Dursun Erkılıç
Köşe Yazarı
Dursun Erkılıç
 

Konya’da hedef: İlle de Sille…

Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın katkılarıyla Kültür Sanat Muhabirleri Derneği’nce yürütülen  ‘Medya, Kültür / Sanat ve Turizm Buluşmaları’ için gittiğimiz Konya’nın Selçuklu İlçesini gezerken gördüğümüz, duyduğumuz şeyleri sizlerle paylaşmaya çalışıyorum.  Tamam, Selçuklu ilçesinde; Mevlana ve Şems’ten ışıklar aldık Müzeye, camiye özümüz saldık Selçuklu çok büyük kendimiz bulduk Ancak; diğer ilçeler Ahırlı, Akören, Akşehir, Altınekin, Beyşehir, Bozkır, Cihanbeyli, Çeltik, Çumra, Derbent, Derebucak, Doğanhisar, Emirgazi, Ereğli, Güneysınır, Hadim, Halkapınar, Hüyük, Ilgın, Kadınhanı, Karapınar, Karatay, Kulu, Meram, Sarayönü, Seydişehir, Taşkent, Tuzlukçu, Yalıhüyük, Yunak’ı da düşünürsek, gördüğümüz görebileceklerimizin çeyreği bile değil demektir! Sille yolunda Konya Tropikal Kelebek Bahçesi’nden ayrılıp Sille yoluna düşence, midibüsümüz dağ başı sessizliğine görüntü kirliliği katan tarım / tarla katili yapıların kıyısından geçti bir süre… Eriştiğimiz yükseklikten baktığım Konya, bereketli ova üzerine kurulmuş düzenli bir şehir görüntüsü sunuyordu. Etrafını çeviren dağlar yüzünden genişçe bir çanak yok yok tava gibiydi! Rehberimiz Konya için ‘höyükler şehri’ dendiğini anlattı. Konya’da 360 höyük varmış. Bilindiği gibi dünyaca ünlü olanı Çatalhöyük. Göbeklitepe bulunana kadar insan yerleşimi bakımından en eski yer olarak biliniyordu. Kiliseler, camiler Konya’ya 8 kilometre mesafedeki Sille’ye varmamız zor olmadı. Bizi götüren araç içeri alınmadığı için (iyi ki alınmamış), mağaraları, Ak Manastır’ı, Kurtuluş Camisi’ni, Karataş Camisi’ni uzaktan da olsa görerek vardık Aya Eleni Kilisesi’ne. Sille, eski bir Rum köyü. Zamanında Hıristiyan Türklerle Rumlar bir arada yaşarmış. Mübadele ile hem Rumlar hem de Türkler Yunanistan’a gitmiş. Ancak bekledikleri kabulü görmemişler. Değişik insan hikayeleri yaşanmış hem yörede hem de gittikleri yerde. Dağ başında bir vadinin içine saklanmış gibi durmasına rağmen, kıymetli bir yaşam alanıymış Sille. Konya’da ederinden fazlaya satılan bir mülk için, üzerinde poz verdiğimiz köprü kastedilerek “Taş Köprü’den ev mi satıyorsun” denirmiş. O derece… Sessiz, sakin ve yemeye, içmeye, konaklamaya uygun tesisler aşağıdan yukarıya yayılmış halde. Papa da gelmiş Çok sayıda medeniyete ev sahipliği yapan ve Tarihi İpek Yolu güzergahında yer alan Sille, Papa’nın da çokça ziyaret ettiği bir yer olunca yurt dışında şöhreti artmış. Rehberimizin bilgilendirmeleriyle ağır ağır yürüyerek, fotoğraf çekerek vardık Aya Eleni Kilisesi’ne. M.S. 327’de Bizans Prensesi Heleni (Helena) tarafından yaptırıldığı için onun adını taşıyor. Helena, hac için Kudüs’e giderken Sille’ye uğrar ve buradaki ilk Hıristiyanlık dönemine ait oyma mabetleri görür. Hıristiyanlara Sille’de bir mabet yaptırmaya karar verir. Sonunda birkaç kez tamir edilen ve sonunda yeniden inşa edilen bu kilise çıkar ortaya. İçinde yer alan çizimlerin, süslemelerin neredeyse tamamı sonradan yapılmış. Sille’deki camilerin yapılış tarihi, bu kiliseden yaklaşık 1.500 yıl sonraya denk geliyor. Bu camiler ve mezarlık kilise önünden rahatlıkla görülebiliyor. Yani, Sille, herkesin kendini görebileceği bir yer… YARIN: Artiz gençler ve diğer notlar
Ekleme Tarihi: 18 Nisan 2022 - Pazartesi

