Ahmet Tezcan
Köşe Yazarı
Ahmet Tezcan
 

Maskenin öteki yüzü 

[simple-author-box] Korona, bir yılını doldurdu ve kayıplar devam ediyor. En yakınlarımızı, arkadaşlarımızı, sevdiklerimizi, işimizi en önemlisi gücümüzü kaybediyoruz. Bir yılda dünyada 3 milyona yakın insan nefessiz kaldı can verdi. Her ne kadar  Kovid -19 olarak ortaya çıktığı yılın adıyla anılıyor olsa da, 2020'yi "felaket yılı" olarak hafızalara kazıdı bu virüs. Umutla beklediğimiz 2021'in işte ilk çeyreğinde cemreler nevruz müjdesi verirken, biz bir bahar hülyasından hâlâ çok uzağız. Yaz ne olur bilmiyoruz, "hele şu hal bitsin de.." diyoruz, umutları başka bahara bırakıyoruz. Virüs, "mutant" dedikleri bir başkalaşım ve değişimle yaşamaya ve fakat yaşatmamaya programlı sanki! 71 vilayette aslıyla birlikte hüküm sürdüğünü açıkladılar ama ne gam!  "İnsan" olarak bazen hayret verici bir boş vermişlik yaşıyoruz. Anlaşılan biz de değiştik, hepimiz değilse bile çoğumuz mutantız artık. "İnsanın mutant hali olur mu?" demeyin, olur fakat farkında olmayız! Maskelerimizin arkasına derinlemesine bakarsak belki bunu görebiliriz. Göremiyor isek çocuklarımıza, akraba ve arkadaşlarımıza ve tüm ilişkilerimize bakmamız gerekecek. *** Önce şu "mutant" dediğimiz olay nedir, nasıl bir durumdur ki şaşırtıcı değişimlere sebep oluyor. Biyolojik bir tabir mutant; Organizmanın yani canlı hücre yapısının, hiper bir ışınıma yani radyasyona yani dış tesire maruz kalmasıyla çekirdeğinden DNA'sına kadar bütün bir yapısının bozulmaya, bozunmaya uğraması.. Tek cümleyle, canlının fizyolojik ve biyolojik olarak değişmesi diye tarif olunuyor. İnsan da bir organizma ve ondaki değişim tabiatına aykırı. "Biz nasıl böyle köklü bir değişime uğradık" diyorsanız; adı, yapısı ve tüm ilişkileriyle günümüz insanını mercek altına yatırmak gerekiyor. Peki, bize ne oldu da asıl yapımızdan koptuk ve başkalaştık? Çok derin ve hayatî bir soru bu, herkesin aynanın karşısına geçip maskesini çıkararak kendisine sorması lazım. *** İnsan bu, yaratılışı itibariyle "ünsiyet" sahibidir ve adı da zaten oradan gelir; "Arkadaşlık, ahbaplık, tanışıklık, iyi güzel ilişki" demektir ünsiyet, bunu başarana da "insan" denmektedir. Pek çok güzel hasleti çoktan unuttuk, kelimelerini de… Dağarcığımızda kalan "gel-git, aldım-verdim, onu oraya koyma, bu iyi değil, tamam-haydi" gibi 100 kadar kelimeyle günlük işlerimizi yürütür, yönetir olduk. *** Sokağa bakın, komşunuza, ilişkinize, arkadaşlıklarınıza. En son kimin imdadına koştum diye sorun kendinize? Bir hesap yapmadan kime gerçek sevgi gösterip samimiyet kurabiliyoruz? 100-200 kişinin oturduğu mamur sitelerde kaç kişiyle selamlaşıp hal hatır soruyoruz? Hele şimdi pandemi yüzünden asansörde bile bir başkasıyla beraber olmak istemiyoruz haklı olarak. Özellikle büyük metropollerde aile ilişkileri bir facia.. "Yemeyip yedirdiğimiz, giymeyip giydirdiğimiz" çocuklarımızın kölesiyiz adeta. "Kıyamet yaklaştığında anneler efendilerini doğuracak" sözü yaşanır oldu bir bakıma. Mahalle parkının kuytu köşesindeki  araç içinde kızlı erkekli gençlerin yatsı ezanları okunurken biperva müzik eşliğinde ne konuşup neyi paylaştıklarını sanıyorsunuz?! Benzer bir manzarayla hiç karşılaşmadınız mı, içiniz sızlamadı mı, sonra hunharca işlenen cinayetleri hatırlamadınız mı?! *** Kimin sorunu bu diye sormadan maskelerimize bakıp düşünüyorum. Pandemiden önce de maskeliydik aslında, muhtelif sebeplerle gerçek yüzümüz ve sözümüzle bir hareket ve davranış geliştirmiyorduk ki salgın geldi. Yüzünü ve sözünü hayli hırpalamış bulunan insana gerçek maskeyi virüs(!) taktırdı. Mimiklerimizi tebessümlerimizi yitirdik. Maskeyle konuşurken birbirimizi anlamakta da zorluk çekiyoruz?! Sadece kaş-göz yetmiyormuş anlaşmak için, mimik dediğimiz yüzümüzün her hali bir mânâ ifade ediyormuş meğer onu anladık. İnsanlar birbirine muhtaç olduğunu bilecek, egolarını yenecek, samimi ve içten davranacak ki bu maskeli balo bitsin. Aksi halde sürer gider, yağmurlar da kesilir, gıda sıkıntısı başlar ki Allah korusun. Son söz: Ben bu salgının sadece bir sağlık sorunu olmadığına yürekten inanıyorum.
Ekleme Tarihi: 17 Mart 2021 - Çarşamba

Maskenin öteki yüzü 

[simple-author-box]

Korona, bir yılını doldurdu ve kayıplar devam ediyor. En yakınlarımızı, arkadaşlarımızı, sevdiklerimizi, işimizi en önemlisi gücümüzü kaybediyoruz. Bir yılda dünyada 3 milyona yakın insan nefessiz kaldı can verdi.

