futbol ve Hollanda ile Belçika’nın ortaklaşa düzenlediği EURO 2000’de elde edilen başarı; 2002 Dünya Kupası finalleri için de umutlandırdı bizi...

MORAL BOZAN MAÇ...

EURO 2000’in morali ile Dünya Kupası grup karşılaşmalarına başlayan Milli Takımımız, yine futbolseverleri sokağa dökecek başarılara imza attı.

Her şey yolunda gidiyordu...

Azerbaycan’ı 3-0 yenerek grup liderliğini ele geçiren Ay-Yıldızlı onbirimiz, üç gün sonra oynayacağı Makedonya müsabakası için kamuoyunda “nasıl olsa yeneriz” havası yaratınca, bu havanın tuzağına kendi düştü...

Futbolcular da “Nasıl olsa yeneriz”in yanlışlığına düşmüş olmalı ki; hiç beklemediğimiz bir anda yenen golün ve ardından gelen gollerin şaşkınlığını bir türlü üzerinden atamadı.

Hatırlarsanız, hiç öne geçemediğimiz maçta, sahanın yıldızı Alpay’ın attığı üç gol bize bir puan getirirken; önümüzdeki Slovakya ve İsveç karşılaşmaları için bir tedirginliğe yol açtı.

17 puanla lider olan İsveç ve 11 puanla peşimize takılan Slovakya karşılaşmaları; 15 puanla grup ikincisi olan millerimiz açısından kilit karşılaşmalar olacak.

Bu iki maçtan galibiyetle ayrılacak bir Türk Milli Takımı Moldova ile deplasmanda oynanacak son müsabakaya daha moralli çıkacak.

MİLLİLER İNANÇLI...

Burada sözü, bu işin ter dökücüsü futbolculara vermek gerekirse; Ümit Davala’nın söyledikleri önem kazanıyor.

Dünya Kupası Eleme Grubu maçında Makedonya karşısında alınan beklenmedik beraberliğin herkesi çok üzdüğünü söyleyen Ümit, kendisine ait ''www.ümitdavala.com'' adresli internet sitesinde açıklamalarda bulunarak, çok şanssız bir maç yaptıklarını bildirdi. Kendilerinden iyi bir sonuç bekleyen insanları hüsrana uğrattıklarını ifade eden Ümit, şunları ifade ediyordu: ''Bu beraberlik hepimizi üzdü. Ama biri var ki, ondan daha fazla üzülen sanırım olmamıştır. Gecesini gündüzüne katan, tüm mesaisini bu yaptığımız 2 maça ayıran teknik direktörümüz Şenol Güneş, maç bitiminde tam anlamıyla hüsrana uğramıştı. Bizden böyle bir skoru o da beklemiyordu. Aslında kötü oynayan ve bunun sonucunda beraberliği alarak avantaj kaybeden bizlerdik. Güneş, bizi en iyi şekilde hazırlayıp, sahaya sürmüştü. Kalan maçlarımızı ne olursa olsun, hem kendimiz, hem de Şenol Güneş için kazanacağız.'' Ümit, İngiltere'nin Aston Villa takımında top koşturan Alpay'ın Makedonya maçında 3 gol birden atmasına da değinerek, ''Alpay'ı attığı 3 golden dolayı kutluyorum. Bir defans oyuncusunun, hem de milli maçta 3 gol atması küçümsenecek bir olay değil. İnşallah Alpay bu grafiğini hiçbir zaman bozmaz'' diye konuşuyordu.

Teknik Direktör Şenol Güneş’in, “sadece küçük bir avantaj kaybettik” dedikten sonra, Türk Milli Takımının son üç maçını kazanarak Dünya Kupası Finallerine gideceğini söylemesi, hem kendine hem de Ay-Yıldızlı onbire güvenini gösteriyor.

KİM NASIL GİDER...

2002 Dünya Kupası finallerine katılma yolundaki mücadelesini Avrupa 4. Grubu’nda sürdüren Türk Milli Takımı, Makedonya önünde kaybettiği 2 puan ile avantaj kaybederken, “bu iş bitti” dedirtecek bir durum yok ortada.

Asıl durum, Ay-Yıldızlı onbirimizin 1 Eylül’de üçüncü sıradaki Slovakya ve 5 Eylül’de grup lideri İsveç ile Türkiye’de yapacağı karşılaşmalar sonunda belli olacak.

Hatta, diğer karşılaşmalardan çıkacak sonuçlar da hesapları son maça bırakabilecek.