Konya’da hedef: İlle de Sille…

Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın katkılarıyla Kültür Sanat Muhabirleri Derneği’nce yürütülen  ‘Medya, Kültür / Sanat ve Turizm Buluşmaları’ için gittiğimiz Konya’nın Selçuklu İlçesini gezerken gördüğümüz, duyduğumuz şeyleri sizlerle paylaşmaya çalışıyorum.  Tamam, Selçuklu ilçesinde; Mevlana ve Şems’ten ışıklar aldık Müzeye, camiye özümüz saldık Selçuklu çok büyük kendimiz bulduk Ancak; diğer ilçeler Ahırlı, Akören, Akşehir, Altınekin, Beyşehir, Bozkır, Cihanbeyli, Çeltik, Çumra, Derbent, Derebucak, Doğanhisar, Emirgazi, Ereğli, Güneysınır, Hadim, Halkapınar, Hüyük, Ilgın, Kadınhanı, Karapınar, Karatay, Kulu, Meram, Sarayönü, Seydişehir, Taşkent, Tuzlukçu, Yalıhüyük, Yunak’ı da düşünürsek, gördüğümüz görebileceklerimizin çeyreği bile değil demektir! Sille yolunda Konya Tropikal Kelebek Bahçesi’nden ayrılıp Sille yoluna düşence, midibüsümüz dağ başı sessizliğine görüntü kirliliği katan tarım / tarla katili yapıların kıyısından geçti bir süre… Eriştiğimiz yükseklikten baktığım Konya, bereketli ova üzerine kurulmuş düzenli bir şehir görüntüsü sunuyordu. Etrafını çeviren dağlar yüzünden genişçe bir çanak yok yok tava gibiydi! Rehberimiz Konya için ‘höyükler şehri’ dendiğini anlattı. Konya’da 360 höyük varmış. Bilindiği gibi dünyaca ünlü olanı Çatalhöyük. Göbeklitepe bulunana kadar insan yerleşimi bakımından en eski yer olarak biliniyordu. Kiliseler, camiler Konya’ya 8 kilometre mesafedeki Sille’ye varmamız zor olmadı. Bizi götüren araç içeri alınmadığı için (iyi ki alınmamış), mağaraları, Ak Manastır’ı, Kurtuluş Camisi’ni, Karataş Camisi’ni uzaktan da olsa görerek vardık Aya Eleni Kilisesi’ne. Sille, eski bir Rum köyü. Zamanında Hıristiyan Türklerle Rumlar bir arada yaşarmış. Mübadele ile hem Rumlar hem de Türkler Yunanistan’a gitmiş. Ancak bekledikleri kabulü görmemişler. Değişik insan hikayeleri yaşanmış hem yörede hem de gittikleri yerde. Dağ başında bir vadinin içine saklanmış gibi durmasına rağmen, kıymetli bir yaşam alanıymış Sille. Konya’da ederinden fazlaya satılan bir mülk için, üzerinde poz verdiğimiz köprü kastedilerek “Taş Köprü’den ev mi satıyorsun” denirmiş. O derece… Sessiz, sakin ve yemeye, içmeye, konaklamaya uygun tesisler aşağıdan yukarıya yayılmış halde. Papa da gelmiş Çok sayıda medeniyete ev sahipliği yapan ve Tarihi İpek Yolu güzergahında yer alan Sille, Papa’nın da çokça ziyaret ettiği bir yer olunca yurt dışında şöhreti artmış. Rehberimizin bilgilendirmeleriyle ağır ağır yürüyerek, fotoğraf çekerek vardık Aya Eleni Kilisesi’ne. M.S. 327’de Bizans Prensesi Heleni (Helena) tarafından yaptırıldığı için onun adını taşıyor. Helena, hac için Kudüs’e giderken Sille’ye uğrar ve buradaki ilk Hıristiyanlık dönemine ait oyma mabetleri görür. Hıristiyanlara Sille’de bir mabet yaptırmaya karar verir. Sonunda birkaç kez tamir edilen ve sonunda yeniden inşa edilen bu kilise çıkar ortaya. İçinde yer alan çizimlerin, süslemelerin neredeyse tamamı sonradan yapılmış. Sille’deki camilerin yapılış tarihi, bu kiliseden yaklaşık 1.500 yıl sonraya denk geliyor. Bu camiler ve mezarlık kilise önünden rahatlıkla görülebiliyor. Yani, Sille, herkesin kendini görebileceği bir yer… YARIN: Artiz gençler ve diğer notlar
Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ankhaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.