Dursun Erkılıç
Köşe Yazarı
Dursun Erkılıç
 

Hatay’ın hayalleri, hayalimizdeki Hatay; Mansur Yavaş, Murat Köse, Mahmut Arslan ve…

Kahramanmaraş merkezli depremlerle 11 şehrimizin sarsılıp yıkılmasının ardından Defne ilçesinde 6,4, Samandağ ilçesinde 5,8 büyüklüğünde iki ayrı deprem dehşetine sahne olan Hatay’ı görmek için, bir grup gazeteci dostla yola çıkarken büyük bir hüzün, heyecan, helecan içindeydim… Bize bu imkanı veren Mamak Belediye Başkanı Murat Köse’ye teşekkür ediyorum… Konuyu gözlem, tespit ve değerlendirmelerle birkaç farklı yazıda ele almaya çalışacağım. Bu vesile ile Hatay’ın karanlık bugününe dalmadan önce aydınlık dününde bir geziye çıkarmak istiyorum sizleri. FİLMİ GERİYE SARDIĞIMDA… Bir yıl önceydi… Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Lütfü Savaş’ın “EXPO-2021 Hatay” organizasyonunun açılışı öncesi Hatay’a davet ettiği gazeteci grubuyla bu müstesna şehre gidiyorduk… Ömür serüvenin bedene, ruha kattığı güzellikler diyarına yol alırken Hatay dolaşıyordu damarlarımda! Evet, bizim Ankara ve Yozgat da kadim bir şehirdi, pek çok medeniyete ev sahipliği yapmıştı hatta UNESCO Kültür Mirası listesine girmiş değerleri de vardı ve benzersiz özelliklere sahipti ama Hatay gibi “Medeniyetler Şehri” olma unvanıyla anılmasını gerektirecek zengin din ve ırk motiflerinden, mekanlarından, efsane ve yaşanmışlıklardan mahrumdu.   ADI ANILASI ÜÇ İNSAN VARDI   Geçen yılki heyecan verici yolculuğumuzun sonunda Hatay’a varmıştık… Büyükşehir Belediye Başkanı Lütfü Savaş’ın ev sahipliğinde ağırlanmış; Basın Yayın Dairesi Başkanı (Ankara’dan meslektaşımız) Nida Yılmaz’ın samimi ilgisiyle kendimizi evimizde hissetmiş; araştırmacı, tarihçi, numismat ve koleksiyoner Osman Zafer Yavuz’un refakati ve mihmandarlığı ise kısa zamanda şehri yemiş, yutmuştuk! Bu hal ve şerait içinde, Hatay’a ‘hoşgörü şehri’ unvanını da kazandıran, dar alandaki ‘cami / kilise, havra’ üçgenini görmüş, gezmiştik… (Depremde o fiziki mekanların, değerlerin neredeyse tümü ya yıkıldı ya da büyük hasar gördü…) TEVRAT VE ESTER PARŞÖMENİ 6 Şubattan bugüne yaşanan deprem silsilesinde tam bir yıkıma uğrayan Antakya’daki Sinagog’u da sağlamken gezmiştik geçen yıl. Orada muhafaza edilen 500 yıllık el yazması Tevrat’ı görmüş ve Hatay Yahudi Cemaati Başkanı Saul Cenudi’den bilgiler almış, bunları yazmıştık… (Cenudi, depremde eşi Fortüne (Tuna ) ile birlikte hayatını kaybetmiş. Ne denir? Toprağı bol olsun…) Depremzedelere yardım için gelen İsrail arama kurtarma ekibinden bir yüzbaşının İsrail’e (kaçırdığı demiyorum) götürdüğü ‘parşömen’den, geçen yılki gezi esnasında haberdar değildik. Olay sonrası Kültür ve Turizm Bakanlığı’ndan konuya ilişkin yapılan açıklamada “Ester parşömeni, Türkiye Hahambaşılığı tarafından muhafaza ediliyor. En kısa zamanda eserin kendi mekanına kavuşması için diğer tüm hasar görmüş tescilli eserlerimizle birlikte Antakya Sinagogumuzu da restore ederek Antakyalı vatandaşlarımızın ibadetine yeniden açacağız.” denildi. Demek ki sorun yok… Tekrar bugüne dönmek için düne gidelim… NE GÜZEL HAYALLER VARDI… Türkiye hatta dünya tarafından merak ve heyecanla beklenen “EXPO-2021 Hatay”  konusunda, UNESCO Gastronomi Evi Hatay’da düzenlenen bir yemekte bizleri bilgilendiren Büyükşehir Belediye Başkanı Lütfü Savaş’ın o konuşmasından birkaç hususu hatırlatmak istiyorum: -EXPO, Türkiye ve Hatay ekonomisine katkı sağlayacak… -Şehrin tanınırlığı artsın, esnafımız, ticaret yapan insanımız ve turizmcilerimiz 11 yıllık bölgesel bir sıkıntıdan sonra biraz rahat etsin diye bu organizasyonu yapıyoruz. -Expo alanları bundan sonraki süreçte Hatay var oldukça yaşayacak. Yani oradan bir şey söküp götürmeyeceğiz. Tüm yapılar artık Hatay'ın. Expo, 6 aylık ama oradaki kazancımız yüz yıllarca sürecek. Hatırlattığım konuşmadan aktardığım son cümleler, depremle yıkılan Hatay’dan yarınlara neler kalacağıyla ilgili merakı da artırıyor. Bu konularla ilgili ileride ayrıntılı açıklamalar yapılacaktır şüphesiz. * Deprem sadece binaları yıkmıyor; ruhlardaki, beyinlerdeki, bedenlerdeki insani vasıfları da yerle bir ediyor. Bu bakımdan; ABB Başkanı Mansur Yavaş’ın bizzat bölgeye gitmesi, yardımlar için tüm imkanları seferber etmesi; Mamak Belediye Başkanı Murat Köse’nin ilçe imkanlarını depremzedelerin hizmetine sunması, depremin 20. Gününde bile 53 personel ve onlarca araç ve ekipman ile beslenmeden temizliğe, sağlıktan teselliye hatta sokak hayvanlarına sahip çıkmaya kadar her alanda derde derman olması takdire şayan. Bunlar Türkiye genelinde yaşanan büyük yardımlaşmanın, dayanışmanın Ankara versiyonuydu. ABB ve tüm ilçe belediyeler ile gönüllülere teşekkür ediyoruz… Depremin ilk anından itibaren ilgisini, desteğini, yardımını esirgemeyen HAK-İŞ camiası ve Genel Başkan Mahmut Arslan da takdirle, teşekkürle anılmalı. Birçok yazı ve haberle duyurduğumuz gibi; Mahmut Arslan bölgeye ziyaretler yaptı, depremzedelerle ve HAK-İŞ’e bağlı sendikalara üye emekçilerle buluştu, yardımlar iletti. Ayrıca, düzenlenen kampanyalar ve diğer kampanyalara sağlanan desteklerle, Konfederasyona bağlı sendikalar ve Kadın Komitesinin yardımlarıyla maddi, manevi destek kesintisiz sürdürülüyor. Sağ olsunlar, var olsunlar… * Devlet tum kurum ve kuruluşlarıyla orada... Çalışmalar canla başla sürüyor... Yapılacak çok şey var... Depremsiz Hatay’ın hayallerini, hayalimizdeki şehre götürmek isterken, gelen kara haberlerle toza, dumana bürünen; dahası; can pazarına dönüşen Hatay sokaklarına uzanan yolculuğumuza yarın çıkalım… (DEVAM EDECEK)
Ekleme Tarihi: 25 Şubat 2023 - Cumartesi

