1 Nisan şakası değil, bir dünya gerçeği: Expo 2021 Hatay. Dünkü yazımda “Hatay’ı görmeye kırk sebep vardır” deyip kırkı kırkla çarptıktan sonra son söz olarak, “De hadi hazırlan yola çıkmaya” diyerek sizi davet etmiştim ya; davetimin kapsamı genişledi, muhatabı çoğaldı! Çünkü 25 ayrı ülkeden resmi katılım sağlanacak olan “Expo 2021 Hatay” için yurt içi ve dışından 2 milyona yakın ziyaretçi bekleniyor. Acele edin derim! Nüfus, ihracat, turizm… 2021’de küsuratıyla birlikte 1.670.712 olarak kayıt altına alınan nüfusu ve bir önceki yıla göre büyük artış göstererek 2021’de toplam 4 Milyar 46 milyon 191 bin dolarlık ihracatıyla bölgenin yıldızı olan Hatay, virüs ortamına rağmen yakaladığı bu başarıyı, Expo fuarıyla çok daha ötelere taşıma potansiyeline sahip. Virüsün gözü kör olsun! Şehir tam bir turizm kenti olduğu için, virüs öncesi koşullar geçerli olsaydı Expo için beklenen turist sayısı 5 milyondu. Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Lütfü Savaş, 2019 yılı Nisan ayında yaptığı bir açıklamada bu beklentiyi, “Hatay’da EXPO 2021 ve gastronomi geçmişteki izleri siliyor” diyerek dile getirmişti. Çünkü İtalya, Almanya, Kanada başta olmak üzere birçok ülkeden insanlar rezervasyon yaptırıyordu. Bu yılki beklenti ise 2 milyonun üzerinde ama savaşın gözü kör olsun! Belli olmaz, insanlar fena bunaldı, bakarsınız çok aşılır bu beklenti… Tema, simge, maskot… Topyekun Hatay’ın Türkiye’ye armağanı olan bu dev organizasyonun ‘tema’sı: “Medeniyetler Bahçesi”. Şehrin zengin doğal florasını dünya tanıtmayı kolaylaştıracak tema bile başlı başına bir heyecan vesilesi ve Hatay’a gitme sebebi… Simge olarak Hatay’da keşfedilen ‘Barış Çiçeği’nin seçilmiş olması hem gündeme hem de şehrin manevi iklimine uygun… Maskot olarak ‘Zeytin’ ve ‘Defne’ ismi verilen dağ ceylanlarının tercih olması da hem güncel ‘zeytin’ tartışmasını hatırlatıyor hem de mevsimin ruhlara saldığı özgürlük duygusunu tahrik ediyor… Meşhur türküden mülhem, “Varam Hatay’a Hatay’a, çıkam dağlara dağlara” diye türkü çığırırsanız, bu güzel şehre varmanız dağ / şehir, ova / yayla gezmeniz, görmeniz kolaylaşır… Gelelim ‘bahçe’ konusuna Koronavirüs alçağı yüzünden ertelenen fakat artık hazırlıkları tamamlandığı için gerçekleştirilmesinin önünde bir engel kalmayan Expo 2021 Hatay’ın teması, ‘Bahçecilik’ ya; bu noktada özellikle vurgulamak gerekir ki; 1 Nisan’da kapılarını binlerce yerli ve yabancı katılımcıya açacak olan etkinliğin en önemli özelliklerinden biri de “Medeniyetler Bahçesi”. Bu büyük etkinliğin, bu muhteşem şehrin adının yanına ‘medeniyet’ ve ‘bahçe’ gibi gittikçe azalan insan işi güzellikleri ekleyince isteseniz de istemeseniz de zihniniz sizi düne, çok derin bir maziye götürüyor. Vara vara vardığınız yer: Babil’in Asma Bahçeleri. Tamam; Kanada’da Buchart Bahçesi, Hollanda’da Keukenhof Bahçesi, Fransa’da Versay Sarayı Bahçesi, Japonya’da Rikugien Bahçesi gibi pek çok meşhur bahçe var ama hiçbiri Babil’in Asma Bahçeleri’ndeki mimari şaheserliğe, oradaki ve Osmanlı’nın ‘Hasbahçe’sindeki mis kokunun yanına bile yaklaşamaz. Hatay, bunların yanına bir de “Medeniyetler Bahçesi” ekledi ki sırrı adında saklı. Bahçe bir medeniyet işidir, vesselam… Kurulan bir bahçe ‘medeniyet’ zemini üzerinde yeşeriyorsa o bahçe insan ruhunun derinliklerinden gelen letafetle, zarafetle, hoşlukla besleniyor demektir. Öyleyse; Hatay dün ve bugün insana uymuş Halklar, dinler, diller Hatay’a doymuş Başkan ve Hataylı yola baş koymuş Expo’yu Türkiye, dünya görecek