Sanayi devrimleri, uzay ve bilgi çağı gibi teknoloji yoğun sürecin peşinde yorulan ve yoğrulan insanlık kendini bir anda dijital dünyanın içinde buldu. Teknoloji öylesine çılgınca gelişiyor, değişiyor ve dönüşüyordu ki pek çok şey daha ne olduğu anlaşılmadan eskiyor, yerine yenisi geliyordu. İnternet ortamında uçsuz bucaksız bir alan açılırken, metaverse yoluyla yeni evrenler kurulmaya başladı. Kendi mesleğimden biliyorum… Kullandığım dil itibarıyla yüzyıllar öncesinden bahsediyormuşum gibi gelse de gelişimin, değişimin ve dönüşümün yoğunlaştığı süreç 30 - 40 yıl gibi kısa dönemi kapsıyor. Kendi mesleğimden ve medya sektöründen kısaca söz etmem gerekirse; matbuattan basına, basından medyaya uzanan söylem farklılığı; elle dizilen haber / yazı, çok uzun aşamalardan geçerek masaya konan fotoğraf, o fotoğrafın klişelere kazınarak gazeteye basılması ve diğer süreçler koca bir günü alırken; bugün; tüm bu süreci 5 - 10 dakikaya sığdırmak mümkün.   ‘Telekomünikasyon’un etkisi…   Tüm bunları kolaylaştıran unsur, ‘telekomünikasyon’ alanındaki teknoloji yoğunluklu gelişmelerdir. “Basın” ayrıcalıklı telefon bağlantılarının bile saatler aldığı dönemlerden anında kısa mesajlara, bulunduğunuz ortamdan görüntülü canlı yayınlara kadar müthiş bir devinim yaşandı, yaşanıyor. Telekomünikasyon; “Haber, yazı, resim, sembol veya her çeşit bilginin tel, radyo, optik vb. elektromanyetik sistemlerle iletilmesi, bunların yayımı veya alınması, uz iletişim.” olarak tarif ediliyor ya bu tarifin medya sektörüne etkisi olağanüstü düzeye erişti. Amiyane tabirle sektörü uçurdu! Her şey iyi güzel de… İnsanların bireysel ya da toplu yazışması, konuşması, görüşmesi ‘sıradan’ bir hal alırken, bu sıradanlığın ardında müthiş bir teknoloji olduğu gerçeğini unutmamak gerekiyor. Bu gerçek, teknolojiyi elinde hatta tekelinde bulunduran şirketlere, ülkelere çok büyük avantajlar sağlarken, geliştirilen yazılımları ve üretilen cihazları kullanmak durumunda kalan şirketler, ülkeler de bilgilerini, belgelerini koruma telaşına kapıldı. Hal böyle olunca, son dönemin en yaygın söylemi çıktı ortaya: Yerlilik ve millilik! Uçtan Uca Yerli ve Milli 5G Projesi Milli teknoloji hamlesi olarak da adlandırılan sürece damgasını vuran, “Uçtan Uca Yerli ve Milli 5G Haberleşme Şebekesi Projesi” oldu. Bu kapsamda OSTİM bünyesinde kurulan Haberleşme Teknolojileri Kümelenmesi’nin (HTK) Uçtan Uca Yerli ve Milli 5G Projesi de planlanan şekilde yürütülüyor. Yerli ve milli ekipmanlarının tanıtımı yapılan proje kapsamında 2023’te verilmesi planlanan ilk sinyalle vatandaşlar 5G’yi kullanabilecek.   Dernek kuruldu, Ata’ya söz verildi!   Bu noktada, “OSTİM Haberleşme Teknolojileri Kümelenmesi Derneği” de kurularak, görev dağılımı yapıldı çalışmalar yoğunlaştırıldı. Dernekte görev dağılımı şu şekilde oldu: Telenity Firmasını temsilen Yönetim Kuruluna giren Şevket İlhan Bağören Yönetim Kurulu Başkanlığına, Ankara Netmon’u temsilen Yönetim Kuruluna giren Ahmet Kurt Başkan Vekilliğine, Nart  Bilişim Hizmetleri (TechNarts) Firmasıtemsilcisi Taha Yaycı ise Muhasip Üyeliğe getirildi. Genel Sekreterliğe ise Mehmet Sözen atandı. Görev dağılımı sonrası gerçekleştirilen Anıtkabir ziyaretinde Anı Defterine düşülen, ‘hedef gösterdiği muasır medeniyetler seviyesine çıkma kararlılığı’, Büyük Önder Gazi Mustafa Kemal’e verilmiş bir söz olarak kayıtlara geçti!