Dursun Erkılıç
Köşe Yazarı
Dursun Erkılıç
 

OSB’leri virüse kurban etmeyin

[simple-author-box] Her zaman söylerim: İslam ülkeleri içinde sermayeyi tabana yayan tek ülke Türkiye. Bunun da bir tek nedeni var: KOBİ’ler ve bunların kümelendiği organize sanayi bölgeleri, OSB’ler. OSB deyip geçmeyin! Kalkınmanın lokomotifi olan OSB’ler süreç içinde sayısı artarak geldi bugünlere. 1962-2002 arasındaki 40 yıllık süreçte 80 OSB açılmıştı. Bu tarihten sonraki 15 yılda 120 yeni OSB hizmete girdi. Bugün Türkiye’deki organize sanayi bölgesi sayısı 346, fabrika sayısı 50 bini aşıyor. Çalışan sayısı yaklaşık 2 milyon. OSB’lerde 2023 hedefi ise 2,5 milyon çalışan. Virüslü günler Organize Sanayi Bölgeleri Üst Kuruluşu (OSBÜK) Başkanı Memiş Kütükcü, “OSB’lerimiz büyük bir stres testinden geçti, geçmeye de devam ediyor” başlıklı yazısında, “Özellikle nisan ayında sanayi üretimimiz neredeyse dip yaptı, kapasite kullanım oranlarımız ciddi oranlarda düştü. Üzerine bir de artan enerji maliyetleri binince, ciddi zorlandık.” diyordu. Aynı yazıda bir şey daha söylüyordu: “Haziran ve temmuz aylarında OSB’lerimizin elektrik tüketimlerinde, dolayısıyla sanayi üretimlerinde sevindirici toparlanmalar görüyoruz. Nisan ayında yüzde 30’ları aşan OSB’lerimizin elektrik tüketimlerindeki düşüş oranları, örneğin haziran ayının ilk 10 gününde yüzde 32, temmuz ayının ilk 10 gününde ise yüzde 14 artış ile hızlı bir toparlanma sürecine girdi. OSB’lerimizdeki bu toparlanma elbette ülkemizin sanayi üretiminde de kendisini gösteriyor.” Ve ekliyordu: “Ben bu toparlanmanın kalıcı olmasını temenni ediyorum.” KOBİ’lin yuvası… Evet, temenni güzel ama bunun bazı koşulları olmalı ve onlar yerine getirilmeli. ANKHABER’in 3 Aralık 2020 tarihli sayısının manşeti, “KOBİ’leri sahiplenin” idi. Bu sahiplenme çağrısını neden gündeme getirmiştik? KOBİ’ler sahipsiz kalırsa işsizlik patlar; ekonomi, üretim, ihracat durur da ondan. Şimdi neden “OSB’leri koruyun” diyoruz? KOBİ’lerin meskun mahali OSB’ler de onun için. OSBÜK’ün talebi… Pandeminin ilk dönemlerinde tam bir panik havası vardı. Kimse ne yapacağını tam olarak bilmiyordu. Böyle bir ortamda OSBÜK Başkan Kütükcü, pandemi sürecinin ilk günlerinde, 23 Mart’ta OSBÜK Yönetim Kurulu Üyeleri, sanayi odalarının başkanları, TOBB Sektör Meclis Başkanlarının katılımıyla yapılan toplantıda Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank’tan OSB’lerde Covid-19 tarama testlerinin yapılmasını talep etti. Bu talep kabul gördü ve toplam 2 milyon çalışanın istihdam edildiği OSB’lerde Covid-19 tarama testleri başlatıldı. Mesai uygulaması Test uygulaması Başkentteki OSB’lerde de gerçekleştirildi. Bu arada, virüs kontrol altında tutuluyor derken bir anda pandemi tehdidi yeniden gündem oldu. Hemen harekete geçen Ankara Valiliği OSB'lerin mesai saatlerinde düzenleme yapıldığını duyurdu. Başkentte, faaliyet gösteren organize sanayi bölgeleri, küçük sanayi siteleri ve sanayi kuruluşlarında 16 Kasım’dan itibaren 07.00-16.00 saatlerinde mesai uygulamasına geçildi. Aynı uygulama başka şehirlerde de görüldü. Önlem alınmasaydı Önlemler geciktirilse ya da alınması OSB’lerde çok vahim gelişmeler yaşanabilirdi. Çünkü eylül ayı başında yayımlanan bir rapora göre Ağustos ayında 208 işçi hayatını kaybetmişti. İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi'nin raporuna göre, ağustos ayında hayatını kaybeden işçilerin yüzde 26'sının ölüm nedeni koronavirüs oldu. O tarihe kadar virüsten ölen işçi sayısı ise 224'e yükseldi. Kasım ayında açıklanan bir rapora göre de, imalat sanayisinde aktif vaka sayısı 110 binin üzerindeydi. Raporda yer alan, “İmalat sanayisinde 3 milyon 280 bin işçi, çalışma ortamından kaynaklı yakın salgın riski altında” ifadesi de ürkütücü ihtimallerin göstergesiydi. Neler yapılabilir? Böyle bir ortamda ne yapılabilir? En azından şunlar: -Tüm işçilere ücretsiz test yapılmalı. -Ücret kaybı olmadan çalışma süreleri kısaltılmalı. -Kronik hastalara, engellilere, gebe ve emziren kadın işçilere risk bitene kadar ücretli izin verilmeli. -İşsizlik Fonu işçiler için kullanılmalı. -Toplu koruma önlemleri iş yerlerinde hayata geçirilmeli. -Ulaşım toplu taşıma yerine işverenlerce sağlanacak servislerle olmalı. -Toplu halde bulunulan yemekhanelerde ve sosyal alanlarda gereken tedbirler alınmalı.
Ekleme Tarihi: 16 Aralık 2020 - Çarşamba