Makedonya-İsveç (1 Eylül) müsabakasının ev sahibi takımın galibiyeti ya da beraberlikle bitmesi halinde işimiz daha da kolaylaşacak. Tabi bizim Slovakya’yı yenmemiz şart.

Bu arada 7 Ekim’de oynanacak Makedonya-Slovakya, Moldova-Türkiye ve İsveç-Azerbaycan mücadeleleri, önceki karşılaşmaların sonuçlarına göre liderliği bile etkileyecek öneme sahip olduğu gibi, ilk iki takımın belli olması durumunda ise, sadece son sıraların oluşmasını sağlayacak.

Eşit puanlı takımlar arasında birinciyi belirlemek gerekirse, bu takımların kendi aralarında oynadığı maçlara bakılacak. 9 grup ikincisinin sıralaması tespit edilirken de, ikincilerin 5’li gruplarda sonuncu, 6’lı gruplarda son iki takımlarla oynanan maçların sonuçları dikkate alınmayacak.

9 grup birincisinin doğrudan katılacağı finallere gidecek son 4 takım, en iyi 8 grup ikincisinin çift maç eleminasyon sistemi ile oynayacağı maçlar sonunda ortaya çıkacak. En kötü grup ikincisi ise aynı sistemle Asya üçüncüsü ile oynayacak.

ŞAMPİYONLAR LİGİ...

Şampiyonlar Ligi'nde bu sene ülkemizi geçen yılın Türkiye Şampiyonu olan ve kadrosunu güçlendiren Fenerbahçe ile ligi ikinci bitiren ve yeni bir yönetime ve kadroya kavuşan Galatasaray temsil edecek. Ön eleme maçlarını kazandıkları takdirde (ki bundan herkes emin), grup maçları oynayacak olan Fenerbahçe ve Galatasaray, yine tarihi zaferlere imza atma peşindi koşacak...

Türkiye Kupaı sahibi Gençlerbirliği ile lig üçüncüsü Gaziantepspor da ülkemizi UEFA Kupası'nda temsil edecek.

FATİH TERİM GERÇEĞİ...

Milli Takım ve Galatasaray'daki başarılarının ardından İtalya'nın Fierontina takımına giden ve bu takıma oynattığı futbolla hem ayakta alkışlanan hem de İtalya kupasının kazanılmasında emeği bulunan Fatih Terim; artık dünyanın en büyük kulüplerinden biri olan Milan'ın teknik patronu oldu.

Kendisi de dünyanın en iyi teknik direktörleri arasında gösterilen Terim bu başarıyı başkaları gibi para ve şöhret deposu kulüplerde değil; önceleri kimsenin pek dikkate almadığı Milli Takım'da ve borçları yüzünden futbolcularına ödeme yapmakta zorluk çeken Galatasaray'da yakaladı.

Yani ne şans yanındaydı ne de başka faktörler. Tamamen kendi bilgi ve becerisi ile geldi bu noktaya.

Terim'in Milan'da büyük başarılara imza atacağından kimsenin kuşkusu yok...

FUTBOLCULARIMIZ GÖZDE...

Türk sporunun yükselen yıldızı futbolcularımızı transfer piyasasının gözdesi yaptı. Geçen yıl İtalya'nın İnter takımına giden Okan ve Emre’nin bu transferi çok önemli..

İngiltere Süper Ligi'ndeki Aston Villa'da başarılı maçlar çıkaran Alpay da artık yalnız değil. İskoçya'nın Glaskow Rangers takımında top koşturan Tugay aynı ligde yer alan Sundarlend takımına transfer oldu...

Geçen yıl Tayfun'un İspanya'ya transferi Fatih'in de yolunu açtı ve bu futbolcumuz da futbol hayatını Real Mallorca'da sürdürmeye karar verdi...

Bu arada son yıllarda büyük çıkış yapan Türk basketbolu da basketbolcularımızı kıymete bindirdi.

Hidayet'in NBA takımlarından Sacramento Kings'deki başarıları ile övünürken, Yunanistan'a ayağa kaldıran İbrahim Kutluay'ın yine bu ülkenin ve dünyanın sayılı takımlarından Panatinaikos'a transferi gerçekten de sevindirici gelişmeler. Bu arada Mirsad'ın da Fransa'ya gitmesi, Avrupa kapılarının gelecek sezonlar için Türk sporcularına açık olduğunun göstergesi.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ankhaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.