Hatay’ın hayalleri, hayalimizdeki Hatay; Mansur Yavaş, Murat Köse, Mahmut Arslan ve…

Kahramanmaraş merkezli depremlerle 11 şehrimizin sarsılıp yıkılmasının ardından Defne ilçesinde 6,4, Samandağ ilçesinde 5,8 büyüklüğünde iki ayrı deprem dehşetine sahne olan Hatay’ı görmek için, bir grup gazeteci dostla yola çıkarken büyük bir hüzün, heyecan, helecan içindeydim…

Bize bu imkanı veren Mamak Belediye Başkanı Murat Köse’ye teşekkür ediyorum…

Konuyu gözlem, tespit ve değerlendirmelerle birkaç farklı yazıda ele almaya çalışacağım. Bu vesile ile Hatay’ın karanlık bugününe dalmadan önce aydınlık dününde bir geziye çıkarmak istiyorum sizleri.

FİLMİ GERİYE SARDIĞIMDA…

Bir yıl önceydi…

Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Lütfü Savaş’ın “EXPO-2021 Hatay” organizasyonunun açılışı öncesi Hatay’a davet ettiği gazeteci grubuyla bu müstesna şehre gidiyorduk…

Ömür serüvenin bedene, ruha kattığı güzellikler diyarına yol alırken Hatay dolaşıyordu damarlarımda!

Evet, bizim Ankara ve Yozgat da kadim bir şehirdi, pek çok medeniyete ev sahipliği yapmıştı hatta UNESCO Kültür Mirası listesine girmiş değerleri de vardı ve benzersiz özelliklere sahipti ama Hatay gibi “Medeniyetler Şehri” olma unvanıyla anılmasını gerektirecek zengin din ve ırk motiflerinden, mekanlarından, efsane ve yaşanmışlıklardan mahrumdu.

 

ADI ANILASI ÜÇ İNSAN VARDI

 

Geçen yılki heyecan verici yolculuğumuzun sonunda Hatay’a varmıştık…

Büyükşehir Belediye Başkanı Lütfü Savaş’ın ev sahipliğinde ağırlanmış; Basın Yayın Dairesi Başkanı (Ankara’dan meslektaşımız) Nida Yılmaz’ın samimi ilgisiyle kendimizi evimizde hissetmiş; araştırmacı, tarihçi, numismat ve koleksiyoner Osman Zafer Yavuz’un refakati ve mihmandarlığı ise kısa zamanda şehri yemiş, yutmuştuk!