OSB’leri virüse kurban etmeyin

[simple-author-box]

Her zaman söylerim: İslam ülkeleri içinde sermayeyi tabana yayan tek ülke Türkiye.

Bunun da bir tek nedeni var: KOBİ’ler ve bunların kümelendiği organize sanayi bölgeleri, OSB’ler.

OSB deyip geçmeyin! Kalkınmanın lokomotifi olan OSB’ler süreç içinde sayısı artarak geldi bugünlere.

1962-2002 arasındaki 40 yıllık süreçte 80 OSB açılmıştı. Bu tarihten sonraki 15 yılda 120 yeni OSB hizmete girdi.

Bugün Türkiye’deki organize sanayi bölgesi sayısı 346, fabrika sayısı 50 bini aşıyor. Çalışan sayısı yaklaşık 2 milyon. OSB’lerde 2023 hedefi ise 2,5 milyon çalışan.

Virüslü günler

Organize Sanayi Bölgeleri Üst Kuruluşu (OSBÜK) Başkanı Memiş Kütükcü, “OSB’lerimiz büyük bir stres testinden geçti, geçmeye de devam ediyor” başlıklı yazısında, “Özellikle nisan ayında sanayi üretimimiz neredeyse dip yaptı, kapasite kullanım oranlarımız ciddi oranlarda düştü. Üzerine bir de artan enerji maliyetleri binince, ciddi zorlandık.” diyordu.

Aynı yazıda bir şey daha söylüyordu:

“Haziran ve temmuz aylarında OSB’lerimizin elektrik tüketimlerinde, dolayısıyla sanayi üretimlerinde sevindirici toparlanmalar görüyoruz. Nisan ayında yüzde 30’ları aşan OSB’lerimizin elektrik tüketimlerindeki düşüş oranları, örneğin haziran ayının ilk 10 gününde yüzde 32, temmuz ayının ilk 10 gününde ise yüzde 14 artış ile hızlı bir toparlanma sürecine girdi. OSB’lerimizdeki bu toparlanma elbette ülkemizin sanayi üretiminde de kendisini gösteriyor.”