Her ne kadar  Kovid -19 olarak ortaya çıktığı yılın adıyla anılıyor olsa da, 2020'yi "felaket yılı" olarak hafızalara kazıdı bu virüs. Umutla beklediğimiz 2021'in işte ilk çeyreğinde cemreler nevruz müjdesi verirken, biz bir bahar hülyasından hâlâ çok uzağız. Yaz ne olur bilmiyoruz, "hele şu hal bitsin de.." diyoruz, umutları başka bahara bırakıyoruz.

Virüs, "mutant" dedikleri bir başkalaşım ve değişimle yaşamaya ve fakat yaşatmamaya programlı sanki! 71 vilayette aslıyla birlikte hüküm sürdüğünü açıkladılar ama ne gam!  "İnsan" olarak bazen hayret verici bir boş vermişlik yaşıyoruz.

Anlaşılan biz de değiştik, hepimiz değilse bile çoğumuz mutantız artık. "İnsanın mutant hali olur mu?" demeyin, olur fakat farkında olmayız! Maskelerimizin arkasına derinlemesine bakarsak belki bunu görebiliriz. Göremiyor isek çocuklarımıza, akraba ve arkadaşlarımıza ve tüm ilişkilerimize bakmamız gerekecek.

***

Önce şu "mutant" dediğimiz olay nedir, nasıl bir durumdur ki şaşırtıcı değişimlere sebep oluyor.

Biyolojik bir tabir mutant; Organizmanın yani canlı hücre yapısının, hiper bir ışınıma yani radyasyona yani dış tesire maruz kalmasıyla çekirdeğinden DNA'sına kadar bütün bir yapısının bozulmaya, bozunmaya uğraması..

Tek cümleyle, canlının fizyolojik ve biyolojik olarak değişmesi diye tarif olunuyor.

İnsan da bir organizma ve ondaki değişim tabiatına aykırı. "Biz nasıl böyle köklü bir değişime uğradık" diyorsanız; adı, yapısı ve tüm ilişkileriyle günümüz insanını mercek altına yatırmak gerekiyor.

Peki, bize ne oldu da asıl yapımızdan koptuk ve başkalaştık?

Çok derin ve hayatî bir soru bu, herkesin aynanın karşısına geçip maskesini çıkararak kendisine sorması lazım.

***

İnsan bu, yaratılışı itibariyle "ünsiyet" sahibidir ve adı da zaten oradan gelir; "Arkadaşlık, ahbaplık, tanışıklık, iyi güzel ilişki" demektir ünsiyet, bunu başarana da "insan" denmektedir.

Pek çok güzel hasleti çoktan unuttuk, kelimelerini de… Dağarcığımızda kalan "gel-git, aldım-verdim, onu oraya koyma, bu iyi değil, tamam-haydi" gibi 100 kadar kelimeyle günlük işlerimizi yürütür, yönetir olduk.

***

Sokağa bakın, komşunuza, ilişkinize, arkadaşlıklarınıza. En son kimin imdadına koştum diye sorun kendinize? Bir hesap yapmadan kime gerçek sevgi gösterip samimiyet kurabiliyoruz?

100-200 kişinin oturduğu mamur sitelerde kaç kişiyle selamlaşıp hal hatır soruyoruz? Hele şimdi pandemi yüzünden asansörde bile bir başkasıyla beraber olmak istemiyoruz haklı olarak.

Özellikle büyük metropollerde aile ilişkileri bir facia.. "Yemeyip yedirdiğimiz, giymeyip giydirdiğimiz" çocuklarımızın kölesiyiz adeta. "Kıyamet yaklaştığında anneler efendilerini doğuracak" sözü yaşanır oldu bir bakıma. Mahalle parkının kuytu köşesindeki  araç içinde kızlı erkekli gençlerin yatsı ezanları okunurken biperva müzik eşliğinde ne konuşup neyi paylaştıklarını sanıyorsunuz?! Benzer bir manzarayla hiç karşılaşmadınız mı, içiniz sızlamadı mı, sonra hunharca işlenen cinayetleri hatırlamadınız mı?!

***

Kimin sorunu bu diye sormadan maskelerimize bakıp düşünüyorum. Pandemiden önce de maskeliydik aslında, muhtelif sebeplerle gerçek yüzümüz ve sözümüzle bir hareket ve davranış geliştirmiyorduk ki salgın geldi. Yüzünü ve sözünü hayli hırpalamış bulunan insana gerçek maskeyi virüs(!) taktırdı. Mimiklerimizi tebessümlerimizi yitirdik. Maskeyle konuşurken birbirimizi anlamakta da zorluk çekiyoruz?! Sadece kaş-göz yetmiyormuş anlaşmak için, mimik dediğimiz yüzümüzün her hali bir mânâ ifade ediyormuş meğer onu anladık.

İnsanlar birbirine muhtaç olduğunu bilecek, egolarını yenecek, samimi ve içten davranacak ki bu maskeli balo bitsin. Aksi halde sürer gider, yağmurlar da kesilir, gıda sıkıntısı başlar ki Allah korusun.

Son söz: Ben bu salgının sadece bir sağlık sorunu olmadığına yürekten inanıyorum.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ankhaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.