Dursun Erkılıç
Köşe Yazarı
Dursun Erkılıç
 

Ankara Sevdası

[simple-author-box] Ankara’yı sevmek herkesin harcı değil! Başkenttir ama zor kenttir; yorar adamı. Acının binbir türü, sevginin her rengi vardır onda. Ateş tenlidir, yakar adamı! Alevin kızıllığı kadar net, dumanın griliği kadar pusludur... Dikeninden sakınırsan, gülün yetiştiği bağdır... Yılana, çıyana rastlamazsan eğer, papatyanın açtığı dağdır... İyilikle kötülük kol koladır bu şehirde; politikadır Ankara. Kâh zulüm olur yağar üstünüze, çile yüklüdür... Kâh ölüm olur değer büstünüze, alır götürür... Bir söz olur dağlar yüreğinizi. Bir saz olur söyler türkünüzü... Zulümse de ölümse de, dağlasa da söylese de, dosttur... Onunun kalbini çalabilmek için; “Hasretin gönlümde Ankara gibi” diye seslendiğiniz sevgili kadar değer vermeniz, saygı duymanız, sevgiye boğmanız gerekir onu! Birileri Ankara’nın İstanbul’a dönüşünü sevse de; zor olan; yoksul bir Anadolu kasabası iken, Kurtuluş Savaşı’nda emperyalistlere karşı verilen ölümcül mücadelenin ardından kurulan Türkiye Cumhuriyeti’nin başkentliğiyle taçlandırılan, mütevazı Ankara’yı sevmektir... Sevgi gönül işi ise, kimseyi Ankara’yı sevmeye zorlamak gibi bir despotluğa düşmeden, herkesi bu şehrin asil yanları ile buluşturmak, tanıştırmak gerekir... Köyden kente göçün acı izlerine her köşesinde rastlanan Ankara’yı bu “istila”dan korumak için; Ankara Ankara güzel Ankara Ne olsun kimsenin bahtı kara Ne görmek istesin seni Kovsan da dövsen de Senden ayıramazsın beni Bencilliğine düşmüş olmam, her ne kadar bu şehre sevdamı dile getiriyorsa da; kırsalın çilekeşleri adına, Ankara’ya muhtaç olmadan, herkesin yerinde-yurdunda yaşamasına yönelik bir temennidir aynı zamanda. Fedakârdır Ankara... Bu gözle baktığımdan mıdır ne; ne Ankara’nın politika canbazları bıktırır beni bu şehirden, ne diz boyu sorunları usandırır... Burada acıların ağıtlara bulanması, en ciddi konuların kasetlerle-kağıtlarla sulanması bile umurumda olmaz! Ankara benim gözümde hep; hüznün sevinçle, dinginliğin coşkuyla, bazen de umutların kuşkuyla harmanlandığı dinamik bir çelişkiler diyarıdır... Her koşulda yarınlara açık bir kapısı vardır. 40 yıl önce Tandoğan-Kurtuluş arasında “yürürken” de böyle düşünüyordum, bugün metroya binerken de... Ankara’yla dost olmanın, dost kalmanın huzuru vardır bende... Dost acı söyler ya; daha metronun bile olmadığı günlerde ona “ilan-ı aşk” ederken, “bağlılığımı” bildirmemin ardından; Şımarma hemen Ankara! Biliyorsun; Yüzüne bakılacak şehir değilsin! Allah’ın gördüğünü kuldan saklama; Her yanın berbat. Bazen derim; Ya Râb, Ankara’yı baştan yarat! Acımasızlığımdaki cesareti, o dostluktan almışımdır. Dosttur Ankara, güven veren. Terbiyelidir. Onun için, Ankara’nın gözünün içine baka baka; Herkesin harcı değil Ankara’yı sevmek; Sizin için belki en iyisi buralardan gitmek. Ben Ankara’da doğmadım amma; Tek istediğim Ankara’da ölmek. Diyebilmeli insanlar. O bunu çoktan hak etti. Sevilesi şehirdir Ankara...
Ekleme Tarihi: 29 Ekim 2020 - Perşembe

Ankara Sevdası

[simple-author-box]

Ankara’yı sevmek herkesin harcı değil! Başkenttir ama zor kenttir; yorar adamı. Acının binbir türü, sevginin her rengi vardır onda.