Ve ekliyordu:

“Ben bu toparlanmanın kalıcı olmasını temenni ediyorum.”

KOBİ’lin yuvası…

Evet, temenni güzel ama bunun bazı koşulları olmalı ve onlar yerine getirilmeli.

ANKHABER’in 3 Aralık 2020 tarihli sayısının manşeti, “KOBİ’leri sahiplenin” idi.

Bu sahiplenme çağrısını neden gündeme getirmiştik? KOBİ’ler sahipsiz kalırsa işsizlik patlar; ekonomi, üretim, ihracat durur da ondan.

Şimdi neden “OSB’leri koruyun” diyoruz? KOBİ’lerin meskun mahali OSB’ler de onun için.

OSBÜK’ün talebi…

Pandeminin ilk dönemlerinde tam bir panik havası vardı. Kimse ne yapacağını tam olarak bilmiyordu. Böyle bir ortamda OSBÜK Başkan Kütükcü, pandemi sürecinin ilk günlerinde, 23 Mart’ta OSBÜK Yönetim Kurulu Üyeleri, sanayi odalarının başkanları, TOBB Sektör Meclis Başkanlarının katılımıyla yapılan toplantıda Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank’tan OSB’lerde

Covid-19 tarama testlerinin yapılmasını talep etti.

Bu talep kabul gördü ve toplam 2 milyon çalışanın

istihdam edildiği OSB’lerde Covid-19 tarama testleri başlatıldı.

Mesai uygulaması

Test uygulaması Başkentteki OSB’lerde de gerçekleştirildi.

Bu arada, virüs kontrol altında tutuluyor derken bir anda pandemi tehdidi yeniden gündem oldu. Hemen harekete geçen Ankara Valiliği OSB'lerin mesai saatlerinde düzenleme yapıldığını duyurdu.

Başkentte, faaliyet gösteren organize sanayi bölgeleri, küçük sanayi siteleri ve sanayi kuruluşlarında 16 Kasım’dan itibaren 07.00-16.00 saatlerinde mesai uygulamasına geçildi.

Aynı uygulama başka şehirlerde de görüldü.

Önlem alınmasaydı

Önlemler geciktirilse ya da alınması OSB’lerde çok vahim gelişmeler yaşanabilirdi. Çünkü eylül ayı başında yayımlanan bir rapora göre Ağustos ayında 208 işçi hayatını kaybetmişti.

İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi'nin raporuna göre, ağustos ayında hayatını kaybeden işçilerin yüzde 26'sının ölüm nedeni koronavirüs oldu. O tarihe kadar virüsten ölen işçi sayısı ise 224'e yükseldi.

Kasım ayında açıklanan bir rapora göre de, imalat sanayisinde aktif vaka sayısı 110 binin üzerindeydi. Raporda yer alan, “İmalat sanayisinde 3 milyon 280 bin işçi, çalışma ortamından kaynaklı yakın salgın riski altında” ifadesi de ürkütücü ihtimallerin göstergesiydi.

Neler yapılabilir?

Böyle bir ortamda ne yapılabilir? En azından şunlar:

-Tüm işçilere ücretsiz test yapılmalı.

-Ücret kaybı olmadan çalışma süreleri kısaltılmalı.

-Kronik hastalara, engellilere, gebe ve emziren kadın işçilere risk bitene kadar ücretli izin verilmeli.

-İşsizlik Fonu işçiler için kullanılmalı.

-Toplu koruma önlemleri iş yerlerinde hayata geçirilmeli.

-Ulaşım toplu taşıma yerine işverenlerce sağlanacak servislerle olmalı.

-Toplu halde bulunulan yemekhanelerde ve sosyal alanlarda gereken tedbirler alınmalı.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ankhaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.