Dursun Erkılıç
Köşe Yazarı
Dursun Erkılıç
 

Herkesten bir iz taşıyan şehir: Çanakkale

Anadolu’ya adım attığından beri, bin yıldır savaşan Türkler, bu coğrafyayı her bir köşesini kanıyla, canıyla sulayarak vatan edindi… Mutlaka öncesi de vardır ama asıl 26 Ağustos 1071’de Alparslan komutasındaki Selçuklu ordusuyla, Romen Diyojen komutasındaki Bizans ordusu arasında yapılan ve Selçukluların kesin zaferiyle sonuçlan savaştan bu yana hep savaşın içinde oldu Türkler. Yaşanan savaşların sadece adı alt alta yazılsa bir kitapçık olur! 1914 - 1918 arasındaki 1. Dünya Savaşının ardından Osmanlı Devleti, Almanya ve Avusturya - Macaristan İmparatorluğuyla birlikte savaşın kaybedeni olunca, 30 Ekim 1918 tarihinde İtilaf Devletleri ve Osmanlı Devleti arasında imzalanan ve çok ağır şartlar içeren Mondros Ateşkes Antlaşması’yla Osmanlı Devleti fiilen sona ermişti. Osmanlı toprakları işgal edilmeye başlandı… 1919 - 1922 yılları arasındaki Milli Mücadele ve Kurtuluş Savaşı, işgalci emperyalistlerin elinden Anadolu coğrafyasının kurtarılıp Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulmasını sağladı. Bu sürecin bir numarası, önderi ve kurucu lideri, sonradan milleti tarafından ‘Gazi’ ve ‘Atatürk’ unvanları da verilen Mustafa Kemal idi. Mustafa Kemal Paşa önderliğinde yürütülen bu zorlu süreçte verilen destansı mücadele sonunda Anadolu düşman işgalinden kurtarılmış ve 29 Ekim 1923’te Türkiye Cumhuriyeti kurulmuştur. Bu kutsal savaşın kapısını açan Çanakkale’deki kara ve deniz savaşlarıdır. Cumhuriyete giden kapı Türklere açılmıştır ama İstanbul ve Anadolu’yu işgal eden emperyalistlere kapanmıştır. Kültür ve Turizm Bakanlığının katkılarıyla, Kültür Sanat Muhabirleri Derneği tarafından bu sene 4.’sü düzenlenen Medya, Kültür Sanat ve Turizm Buluşmaları vesilesiyle Çanakkale’deydik. Kanla sulanmış bu topraklarda düşmanın taptaze izlerini de gördük, kurşunların havada çarpıştığı, adeta iç içe girmiş mevzileri de… Çanakkale’yi gördükten sonra; Fatih Sultan Mehmet’in Bizans’a yardımı engellemek için Çanakkale Boğazı’nın en dar yerinde karşılıklı iki hisar yaptırmasının önemini ve Alman Komutan Otto Liman Von Sanders’ın yanılgılarını müthiş öngörüleri ile telafi edip dünya harp tarihindeki yerini zaferle elde eden Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün büyüklüğünü anlamak daha kolaylaşıyor… Çanakkale, herkesin kendinden bir parça bulacağı şehir. Gidilmeli, görülmeli…
Ekleme Tarihi: 09 Mayıs 2023 - Salı

Herkesten bir iz taşıyan şehir: Çanakkale

Anadolu’ya adım attığından beri, bin yıldır savaşan Türkler, bu coğrafyayı her bir köşesini kanıyla, canıyla sulayarak vatan edindi…

Mutlaka öncesi de vardır ama asıl 26 Ağustos 1071’de Alparslan komutasındaki Selçuklu ordusuyla, Romen Diyojen komutasındaki Bizans ordusu arasında yapılan ve Selçukluların kesin zaferiyle sonuçlan savaştan bu yana hep savaşın içinde oldu Türkler.

Yaşanan savaşların sadece adı alt alta yazılsa bir kitapçık olur!

1914 - 1918 arasındaki 1. Dünya Savaşının ardından Osmanlı Devleti, Almanya ve Avusturya - Macaristan İmparatorluğuyla birlikte savaşın kaybedeni olunca, 30 Ekim 1918 tarihinde İtilaf Devletleri ve Osmanlı Devleti arasında imzalanan ve çok ağır şartlar içeren Mondros Ateşkes Antlaşması’yla Osmanlı Devleti fiilen sona ermişti. Osmanlı toprakları işgal edilmeye başlandı…

1919 - 1922 yılları arasındaki Milli Mücadele ve Kurtuluş Savaşı, işgalci emperyalistlerin elinden Anadolu coğrafyasının kurtarılıp Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulmasını sağladı.

Bu sürecin bir numarası, önderi ve kurucu lideri, sonradan milleti tarafından ‘Gazi’ ve ‘Atatürk’ unvanları da verilen Mustafa Kemal idi.

Mustafa Kemal Paşa önderliğinde yürütülen bu zorlu süreçte verilen destansı mücadele sonunda Anadolu düşman işgalinden kurtarılmış ve 29 Ekim 1923’te Türkiye Cumhuriyeti kurulmuştur.

Bu kutsal savaşın kapısını açan Çanakkale’deki kara ve deniz savaşlarıdır. Cumhuriyete giden kapı Türklere açılmıştır ama İstanbul ve Anadolu’yu işgal eden emperyalistlere kapanmıştır.

Kültür ve Turizm Bakanlığının katkılarıyla,

Kültür Sanat Muhabirleri Derneği tarafından bu sene 4.’sü düzenlenen Medya, Kültür Sanat ve Turizm Buluşmaları vesilesiyle Çanakkale’deydik.

Kanla sulanmış bu topraklarda düşmanın taptaze izlerini de gördük, kurşunların havada çarpıştığı, adeta iç içe girmiş mevzileri de…

Çanakkale’yi gördükten sonra; Fatih Sultan Mehmet’in Bizans’a yardımı engellemek için Çanakkale Boğazı’nın en dar yerinde karşılıklı iki hisar yaptırmasının önemini ve Alman Komutan Otto Liman Von Sanders’ın yanılgılarını müthiş öngörüleri ile telafi edip dünya harp tarihindeki yerini zaferle elde eden Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün büyüklüğünü anlamak daha kolaylaşıyor…

Çanakkale, herkesin kendinden bir parça bulacağı şehir. Gidilmeli, görülmeli…

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ankhaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.