Bu hal ve şerait içinde, Hatay’a ‘hoşgörü şehri’ unvanını da kazandıran, dar alandaki ‘cami / kilise, havra’ üçgenini görmüş, gezmiştik…

(Depremde o fiziki mekanların, değerlerin neredeyse tümü ya yıkıldı ya da büyük hasar gördü…)

TEVRAT VE ESTER PARŞÖMENİ

6 Şubattan bugüne yaşanan deprem silsilesinde tam bir yıkıma uğrayan Antakya’daki Sinagog’u da sağlamken gezmiştik geçen yıl. Orada muhafaza edilen 500 yıllık el yazması Tevrat’ı görmüş ve Hatay Yahudi Cemaati Başkanı Saul Cenudi’den bilgiler almış, bunları yazmıştık…

(Cenudi, depremde eşi Fortüne (Tuna ) ile birlikte hayatını kaybetmiş. Ne denir? Toprağı bol olsun…)

Depremzedelere yardım için gelen İsrail arama kurtarma ekibinden bir yüzbaşının İsrail’e (kaçırdığı demiyorum) götürdüğü ‘parşömen’den, geçen yılki gezi esnasında haberdar değildik.

Olay sonrası Kültür ve Turizm Bakanlığı’ndan konuya ilişkin yapılan açıklamada “Ester parşömeni, Türkiye Hahambaşılığı tarafından muhafaza ediliyor. En kısa zamanda eserin kendi mekanına kavuşması için diğer tüm hasar görmüş tescilli eserlerimizle birlikte Antakya Sinagogumuzu da restore ederek Antakyalı vatandaşlarımızın ibadetine yeniden açacağız.” denildi.

Demek ki sorun yok…

Tekrar bugüne dönmek için düne gidelim…

NE GÜZEL HAYALLER VARDI…

Türkiye hatta dünya tarafından merak ve heyecanla beklenen “EXPO-2021 Hatay”  konusunda, UNESCO Gastronomi Evi Hatay’da düzenlenen bir yemekte bizleri bilgilendiren Büyükşehir Belediye Başkanı Lütfü Savaş’ın o konuşmasından birkaç hususu hatırlatmak istiyorum:

-EXPO, Türkiye ve Hatay ekonomisine katkı sağlayacak…

-Şehrin tanınırlığı artsın, esnafımız, ticaret yapan insanımız ve turizmcilerimiz 11 yıllık bölgesel bir sıkıntıdan sonra biraz rahat etsin diye bu organizasyonu yapıyoruz.

-Expo alanları bundan sonraki süreçte Hatay var oldukça yaşayacak. Yani oradan bir şey söküp götürmeyeceğiz. Tüm yapılar artık Hatay'ın. Expo, 6 aylık ama oradaki kazancımız yüz yıllarca sürecek.

Hatırlattığım konuşmadan aktardığım son cümleler, depremle yıkılan Hatay’dan yarınlara neler kalacağıyla ilgili merakı da artırıyor. Bu konularla ilgili ileride ayrıntılı açıklamalar yapılacaktır şüphesiz.

*

Deprem sadece binaları yıkmıyor; ruhlardaki, beyinlerdeki, bedenlerdeki insani vasıfları da yerle bir ediyor. Bu bakımdan; ABB Başkanı Mansur Yavaş’ın bizzat bölgeye gitmesi, yardımlar için tüm imkanları seferber etmesi; Mamak Belediye Başkanı Murat Köse’nin ilçe imkanlarını depremzedelerin hizmetine sunması, depremin 20. Gününde bile 53 personel ve onlarca araç ve ekipman ile beslenmeden temizliğe, sağlıktan teselliye hatta sokak hayvanlarına sahip çıkmaya kadar her alanda derde derman olması takdire şayan. Bunlar Türkiye genelinde yaşanan büyük yardımlaşmanın, dayanışmanın Ankara versiyonuydu. ABB ve tüm ilçe belediyeler ile gönüllülere teşekkür ediyoruz…

Depremin ilk anından itibaren ilgisini, desteğini, yardımını esirgemeyen HAK-İŞ camiası ve Genel Başkan Mahmut Arslan da takdirle, teşekkürle anılmalı. Birçok yazı ve haberle duyurduğumuz gibi; Mahmut Arslan bölgeye ziyaretler yaptı, depremzedelerle ve HAK-İŞ’e bağlı sendikalara üye emekçilerle buluştu, yardımlar iletti. Ayrıca, düzenlenen kampanyalar ve diğer kampanyalara sağlanan desteklerle, Konfederasyona bağlı sendikalar ve Kadın Komitesinin yardımlarıyla maddi, manevi destek kesintisiz sürdürülüyor. Sağ olsunlar, var olsunlar…

*

Devlet tum kurum ve kuruluşlarıyla orada...

Çalışmalar canla başla sürüyor...

Yapılacak çok şey var...

Depremsiz Hatay’ın hayallerini, hayalimizdeki şehre götürmek isterken, gelen kara haberlerle toza, dumana bürünen; dahası; can pazarına dönüşen Hatay sokaklarına uzanan yolculuğumuza yarın çıkalım…

(DEVAM EDECEK)

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ankhaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.