Ateş tenlidir, yakar adamı! Alevin kızıllığı kadar net, dumanın griliği kadar pusludur...

Dikeninden sakınırsan, gülün yetiştiği bağdır...

Yılana, çıyana rastlamazsan eğer, papatyanın açtığı dağdır...

İyilikle kötülük kol koladır bu şehirde; politikadır Ankara.

Kâh zulüm olur yağar üstünüze, çile yüklüdür...

Kâh ölüm olur değer büstünüze, alır götürür...

Bir söz olur dağlar yüreğinizi. Bir saz olur söyler türkünüzü...

Zulümse de ölümse de, dağlasa da söylese de, dosttur...

Onunun kalbini çalabilmek için; “Hasretin gönlümde Ankara gibi” diye seslendiğiniz sevgili kadar değer vermeniz, saygı duymanız, sevgiye boğmanız gerekir onu!

Birileri Ankara’nın İstanbul’a dönüşünü sevse de; zor olan; yoksul bir Anadolu kasabası iken, Kurtuluş Savaşı’nda emperyalistlere karşı verilen ölümcül mücadelenin ardından kurulan Türkiye Cumhuriyeti’nin başkentliğiyle taçlandırılan, mütevazı Ankara’yı sevmektir...

Sevgi gönül işi ise, kimseyi Ankara’yı sevmeye zorlamak gibi bir despotluğa düşmeden, herkesi bu şehrin asil yanları ile buluşturmak, tanıştırmak gerekir...

Köyden kente göçün acı izlerine her köşesinde rastlanan Ankara’yı bu “istila”dan korumak için;

Ankara Ankara güzel Ankara Ne olsun kimsenin bahtı kara Ne görmek istesin seni Kovsan da dövsen de Senden ayıramazsın beni

Bencilliğine düşmüş olmam, her ne kadar bu şehre sevdamı dile getiriyorsa da; kırsalın çilekeşleri adına, Ankara’ya muhtaç olmadan, herkesin yerinde-yurdunda yaşamasına yönelik bir temennidir aynı zamanda. Fedakârdır Ankara...

Bu gözle baktığımdan mıdır ne; ne Ankara’nın politika canbazları bıktırır beni bu şehirden, ne diz boyu sorunları usandırır... Burada acıların ağıtlara bulanması, en ciddi konuların kasetlerle-kağıtlarla sulanması bile umurumda olmaz!

Ankara benim gözümde hep; hüznün sevinçle, dinginliğin coşkuyla, bazen de umutların kuşkuyla harmanlandığı dinamik bir çelişkiler diyarıdır...

Her koşulda yarınlara açık bir kapısı vardır.

40 yıl önce Tandoğan-Kurtuluş arasında “yürürken” de böyle düşünüyordum, bugün metroya binerken de... Ankara’yla dost olmanın, dost kalmanın huzuru vardır bende...

Dost acı söyler ya; daha metronun bile olmadığı günlerde ona “ilan-ı aşk” ederken, “bağlılığımı” bildirmemin ardından;

Şımarma hemen Ankara! Biliyorsun; Yüzüne bakılacak şehir değilsin! Allah’ın gördüğünü kuldan saklama; Her yanın berbat. Bazen derim; Ya Râb, Ankara’yı baştan yarat!

Acımasızlığımdaki cesareti, o dostluktan almışımdır. Dosttur Ankara, güven veren. Terbiyelidir. Onun için, Ankara’nın gözünün içine baka baka;

Herkesin harcı değil Ankara’yı sevmek; Sizin için belki en iyisi buralardan gitmek. Ben Ankara’da doğmadım amma; Tek istediğim Ankara’da ölmek.

Diyebilmeli insanlar. O bunu çoktan hak etti. Sevilesi şehirdir Ankara...

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ankhaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.